|
|
Konu Araçları |
anında, dualar, düşmanla, karşılaşınca, musibet, okunacak |
Düşmanla Karşılaşınca Ve Bir Musibet Anında Okunacak Dualar... |
08-15-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Düşmanla Karşılaşınca Ve Bir Musibet Anında Okunacak Dualar...Düşmanla Karşılaşınca ve Bir Musibet Anında Okunacak Dualar: 522- Bundan önce rivayet ettiğimiz hadis, Enes´den {Radıyaİlahu Anh) de rivayet edilmiştir O şöyle demiştir: "Bir savaşta Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ile beraberdik Sonra düşmanla karşılaşınca, şöyie dediğini duydum: Ey (ahiretteki) hesab gününün sahibi, yalnız Sana ibâdet ederiz ve ancak Senden yardım isteriz Ben gerçekten gördüm ki, düşman erkeklerin önlerinden ve arkalarından melekler vuruyor ve onları düşürüyor "[19] 523- İmam Şafi´i (Allah ona rahmet etsin) t)mm kitabında mürse! bir isnadla Peygamber Sallailahu Aleyhi ve Sellem´den rivayetine göre Peygamber (sav): "Ordular karşılaşınca, namaza durulunca, yağmur yağınca duânm kabul edilmesini isteyin" buyurdu Ben derim ki: Kur´andan kolaya geleni okumak ve daha önce anlattığımız musibet duasını okumak kuvvetli bir müstahabdır Buhar! ve Müslim´de de şu duâ vardır: "Lâ ilâhe illâllâhu´l-azîmu´l-halîmu, lâ ilahe illâllâhu rabbu´I-arşi´l-azîmi, lâ ilahe illâllâhu rabbü´s-semâvâti ve´1-arzı ve rabbü´l-arşı´i-kerîmi" "Büyük olan Halîm olan Allah´dan başka hiç bir İlâh yoktur Büyük Arş´m Rabbı olan Allah´dan başka hiç bir İlâh yoktur Göklerin Rabbı, Arzın Rabbı ve Kerîm olan Arş´m Rabbı Ailah´dan başka hiç bir İlâh yoktur" Bu konuda daha önce yazdığımız başka bir hadisteki şu duayı da söyler: "Lâ ilahe iHâHâhu´I-halîmu´l-kerîmu, sübhanelîâhi rabbissemâvâti´s-seb´i ve rabbi´l-arşi´l-azîmi, lâ ilahe illâ ente azze cârüke ve celle scnâükc," "Halim ve Kerîm olan AHah´dan başka hiç bir İlâh yoktur Vedi göğün ve büyük Arşın Rabbı olan Allah bütün noksanlıklardan münezzehtir Ancak Sen varsın, Senden başka hiç bir İlâh yoktur Koruduğun azizdir, övgün yücedir") Yine daha önce yazdığımız başka bir hadisi şerifdeki duayı okur: "Hasbünellâhu ve ni´me´I-vekîlü" "Allah bize kâfidir ve O ne güzel bir vekildir" Şunu da söyler: "Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi´1-azîzi´l-hakîmi, mâ şâellâhu lâ kuvvete illâ billahi, i´tesamnâ billahi, istaannâ billahi Tevekkelnâ alellâhi" (Kuvvet ve kudret ancak ve ancak Aziz ve Hakîm olan Allah´ındır Allah´ın dilediği olur Kuvvet ancak Allah´ındır Allah´a güvendik, AHah´dan yardım istedik, Allah´a tevekkül ettik" Yine şöyle söyler: "Hassantünâ küllenâ ecmaîne bi´1-hayyi´l-kayyûmillezîlâ yemûtu ebe-dâ Ve defa´tü annâ assû´e bilâ havle velâ kuvvete illâ biljâhi´l-aliyyi´l-azîmi" "Ebediyyen Ölmeyen, her şeyi idare edip ayakta tutan, her an varlığı ile hayyolan Allah ile hepimizin korunduğuna inandım, büyük ve yüce olan Allah´ın kuvvet ve kudreti ile ancak kötülüğü bizden kaldırdım inancındayım? Yine duasında şöyle söyler: "Ya kidîme´l-ihsâni, ya men ihsânühü fevka külli ihsanın Yâ mâlike´d-dünyâ ve´1-âhireti Yâ hayyu yâ kayyûmu yâ ze´1-celâli ve´1-ikrâmi Yâ men lâ yu´cizuhû şey´un ve lâ yeteâzamuhû Unsurnâ alâ a´dâ inâ hâülâi ve ğayrihim ve ezhirnâ aleyhim fi afiyetin ve selâmetin âmmetin acilen" "(Ey ihsanı kadîm olan, ey ihsanı her ihsanın üstünde olan, ey dünya ve âhirete sahih olan, ey hayyolan, ey kayyûm olan, ey azamet ve ikram sahibi bulunan, ey kendisini hiç bir şey âciz bırakamayip üzerine yükse-linmeyen (Allah)! Şu düşmanlarımıza ve onlardan başkalarına karşı bize yardım et ve afiyet ve selâmet üzere acilen bizi onlara üstün kıl" Tecrübeler göstermiştir ki, bütün bu anılan dualarda cihâda sağlam bir şekilde teşvik vardır Gereksiz Olarak Savaşta Sesi Yükseltmenin Yaşarlığı 524- Allah kendisine rahmet etsin Tâbi´in´den Kays İbni Ubâd´m şöyle dediği rivayet edilmiştir "Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem´in ashabı, savaş esnasında seslenmeyi hoş görmezlerdi"[20] Düşmanını Korkutmak İçin Savaş Halinde İnsanın Ben Falan Kimseyim Demesi 525- Resûllüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem Huneyn (savaşı) gününde şöyle dedi: "Ben Peygamberim, yalan (söylemem!) Ben Abdülmuttabil´-in oğluyum"[21] 526- Seleme İbnü´l-Ekvâ´dan yapılan rivayete göre, Hazreti Ali (Radı-yallahu Anhüma), Hayber fethinde Yahudi olan Hayber´li Merhab ile mü-bârezeye (ikili döğüşmeye) çıktığı zaman şöyle demişti: "Ben o kimseyim ki, anam bana aslan ismini vermiştir" Yine Seleme´den rivayete göre (Peygamberin doğuma yakın devesini aşıranlardan deveyi kurtarmak için Seleme onlarla çarpışmış ve deveyi kurtarmıştı Bu olayı kısaca anlatırken) deveden dolayı yağmacılarla çarpışmasında (onlara) şöyle demişti: "Ben Ekvâ´nın oğluyum, bugün de, çarpışmak için doğurulanların günüdür"[22] Çarpışma Halinde Şiir (Veya Ölçülü Söz) Söylemenin Müstahab Olduğu Bu bölümden önceki bölümde buna dair hadisler vardır 527- Berâ İbni Âzib´den (Radıyallahu Anhüma) yapılan rivayete göre bir adam ona şöyle dedi: Huneyn (savaş) gününde Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem´den (ayrılıp) kaçtınız mı? Berâ dedi ki; (biz kaçtık) lâkin Resülüllah Sallallahu Aleyhi ve Sellem kaçmadı Ben onu beyaz katırı üzerinde görmüştüm Hâris´in oğlu Ebû Süfyan da yularından tutuyordu Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyuruyordu: "Ben peygamberim, yalan söylemem Ben Abdülmuttalib´in oğluyum" Bir rivayette de Peygamber hayvandan "indi de duâ etti, yardım diledi" şeklindedir[23] 528- Yine Berâ´dan yapılan rivayetde şöyle anlatmıştır: "Ahzab (Hendek savaşı) gününde gördüm Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bizimle beraber (hendek içinden) toprak kaldırıyordu Toprak (derinliği ile) onun karnının beyazlığını örtmüş halde idi O, şöyle diyordu: Allah´ım, Sen olmasaydın biz doğru yolu bulamazdık, sadaka veremezdik ve namaz kılamazdık Bizim üzerimize huzur indir ve düşmanla karşılaşırsak ayaklarımızı kaydırma Şu kâfirler bize baş kaldırdılar Bize bir kötülük yapmak isledikleri zaman kaçmayalım"[24] 529- Enes´den (Radjyaüahu Anh) yapılan rivayetde şöyle demiştir; Muhacirlerle Ensar hendek kazmaya ve sıriianııda toprak taşımaya başladılar, şöyle diyorlardı: Biz, ölünceye kadar islâm üzere kalmak üzere Mu-hammed´e söz verip ona uyan kimseleriz" Diğer bir rivayette: "Biz ebedî kaldıkça eihad yapacağımıza söz verdik1´ seklindedir Peygamber Saliallahu Aleyhi ve Scilcm de onlara cevap veriyordu: "Allah´ını, ancak âhirci hayrı vardır: Sen Ensar ve Muhacirlere bereket ver"[25] Allah Yolunda Yaralanana Sabır Ve Kuvvet Göstermek Ve Aldığı Yaradan Dolayı Kazandığı Sevabla Ve Ulaşacağı Şehidlik Derecesi İle Onu Müjdelemek Ve Bunun Sevincini Göstermek Ve Bunda Bize Bir Zarar Olmayıp Asıl Arzu Ve İsteğimizin Bu Olduğunu Belirtmek Müstahabdır Allah Tealâ şöyle buyurmuştur: "Sen, Allah yolunda öldürülenleri ölü kimseler sanma Gerçekte onlar Rableri yanında dindirler, n/ıklandırı-hriar Allah´ın kendilerine verdiği ihsandan dolayı sevinçlidirler Arkalarından gelip de kendilerine yetişemeyen (mücahidîcr) için, onlara bir korku yoktur ve mah/un da olmayacaklardır diye (mücahid kardeşlerinin haline) sevinirler Şehtdİer, Allah´dan bir nimet ve kerametle (kendileri için de) sevinirler Muhakkak ki Allah, müminlerin mükâfatını zayi etmez Kendilerine yara isabeı ettikten sonra Allah´ın ve Peygamberin davetine icabet edenler, böylece (görevlerini) güzel bir şekilde yapanlar ve (Allah ile Peygamberine muhalefet etmekten) korkanlar için büyük bir mükâfat ´vardır Onlar o kimselerdir ki, insanlar onlara: "Düşmanlar size karşı (savaşmak için) toplamdılar, onlardan korkun, diye haber verince, bu onların imanını artırmış ve: Allah bize kâfidir, O ne güze! bir vekildir, demişlerdi Sonra kendilerine bir keder dokunmadan Allah´dan bir nimet ve bir kazançla (Bedir savaşından) döndüler Böylece Allah´ın rızasına uymuş oldular Allah büyük bir lütuf ve ihsan sahibidir"[26] 530- Enes´den (Radıyallahu Anh) rivayete göre Bi´ri Maûne olayında okuyucu hafızlar kâfirler tarafından pusuya düşürüldüler ve onları öldürdüler Kâfirlerden bir adam, Enes´in dayısı olan Haram İbni Milhanı okla vurdu da onu deldi geçti Bunun üzerine Haram şöyle dedi: Allahu Ek-ber! Kabe´nin Rabbine and olsun, ben (şehid olup) kurtuldum"[27] |
|