Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Marmara Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
demografik, ilinin, nitelikleri, sosyal, tekirdağ

Tekirdağ İlinin Sosyal Ve Demografik Nitelikleri

Eski 08-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tekirdağ İlinin Sosyal Ve Demografik Nitelikleri



Tekirdağ İlinin Sosyal Ve Demografik Nitelikleri

1927 yılında Türkiye’de 63 il bulunmaktayken, özellikle 1985 yılından sonra idari bölünüş yapısında gerçekleştirilen değişikliklerin sonucu olarak 2000 yılında bu sayı 81’e yükselmiştir

1927 yılında Türkiye’nin nüfusu 13648270, Tekirdağ ilinin nüfusu 132122 olarak tespit edilmiş ve Tekirdağ ili nüfus büyüklüğü açısından 63 il arasında 46sırada yer almıştırAynı yıl en fazla nüfusa sahip üç il İstanbul, İzmir ve Konya olarak tespit edilmiştir

Tekirdağ ili Türkiye’nin Marmara Bölgesinde yer almaktadır İlin yüzölçümü 6313 kmile Türkiye’nin %08’ini oluşturmaktadır Tekirdağ’da kilometrekareye düşen kişi sayısı 1927 yılında yaklaşık 22 kişi iken, 2000 yılında 99 kişiye yükselmiştir Tekirdağ ilinin ortalama hane halkı büyüklüğü azalmaktadır 1955 yılında ilin ortalama hane halkı büyüklüğü yaklaşık 58 kişi iken, 2000 yılında 38 kişiye düşmüştür

Nüfus Büyüklüğü ve Nüfus Artış Hızı

Son 73 yılda Türkiye’nin nüfusu yaklaşık beş kat artış göstermiştir Aynı dönemde, Tekirdağ ilinin nüfusu da yaklaşık beş kat artış göstermiş ve 2000 yılında 623591’e yükselmiştir 1927-2000 döneminde Tekirdağ ilinin nüfus artışı incelendiğinde, en yüksek yıllık nüfus artış hızının ‰482 ile 1927-1935 döneminde, en düşük yıllık nüfus artış hızının ‰71 ile 1940-1945 döneminde gerçekleştiği görülmüştür 1990-2000 döneminde Tekirdağ ilinin yıllık nüfus artış hızı ‰285’tir 1927 yılında Tekirdağ ili ülke nüfusu içinde yaklaşık %097’lik bir paya sahip iken, 2000 yılında yaklaşık %092’lik bir paya sahiptir Bu dönemde, Tekirdağ ilinin yıllık nüfus artış hızı genel olarak ülke ortalamasından daha düşük olarak gerçekleşmiş olmakla birlikte, son onbeş yılda bu ilin nüfus artış hızı ülke ortalamasından daha yüksektir

Şehir Nüfusu

1927 yılında Tekirdağ ilinde %264 olan şehirde yaşayan nüfusun payı, 1950 yılına kadar azalmış ve bu yıldan sonra da sürekli bir artış göstererek 2000 yılında %634’e yükselmiştir




Tekirdağ ilinde; şehirde yaşayan nüfusun oranı,ülke ortalamasına göre daha yavaş artmıştır Bu ilde 1985 yılına kadar köy nüfusu şehir nüfusundan fazla iken, bu yıldan itibaren şehir nüfusu köy nüfusundan fazla olmuştur

Tekirdağ ilinin 2000 yılındaki nüfusu 623 591, 1990-2000 dönemindeki yıllık nüfus artış hızı ‰285’tir İl’e bağlı bulunan 8 ilçeden Çorlu ilçesi 179033 nüfusu ile en fazla nüfusa, Marmaraereğlisi ilçesi ise 19955 nüfusu ile en az nüfusa sahip olan ilçelerdir İlin yıllık nüfus artış hızı en yüksek olan ilçesi ‰694 ile Çerkezköy iken, en az olan ilçesi ‰-129 ile Hayrabolu’dur

Tekirdağ il merkezinin şehir nüfusu artış hızı ‰287’dir Şehir nüfus artışının en fazla olduğu ilçe ‰639 ile Çorlu ilçesi, en az olduğu ilçe ‰106 ile Hayrabolu ilçesidir Tekirdağ iline bağlı bulunan tüm bucak ve köylerin yıllık nüfus artış hızı ‰812’dir

Nüfus yoğunluğu olarak ifade edilen bir kilometrekareye düşen kişi sayısı, il genelinde 99 ve il merkezinde 128 iken, ilçelere göre 39 ile 254 kişi arasında değişmektedir Yüzölçümü büyüklüğüne göre ilk sırada yer alan Malkara ilçesinde nüfus yoğunluğu 51, yüzölçümü en küçük olan Marmaraereğlisi ilçesinde nüfus yoğunluğu 101 kişidir

İlde bulunan toplam 282 köyden 170’inin nüfusu 500’ün altında olup, köylerin çoğunluğu düşük bir nüfusa sahiptir

Doğum Yeri

1935 yılında Tekirdağ ilindeki nüfusun %569’u bu ilde doğmuştur 1935 yılından 1965 yılına kadar artış gösteren Tekirdağ ilinde doğanların oranı, bu yıldan sonra genel olarak sürekli bir azalma göstermiştir 2000 yılında Tekirdağ nüfusunun %543’ü bu ilde doğan kişilerden oluşmaktadır

Tekirdağ ili dışındaki illerde doğanlar içinde en yüksek paya İstanbul ili doğumlular sahiptir 2000 yılında Tekirdağ ilindeki nüfusun %58’i İstanbul ilinde doğmuş kişilerden oluşmaktadır Bunun yanında Kırklareli, Edirne ve Samsun doğumlu olanlar da önemli bir paya sahiptir

Cinsiyet ve Yaş Yapısı

Tekirdağ ilinde 1927 yılından 1945 yılına kadar olan dönemde artış ve azalışlar gösteren cinsiyet oranı, 1945 yılından sonra erkek nüfusun kadın nüfustan daha hızlı artması nedeniyle artma eğilimi göstermiştir Cinsiyet oranı en yüksek değerini 119 ile 1985 yılında almıştır 1985 yılından sonra azalma gösteren cinsiyet oranı, 2000 yılında 110 olarak gerçekleşmiştir Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda doğurganlık düzeyi çok yüksek olduğu için nüfusumuz çok genç bir yaş yapısına sahipti Tekirdağ ilinde 1935 yılında erkek nüfusun yarısı 212 kadın nüfusun yarısı ise 22 yaşından daha küçüktür

Tekirdağ ilinde,1935-1965 yılları arasında artış ve azalışlar gösteren nüfusun medyan yaşı, bu dönemde genel olarak 21 değerini almıştır Nüfusun medyan yaşı 1965 yılından sonra sürekli bir artma eğilimi göstererek, 2000 yılında erkek nüfusta 277’ye kadın nüfusta 296’ya yükselmiştir

İl genelinde erkek nüfusun yarısı 28 yaşından, kadın nüfusun yarısı 30 yaşından gençtir Marmaraereğlisi, Muratlı ve Şarköy ilçe merkezleri 29 medyan yaş ile diğer ilçe merkezlerinden daha yaşlı, Çerkezköy ilçe merkezi ise 24 medyan yaş ile diğerlerinden daha genç bir nüfusa sahiptir Köylerdeki erkek nüfusun yarısı 30, kadın nüfusun yarısı ise 32 yaşından daha gençtir Kuşaklara göre nüfusun yaş ve cinsiyet yapısındaki değişim nüfus piramitleri ile daha ayrıntılı olarak yorumlanabilir Nüfusun yaş ve cinsiyet yapısında yaklaşık son elli yılda meydana gelen değişim, 1955 ve 2000 yıllarındaki nüfus piramitlerinin incelenmesi ile açıklanabilir Tekirdağ ilinin 1955 yılı nüfus piramidinin en önemli özelliği, çocuk yaştaki (0-9 yaş) nüfusun fazla olmasıdır Bu durum doğurganlık düzeyinin yüksek olduğunu göstermektedir Yaşlı kuşaklardaki nüfus, her iki cinsiyet için de ölüm hızının bu yaşlarda yüksek olması nedeniyle hızla azalmaktadır 1955 yılı nüfus piramidi doğurganlık ve ölümlülüğün yüksek olduğu yaş yapısını yansıtmaktadır

1955 yılı nüfus piramidinin bir diğer önemli özelliği de, ülke genelinde olduğu gibi, Cumhuriyet öncesi savaş döneminde doğan ve 1955 yılında “35-39 ” yaş grubunu oluşturan kuşağın, kendisinden daha genç ve yaşlı kuşaklardan daha az nüfusa sahip olmasıdır Bu durum, savaş döneminde doğurganlık düzeyinin düşük olmasından kaynaklanmaktadır

Tekirdağ ilinin 2000 yılındaki nüfus piramidi 1955 yılının piramidine göre çok farklı bir yapı sergilemektedir 2000 yılındaki piramidin en önemli özelliği, 15 yaşından küçük kuşaklarda yaş küçüldükçe o kuşakların nüfusunun azalmasıdır Bu tip nüfus piramidi, doğurganlık hızının azaldığı durumlarda görülür 2000 yılındaki nüfus piramidinin bir diğer önemli özelliği de, ölüm oranındaki azalmaya bağlı olarak ileri yaşların nüfusundaki azalmanın 1955 yılındakinden daha yavaş olmasıdır Ayrıca, 2000 yılında “20-24 ” yaş grubundaki erkek nüfusun kendisinden daha genç ve yaşlı kuşaktan daha fazla nüfusa sahip olduğu görülmektedir Bu durum kurumsal nüfusun fazla olmasından kaynaklanmaktadır

Özürlülük

Özürlülük durumuna göre nüfus incelendiğinde, özürlü nüfusun %61 ‘ini erkeklerin oluşturduğu görülmektedir Fiziksel özürlüler %44’lük pay ile ilk sırada yer almaktadır Zihinsel özürlüler %13’lük, görme özürlüler ise %12’lik bir paya sahiptir Özürlü nüfus içinde %6 ile en az paya konuşma özürlüler sahiptir



Eğitim

Tekirdağ ilinde okuma ve yazma bilen nüfusun oranı ülke genelinde olduğu gibi her iki cinsiyet için de sürekli artış göstermektedir 1935 yılında erkek nüfusun %349’u, kadın nüfusun %158’i okuma yazma bilirken, bu oran 2000 yılında erkek nüfusta %964’e kadın nüfusta %893’e yükselmiştir Kadın nüfusun okur yazarlık oranı erkek nüfusunkinden daha hızlı artmakla birlikte cinsiyetler arası farklılık devam etmektedir

Tekirdağ ilinde en az ilköğretim mezunu olanların oranı 1975-2000 döneminde her iki cinsiyet için de sürekli artış göstermiştir En az ilköğretim mezunu olanların oranı 1975 yılında erkek nüfusta %105, kadın nüfusta %62 iken, bu oran 2000 yılında erkek nüfusta %423’e, kadın nüfusta ise %295’e yükselmiştir (En az ilköğretim mezunu olanların oranındaki değişim 14 ve daha yukarı yaştaki nüfusu kapsamaktadır)

Eğitim düzeyindeki gelişim, eğitim çağını bitiren 25 ve daha yukarı yaştaki nüfus için incelenmiştir 1975-2000 döneminde 25 ve daha yukarı yaştaki nüfusun içinde ortaokul ve ortaokul dengi, lise ve lise dengi ve yükseköğretim mezunlarının payları her iki cinsiyette de sürekli artış göstermektedir Aynı dönemde, ilkokul mezunu kadın nüfusun oranı artarken özellikle lise ve üniversite mezunu olanların oranındaki artış nedeniyle ilkokul mezunu olan erkek nüfusun oranı 2000 yılında düşmüştür 1975 yılında 25 ve daha yukarı yaştaki erkek nüfusun %506’sı, kadın nüfusun %382’si ilkokul mezunu iken, 2000 yılında erkek nüfusun %546’sı kadın nüfusun ise %557’si ilkokul mezunudur

Ortaokul ve ortaokul sonrası eğitim düzeylerini bitiren kadın ve erkek oranları arasında önemli farklılıklar vardır 2000 yılında ortaokul ve lise mezunu olan erkeklerin oranı, kadınların oranından yaklaşık 15 kat daha fazladır Cinsiyetler arası eğitim düzeyindeki farklılık yükseköğretim mezunları için de geçerlidir

1975-2000 döneminde, ilkokuldan sonraki eğitim düzeylerini bitiren nüfus oranında çok önemli gelişmeler yaşanmıştır 1975 yılında eğitim çağını tamamlayan erkek nüfusun %84’ü ilkokuldan sonraki eğitim düzeylerinden birini tamamlarken, 2000 yılında erkek nüfusun %365’i ilkokuldan sonraki eğitim düzeylerinden birini tamamlamıştır Kadın nüfusta da benzer bir gelişme yaşanmıştır 1975 yılında kadın nüfusun %37’si, 2000 yılında ise %226’sı ilkokuldan sonraki eğitim düzeylerinden birini tamamlamıştır

Eğitim düzeyinde özellikle lise ve yükseköğretim mezunlarında önemli gelişme olmuştur 1975 yılında erkek nüfusun %42’si,kadın nüfusun %19’u lise mezunu iken, 2000 yılında erkek nüfusun %17’si, kadın nüfusun %105’i lise mezunudur Yükseköğretim mezunu olan nüfus oranı her iki cinsiyette de artış göstermekle birlikte kadın nüfustaki artış erkek nüfustakinden daha fazladır 1975 yılında erkek nüfusun %14’ü, kadın nüfusun %04’ü yükseköğretim mezunu iken, 2000 yılında bu eğitim düzeyinden mezun olan erkek nüfusun oranı %85’e, kadın nüfusun oranı %%46’ya yükselmiştir Tekirdağ il merkezinde okuma yazma bilenlerin oranı %94’tür Okuma yazma oranı ilçe merkezlerine göre incelendiğinde en yüksek oranın %95 ile Marmaraereğlisi, Çorlu ve Saray ilçe merkezlerinde olduğu görülmektedir Okuma yazma oranı bu ilçe merkezlerinde erkek nüfus için yaklaşık %98, kadın nüfus için %92’dir Bu ilçe merkezlerinden sonra Çerkezköy ilçe merkezi okuma yazma oranının en yüksek olduğu yerleşim yeridir Bu ilçe merkezinde okuma yazma oranı %94 iken, diğer ilçe merkezlerinde %88’in üzerindedir

Köylerde okuma yazma oranı erkek nüfus için %96, kadın nüfus için %88’dir

En az ortaokul mezunu olanların oranı il merkezinde erkek nüfusta %43, kadın nüfusta %28, ilçe merkezlerinde sırasıyla %47 ve %31 düzeyinde iken, köylerde bu oran erkek nüfus için %22 ve kadın nüfus için %11’dir


Medeni Durum

Medeni durumu evli olan nüfus tüm yerleşim yerlerinde en fazla paya sahiptir İl merkezinde evli olan nüfusun oranı %64, ilçe merkezlerinde %63 ve köylerde %65’tir İl genelinde evli olan kadınların oranının 35 yaşına kadar erkeklerden daha yüksek olduğu, bu yaştan itibaren ise evli erkeklerin oranının daha yüksek olduğu görülmektedir

Medeni duruma göre cinsiyetler arasında en önemli farklılık hiç evlenmemiş nüfusta görülmektedir Hiç evlenmemiş kadınların oranı il merkezi ve ilçe merkezlerinde %24 iken, köylerde %22’dir Erkeklerde bu oran ilçe merkezlerinde %38, il merkezinde %35 ve köylerde %33 ‘tür

Eşi ölmüş kadın nüfusun oranı eşi ölmüş erkek nüfusun oranından tüm yerleşim yerlerinde daha yüksektir İl genelinde eşi ölmüş kadınların oranı %9, erkeklerin oranı ise %2’dir Boşanmış nüfusun oranı tüm yerleşim yerlerinde oldukça düşüktür


Doğurganlık

İl bazında uzun dönemde doğurganlık düzeyinde gerçekleşen değişim, [çocuk-kadın oranına doğurgan çağdaki (15-49 yaş) her 1000 kadın için ‘‘0-4’’yaş grubundaki çocuk sayısı] göre incelenmiştir Tekirdağ ilinde doğurgan çağdaki kadın başına düşen ortalama çocuk sayısı 1960 yılına kadar artış gösterirken, bu yıldan sonra azalma göstermektedir 1960 yılında doğurgan çağdaki her 1000 kadına 614 çocuk düşerken, 2000 yılında her 1000 kadına 270 çocuk düşmektedir Kadın başına düşen çocuk sayısı son 40 yıl içinde %56 oranında azalma göstermiştir

Doğurganlık düzeyindeki değişimin yorumlanmasında kullanılabilecek bir başka gösterge de, doğurganlık döneminin sonu olan ‘‘45-49’’yaştaki bir kadın için ortalama çocuk sayısıdır Bu gösterge de Tekirdağ ilinde doğurganlık düzeyinin azaldığını göstermektedir 1970 yılında ‘‘45-49’’ yaştaki kadınlar ortalama 57 çocuk dünyaya getirmiş iken, 2000 yılında aynı yaş grubundaki kadınlar ortalama 29 çocuk dünyaya getirmişlerdir

Nüfusun doğurganlık düzeyi incelendiğinde, doğurganlığın tüm yerleşim yerlerinde hemen hemen aynı düzeyde olduğu görülmektedir İl merkezinde ‘‘15-49’’ yaş grubundaki bir kadın 182 çocuk doğururken, ilçe merkezlerinde aynı yaş grubundaki bir kadın 188 çocuk, köylerde ise 175 çocuk doğurmaktadır İl genelinde toplam doğurganlık hızı 183’tür

Bebek Ölümlülüğü

Tekirdağ ilinin 1967 yılından günümüze kadar olan dönemde bebek ölüm hızı ülke genelindeki yapıya benzer şekilde azalmaktadır 1967 yılında 1000 canlı doğumdan yaklaşık 163'ü bir yaşını doldurmadan ölürken, özellikle 1982 yılından sonra hızlı bir azalma görülmektedir

Toplumun gelişmişlik düzeyini yansıtan önemli göstergelerden biri bebek ölüm hızıdır Tekirdağ ilinde doğan her 1000 bebekten 39'u bir yaşını doldurmadan ölmüştür Bebek ölümlülüğü, hem cinsiyet hem de yerleşim yerine göre farklılık göstermektedir İl merkezinde erkek bebeklerde ölüm hızı ‰40 , kız bebeklerde ‰39 iken, ilçe merkezlerinde bu değerler sırasıyla ‰44 ve ‰34 'tür Köylerde ise bebek ölüm hızı erkek ve kız bebeklerde ‰38 olarak belirlenmiştir

EKONOMİK NİTELİKLER

Tekirdağ ilinde 1980-2000 döneminde, çalışma çağındaki nüfus olarak kabul edilen 12 ve daha yukarı yaştaki nüfus, toplam nüfustan daha hızlı artmıştır İş gücündeki nüfusun artış hızı ise hem toplam nüfustan hem de 12 ve daha yukarı yaştaki nüfustan daha düşüktür Bu dönemde 12 ve daha yukarı yaştaki nüfusun yıllık artış hızı ‰303 iken, işgücündeki nüfusun yıllık artış hızı ‰245 olarak gerçekleşmiştir Bu artış hızları cinsiyete göre önemli bir farklılık göstermemektedir

İşgücü

Tekirdağ ilinde işgücüne katılma oranı 1980-2000 döneminde azalma eğilimi göstermiştir Erkek nüfusun işgücüne katılma oranı, kadın nüfusun işgücüne katılma oranından daha yüksektir İki cinsiyetin işgücüne katılma oranları arasındaki fark son on yılda azalmıştır

1980 yılında erkeklerin işgücüne katılma oranı %867 iken, 2000 yılında bu oran %782’ye düşmüştür Aynı dönemde kadınlarda işgücüne katılma oranı %52’den, %466’ya düşmüştür

Tekirdağ ilinde yaş gruplarına göre işgücüne katılma oranları, erkek nüfus için kadın nüfustan yüksek olmak üzere ülkemizdeki genel yapıya uygun bir durum göstermektedir Tüm yaş gruplarında erkek nüfusun işgücüne katılma oranı, kadın nüfusun işgücüne katılma oranından daha yüksektir İş gücüne katılma oranında cinsiyetler arası farklılık tüm sayım yıllarında hemen hemen aynı düzeyde görülmektedir 2000 yılında, işgücüne katılma oranında ‘‘12-14’’ yaş grubunda gerek erkeklerde gerekse kadınlarda önemli bir azalmanın olması eğitime verilen önemin artmasıyla açıklanabilir"


1980-2000 döneminde, erkeklerin işgücüne katılma oranı ‘‘20-44’’ yaş grubunda genelde aynı düzeyde seyretmekte iken, 45 yaşından büyük erkeklerin işgücüne katılma oranında yaş ilerledikçe düşme gerçekleşmiştir

Kadınların 25 yaşından sonra işgücüne katılma oranının azalması sonucu cinsiyetler arasında işgücüne katılma oranındaki farklılık artmaktadır Kadınların evlendikten veya çocuk sahibi olduktan sonra işgücünden ayrılmaları bu durumun nedenlerinden biri olarak görülebilir Kadınların işgücüne katılma oranı, 35 yaşından sonra tekrar artma eğilimi gösterip, 60 yaşından sonra azalma eğilimine girmektedir 2000 yılında kadınların tekrar işgücüne katılma yaşında yükselme olmuştur

Tekirdağ ilinde 12 ve daha yukarı yaştaki nüfus içinde işgücüne katılma oranı %63 olup, cinsiyete göre önemli farklılık göstermektedir İş gücüne katılma oranı erkek nüfus için %78, kadın nüfus için %47’dir

Erkek nüfusun işgücüne katılma oranı köyde %88 iken, il merkezinde %68, ilçe merkezlerinde %74’tür Erkek nüfusta Çerkezköy ilçe merkezinde işgücüne katılma oranı %79 ile en yüksek, Şarköy ilçe merkezinde %59 ile en düşük düzeydedir

İş gücüne katılma oranı kadın nüfus için yerleşim yerine göre çok büyük farklılık göstermektedir Köydeki her 100 kadından 85’i işgücünde iken, bu oran ilçe merkezlerinde %26, il merkezinde ise %20’dir

Nüfusun yaş ve cinsiyet yapısı, işgücüne katılma düzeyini etkileyen faktörlerden biridir Kadın ve erkek nüfusun işgücüne katılma oranları, yaşlara göre farklı düzeylerde gerçekleşmektedir

Erkek nüfus, genç yaşlarda düşük düzeylerde işgücüne katılmakta, ‘‘20-44’’ yaşları arasında en üst düzeyde işgücündeki yerini korumakta ve yaş ilerledikçe işgücünden ayrılmaktadır Yerleşim yerlerine göre erkek nüfusun işgücüne katılımı ‘‘20-44’’ yaşları arasında önemli farklılık göstermemektedir 45 yaşından sonra, il merkezinde ve ilçe merkezlerinde erkek nüfusun işgücüne katılma oranları azalmakta iken, köydeki erkek nüfus, 65 yaşına kadar genç yaşlardaki gibi yüksek düzeydeki işgücüne katılımını korumaktadır

Şehirde yaşayan kadın nüfusun yaşa göre işgücüne katılma oranı, tüm yaşlarda erkek nüfustan oldukça düşüktür Köyde yaşayan kadın nüfus ise tüm yaş gruplarında erkek nüfusa yakın bir düzeyde işgücüne katılmaktadır Kadın nüfus, yerleşim yerlerine göre de farklı işgücüne katılım yapısı göstermektedir Hemen hemen tüm yaş gruplarında ilçe merkezlerindeki kadın nüfusun işgücüne katılma oranı, il merkezindeki kadın nüfusun işgücüne katılma oranından daha yüksek düzeydedir Köydeki kadın nüfus ise şehirdeki kadın nüfustan oldukça yüksek oranda işgücüne katılmakta ve 65 yaşına kadar da yüksek düzeydeki işgücüne katılımını devam ettirmektedir

İstihdam

Tekirdağ ilinde istihdam edilenlerin sayısı 1980-2000 döneminde artmıştır 1980-2000 döneminde istihdam edilen nüfusun yıllık artış hızı ‰223’tür İstihdam edilen nüfusun yıllık artış hızı cinsiyete göre önemli bir farklılık göstermemektedir 1980-2000 döneminde istihdamın sektörel yapısında bazı değişimler olmuştur Bu dönemde, toplam istihdam içinde en yüksek paya sahip olan tarım sektöründe istihdam edilenlerin payı sürekli olarak azalmaktadır Aynı dönemde sanayi sektörünün payı sürekli olarak artarken, tarım sektöründen sonra toplam istihdam içinde en yüksek paya sahip olan hizmet sektörünün payı artış ve azalışlar göstermiştir İnşaat sektörünün payı ise son on yılda azalmıştır Bu dönemde istihdam edilen nüfus, sanayi sektöründe %308, inşaat sektöründe %818, hizmet sektöründe %757 ve tarım sektöründe %33 oranında artmıştır

1980-2000 döneminde istihdam edilenlerin sektörsel dağılımı cinsiyete göre farklılık göstermektedir Her iki cinsiyette de sanayi sektörünün payında sürekli bir artış görülmektedir Buna karşılık, her iki cinsiyette de tarım sektöründe çalışanların oranı sürekli olarak azalmıştır 2000 yılında istihdam edilen kadınlar %629 ile tarım sektöründe, istihdam edilen erkekler %39 ile hizmet sektöründe yoğun olarak çalışmaktadır

1980-2000 döneminde istihdam edilenlerin yaptığı iş incelendiğinde, her iki cinsiyette de tarımsal iş yapanların oranında bir azalma görülmektedir Buna karşılık diğer tüm meslek gruplarında çalışanların oranları her iki cinsiyet için de artmıştır 1980 yılında tarımsal iş yapanların oranı %586 iken, 2000 yılında bu oran %389’a düşmüştür Bu dönemde büyük bir artışın olduğu idari personelin oranı ise 1980 yılında %22’den 2000 yılında %46’ya yükselmiştir

Tekirdağ ilinde 1980-2000 döneminde ücretli ve işveren olarak çalışanların oranında sürekli bir artış görülmektedir Bu durum her iki cinsiyette de görülmesine karşın ücretli olarak çalışan kadınların oranındaki artış erkeklere göre daha fazladır Ücretsiz aile işçisi olarak çalışanların oranında her iki cinsiyette de azalma gözlenirken, kendi hesabına çalışan kadın nüfus oranında artış, erkek nüfus oranında azalma görülmektedir

2000 yılında çalışanların %528’i ücretli, %26’sı ücretsiz aile işçisi ve %191’i kendi hesabına çalışırken, %21’i işveren olarak çalışmaktadır Çalışanların işteki duruma göre dağılımı cinsiyetler arasında önemli farklılıklar göstermektedir Kadınların %578’i ücretsiz aile işçisi olarak çalışmakta iken, kendi hesabına çalışan erkeklerin oranı kadınların oranından çok daha yüksektir

İstihdam edilen nüfusun, işgücü nüfusu içindeki oranı erkek ve kadın nüfus için %94 ‘tür

İstihdam edilen nüfusun ekonomik faaliyete göre yapısı, yerleşim yerine ve cinsiyete göre değişmektedir İstihdamdaki erkek nüfusun %39’u hizmet sektöründe çalışmaktadır Bu oran il merkezinde %64, ilçe merkezlerinde %50 ile köylerden daha yüksek düzeye sahiptir İl genelinde tarım sektöründe istihdam edilen erkek nüfusun oranı %26 iken, köyde bu oran %54’e yükselmektedir

İstihdam edilen kadın nüfusun ekonomik faaliyete göre dağılımı erkek nüfustan farklı bir yapı göstermektedir İstihdamdaki kadın nüfusun %63’ü tarım sektöründedir Köyde istihdam edilen kadın nüfusun %87’si tarımda çalışırken, şehirde istihdam edilen kadın nüfusun çoğunluğu hizmet ve sanayi sektörlerinde çalışmaktadır

İstihdam edilen nüfusun %53’ü ücretli olarak çalışmaktadır Bu oran erkek nüfus için %62 iken, kadın nüfus için%35’tir İstihdam edilen kadın nüfusun %58’i, erkek nüfusun %9’u ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaktadır

Kendi hesabına çalışan kadın nüfusun oranı %6 ile oldukça düşük iken, çalışan erkek nüfusun %26’sı kendi hesabına çalışmaktadır

İşsizlik

Genel Nüfus Sayımlarında 2000 yılına kadar farklı işsizlik tanımları kullanıldığından bu bölümde sadece 2000 yılının sonuçları yorumlanmıştır

2000 Genel Nüfus Sayımında uluslararası tanımlar esas alınarak işsizlik bilgileri derlenmiştir Buna göre Tekirdağ ilinde işsizlik oranı %63’tür Bu oran, işgücündeki her 100 kişiden 6’sının işsiz olduğunu göstermektedir

Sayımdan önceki bir hafta içinde çalışmayan ve bir işle de bağlantısı olmayanlardan, iş arayan ve son üç ayda iş bulmak için bir girişimde bulunanların, toplam işgücü nüfusu içindeki oranı, bir başka deyişle işsizlik oranı %63’tür Bu oran erkek nüfusta %62 iken, kadın nüfusta %65’tir

İşsizlik oranı il merkezinde ilçe merkezlerinden daha yüksektir İl merkezinde %133 olan işsizlik oranı, ilçe merkezlerinde %115’tir Köylerde ise %08’dir

İl merkezi ve ilçe merkezlerinde kadınların işsizlik oranı, erkeklerin işsizlik oranından daha yüksek iken, köylerde erkeklerin işsizlik oranı kadınlardan daha yüksektir İl merkezinde işsizlik oranı kadınlarda %223, erkeklerde %108 ve ilçe merkezlerinde kadınlarda %171, erkeklerde %98 iken, köylerde bu oran kadınlarda %07,erkeklerde ise %09’dur

İşsiz nüfusun büyük çoğunluğunu genç nüfus oluşturmaktadır İşsiz nüfusun %58 ‘i 30 yaşından küçüktür


İşgücüne Dahil Olmayan Nüfus

1980-2000 döneminde, Tekirdağ ilinde işgücüne dahil olmayan nüfusun, çalışabilir yaştaki nüfus içindeki oranı sürekli artmaktadır Bu dönemde, işgücüne dahil olmayan nüfusun yıllık artış hızı ‰423’tür Bu hız erkek nüfus için ‰537, kadın nüfus için ise ‰379’dur

2000 yılında işgücüne dahil olmayan nüfusun %69’unu kadın nüfusu oluşturmaktadır İş gücüne dahil olmayan kadın nüfusu içinde en fazla paya sahip olan ev kadınlarının oranı 1980-2000 döneminde azalmasına rağmen, bu oran 2000 yılında da %733 ile yüksek seviyesini korumaktadır

İş gücüne dahil olmayan nüfus içinde emeklilerin oranında 1980-2000 döneminde her iki cinsiyette de artış görülmektedir Bu dönemde, emekli kadın nüfus oranındaki artış, emekli erkek nüfus oranındaki artıştan daha yüksektir

HANEHALKI VE KONUT NİTELİKLERİ

Hanehalkı Büyüklüğü

Tekirdağ ilinde bulunan 159569 hane halkının yaklaşık %65’i şehirde yaşamaktadır İl genelinde ortalama hane halkı büyüklüğü 38’dir Hayrabolu ilçe merkezi ortalama hane halkı büyüklüğü 4 ile en yüksek, Saray ilçe merkezi ortalama hane halkı büyüklüğü 35 ile en düşük değere sahiptir



Konutun Nitelikleri
İl merkezinde yaşayan hane halklarının %95’i, ilçe merkezlerindeki hane halklarının %92’si tuvaleti içinde bulunan konutlarda oturmakta iken, köylerdeki hane halklarının %61’inin konutunun içinde tuvaleti bulunmaktadır İl merkezindeki hane halklarının %98’i, ilçe merkezlerindeki hane halklarının %96’sı içinde borulu suyu bulunan konutlarda yaşarken, köylerdeki her yüz hane halkından 14 ‘ünün konutunun içinde borulu su bulunmamaktadır

İl genelinde hane halklarının %68’i kendi evinde oturmaktadır Oturduğu konuta sahip olan hane halklarının oranı yerleşim yerlerine göre farklılık göstermektedir Kendi evinde oturan hane halklarının oranı il merkezinde %60, ilçe merkezlerinde %61 iken, köylerde bu oran %83’e yükselmektedir Kiracı olan hane halklarının oranı da yerleşim yerlerine göre farklılık göstermektedir İl merkezinde kiracıların oranı %31 ile en yüksek düzeye sahip iken, köylerde bu oran %11’dir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.