Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Ülke & Şehirler > Türkiye > Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
şanlıurfadaturizm

Şanlıurfa'daturizm

Eski 08-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şanlıurfa'daturizm



Şanlıurfa'daTurizm
Şanlıurfa: Harran, Şuayp, Soğmatar gibi dünyaca ünlü tarihi kent

kalıntılarına sahip olması, il merkezinde çeşitli dönemlerden kalma tarihi evler,


çarşılar, hanlar, hamamlar ve camiler gibi mimari eserlerin yoğun bir doku


oluşturması, bu dokunun bozulmadan günümüze kadar gelmiş olması


nedenleriyle tarihi eserlere meraklı turistlerin ilgisini büyük ölçüde çekmektedir

HARRAN

Şanlıurfa'nın 44 kilometre Güneydoğusundadır


Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen tarihi Harran Kenti, kendi adıyla anılan Harran Ovası merkezinde kurulmuştur 3392 sayılı kanunla 1961987 tarihinde ilçe merkezi olmuştur İl merkezine 44 km mesafededir 76 köyü vardır


1997 Genel Nüfus Sayımına göre ilçenin nüfusu 41 bin 58' dir ( İlçe merkezi nüfusu 7 bin 306, köy nüfusu ise 33 bin 753 2001 yılında 48 bin civarında olduğu sanılmaktadır)


Harran dünya üzerinde şehir olarak kurulmuş ilk yerleşim merkezidir Evler, topraktan bağımsız değil, sanki toprağın bir ürünüymüş gibi yerden birer yükselti şeklindedir Konik damları, kalın duvarları, toprak zemini ve camsız pencereleriyle yakıcı sıcağın etkilerini azaltmaya çalışırlar



Tevrat'ta Hârân olarak geçen yerin burası olduğu söylenilir İslam tarihçileri kentin kuruluşunu Nuh Peygamberin torunlarından Kaynan'a veya İbrahim Peygamberin kardeşi Aran'a (Haran) bağlarlar 13yüzyıl tarihçilerinden İbn Şeddad, Hz İbrahim'in Filistin'e gitmeden önce bu şehirde oturduğunu yazmaktadır Bu nedenle Harran'a Hz İbrahim'in kenti de denildiğini, Harran'da İbrahim Peygamberin evinin, adını taşıyan bir mescidin, onun otururken yaslandığı bir taşın varolduğu söylenmektedir



Harran tarihiyle ilgili en doğru bilgiler arkeolojik kazılardan elde edilen buluntulara dayanmaktadır Harran adına ilk defa, Kültepe ve Mari'de bulunan MÖ II bin başlarına ait çivi yazılı tabletlerde "Har-ra-na" veya "Ha-ra-na" şeklinde rastlanılmaktadır


Kuzey Suriye'de bulunan Ebla tabletlerinde ise Harran'dan "Ha-ra-na" olarak bahsedilmektedir MÖ II binin ortalarına ait Hitit Tabletlerinde, Hitit'lerle Mitanni'ler arasında yapılan bir anlaşmaya Harran'daki Ay Tanrısının (Sin) ve Güneş Tanrısının şahit tutulduğu belirtilmektedir



Bu tarihi belgelerden anlaşıldığına göre, Harran adı 4000 yıldan beri değişmeden günümüze kadar gelmiştir Harran adı, Sümerce ve Akatca "Seyahat-Kervan" anlamına gelen "Haran-u" dan gelmektedir Bazı kaynaklar bu kelimenin kesişen yollar veya çok şiddetli sıcak anlamına geldiğini de kaydetmektedirler



Harran; Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya putperestliğinin (Sabiizm) önemli merkezi olması yönüyle ünlü idi Bu nedenledir ki Harran'da Astronomi ilmi çok ilerlemiştir



Urfa'nın Hıristiyanlığın en önemli merkezlerinden biri haline gelmesine karşılık, Asur, Babil ve Hitit devirlerinden beri Harran'da süre gelen Sabiizm varlığını MS İI yüzyıla kadar sürdürebilmiştir Bu nedenle Hrıstiyanlar Harran'a Putperest şehri anlamına gelen "Hellenopolis" adını vermişlerdir Dünyadaki üç büyük felsefe ekolünden birisi "Harran ekolü"dür



MÖ 1000'e kadar inen tarihiyle Harran 11 yüzyıla kadar büyük bir bilim merkezi durumundaydı Zira, Abbasi Hükümdarı Harun Reşid'in yaptırdığı, dünyaca ünlü Harran Üniversitesi buradaydı İlkçağ felsefe ekolünün merkezi ve daha sonra Arap düşünce sisteminin kaynağı olan bu üniversiteden bugüne yalnızca gözetleme (astronomi) kulesi kalmıştır Harran Üniversitesinde sürdürülen bilimsel çalışmalar din, gökbilim, tıp, matematik ve felsefe olmak üzere beş bölüme ayrılmıştı Felsefede ağırlığın Platon, Aristoteles, Plotinos gibi bilginlerde olduğu görülmüştür


Harran Üniversitesinde Farabi'nin de kısa bir süre öğrenim gördüğü biliniyor Bugüne kadar ulaşan toprak üstü kalıntıların çoğu İslamiyet Dönemi'ndendir ve kazıları hala sürmektedir Sin Tapınağı'yla ünlü, Sabilik Tarikatının geliştiği Harran'da geçmişte Ay Tanrısı Sin'e tapıldığı bilinmektedir


Harran'da bir çok büyük bilgin yetişmiştir Devrin, en büyük Matematikçilerinden, Tabiplerinden ve Yunan filozoflarının eserlerini Arapça'ya çevirenlerden 821 doğumlu Sabit bin Kurra, dünyadan aya olan uzaklığı doğru olarak hesaplayan Battani (Avrupalılar Albetegni veya Albatanius derler), Yunan filozoflarının maddenin bölünebilen en küçük parçasının (atom) parçalanamaz olduğuna dair iddialarını kabul etmeyen, oysa bölünmez kabul edilen bu parçanın müthiş bir enerji ile parçalanarak Bağdat gibi bir şehri yıkabileceğini söyleyen ve böylece Atomun mucidi sayılan Cabir bin Hayyam, Din bilgini Şeyhülislam İbni Teymiye Harran'daki okullarda yetişmiş dünyaca ünlü bazı alimlerdir

SOGMATAR:

Şanlıurfa'ya 73 km uzaklıktaki kent bugün Yağmurlu köyü adıyla anılmaktadır MS 1 ve 2 yüzyılda Süryaniler tarafından iskan edilmiştir


Kökü Harran Sin kültürüne dayanan Sabiizim ve Baştanrı Marilaha'nın kültür merkezi olduğu bilinen Soğmatar ören yerinin, baş tanrıya ve gezegenlere ibadet edilen ve kurban kesilen açık hava mabedi en önemli kalıntılarından biridir Mabedin duvarlarında Süryanice yazılar ve gezegenleri tasvir eden insan rölyefleri işlenmiştir


Ayrıca kalenin batısında bulunan tepedeki kayalara da tanrıları tasvir eden rölyefler ve Süryanice yazılar işlenmiştir

ŞUAYB ŞEHRİ:

Şanlıurfa'dan 88 km uzaklıktaki Özkent Köyü adıyla anılan tarihi harabelerdir Geniş bir alana yayılan ören yerinin sularla çevrili olduğu ve Roma devrinde inşa edildiği anlaşılmaktadır


Halk arasında Şuayb Peygamberin bu kentte yaşadığına inanılır Şuayb şehrinde Peygamber makamı olarak ziyaret edilen bir de mağara bulunmaktadır

NEVALİ ÇORİ:

Nevali Çori adıyla tanınan antik yerleşme yeri, Şanlıurfa ili Hilvan ilçesine bağlı Kantara köyünün sınırları içerisinde Fırat nehrinin sağ tarafında ve onun bir yan kolu olan Kantara deresinin yanında yer almaktadır Kalıntı alanı, uzunluğu 100 m genişliği 50 m olan ve iki kuru dere tarafından sınırlanan terası bir kireç tepesinin altında bulunmaktadır


Nevali Çori antik yerleşmesi insanların yerleşik hayata geçmeye başladığı, yoğun avcılığın yanı sıra bitki ve hayvanların evcilleştirilmeye çalıştığı bir dönemi yansıtmaktadır


Depo olarak kullanılabilecek çok sayıda taş yapının, kült yapısının ve bir çok sanat eserinin burada bulunmuş olması, Nevali Çori yerleşmesinin bu döneme ait merkezi bir yer olduğunu göstermektedir

KAZANE:

Şanlıurfa merkeze bağlı Kazane (Uğurcuk) yerleşim alanının tarihi MÖ 5000-3000'e dayanmaktadır Daha doğrusu bulgular Kalkalotik çağa ait olup, bu çağ da 5000-3000 arasındadır


Höyüğün kazısı 1992 yılında müze müdürü Adnan Mısır başkanlığında ABD'den bu konularla ilgili gönüllü derneklerin finansmanıyla Pensilvanya Üniversitesinden Dr Patrick Wattenmarker'in iştirakiyle başlatılmıştır


Çalışmalar sırasında mimari buluntular, evler, sokaklar ve bu döneme ait eserler bulunmuş olup, müzede muhafaza edilmektedir


Bu yerleşim alanında höyüğün tepesinde su deposu inşa edilmiş vaziyettedir Bunun dışında çiftçilerden birinden satın alınan ve şu anda temizlenmek üzere Ankara'da bulunan Sümerce'yi Akatça'ya çevrilen bir alfabe mevcuttur


International Hearld Tribune'nin 11 Kasım 1993 tarihinde yayınlanan sayısında Kazane'ye büyük yer vermiştir


John Noble Wilford'un makalesinde "Türkiye'de yeni keşfedilen gömülü kent ve ilginç kil tabletler eski kentsel uygarlığın ve yazının bilinen ufuklarını, Güney Mezopotamya'nın Sümer kent-devletlerinin çok ötesine götürmektedir


Arkeologlar bu keşiflerin son yıllarda Mezopotamya araştırmaları alanındaki en heyecan verici keşifler olduğunu söylemekte ve sit alanlarında yapılacak yeni kazıların, arkeoloji biliminin en önemli sorunlarından birine cevap olacağı konusunda emin görülmektedirler" denilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.