Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fışkırır, topraktan, şüheda

Topraktan Şüheda Fışkırır Mı?

Eski 08-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Topraktan Şüheda Fışkırır Mı?




Topraktan Şüheda Fışkırı Mı?

Bir 18 Mart Çanakkale şehitlerini anma gününde,şehitlik gezilirke,topluluk içinden biri çıkar ve etrafındakilere yüksek sesle şöyle der:
-Bu nasıl ilkel ve geri bir anlayıştırİşte tam burası şehitlikBir adam çıkmış diyor ki
''Kim bu cennet vatan uğruna olmaz ki feda,
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda''
Kardeşim bu topraktırHiç toprak sıkılınca şüheda fışkırı mı?,diyerek imanı volkan gibi olan İstiklal marşı şairimiz MAkif'in inancı ve sanatıyla alay eder gibi yere eğilirbir avuç toprak alır ve çevresindekilere ''işte bir avuç toprak elime aldım ve sıkacağım bakalım şüheda fışkıracak mı?'' der ve toprağı sıkmak amacıyla toprağı sıkmasııyla beraber bütün eliyle beraber parmaklarından kanlar fışkırmaya başlarçevresindekilerin şaşkın bakışları altında meydana gelen bu olay karşısında adam da şoke olmuşturmesele araştırılınca görülmüştür ki o toprak içinde yoğun bir şekilde bulunan ve avusturya dikeni denilen küçük dikenler, elin kılcal damarlarının patlaması sonucunda kanların o tazyikle fışkırmasına neden olmuşturkutsal değerlerle alay eden bu zavallı da uzunca bir süre cımbızla dikenleri temizlemek zorunda kalmış ve o dikenler de kendisine iyi bir ders olmuştur

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya

Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ
Hani, tâ'ûna da zuldür bu rezil istilâ!
Ah, o yirminci asır yok mu, o mahhlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcud ise, hakkıyle sefil,
Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz

Yerin altında cehennem gibi binlerce lâğam,
Atılan her lâğamın yaktığı yüzlerce adam
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkâz-ı beşer
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak,
Boşanır sırtlara, vâdilere, sağnak sağnak
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal'a mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te'sis-i İlâhî o metin istihkâm

Âsım'ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek
Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar
Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i
Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber


Mehmet Akif Ersoy


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.