Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
himmet, ikram, ilahi, sahiplerine, takva

Takva Sahiplerine İlahi İkram Himmet

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Takva Sahiplerine İlahi İkram Himmet




Takva Sahiplerine İlahi İkram Himmet



Üzerinde çokça tartışılan kavramlardan biri de himmet Tasavvufî yaşantı sahiplerinin sıkça kullandığı himmet nedir? Niçin tartışma konusu yapılıyor, neresi yanlış anlaşılıyor? Himmet kavramını kullananlar niçin ve nasıl kullanıyor?


Himmet, kelime manasıyla kalbi, iradeyi, duygu ve düşünceyi bir noktaya toplayıp, tek hedefe yönelmek demek Kelime kökü Arapça ?hemm? Hemm, iyi olsun kötü olsun, herhangi bir şeyi yapmaya yönelmek, himmet ise, kıymetli, şerefli ve güzel şeylere yönelmek manasını taşıyor


Kelime manasıyla düşündüğümüzde, her insanın azmettiği ve gayretini yönelttiği bir hedefi mevcut İnsanların kimi sadece karnına, kimi de kalbine yöneliyor Herkesin kıymeti de yöneldiği şeye göre ölçülüyor Buradan hareketle, derdi yalnızca dünya olanın Allah katında hiçbir kıymeti olmaz Hedefi Allah rızası olanın ise, kıymeti kelimelerle ölçülemez


Bugün günlük hayatımızda himmet deyince akla yardım ve destek geliyor ?Falanın himmetiyle müşkilim çözüldü? derken, bana sağladığı destekle sıkıntıdan kurtuldum demeyi kastediyoruz Böyle bir himmeti inkar eden yok Çünkü bütün insanlık, birbirine muhtaç bir halde yaratılmıştır Zayıflar güçlülere, fakirler zenginlere, hastalar doktorlara, cahiller alimlere muhtaç edilmiş; kendisine maddi-manevi imkan ve nimet verilenler de, onu muhtaçlara ulaştırmakla görevlendirilmiştir


Velilerin Himmeti


Çokça tartışılan velilerin ve kâmil mürşidlerin himmeti meselesine gelince; buna mürşidin teveccühü, manevi tasarrufu, nazarı, feyzi ve duası da denir


Velilerin uzaktaki kimselere himmet etmesine ve tasarrufta bulunmasına bazıları itiraz ediyor Mesele, ruhani alemde ruh vasıtası ile cereyan ettiği için, maddi şartlara mahkum olmuş akıl onu anlamakta zorlanıyor Çünkü bu himmet ve yardım farklı boyutlarda, bilinen zaman ve mesafe ölçüleri dışında tezahür ediyor Bu nedenle onu bizzat tecrübe etmeyenler, olduğuna inanmak ve olayı anlamak için delil ve izah istemekteler Bunda haklılar Biz de meseleyi işin ehline ve onu tecrübe edenlere soracağız Bu konudaki delilleri ortaya koyacağız Yanlış anlama ve uygulamaları tesbit edeceğiz


Tasavvuf erbabına göre himmet; kulun kendisini veya başkasını bir hayra ulaştırmak, bir şerden korumak veya bir kemâli ele geçirmek için bütün ruhanî gücünü kullanarak kalbiyle Cenab-ı Hakk?a yönelmesidir (Cürcani)


Himmet, ilahi nurla temizlenmiş ve takva ile yücelmiş ruhların Allah?ın izniyle muhtaç kullara yardım etmesidir Bu âli ruhlar zamana bağlı değildir, mekan ile sınırlanmazlar Maddi şartlar engel olmaz onlara Himmet, kâmil velilere emanet edilmiş ilahi bir nurdur O nur ile yol alır, hak yolcularını terbiye ve takviye ederler


Himmet, Allah?ın bir rahmetidir Himmet ehli, bir rahmeti yerine ulaştırmakla görevli Allah?ın dostudur Kur?an ifadesiyle onlara ?cündullah (Allah?ın askerleri)? denir Sayılarını, yerlerini ve görevlerini ancak Allah bilir (Müddessir/31) Onlar, meleklerden ve kâmil müminlerden oluşur Cenab-ı Hak, onlar vasıtasıyla dilediklerine yardım edip, müşküllerini çözer Aslında kuluna destek veren ve müşkülünü çözen Allah?tır Peygamber olsun, veli olsun, diğer varlıklar vasıtadan başka bir şey değildir Bu hakikati Rasulullah (AS) Efendimiz şöyle ifade buyuruyor: ?Asıl veren Allah?tır, ben ise verileni taksim edip yerine ulaştırmakla görevliyim? (Buhari, Müslim)


İlahi İkram


Müttakilere Allah tarafından verilen bir sermaye, ilahi bir emanettir himmet Allah?ın sevdiklerine ikramı, ilahi aşkın meyvesi, takva sahiplerine bir hediyedir Allahu Tealâ, sevdiklerine yaptığı bu ikramı meşhur bir kudsi hadiste şöyle bildiriyor:


?Ben, farz ve nafile ibadetlerle bana yaklaşan kulumu sevdiğim zaman, onun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, yürüyen ayağı olurum O benimle görür, benimle işitir, benimle tutar, benimle yürür Bana sığınırsa onu himaye ederim Benden bir şey isterse kendisine veririm? (Buhari, İbnu Mace, Ahmed)


İşte velilerin ulaştığı bütün keramet ve himmet bu hadiste özetleniyor Bu hadiste Allah dostlarına verilen imkan ve yetkilerin ne boyutta olduğunu büyük müfessir Fahruddin Razi?den dinleyelim:


?İnsan büyük bir bağlılık ve samimiyetle Allahu Tealâ?ya itaate devam ederse, Allah?ın, onun gözü ve kulağı olurum buyurduğu bir makama yükselir Allah?ın celal nuru kul için bir kulak olunca, o yakını işittiği gibi uzağı da işitir Bu nur onun için bir göz olunca, yakını gördüğü gibi uzağı da görür Ve yine bu nur kul için bir el olunca, o elin zora, kolaya, yakındakine, uzaktakine, her şeye gücü yeter? (Mefatihu?l-Gayb)


İşte kâmil bir veli, darda kalıp kendisinden yardım isteyen bir mümine ilahi izinden sonra bu nur ile yardımcı olmaktadır Mesafe ne olursa olsun, kalbi ilahi nur ile cilalanmış kamil bir veli, Allah?ın izni ve dilemesiyle dünyanın her yanını görebilir, her sesi işitebilir, her yana el uzatabilir Bu, Allahu Tealâ?nın dilediği kulları için kolay ve mümkün Ancak bu nimeti kime, ne zaman, ne ölçüde vereceğini Cenab-ı Hak tayin eder


Himmet Samimiyet ve Edebe Bağlıdır


Allah?ın rahmetini çeken en güzel sebep, kalbin samimiyetidir Allahu Tealâ, isteğinde samimi olmayan gafil kalbin duasını işitir, fakat kabul etmez Arzu ve istediğinde samimi, sabırlı ve azimli olan kimsenin ise eli boş dönmez Büyük veli Abdulkerim el-Cilî (KS), ?İnsan-ı Kamil? kitabında, bütün başarının himmetteki samimiyete bağlı olduğunu belirtiyor ve ekliyor:


?İsteğinde samimi olan kimsenin iki alameti vardır: Yöneldiği ve istediği şeyin olacağına kesin olarak inanmak ve gücü nisbetinde istenen şeylerin gereğini yapmak Hali böyle olmayan kimseye himmet ve azim sahibi denmez O sadece boş temenniler ile avunan ve davasında yalancı olan biridir Böyle bir kimse aradığını bulamaz, sevdiğine kavuşamaz Onun hali, elinde kalemi, kağıdı olmayan, okuma ve yazmasını da bilmeyen bir kimsenin mektup yazmaya kalkmasına benzer Bu durumda olan birisi mektubu nasıl yazacak? O, bu şekilde niçin mektub yazmak istiyor ki??


Himmet Kaderle Sınırlıdır


?Rasulüm de ki: Ben, Allah?ın dilediğinden başka kendime herhangi bir fayda ve zarar verecek güce sahip değilim? (A?raf/188) ayet-i kerimesi, her şeyin Yüce Allah?ın takdirinde olduğunu belirtiyor Büyük arif İbnu Atâ (KS) Hikem adlı eserinde der ki: ?Himmetler ne kadar büyük ve hızlı olursa olsun kader sınırlarını geçemez?


Kâmil mürşid, müridin isteğine değil, Allahu Tealâ?nın onun hakkındaki takdirine bakar Bir çeşit kader vardır ki onun gerçekleşmesi Allah tarafından kesin hükme bağlanmıştır Bu hükmü verilen şeyin gerçekleşmesi kaçınılmazdır ve onu dua ve himmet değiştiremez Bir çeşit kader de vardır ki, onun gerçekleşmesi bazı sebeplere bağlıdır İşte dua, himmet ve sadaka bu kısımda fayda verir


Hal böyle olunca, bazılarının: ?benim mürşidim gavstır, Allahu Tealâ?dan her ne isterse olur; bir bakışta kâfiri mümin, fasığı muttaki eder, tek başına bir orduyu yener!? demesi doğru değildir Bunlar Allahu Tealâ?nın kudretinde olan şeylerdir ve zaten Allah dostları, hep ilahi murada uygun şeyleri isterler Bu konuda büyük veli Mevlâna Halid Bağdadî (KS), kendisinden neslinin devamı için dua ve himmet isteyen Akka valisi Abdullah Paşa?ya şu cevabı gönderir:


?Biz kendimizi himmet ehli görmüyoruz Ancak, öyle olsa bile, istenilen şeyin kaza-i muallak (meydana gelmesi sebeplere bağlanan bir kader) olduğu anlaşılmadan himmet kullanılmaz Kesin olan kaderi (kaza-i mübrem), değil veliler, peygamberlerin himmeti bile değiştiremez Onun sonucuna rıza gösterip Allahu Tealâ?ya teslim olmak gerekir Şunu belirtelim ki, velileri inkardan sakınmak vacip olduğu gibi; onlar hakkında, imanı bozacak kabullenişlerden sakınmak da vaciptir Bu aşırı ve tehlikeli inanışlar, daha çok velilere güzel zan ve aşırı muhabbet besleyen kimselerde oluyor Unutmayın ki, şeytan hile ve düzen sahibidir; insanı helake götürecek her yolu dener? (Mektubat-ı Mevlâna Halid, 7 Mektup)


Himmet Nefse Değil, Hikmete Uygun Olur


Arifler Allahu Tealâ?nın hikmetine aşıktır İşlerin görünen tarafına değil, sonucuna bakarlar Onlar kendileri ve talebeleri için hep Allah?a yaklaştıracak sebepleri ararlar Kulun Allahu Tealâ?ya yaklaşması, nefsinin terbiyesine bağlıdır Bu terbiye bazen sıhhat ile, bazen de hastalık ile gerçekleşir Bazı kalb hastalıklarının tedavisi fakirlik, yalnızlık ve çaresizlik ile olur Kalp katılığı ve gafletin giderilmesi için bazen acı tecrübeler gerekir Mürid bunları bilmez ve bir sıkıntıya düşünce, kurtulmak için mürşidinden himmet ve dua ister Mürşid feraset nuru ve ilahi bir ilimle, o sıkıntının müridin derdine ilaç olduğunu görür ve onu Allah?a yaklaştırdığını bilir; kısaca ?dua ederiz? der Mürid de, o derdin hemen biteceğini düşünür Halbuki mürşid-i kâmil, Allahu Tealâ?dan o sıkıntının devamını istemektedir Çünkü, müritteki gafletin ilacı o sıkıntının içindedir Hastaya ilacını içirmemek dostluk değil, ihanet olur


Önce Hizmet, Sonra Himmet


Mürid: ?himmet efendim!? dedikçe, mürşid: ?önce hizmet evladım!? der Arifler demişlerdir ki: Mürşidin himmeti, müridin gayretine göre olur Tarlasında güzel ekin isteyen bir kimseye düşen ilk iş, tarlayı temizlemek ve uygun tohumu oraya güzelce ekmek, peşinden de gerekli sulamayı yapmaktır Bundan sonrası elini açıp hayırlısını istemek zamanıdır Bunları yapmayan bir kimse, dünyadaki bütün velileri dolaşsa ve iyi mahsul için dua talep etse, tarlasında ekin değil, ancak diken biter


Dilaver SELVİ

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.