Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
insan, iyi, kimseyi, seçmeli, seveceği

İnsan Seveceği Kimseyi İyi Seçmeli..

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnsan Seveceği Kimseyi İyi Seçmeli..




İnsan Seveceği kimseyi İyi Seçmeli







İnsan seveceği kimseyi iyi seçmeli, ona göre sevmeli
İmanın şartı altıdır, bunlar inanılacak şeylerdir

bu altı şarta inandım demekle hasıl olan imanın devam etmesi için başka şeylerde lazımdır


Mesela, ibadetler imandan değilsede, farz olduğuna inanmak imandandır Bir kimse, namazın farz olduğuna inanmazsa imanı olmaz
Bir de imanın temeli ve en mühim alameti olan, (bugünkü tabirle, olmazsa olmazı olan) esas bir şart daha vardır ki, o' da, hubb-u fillah ve buğd-u fillahtır


Yani Allahü tealanın sevdiklerini sevmek ve Allahü tealanın sevmediklerini sevmemektir

Çünki Hadis-i Şerif'te, dünyada birbirini sevenler, ahirette de beraber olacaktır buyuruluyor



Allahü tealanın sevgili kullarını sevenler, son nefeste imanla ölürler

Ve mahşer yerindede sevdiklerinin yanında haşr olup, ahiret hayatındada beraber bulunurlar



Bunun için de, kimin sevilip kimin sevilmeyeceğini iyi öğrenmemiz lazımdır Kim olduğumuz değil, kiminle olduğumuz önemlidir
Bir kimse, ibadetlerini yapmakla beraber, Allahü tealanın sevmediklerinide severse, mesela ebu cehili severse, bu kişi cehenneme gider



Çünkü Hadis-i şerifde Peygamber Efendimiz 'sallallahu aleyhi vesellem' öyle buyuruyorlar
Herkes sevdiğinin yanında olacak



Demek ki insan, dünyada sevdiklerine dikkat etmelidir Bu sevmek ve sevmemek, şahsi menfaati için değil, Allahü tealanın rızası için olmalıdır

Sevmek ve sevmemek kalp ile olur, beden ile olmaz


Ateş ile barut bir arada olamayacağı gibi, iki zıt sevgide bir arada olamaz Peygamber Efendimiz'i 'sallallahü aleyhi vesellem'i sevmeyeni sevemeyiz
Bu ise, kalpte kendiliğinden hasıl olur İlm ile olmaz Öğrenilerek olmaz Son nefeste iman, bu muhabbete bağlıdır


Onun için büyüklerimiz "İnsan seveceği kimseyi iyi seçmeli, ona göre sevmeli…" buyuruyorlar



Seviyorum diyen bir kimse, sevgilisinin düşmanlarından kesilmedikçe, buna münafık, yani yalancı denir

Âşıklar, sevgililerinin dîvânesi olup, onlara aykırı birşey yapamaz

Aykırı gidenlerle uyuşamaz

İki zıd şeyin muhabbeti bir kalbde, bir arada yerleşemez

İki zıddan birini sevmek, diğerini sevmemeyi îcâb ettirir
Allahü teala İsa aleyhisselama (Eğer yerlerde ve göklerde bulunan bütün mahlûkların ibâdetlerini yapsan, dostlarımı sevmedikce ve dost olmayanlardan uzaklaşmadıkca, hiç fâidesi olmaz), Musa aleyhisselamada; (Yâ Mûsâ! Dostlarımı benim için sevdin mi ve sevmediklerimden benim için uzaklaştınmı?) buyuruyor



Her mü'min, Allahü teâlâyı sevmeyenleri sevmemeli, islâmiyyete yapışanları sevmelidir Peygamberimiz "sallallahü aleyhi ve sellem" (İbâdetlerin efdali, müslimânları müslimân oldukları için sevmek, kâfirleri, kâfir oldukları için, sevmemekdir) buyurdu


Muhabbet, sevgilinin dostlarını sevmeği, dost olmayanları da sevmemeyi îcâb ettirir

Bu sevmek ve sevmemek, sâdık olan âşıkların elinde ve irâdesinde değildir

Çalışmaksızın, zahmet çekmeksizin kendiliğinden hâsıl olur Dostun dostları güzel görünür ve dost olmayanları da çirkin ve fenâ görünür



Dünyânın güzel görünüşlerine kapılanlara hâsıl olan muhabbet de, bunu îcâb etdiriyor

Seviyorum diyen bir kimse, sevgilisinin sevmeyenlerinden kesilmedikce sözünün eri sayılmaz Buna münâfık, ya'nî yalancı denir


Allahü teâlâyı sevmeyenleri sevmek, insanı Allahü teâlâdan uzaklaşdırır Teberrî etmedikce, tevellî olmaz Ya'nî uzaklaşmadıkça, dostluk olmaz


İnsan kimi severse hep ondan bahseder

Allahü tealanın veli kullarından mübarek bir zât hep hocasından bahsedince, birisi; efendim siz hocanızı bukadar çok seviyorsunuz, siz ondan ne öğrendiniz deyince, O mübarek zât buyurmuşki; birtek şey öğrendim, o da bana yetti buyurmuş:


"Kim sevilir, kim sevilmez"

Birisi birgün gülistandan geçerken bakmışki, güllerin arasında dikenler, ayrık otları, yabancı otlar var

Düşünmüşki, bu güllerin arasında bu otların dikenlerin ne işi var, bunlar olmasaydı daha iyi olurdu, derken

otlardan birisi seslenmiş, efendi efendi, biz halimizden memnunuz, sen bize karışma, bizim ne otu olduğumuz önemli değil, nerde ve nelerin arasında olduğumuz önemli, bizim kıymetimiz bu güllerin yanında olmakladır,

hiç kimseye sen kimsin demezler sen kiminle idin derler diyor


Ahiretde bile nerde ve kimlerle beraber olmak istiyorsak, bunu dünyada karar verip tercihimizi yapmalıyız
Çünki burada kimlerle berabersek, kimleri seviyorsak ahiretdede onlarla beraber olacağımız kesindir Bu bir tercih meselesidir…


Birisi çeşmede yüzünü yıkarken, su ile birlikte biraz çamur gelmiş, bakmışki bu çamur çok güzel kokuyor

Çamura sormuş sendeki bu koku nedir diye

çamur demişki; ben bir gül ağacının yanında kaldım, gülün yaprakları benim üzerime düştükce, o yapraklarla bir müddet hemhal oldum, onların kokusu banada bulaştı diyor



Demekki nerede ve kimlerle beraber isek muhakkak onlardan etkileniriz, onlardan bize bir koku geçer, o halde kim olduğumuz değil kiminle olduğumuz önemlidir


Mevlâna Halid-i bağdadi hazretleride, "Hak kapısında ehil ve nâ ehil beraberdir" buyuruyor



Dünyada iken birbirini sevenler aynı yerde haşrolunca, bunların arasında cennete giden biri bulunursa onun hatırına, o toplulukta bulunanların hepsinide avf edip, sen ehil değilsin deyip geri cevirmezlermiş

bu bizim için büyük bir müjdedir



Dünyada bile bir insan hakkında karar vermek için arkadaşlarına bakılır, kimlerle beraber olduğuna bakılır

O halde, Kim olduğumuz değil, kiminle olduğumuz önemlidir



Müşrikler Peygamberimize, Hak Peygamber olduğunu madem iddia ediyorsun, bir bela gelsin de görelim dediler Peygamberimiz buyurdu ki: “Aranızda ben varım, ben varken bela gelmez” Büyükler buyuruyorlar ki: “Alimler, Peygamberimizin vârisidirler Vâris her konuda vâris olduğu için, onların bulunduğu yere de umumî belâ gelmez" O büyüklerin bulunduğu yerler mânevî sığınaktır



Peygamber efendimizin varisi olan bu müstesna zâtlar her konuda olduğu gibi, bu hususda da bizim için büyük nimetdirler



Nasılki gece karanlığında yıldızlar gökyüzünde parlamaktadır, Bu mübarek insanların bulunduğu yerler de, o şekilde parlamaktadır

Bu büyükleri sevenler, Onlar gibi olmağa çalışırlar, Onların ahlakıyla ahlanlanmağa, Onlardan ilim öğrenmeğe çalışırlar, Onların halleriyle hallenmeğe çalışırlar, dolayısıyla dünyada iken o büyüklerin etrafı ahlak ve fazilet olarak yüksek insanlardan oluşan kültür ve medeniyetin zirve olduğu yerler olduğu gibi, O mübarek insanların etrafındaki sevenleri ahiretdede beraber olurlar



Zira hadisi şerifde buyuruluyorki; "dünyada iken birbirini sevenler, ahiretde beraber olurlar" O halde, Kim olduğumuz değil, kiminle olduğumuz önemlidir


Bir büyük zat buyurmuş ki; Eğer Allahü teala bana bu hizmetlerden dolayı (razı olup da)cennetini ihsan ederse, mahşere dönerim talebelerimin hepsini alırım



Bir talebesi de sormuş; Orası mahşer yeri, çok kalabalık, Allahü teala korusun bir talebe orda kaybolsa, insanlar birbirine benziyor, o ne olacak?


O zat da buyurmuş ki; Efendim insanların işi karışık olur ama Allahü tealanın işinde karışıklık olmaz Kim kimi seviyorsa, hep beraber olur

(Mıknatısın iğneyi çektiği gibi)



O halde, Kim olduğumuz değil, kiminle olduğumuz önemlidir
İman çok hassastır, bir kelime ile gelir, bir kelime ile gider

Birisinin cebinde çok kıymeti bir cevher olsa, kimse çalmasın diye hiçbir yere bırakmaz
Hep onu düşünür ve hiç unutmaz Onu kimse çalmasın diye, aklı fikri onu korumakta olacaktır



Nihayetinde bu bir dünya malıdır, çalınsa ne olur, çalınmasa ne olur

Ama iman gitti mi, maazallah!

Bütün seadetler gider, bütün felaketler gelir

Bir büyük zat buyuruyor ki; Bu imanın korunması ancak imanını koruyanlarla beraber olmakla mümkündür



İmamı rabbani hazretleri dünyanın kötülüğünü anlatıyor; haramlardan günahlardan sakınmak dünyadan sakınmaktır

Bu kadar kıymetli imanı muhafaza etmek nasıl mümkün olabilir Ne yapmak lazım onu korumak için Buyuruyor ki; "Onu koruyanlarla beraber olmak lazım"



Tek başınıza, yabancılarla kalırsanız kurtulamazsınız çünkü insanın ahlakı bulaşıcıdır Kötü ahlakta bulaşıcıdır, iyi ahlakta bulaşıcıdır Onun için iyi insanlar ile beraber olmak, kurtulmaya alamettir O halde, Kim olduğumuz değil, kiminle olduğumuz önemlidir


Bir çok insanın hakikati görememesinin sebebi gözüdür Gözüne inanan mübarek bir zatın kıyafetine, mesleğine bakarak yanılır,

Onu dinlemez ve istifade edemez



Başdaki göze değil, kalbdeki göze tâbi olmak lazımdır, kalbdeki göz, doğruyu-yanlışı ayırır, kimin sevilip kimin sevilmeyeceğini bilir

Hakkı hak, bâtılı bâtıl bilir



Hiç kimsenin mesleğine veya kıyafetine bakarak karar verilmez, işin kaynağına bakılır, naklettiği bilgiyi nerden aldığına bakılır, bedenin gıdasını iyi seçtiğimiz gibi ruhun gıdasınıda iyi seçmeğe mecburuz
Bedene bozuk gıda alan dünyasını yıkar, fakat ruhuna bozuk gıda alan ahiretini mahveder Pis borudan şifa gelmez Suyun kaynağıda, geçtiği yoluda temiz olmalıdır


Peygamber efendimize aleyhisseletü vesselam, Ebu Bekrin radıyallahü anh gözü ile bakanlarla, ebu cehlin gözü ile bakanlar elbette farklıdır Eğer insan bu zatlara, bu gözle bakarsa kör olur

Eğer mübarek bir zat diye bakarsa kalb gözü açılır

Eğer Allahu teala bir kuluna hidayet nasip etmişse, ona ehli sünnet itikadını vermişse, ona sevgili bir kulunu tanıtmışsa, o bu gözle olmaz

Bu kalp gözü ile olur Böyleyse, kalp gözü açılmıştır

Kalp gözü, hakkı batıldan ayırmak içindir, uçmak-uçurmak için değildir bunu iyi anlamak lazım



En zor iş hakkı batıldan ayırmaktır Peygamber efendimizin de duası var, aleyhisseletü vessellem, “Ya rabbi bana hakkı hak, batılı batıl göster”buyuruyor



Bir kişi hakka batıl diye saldırırsa, batıla hak diye sarılırsa mahvolur Peygamber efendimiz, ümmetim yetmişüç fırkaya ayrılacak, yetmiş ikisi bozulacak ancak biri doğru yolda kalacak buyurmuşlardır


Bu yetmiş iki fırka, cehennem ateşine girecektir, itikat bozukluğu olduğu için cehenneme gidecektir Ateş bu pisliğin temizlenmesi içindir fakat peygamber efendimiz ümmetim dediği için, bunlar daha sonra cennete girecektir

Kimsenin tek başına doğruyu bulması mümkün değildir…

ehli sünnet alimlerinin kitaplarından satır satır seçilmiş, onbinlerce çiçekten toplanan bal gibi olan Tam İlmihal Seadet-i Ebediye gibi kitabları okumalıdırki, kitab mühim bir arkadaştır, iyi seçmek lazımdır



Ehlisünnet alimlerinin kitablarını bulanlar, bu büyükleri sevmeğe başlar Dünyada ve ahiretde Onlarla beraber olmak isterler, onlar gibi yaşamak isterler



İmamı rabbani hazretleri bu yolda feyz vardır, buyuruyor Afrikadada olsa istifade eder buyuruluyor Ancak iki kişi feyz alamaz

Biri inciten, biri inkar eden İncitmek itiraz etmekle, inkarda reddetmekle olur

İnkar eden mahrum kalır İncitmedikten sonra, inkar etmedikten sonra istifade eder



Peygamber efendimiz aleyhisselatü vessellam buyuruyor ki; Nerde ilim varsa orda din vardır, nerde ilim yoksa orda din yoktur

Bilerek yapmakta lazımdır Namazın farzlarını yerine getirmezseniz, namaz olmaz, orucun farzı yerine gelmezse oruç olmaz
ilm şarttır ama doğru kaynaktan


Kimler dünyada birbirini severse, birlikte olursa, ahirette de birlikte olacaklardır Ahiretde kimlerle beraber olmayı, nerde olmayı istiyorsak bunu dünyada iken seçip, karar vermemiz lazımdır



O halde, Kim olduğumuz değil, kiminle olduğumuz önemlidir


Allahü tealaya emanet olunuz efendim

ali zeki osmanağaoğlu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.