Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
defineye, ehlini, görme, hor, kalbdenkalbe, malik, mesajlarharabat, viraneler, şakir

Kalbdenkalbe Mesajlar(Harabat Ehlini Hor Görme Şakir Defineye Malik Viraneler Var)

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kalbdenkalbe Mesajlar(Harabat Ehlini Hor Görme Şakir Defineye Malik Viraneler Var)




Vaktiyle Bağdat'ın eşrafından hali vakti yerinde, zengin müslümanlardan oluşan bir kafile, Hacca gitmek niyetiyle yol hazırlıklarına başlamışlar Yine o civarda oturan fakir, son derece saf, çok temiz, salih bir zat yaşamaktaymış Ve Hacca gitmek üzere hazırlık yapan bu kafileyi haber alır alınca kendi kendine:


“Madem Hacca giden bir kafile var, ben de onlarla birlikte gideyim” diye düşünmüş Böylece o da Hac yolculuğu için hazırlıklara başlayıp, kendine göre gerekli ihtiyaçlarını temin etmiş ve vakti gelince de bu hacı kafilesine katılarak yola çıkmış


Tabi kafilede bulunan kendini beğenmiş zenginlerden bazıları, bu fakir adamın da kafileye katılmasından pek memnun olmamışlar Haftalarca sürecek bu hac yolculuğunda, onu yanlarında pek istememişler, fakat yinede kimse kalkıp ona “Sen gelme” dememiş Öyle ya kim, kimi Allah'ın evini ziyaret etmekten men edebilir ki? Fakat yinede bu hazımsızlıklarını başka türlü izhar etmişler Her fırsatta onu küçümseyerek, onun saflığından istifadeyle onunla eğlenmişler ve dalga geçmişler


Uzun ve meşakkatli bir yolculuktan sonra, Mukaddes topraklara ulaşmışlar Mekke-i Mükerreme'ye varıp, Kabe-i Muazzama'yı tavaf etmişler Arafat'ta vakfeye durup, müzdelifeye inmişler, daha sonrada şeytanı taşlamışlar Kurbanlarını kesip traşlarını olmuşlar Böylece şartlarına riayet ederek , görevlerini ve ziyaretlerini yapmışlar Artık herkes hacı olmuştur


Memleketlerine dönmek için hazırlıklara başladıkları sırada, akıllarına bir muziplik gelmiş Şeytan ve nefis atına binen durur mu? zaten başından beri işleri gır gır şamata olan , benlik hastalığından kurtulamayan bazı kimseler, kendirliyle beraber hacca gelen saf ve temiz, fakat ihlaslı olan o fakir hacı arkadaşlarına bir oyun oynamaya karar vermişler O yanlarında değilken kendi aralarında anlaşmışlar ve “şöyle diyelim, böyle edelim” diye bir plan kurmuşlar


Böylece yaptıkları plan doğrultusunda hareket etmeye başlamışlar O temiz ve ihlaslı fakir Hacı bunların yanına gelince, bakmış ki hararetli hararetli bir şeyler konuşuyorlar Merak etmiş tabi Ve yanlarına sokulmuş Zaten öbürlerinin de istediği onun merakını celbederek, sohbete katılmasını sağlamak İçlerinden uyanık geçinen k endini beğenmiş biri, başından beri küçümsediği o fakir müslümana sormuş:


-Eee komşu! bu kadar yol geldin, bari Hac görevlerini hakkıyla yerine getirebildin mi?


Gönlünde en ufak bir fesat taşımayan ve hiç kimse hakkında kötülük düşünmeyen saf, katıksız, temiz müslüman hemen cevap vermiş:


-Elhamdülillah! Rabbime hamdü senalar olsun ki, benim gibi fakir ve aciz bir k uluna, Hac ziyareti gibi en mühim bir ibadeti yapmayı nasip etti, demiş Tabi diğer adamın derdi alay edip eğlenmek olduğu için tekrar sormuş


-Madem Hac menasikini ifa ettin, öyleyse sen de beratini almışsındır sanırım? Tabi adam şaşırmış “Bu nasıl bir berat?” diye merakla ve üzüntüyle sormuş Alaycı adam:


-Ne berati olacak, buraya gelip Hacc Menasikini hakkıyla yapanlara, Hacc'ın kabul olduğuna ve cehennemden azad olduğuna dair bir belge veriliyor, işte bunu soruyorum Bizler bu belgeyi aldık da, aramızda bunu konuşuyorduk Ne o, yoksa sen almadın mı?


Tabi o da, biraz saf olduğu ve böyle şeylere hemen inandığı için, son derece üzülmüş, mahzun olmuş ve:


-Ben zaten nakıs bir adam olduğumu biliyordum Elbette böyle bir belge almaya layık değilim Rabbimin Zatına yakışır bir Hacc yapmak benim gibilerin haddine mi? Ama madem Hacc'a geldim ve böyle bir belge de veriliyor, Allah'a yemin ederim ki, bu belgeyi almadan memleketime dönmeyeceğim, diyerek hıçkırıklarla ağlamaya başlamış


Arkadaşlarının son derece müteessir olduğunu gören diğerleri, şakanın dozunu biraz fazla kaçırdıklarını anlamışlar ve oynadıkları oyuna artık son vermeleri gerektiğini düşünerek demişler ki:


-Hakkını helal et Biz bir oyun yapalım dedik, fakat seni bu kadar üzeceğimizi tahmin etmemiştik Gönlünü ferah tut, böyle bir belge verildiği falan yok” demişler Fakat bu sefer onu, doğruya inandıramamışlar


-Hayır, demiş Esas şimdi oyun yapıyorsunuz Ben üzülmeyeyim diye böyle bir belge filan yok diyorsunuz Az önce aldık demiyor muydunuz?” Hadi bakalım şimdi gel de çık işin içinden Böyle bir olay olmadığına, onu nasıl inandıracaklarını şaşırmışlar


-Böyle bir şey yok, istersen gel çantalarımıza tek tek bak Böyle bir belgeyi kim almış ki biz de alalım, demişler, ama nafile


-Bu mübarek beldede Allah'a yemin ettim, o belgeyi almadan dönmem Ya burada ölürüm, ya da o belgeyi alırım, diyerek Beytullaha geri dönmüş Diğer uyanıklar “Eyvah biz ne yaptık, dertsiz başımızı derde soktuk, zira bu adam gelmeden kafile gitmez Berat almadan da bu adam dönmez Berat ise kesinlikle gelmez, dolayısıyla burada kaldık” diye ne yapacaklarını şaşırmışlar


O ise onlardan ayrılınca doğru Kâbe'ye gidip, Mültezem'e yapışmış Yalvarmış yakarmış, ağlayıp sızlamış Orada saatlerce dua etmiş, yorulup takati kesilmesine rağmen oradan ayrılmamış Dizleri üstüne çöküp, başı önünde içi yana kavrula sessiz sessiz ağlayarak yalvarmaya devam etmiş Bir ara dalmış, kendisine hafif bir geçkinlik hali geldiği esnada, kucağına bir kağıt parçası düştüğünü hissetmiş Birden irkilip bakmış ki, gerçekten de üzerinde bazı yazılar olan bir kağıt parçası Ama öylesine parlıyor ki göz kamaştırıyor Onu alıp sevinçle yerinden fırlayarak arkadaşlarının yanına koşmuş “Hele bir bakın bakalım, benimki de size verilenden mi acaba?!” diye sevinçle haykırmış Arkadaşları bu işe çok şaşırmışlar Merakla o kağıdı alıp bakmışlar ki, ne görsünler Aman Ya Rabbi!!! Ne kağıt dünya kağıdına benziyor, ne de yazı dünya kalemiyle yazılmış yazıya benziyor Hepsi hayrete düşmüşler O kağıdı alıp, bu neyin nesidir diye büyük bir alime göstermişler İlim Ehli olan zat, hürmetle o kağıdı alıp bakmış ve onu öperek yüzüne gözüne sürmüş Onlara demiş ki:


“Bu yazı Mevlâ tarafından kudret kalemiyle yazılmış olup, cehennemden kurtuluş beratıdır Bunun sahibini getirin de o mübareğin ayağının altını öpeyim” Bunun üzerine uyanık geçinenler tutuşmuşlar Fakir diye küçük ve hakir gördükleri, saf diyerek dalga geçtikleri, adam samimiyeti ve ihlası sebebiyle İlahi belgeyi alanlardan olmuş


Harâbat ehlini hor görme şakir,Defineye malik viraneler var

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.