Cafer-İ Sadık İle Rafizi |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Cafer-İ Sadık İle RafiziCafer-i Sadık ile Rafizi Kûfede bir râfizî var idi Adı Abdülmecîd bin Abdülgaffâr idi Ca'fer-i Sâdık (ks) hazretlerinin hûzuruna vardı ve aralarında şu konuşma geçti - Esselâmü aleyke yâ Resûlullahın torunu Resûlullah (sav) hazretlerinden sonra en üstün olan kimdir? - Ebû Bekr-i Sıddîkdır (ra) - Böyle olduğunu nereden biliyorsun - Hak sübhânehü ve teâlâ hazretleri ona, Resûlullahdan sonra, ikinci buyurdu Üçüncüleri Allahü teâlâ olan iki kişiden, ikincisi olmak kadar şeref olamaz - Hazret-i Alî 'radıyallahü teâlâ anh', Resûlullah (sav) hazretlerinin döşeğinde, kâfirlerden korkmadan yatmadı mı? - Ebû Bekr-i Sıddîk, Resûlullah hazretleri ile mağaraya girmedi mi? - Eğer korkmasa idi, girmezdi Allahü teâlâ Resûlullaha haber verdi ki, Ebû Bekre korkma, dedi - Onun korkusu, ondan idi ki, kâfirler onların nerede olduğu hakkında bir haber duyup, gelirler Resûl-i ekremi üzerler Görmezmisiniz Ebû Bekr-i Sıddîk, kendi ayağını, mağarada bir deliğe koydu Hattâ yılan onu kaç def'a ısırdı O acıya katlandı Ayağını kaldırmadı Resûlullahı uyandırmamak için, hiç ses de çıkarmadı Kendinden korksaydı, zehrlenerek, cânını Resûle fedâ etmezdi - Mâide sûresinde, (Rükû'da iken sadaka verirler) meâlindeki 58âyet-i kerîme ile medh olunan Alîdir - Bu âyetden önce, bir âyet-i kerîme vardır ki tahsîs rakamı ondan ziyâdedir O Sıddîk şânındadır (Allahü teâlâ, mürtedler ile cihâd eden bir kavm getirir Allahü teâlâ bunları sever) meâlindeki âyet-i kerîme, Ebû Bekr Sıddîk içindir ve dahâ çok yükseltmekdedir Resûlullah (sav) hazretlerinin, öbür âleme göçmelerinden sonra, arablar, dedi ki, biz nemâz kılarız Ammâ zekât vermeyiz Ebû Bekr (ra) buyurdu ki, Resûlullah hazretlerine edâ etdikleri zekât malından bir deve dizinin bağını vermeseler ve ondan eksik verseler, ben onlar ile toprak ve kum sayısınca olsalar da muhârebe ederim - Yâ Ca'fer Hazret-i Alînin şânı için, meâl-i şerîfi, (Mallarını, gece-gündüz, gizli ve gözönünde verenler) olan Bekara sûresinin 274âyeti gelmemiş mi? - (Sûre-i Velleyl), Ebû Bekr-i Sıddîkın şânında nâzil olmuşdur Şânını çok yükseltmekdedir Zîrâ Ebû Bekr-i Sıddîk kırkbin altın verdi Kendisine bırakmadı Bir kilime sarındı Cebrâîl aleyhisselâm geldi ve dedi ki, Allahü teâlâ buyurdu ki, ben Ebû Bekrden râzıyım O benden râzı mıdır? Ebû Bekr-i Sıddîk, ben Allahü teâlâdan râzıyım, râzıyım, râzıyım, dedi - Meâli şerîfi (Hâcılara su vermeği ve Mescid-i Harâmı binâ etmeği, îmân etmekle ve Allah yolunda cihâd etmekle bir mi tutuyorsunuz Hâyır, böyle değildir) olan Tevbe sûresinin 20âyet-i kerîmesi hazret-i Alînin şânını bildirmek için nâzil olmadı mı? - Meâl-i şerîfi (Mekkenin fethinden önce, sadaka verip, cihâd eden ile, fethden sonra veren ve cihâd eden bir değildir Önce olanın derecesi dahâ yüksekdir) olan Hadîd sûresinin 10âyet-i kerîmesi ile Ebû Bekr-i Sıddîk medh olunuyor Ebû Bekrin muhârebe etmesi önce idi ki, Ebû Cehl, Resûlullah hazretlerine vurmak istedi Ebû Bekr-i Sıddîk, Ebû Cehle mâni' oldu - Alî, hiç kâfir olmadı - Öyledir, lâkin, Allahü tebâreke ve teâlâ hiç kimsenin, îmânını, Ebû Bekrin îmânı gibi medh etmedi Meâl-i şerîfi (Muhâcir ve Ensârın önce gelenlerinden Allahü teâlâ râzıdır Onlara Cennetde sonsuz ni'metler vardır) olan Tevbe sûresi 31 âyetinde ve meâl-i şerîfi (Doğru haber ile gelen ve Ona inanan için Cennetde istedikleri herşey vardır) olan Zümer sûresi 33 âyetinde, Allahü teâlâ, Ebû Bekr-i Sıddîkın 'radıyallahü teâlâ anh' îmânını medh etmekdedir Her ne vakt ki, Resûlullah (sav) vahy ile bir haber verse idi, kureyş, yalan söylüyorsun derdi Ebû Bekr-i Sıddîk hemen yetişip, doğru söylüyorsun yâ Resûlallah, derdi - Meâl-i şerîfi (Uhud gazâsında, şeytâna uyup, dağılanlar) olan İmrân sûresi 155âyetinde, Allahü teâlâ şikâyet etmiyor mu? - Âyet-i kerîmenin sonunu oku Meâlen (Onların bu kusûrlarını afv etdim) buyuruyor - Hazret-i Alînin dostluğu farzdır Kur'ân-ı azîmüşşânda, Şûrâ sûresinde, 23âyetinde meâlen (Size islâmiyyeti bildirdiğim ve Cenneti müjdelediğim için, bir karşılık beklemiyorum Yalnız yakınım olanları seviniz) buyuruldu ki, bunlar, Alî, Fâtıma, Hasen ve Hüseyindir - Ebû Bekre 'radıyallahü teâlâ anh' düâ etmek ve Onu sevmek farzdır Allahü teâlâ, Haşr sûresinde 10âyetinde meâlen (Muhâcirlerden ve Ensârdan sonra, kıyâmete kadar gelen mü'minler, yâ Rabbî! Bizi afv et ve bizden önce gelen din kardeşlerimizi afv et derler) buyuruyor Hüseynî tefsîrinde diyor ki; (Âlimler buyurdu ki, Eshâb-ı kirâmdan 'radıyallahü teâlâ anhüm ecma'în' birini sevmiyen kimse, bu âyetde bildirilen mü'minlerden olmaz Bu düâdan mahrûm olur) - Resûlullah (sav) (Hasen ve Hüseyn, Cennet gençlerinin üstünüdür Babaları dahâ üstündür) buyurmadı mı? - Ebû Bekr-i Sıddîk hakkında bundan iyisini buyurdu Babam Muhammed Bâkırdan işitdim Ceddim İmâm-ı Alî 'radıyallahü teâlâ anh' buyurdu ki, Resûlullahın (sav) huzûrunda idim Başka kimse yok idi Ebû Bekr ile Ömer 'radıyallahü teâlâ anhüm ecma'în' geldi Server-i âlem ve Seyyid-i veledi âdem (sav): (Yâ Alî! Bu ikisi, Peygamberlerden başka, Cennet erkeklerinin en üstünüdür) - Yâ Ca'fer! Âişe mi üstündür Fâtıma mı üstündür? - Âişe (ra) Resûlullah hazretlerinin zevcesi idi Onunla berâber olur Fâtıma (ra) hazret-i Alînin zevcesi idi Onunla berâber olur Allahü teâlâ hazretlerinin gadabı ve la'neti o râfizî ve mübtedi' üzerine olsun ki, Resûlullah (sav) hazretlerinin, mü'minlerin annesi olan ezvâc-ı tâhirâtına (rıdvânullahi teâlâ aleyhinnâ ecma'în) ta'n eyler - Âişe Alî ile muhârebe etdi Cennete girer mi? - Allahü teâlâ Ahzâb sûresi, 53ayetinde meâlen; (Resûlullahı incitmeyiniz Ondan sonra, zevcelerini nikâh ile hiç almayınız Bunların ikisi de büyük günâhdır) buyuruyor Beydâvî ve Hüseynî tefsîrlerinde diyor ki, bu âyet-i kerîme gösteriyor ki, Resûlullah (sav) vefât etdikden sonra da, ona saygı göstermek için, zevcelerine saygı lâzımdır - Ebû Bekrin hilâfetini, Kur'ân-ı azîmüşşânda bana göstermeğe kâdir misin? - Gösteririm Hem Kur'ân-ı kerîmde, hem Tevrâtda ve hem de İncîlde gösterebilirim Kur'ân-ı kerîmde olan şudur: En'âm sûresi 165âyetinde meâlen; (Allahü teâlâ sizi yeryüzünde halîfe yapdı) buyuruldu Nûr sûresi 55âyetinde meâlen; (Îmân eden ve emrlerimi yapanlarınızı, yeryüzüne hâkim kılacağımı söz veriyorum İsrâîloğullarını halîfe yapdığım gibi, sizi de birbiriniz ardı-sıra halîfe yapacağım) buyuruldu Beydâvî ve Hüseynî diyor ki, bu âyet-i kerîme gaybdan haber verip, Kur'ân-ı kerîmin, Allahü teâlânın kelâmı olduğunu ve dört halîfesinin 'radıyallahü teâlâ anhüm ecma'în' meşrû; haklı olduğunu göstermekdedir Tevrâtda ve İncîlde, Feth sûresinin son âyetinde meâlen, (Resûlullah ve onunla birlikde olanlar, birbirlerini her zemân ve çok severler ve her zemân kâfirlere düşmân olurlar!) bütün Eshâb bildirilmekde ve Ebû Bekrin şerefine işâret edilmekdedir Bu âyetin sonunda meâlen, (Eshâbının misâlleri Tevrâtda ve İncîlde bildirildi) buyuruyor Babam, ceddim Alî bin Ebî Tâlibden (ra) ve onun da Resûlullah hazretlerinden bildirdiği hadîs-i şerîfde, (Allahü teâlâ, hiçbir Peygamberine vermediği kerâmetleri bana verir Kıyâmetde mezârdan önce kalkarım Allahü teâlâ dört halîfeni çağır, buyurur Onlar kimdir, yâ Rabbî, derim Ebû Bekrdir, buyurur Yer yarılıp, herkesden önce Ebû Bekr mezârdan çıkar Sonra Ömer, sonra Osmân, sonra Alî kalkar) buyuruldu Peygamberimiz (sav) buyurdu: Ben yer şak olup, dışarı gelenlerin evveli olurum Allahü teâlâ bana kerâmetlerden verir O nesne ki benden önce Nebîlerin bir ferdine vermemişdir Sonra Allahü teâlâ buyurur Yâ Muhammed, yakın getir o halîfeleri ki, senden sonra geldiler Ben dedim, onlar kimlerdir Buyurur, Ebû Bekr-i Sıddîk Benden sonra yer şak olup, Ebû Bekr kabrden dışarı gelenlerin evveli olur İki hulle giydirirler Tâ gelip, Arş önünde durur Ve hesâbın az görürler Ve arş önünde ayak üzerine dururlar Ondan bir münâdî seslenir; Ömer bin Hattâb 'radıyallahü teâlâ anh' nerededir Onu getirirler Cerâhetden kan revân olduğu hâlde gelir Diye ki, yâ Ömer, bunu sana kim etmişdir Mugîre bin Şûbenin kölesi yapmışdır, der Ona da buyururlar Arş önünde durur Hesâbını görürler İki yeşil hulle giydirirler Sonra Osmân 'radıyallahü teâlâ anh' hazretlerini getirirler Damarlarından kan revân olduğu hâlde gelir Derler ki, bunu sana kim yapdı Der ki, filân yapdı Arş önünde durmasını buyururlar Hesâbı da kolay olur İki yeşil hulle giydirirler - Yâ Ca'fer, bunlar Kur'ân-ı azîmde var mıdır - Evet, okumadın mı, Allahü teâlâ onlardan haber verdi (Peygamberler ve bunların şâhidleri, hesâb için getirilir!) buyuruldu [Zümer sûresi 69cu âyet-i kerîmesi meâli] Yâhud şehîdleri getirilir, denildi Ya'nî Ebû Bekr ve Ömer ve Osmân ve Alîyi 'rıdvânullahi teâlâ aleyhim ecma'în' getirirler - Yâ Ca'fer! Bu zemâna kadar ben onları sevmiyor idim Şimdi pişmân oldum Eğer tevbe edersem, Allahü teâlâ kabûl edermi? Ca'fer-i Sâdık 'kuddise sirrehül'azîz' buyurdu ki, Çabuk tevbe et ki, se'âdetin alâmeti olsun Eğer, Allahü teâlâ korusun, o i'tikâd üzere dünyâdan gitmiş olsaydın, senin dînin boşa giderdi alıntıdır |
|