![]() |
On İki Daireli Fakir Adam |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() On İki Daireli Fakir AdamBakalım, insan ele geçiremediği şeylere karşı ne kadar hırslı, ele geçirdiği nimetlere karşı da ne kadar şükürsüz olabiliyor, bir görelim ![]() Buralara eskiden gelmişe benziyorsun ![]() Evet, dedim ![]() ![]() Ben de Nevşehir den geleli elli seneyi geçti, dedikten sonra hemen ekledi: Ne yazık ki ben kafayı çalıştıramadım, ömrüm boşa geçti ![]() Anlayamadım köşeyi dönme işini, dedim ![]() Elbette, dedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rabbime şükürler olsun, dedim, kirada değilim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnanmıyor gibi baktı yüzüme ![]() Yani senin sadece başını sokacak bir dairen mi var şimdi? Öyle, dedim ![]() Geldiğin senelerde buralardan üç beş tarla alıp da şimdi daireleri dizemedin mi? Hayır, dedim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüzünü buruşturup dudaklarını büktü ![]() ![]() Demek sen de benim gibi kafayı dövüyorsun şimdi! Hayır, dedim, ben asla kafamı dövmüyorum ![]() ![]() Yok canım, olur mu öyle şey dedi? Dairelerim var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yani on iki dairenin sahibi olduğun halde mi, fırsatı değerlendiremedim, diyorsun? Elini boşlukta salladıktan sonra: On iki daire ne ki? dedi ![]() ![]() Ben buraların tarla olduğunu, bedava denecek kadar ucuza satıldığını biliyorum! Ama bunu bilmenin bir faydası yok ki şimdi ![]() ![]() ![]() Beyefendi kusura bakma, dedim senin düşüncenden korkmaya başladım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendi ihtiyarladığı halde hırsı hep genç kalan ademoğulları vardır ![]() Allah'ın rahmet ve bereketi üzerinize olsun ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() alıntıdır ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
On İki Daireli Fakir Adam |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() On İki Daireli Fakir AdamBÖYLE ÖRNEK OLUYORDU İNSANLIĞA! Onun ideali, insanlığa hizmetti, yoksa insanlığın kendisine hizmeti değildi ![]() ![]() Yine adeti üzere bir miktar imkan biriktirmiş, çevresine de münadiler göndermişti ![]() Sesleniyorlardı Medine sokaklarında münadiler: - Resulüllah mescidin önünde muhtaçları bekliyor ![]() Az sonra mescidin önüne muhtaçlar toplanmışlardı ![]() ![]() ![]() Nitekim düşündükleri gibi de oldu ![]() ![]() Mutluydu ![]() ![]() ![]() Nihayet elindeki mikan bitti, yardım isteyecek insan da bitti ![]() ![]() Ne var ki çok sürmedi, ötelerden kan ter içinde koşup gelen bir bedevi görüldü ![]() ![]() ![]() - Yardım dağıttığınızı söylediler onun için nefes nefese koştum; ama yine de yetişemedim! Zaten hep şanssızım ben ![]() Çok üzgündü yoksul adam ![]() ![]() ![]() Sordular: - İhtiyacın çok mu fazlaydı? Saymaya başladı yardım alabilseydi neler alacağını ![]() Hepsi de zaruri ihtiyaçtı ![]() ![]() ![]() ![]() Efendimiz şefkatle baktı bedeviye ![]() - Üzülme ihtiyaçlarını yine alacaksın ![]() - Nasıl? Diyerek heyecanlandı yoksul adam ![]() - Şimdi buradan kalk, şehrin içine dal, ihtiyaçlarını nerede bulursan al ve aldığın satıcılara da de ki: - Mal bana ait, parasını ödemek de Resulullah'a! Allah'ın Resulü ödeyecektir ![]() Resulüllah (sas) böylece verecek parası olmayınca muhtaçların borcunu yükleniyor, bir fırsatını bulup da ödeyeceğini düşünerek insanına böyle yardımda bulunuyor, insana hizmeti böyle en öne alıyordu ![]() Adam sevinçle çarşının yolunu tuttu ![]() ![]() Olaya şahit olan Hazreti Ömer, fedekarlığın bu kadarına razı olamamış gibiydi ![]() Nihayet düşüncesini dile getirmekten kendini alamadı da dedi ki: - Ya Resulellah! Sen gücünün yettiğiyle mükellefsin, yoktan da vermekle değil ![]() ![]() Bu sözlerden hiç de memnun olmayan Resulüllah'ın yüzündeki tebessümün kaybolduğu görüldü ![]() ![]() Bu defa da masum bir adam söze karıştı; - Ya Resulallah sen Ömer'e bakma ver, Allah da sana verir, dedi ![]() Bu söze memnun olan Resulüllah'ın tebessümü tekrar yüzünde belirdi, 'fedekarlığa devam et' sözünden memnun olduğu anlaşılıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Arkadaslar muhtaclardan yardimimizi esirgemeyelim |
![]() |
![]() |
|