Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
anında, arasındaki, azrail, ile, kişinin, konuşma, ölüm

Bir Kişinin Ölüm Anında Azrail (A.S) İle Arasındaki Konuşma

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Kişinin Ölüm Anında Azrail (A.S) İle Arasındaki Konuşma




Sabah kalktım Güzelce kahvaltımı da yaptım ve işe gittim

Klasik bir gün Diğerleri gibi, sıradan bir başlangıç

Nöbetçi arkadaştan öğrendiğime göre, gece problem çıkmamış cihazlarda Bu iyi haber işte! Zaten dünden devam eden 2 tane sistem arızası vardı

Cihaz odasındaki klimalar da problemli Hem de ta kurulduğu günden beri!

Bugünde firmanın birinden eleman gelecek, onlarla ilgilenmem lazım İş çok bugün! Akşamı nasıl ederim bilmem Bu hafta çok yoğun geçecek Sezonda başladı malum Beklentilerimiz epey yüksek

Neyse, odama gittim ve kapıyı kapadım Bilgisayarımı da açtım ve maillerimi kontrol ediyordum ki, kapı çaldı “Girin” bile diyemeden kapı açıldı ve içeriye bir “şey” girdi, kapıyı da kapadı hemen!

Aman Allah’ım! O da ne!? Tanımlayamadım bir türlü Kadın desen değil, erkek desen değil, turist belki! Bir çirkinlik abidesi! Kesin 10 gün rüyalarımın baş rol oyuncusu olur

Ona “Kimsiniz?” diye sormama bile fırsat kalmadan:

- Hadi kalk gidiyoruz! dedi


Aaa! Hem de Türkçe konuştu! Şaşırdım ama bozuntuya vermedim

- Sizi ilk kez görüyorum Kimsiniz?

- Ruhunu bedeninden söküp almak için görevlendirilen meleğim ben! Nam-ı diğer Azrail! Cehennem habercisi!

- Dalganın sırası değil şimdi Lütfen odamı terk edin Yoksa güvenliği çağırırım!

- Çağırsan ne olur? Beni sadece sen görüyorsun!

- Dalga geçme İşim gücüm var benim Seninle uğraşamam

Bir yandan Azrail değildir diyorum ama böyle bir kişinin bana haber verilmeden buraya kadar gelmesi imkansız ki! Eyvaaah! Ya gerçekse! Bittim ben, bittim!

Savsakladığım namazlarım, ahirette buruşturulup yüzüme çarpılacak olan oruçlarım geldi aklıma

Ufacık dünya menfaatleri için teptiğim Allah’ın emirleri geçti gözümün önünden hızla

Eti için kesilen bülbül, tahtası için yakılan saz gibi

Gayri ihtiyari:

- Mesai saatleri içinde olmaz! deyiverdim Sanki benden bitecek bir işi varmış gibi

-Neden? dedi

-Şu an hazır değilim!

-Neye hazır değilsin?

-Kabirde ve öbür alemde başıma geleceklere!

-Ama senin son kullanma tarihin bugün son 08:57 Sen ayvayı yedi Hem sana yeterince vakit verilmedi mi?

-İnan ki, bu yaşta öleceğim hiç aklıma gelmemişti

-Neden?

-Gencim daha, ciddi bir sağlık problemim de yok Turp gibiyim evelallah!

-Senin yolun mezarlığa hiç düşmüyor herhalde! Ya da hastanelerin acil servislerine, morglara! Oradakilerin hepsinin teni buruşuk mu?

-Değil de yani! Bana 1-2 ay kadar daha süre tanısan?

-Bu kadar kısa bir sürede ne yapabilirsin ki, onlarca yılını heba etmiş biri olarak?

-İbadet borçlarımı öderdim Kaza üstüne kaza ederdim namazlarımı deliler gibi Kalplerini kırdıklarımdan, üzerimde hakkı olanlardan helallik dilerdim Dünyanın öbür ucunda olsalar, taşların altına saklansalar gene de bulur, her şeyimi verir, haklarını helal ettirirdim Üzerimde kul hakkı kalmasın diye Daha vasiyetimi bile yazmadım hem!

-Yeterince vaktin vardı! Yapsaydın! Neden düşünmedin? Engel mi oldular sana?

-Hiç ölmeyeceğimi sanmıştım Hep başkaları ölüyordu, başkalarının selaları okunuyordu minarelerden Ben muaftım sanki ölümden Meğer bu iş parayla değil, sıraylaymış

-Bir sene önceden haberin olsaydı geleceğimden, neler yapardın?

-Kalan zamanımı çok iyi değerlendirirdim!

-Hadi be sen de! Kimi kandırıyorsun! İlk 2 gün iyi giderdin Namaz-niyaz full, sonra dönerdin gene eski haline Bulurdun bir de bahane kendine Her şey yine eski hamam eski tas olurdu Bir rüyaydı o derdin sana verdiğim habere, kendini avutmak için

Haklıydı! Kaç kere hastalık geçirmiş, kaza atlatmıştım Bunların hepsi birer haberdi aslında ama üzerimdeki etkisi çoğu zaman 2 gün bile sürmemişti

Ama şimdi kafamı taşlara vurmaya bile vaktim yoktu artık!

Bu arada telefonum çaldı Başmüdür arıyordu Önemli bir arıza varmış, trafiği durduran Acil gitmemi istedi Her şey önemini kaybetmişti ki benim için: para, pul, mevki, kadın, nefs Her şey sıfırla çarpılmıştı Can derdindeydim ben Bir de baş da olsa arka da olsa müdürle veya başka bir şeyle falan uğraşacak durumda değildim “Bırak bu fani işleri” deyip kapadım telefon suratına müdürün

Baktım sırıtıyordu Azrail Demek alışkındı benim gibi jetonu iş işten geçtikten sonra düşenlerin panik hallerine Ben de güldüm gayri ihtiyari Neye güldüysem! Ağlamayı bile beğenmemem lazımken! En iyi savunma saldırıdır taktiğine geçtim hemen!

-Hem sen, Azrail de olsan, can almakla da görevli olsan nihayetinde bir melek değil misin? Ne bu surat? Korku filmindeki yaratıklar gibi! Allah seni nurdan yaratmamış mıydı?

-Nurdan yaratılmasına nurdan yaratıldım Bu arada laf aramızda, güzelliğim dillere destandır

-Hiç de öyle görünmüyorsun ama! Notr Damın Kamburu bile sana on beş çeker

-Orası öyle! Ben de surat çok! Ama sor bakalım senin yanına neden bu suratımla geldim? Utanma sor, sor!

-Neden bu suratla geldin yanıma?

-İnsanın ameli güzelse ona güzel görünürüm ben Hayatını Allah’ın rızasına göre dizayn etmeyenlere de çirkin görünürüm Şimdi sana göründüğüm gibi! Ben senin aynanım şu anda Kalp gözü açık olanlar, yüzüne baksalardı seni böyle görürlerdi!

-Desene EYVAH!

-Eyvah ki ne eyvah!

-Birazdan kabirde başına neler gelecek biliyor musun? Karşılama mahiyetinde? Ön sıcaklardan!

-Pek hayra alamet değil şu anki verilerim

-Okusaydın Allah’ın kitabından, Resulünün sünnetinden! İşin ciddiyetini kavrasaydın, uykuyu haram ederdin gözlerine! Neden okumadın? Bir arkadaşından yıllar önce gelip de hiç okumadığın bir mektubun var mı? Ya da açmadığın bir mail? Madem Allah’ın kitabının kapağını açmadın, bük boynunu ve sus!

- Dünya meşgalesiGeçim derdi Para, mevki, nefs, kadın Çepeçevre kuşattılar beni, kıramadım sarmalı!

-Halbuki dünyada kalma süren ne kadar azdı oran olarak! Bunu da biliyordun üstelik! Birazdan gideceğin hayat ise ebedi! Nasıl olur da senin gibi akıllı geçinen bir adam okyanusu unutur da bardakta boğulur? (Haşa) Allah’ın yerine kendini koy! Senin gibi bir kula müstehak değil mi azap! Bunca akıl vermiş ilim vermiş, dininden seni haberdar etmiş

-Haklısın! Ama dünya gözle görülüyor ama öbür dünya gayb, göz önünde değil!

-Merak etme, biraz sonra ölünce, gaybın önündeki perdeler kalkacak! Kuran’da ve hadislerde anlatılıyor bunlar Sen de okudun hem! Üstelik başkalarını uyaran yazılar da yazdın Muhtelif yerlerde anlattın bile! Neden o zaman bu gafletteki ısrarın?

-Başkalarına nasihat verirken kendimi unutmuşum

-Allah da din günü seni unutur o zaman! Bir yandan ele öğüt verirken diğer yandan da kırmadık söğüt bırakmadın ortalıkta!

-Maalesef, biliyorum, kendim düştüm ve ağlamaya hakkım yok

-Kendin ettin kendin buldun! Hadi artık gidiyoruz, fazla oyalama beni Senden sonra iki gafil daha var sırada!

-Bırak çekiştirmeyi ya! Nereye gidiyoruz?

-Allah’ın sana hazırladığı azabı tatmaya

-Doğru adrese geldiğinden emin misin? Benim adımda çok insan var da, hani o bakımdan!

-Adın gibi eminim Zaten nokta tarifler var elimde Iskalamam mümkün değil!

-Son bir şey soracağım: Allah’ın rızasına uygun olsaydı yaşamım, nasıl olacaktı ölümüm? Nasıl bir diyalog geçecekti aramızda?

- Ben senin canını almaya gelince yüzümdeki güzelliği görünce hayrete düşecek ve: “Aman Allah’ım! Bu ne güzellik! Rüyada mıyım ben!” diyecektin Çünkü o zaman cennet müjdecisi olacaktım sana, şimdiki gibi cehennem habercisi değil! Seni Rabbine götürmeye geldiğimi söyleyecektim Sen korkuyla karışık: “Rabbim benden razı değilse?” diyecektin Ben de yüzümdeki güzelliği hatırlatıp korkmana gerek olmadığını söyleyecektim İçini bir huzur kaplayacaktı

-Keşke hayatımı yeniden yaşayabilme imkanım olsaydı

-Geçmiş olsun! Neyse! Ailen ve sevdiklerin aklına gelecekti bir bir Ama onların da zamanı gelince dünyadaki rollerinin son bulup yanına geleceklerini hatırlayınca rahatlayacaktın Tereyağından kıl çeker gibi ayrılacaktı ruhun bedeninden Bulutların üstünde gibi, yumuşacık Haberin bile olmayacaktı Gül bahçesine girer gibi Tüm hücrelerinde hissedecektin mutluluğu

-Ama şimdi

-Çığlık atmayı bile beğenmeyeceksin çekeceğin acıdan! Saat de tam 08:57 oldu Bak konuşmaktan kelime-i şehadet bile getirmeyi unuttun



Gözümün önündeki perdeler açılmaya başladı

Gayb meğer ne yakınmış

Keşke iş işten geçmiş olmasaydı

Neler yapmazdım ki!

Artık hiçbir değeri yok “keşke”lerimin

ÇARP SIFIRLA!


bunu müslüman bir kardeşim yazmıştır ben sadece yapıştırdım


Ne Demek İstediğimi Yazılar Anlatıyor

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.