![]() |
Allah’A (Hayatta İken) Ulaşilir Mi ? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Allah’A (Hayatta İken) Ulaşilir Mi ?23/MU'MİNUN-60: Vellezîne yu’tûne mâ âtev ve kulûbuhum veciletun ennehum ilâ rabbihim râciûn(râciûne) ![]() Ve onlar vereceklerini verirler ![]() ![]() 84/İNŞİKAK-6: Yâ eyyuhel insânu inneke kâdihun ilâ rabbike kedhan fe mulâkîh(mulâkîhı) ![]() Ey insan! Muhakkak ki; sen, Rabbine varmak için (nefsinle) cehd ile cihad edersin ![]() ![]() 30/RUM-8: E ve lem yetefekkerû fî enfusihim, mâ halakallâhus semâvâti vel arda ve mâ beynehumâ illâ bil hakkı ve ecelin musemmâ(musemmen) ve inne kesîran minen nâsi bi likâi rabbihim le kâfirûn(kâfirûne) ![]() Nefslerinde tefekkür etmiyorlar mı ki; Allah, gökleri ve yeri ve ikisinin arasındakileri neden yarattı? Ancak hak ile belli (belirlenmiş) bir vade ile ve muhakkak ki; insanlardan çoğu, Allah’a mülâki olmayı (dünya hayatında, Allah’a ulaşmayı) inkâr ederler ![]() 11/HUD-15: Men kâne yurîdul hayâted dunyâ ve zînetehâ nuveffi ileyhim a'mâlehum fîhâ ve hum fîhâ lâ yubhasûn(yubhasûne) ![]() Kim dünya hayatını ve onun ziynetini (süsünü) istedi ise ( Allah’a ulaşmak istemediyse, Allah’ı tercih etmediyse) onların amellerinin karşılığını orada, onlara öderiz (veririz) ![]() ![]() 11/HUD-16: Ulâikellezîne leyse lehum fil âhıreti illen nâr(nâru) ve habita mâ sanaû fîhâ ve bâtılun mâ kânû ya'melûn(ya'melûne) ![]() İşte onlar, onlar için ahirette ateşten başka bir şey yoktur ![]() ![]() ![]() 10/YUNUS-11: Ve lev yuaccilullâhu lin nâsiş şerresti’câlehum bil hayri le kudiye ileyhim eceluhum, fe nezerullezîne lâ yercûne likâenâ fî tugyânihim ya’mehûn(ya’mehûne) ![]() Ve eğer Allah onların hayrı acele istemeleri gibi insanlara şerr için acele etseydi, elbette onların ecelleri yerine getirilirdi (kaza edilirdi) ![]() ![]() 46/AHKÂF-29: Ve iz sarefnâ ileyke neferen minel cinni yestemiûnel kur’ân(kur’âne), fe lemmâ hadarûhu kâlû ensıtû, fe lemmâ kudıye vellev ilâ kavmihim munzirîn(munzirîne) ![]() Hani cinlerden birkaçını, Kur'ân dinlemek üzere sana yöneltmiştik ![]() ![]() ![]() 46/AHKÂF-30: Kâlû yâ kavmenâ innâ semî’nâ kitâben unzile min ba’di mûsâ musaddikan li mâ beyne yedeyhi yehdî ilel hakkı ve ilâ tarîkın mustekîm(mustekîmin) ![]() (Onlar şöyle) dediler: “Ey kavmimiz! Muhakkak ki; biz, Musa (A ![]() ![]() 7/A'RAF-159) Ve min kavmi mûsâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn (ya’dilûne) ![]() Ve Musa (A ![]() ![]() ![]() 7/A'RAF-181) Ve mimmen halâknâ ummetun yehdûne bil hakkı ve bihî ya’dilûn (ya’dilûne) ![]() Ve yarattıklarımızdan bir ümmet vardır ki Hakk’a (Allah’a hidayet ederler) ulaştırırlar ve onunla adaleti (sağlarlar) ![]() 10/YUNUS-35) Kul hel min şurekâikum men yehdî ilel hakk, kulillâhu yehdî lil hakk (hakkı), e fe men yehdî ilel hakkı ehakku en yuttebea em men lâ yehiddî illâ en yuhdâ, fe mâ lekum, keyfe tahkumûn (tahkumûne) ![]() De ki: "Sizin ortaklarınızdan Hakk'a hidayet edecek (Allah’a ulaştıracak) kimse var mı?" De ki: "Allah, Hakk'a hidayet eder (ulaştırır) ![]() 40/MU'MİN-38) Ve kâlellezî âmene yâ kavmit tebiûni ehdikum sebîler reşâd(reşâdi) ![]() O emin olan kişi (mürşid) dedi ki: "Ey kavmim! Bana tâbî olun ki, sizi irşad yoluna ulaştırayım ![]() 2/BAKARA-272) Leyse aleyke hudâhum ve lâkinnallâhe yehdî men yeşâu ve mâ tunfikû min hayrin fe li enfusikum ve mâ tunfikûne illebtigâe vechillâh(vechillâhi), ve mâ tunfikû min hayrin yuveffe ileykum ve entum lâ tuzlemûn(tuzlemûne) ![]() Onların hidayete ermesi senin üzerine (vazife, borç) değildir ![]() ![]() ![]() ![]() 79/NAZİAT-19) Ve ehdiyeke ilâ rabbike fe tahşâ ![]() (Musa (A ![]() 18/KEHF-55: Ve mâ menean nâse en yu’minû iz câehumul hudâ ve yestagfirû rabbehum illâ en te’tiyehum sunnetul evvelîne ev ye’tiyehumul azâbu kubulâ(kubulen) ![]() Ve insanları, onlara hidayet geldiği (hidayete davet edildikleri) zaman Rab’lerinin mağfiretini dilemekten ve mü’min olmaktan men eden (alıkoyan) şey, sadece evvelkilerin sünnetinin, onların başına gelmemesi veya azapla karşı karşıya kalmamalarıdır ![]() 2/BAKARA-46: Ellezîne yezunnûne ennehum mulâkû rabbihim ve ennehum ileyhi râciûn(râciûne) ![]() O (huşû sahipleri) ki; onlar, Rab’lerine muhakkak mülâki olacaklarına (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştıracaklarına) ve (sonunda ölümle) mutlaka O’na döneceklerine kesin olarak inanırlar ![]() 10/YUNUS-7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne) ![]() Muhakkak ki; onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah’a ulaştırmayı) dilemezler ![]() ![]() 10/YUNUS-45: Ve yevme yahşuruhum keen lem yelbesû illâ sâaten minen nehâri yete ârefûne beynehum, kad hasirellezîne kezzebû bi likâillâhi ve mâ kânû muhtedîn(muhtedîne) ![]() Ve o gün (Allahû Tealâ), gündüzden bir saatten başka kalmamışlar (bir saat kalmışlar) gibi onları toplayacak (haşredecek) ![]() ![]() ![]() ![]() 2/BAKARA-223: Nisâukum harsun lekum, fe’tû harsekum ennâ şi’tum ve kaddimû li enfusikum vettekûllâhe va’lemû ennekum mulâkûh(mulâkûhu), ve beşşiril mu’minîn(mu’minîne) ![]() Kadınlarınız sizin için bir tarladır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yukarıdaki ayetler çerçevesinde dünya hayatında yaşarken Allah’a ulaşılacağı açıktır ![]() |
![]() |
![]() |
|