Leheb Suresi |
08-04-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Leheb SuresiSurenin açıklamasına başlamadan önce düşünüp akledelim ki: Sokağımızda, evimizde, işyerimizde, alışveriş yaptığımız yerde bir aydınlık olmazsa ne yaparız? Yolda yürüyemez, lokmalarımızı göremez, istediğimizi alamayız İşte Kur’an, hayatımızı aydınlatan ilahi bir nurdur İnsanlığın kurtuluşu, gerek ferd, gerek toplum, gerek şahsi, gerek umumi bütün olaylara, meselelere ilahi mesajın aydınlığı ile bakabilmesine bağlıdır Bu sebeple müminin bir vazifesi de imandan sonra tebliğdir İslam’ı yaymadır Allah’ın ismini yüceltmedir İla–yı kelimetullahtır Bu girişten sonra Leheb Suresinin anlamını, mucize beyanlarını okuyup anlamaya, tefekkür etmeye çalışalım “En yakın aşiretini uyar” (Şuara 214) ayeti inince Resulullah (sav) Safa tepesine çıkarak, “Ben size şu dağın arkasından bir takım atlar çıkacak diye haber versem bana inanır mısınız?” buyurdu Etrafındakiler: “Evet, bunca yıl senden hiçbir yalan duymadık” dediler Allah Resulü (sav) “Öyle ise ben sizleri önümüzde olan şiddetli bir azaba karşı uyarıyorum” buyurunca, Ebu Leheb: “Yuh sana, bizleri buraya bunun için mi topladın” diyerek kalkıp gitti Ebu Leheb her fırsatta Allah Resulünün aleyhine konuşur iftira ve hakaretlerde bulunurdu Allah Resulü’nü görmeye gidenlere “O sihirbazdır” diyerek geri çevirirdi Peygamberimiz amcasının bütün kötülüklerine rağmen dine davet etti Bir gece yine Ebu Leheb’in evine gitmiş ona İslam’ı anlatıyordu Ebu Leheb yanında bulunan keçi yavrusunu göstererek, “Şu oğlak sana iman edesiye kadar sana iman etmem” dedi bunun üzerine Allah’ın Resulü oğlağa hitaben: “Ben kimim” diye sordu Bu soruya oğlak “Sen Allah’ın Resulüsün” cevabını verdi Açık bir dille O’nu övdü Ebu Leheb hırsından deliye döndü Öyle bir hiddetle ayağa kalktı ki oğlağı kesip parçaladı ve “Yuh sana sihre kapıldın” dedi Cansız bedeni ile yerde yatan oğlak kutlu nebiye şahitlik ediyordu “Hayır sana yuh” dedi Dün olduğu gibi bugün de ve yarın da Ebu Lehebler her fırsatta İslam’ı engellemek için gerek malları, gerek teknik imkanları, gerek canları ile karşı olacaklardır Şairin dediği gibi: “Ebu Leheb ölmedi Ya Muhammed Ebu Cehil kıtalar dolaşıyor” İki eliyle yerden taşlar toplayıp iki eliyle kainatın sultanına eziyet eden Ebu Leheb hakkında Cenab–ı Hak ayetini indiriyor: “Ebu Leheb’in iki eli kurusun! Kurudu da Malı ve kazandıkları onu kurtaramadı O alevli bir ateşe girecek Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da ateşe girecek” (Leheb Suresi 1–5) Ebu Leheb böyle olduğu gibi onun emsallerinin akıbetlerinin nasıl olacağı, onların ne duruma düşecekleri de beyan edilmiştir Bu sure nazil olduktan sonra Ebu Leheb oğullarını çağırdı, Allah Resulü’nün kızlarını boşamalarını emretti Çocuklar derhal babalarının emrini yerine getirdiler Ebu Leheb’in Utbe adındaki oğlu bununla kalmayıp Allah Resulü’nün bulunduğu meclise geldi Onu tahkir için diline geleni söyledi Mübarek gömleliğini tutup parçaladı Bunun üzerine Allah Resulü, “Allah’ım bu zalime canavarlardan bir canavar musallat kıl” diyerek bedduada bulundu Utbe eve döndüğünde Ebu Leheb ne yaptığını söyledi Utbe yaptığı küstahlığı iştahla anlattı Ebu Leheb “Sana ne dedi” diye sorunca, Allah Resulü’nün beddua ettiğini anlattı Ebu Leheb bundan sonra oğluna korumalar tuttu Her yerde dikkatlice koruyacaklardı Utbe yolculuğa çıkmış konaklama yerine gelmişti Ebu Leheb’in talimatıyla korumalar hiç yalnız bırakmıyorlardı Gece vakti kafile uykuya dalmıştı Allah’ın sevgilisini üzenden intikam için aşk ile yola koyulan bir aslan, kafilenin bulunduğu yere ulaşınca birer birer insanları koklamaya başladı kimse bir şey duymuyordu Ta ki, Utbe’yi görünce keskin ve sivri dişlerini Utbe’nin boynuna geçirdi Sabahleyin kalkan yolcular Utbe’nin kemiklerinden başka bir şey bulamadılar Ebu Leheb yıllar sonra Bedir Savaşı günlerinde hastalandı ve öldü Ne dağlar kadar güvendiği oğulları, ne karısı, ne yakınları, ne malından fayda gördü Ölüsü günlerce evde kaldı Şikayetler üzerine karısı ve oğlu köleler tutup cesedini kaldırdılar Köleler bir çukur kazdılar Ellerine uzun sırıklar alıp iterek cesedi çukura atıp üzerini taşlarla örttüler Böylece ayet–i kerimenin inişinden yaklaşık 15 sene sonra haber verilen akıbet gerçekleşti Kendisi rezil sefil oldu Elbette bu ona verilen dünyadaki cezadır Ebu Leheb’in karısı Ümmü Cemil’dir Allah Resulü’nün geçtiği yollara gizlice dikenler koyar, İslam’ın yayılmasını engellemek için fitne fesat ateşini tutuştururdu Boynunda iplerden bükülmüş gerdanlık vardı Allah Onun bu hıyanetini “O bir alevli ateşe yaslanacak Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde karısı da ateşe girecek” şeklinde cezalandırdı Allah Resulü’nün İslam’ı tebliğ ettiği ilk günlerden günümüze Ebu Leheb ve onun gibilerin akıbeti dünya ve ahirette perişanlıktır Kafirlerin İslam’a ve O’nun Peygamberine karşı giriştikleri karalama, küçümseme, alaya almalarına Cenab–ı Hak isim vererek lanet okuyor Buradan şu hassas noktanın altını çizersek, İslam düşmanlarına küfrünü, kinini açıkça ortaya koyup Müslümanların evlerini başlarına yıkan, tecavüz eden, bir milleti ortadan kaldırmak isteyenlere karşı iftar yemekleriyle, güya diyalog masallarıyla yakın davranmak İslam’ın izzetine asla yakışmayan bir davranıştır Yine Kur’an ifadesiyle, “Kafirlere karşı şiddetli, müminlere karşı şefkatli” bir tavır ortaya konması gerekir Bu da ancak ihlasla Rabbinin yolunu tutan kınayanın kınamasından korkmayan şerefli müminlerin vasfıdır Kur’an’ı Hakkıyla anlamak ve yüreklerimizde nuruyla, şefaatine layık olmak, ahlaklanmak ümidiyle Allah’a emanet olun wwwyenimesajcomtr |
|