Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bebek, beşik, boş, nenni

Boş Beşik (Nenni Bebek Nenni)

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Boş Beşik (Nenni Bebek Nenni)





BBeşik











TürkününHikayesi







Daglar deyip baslayalim Yüce daglar, koca daglar, boy atip bel veren daglar

Yaz gelende on dördünde bir güzel gibi salinip giden, kis gelende yagmuruna karina meydan okuyan, yüce mi yüce, dost mu dost daglar

Kisiogluna el midir ki anilmasin bu daglar! Onun yasaminin disindamidir ki bilinmesin! Derdine dert katan midir ki sevilmesin haa!

Ister boy verip basi göklere erissin; Agri densin adina, ister her mevsimde basindan duman eksilmesin; Palandöken diye anilsin Isterse bir yani deniz, bir yani baglik - bahçelik Toroslar olsun Kimine geçim kaynagi, kimine yurt yeri, kimine mutluluk, kimine karacali bir öyküdür daglar Sevda gibi, yar gibi, türkü olup dilden dile söylene gelen öykülü daglar


Benzer bir ela göz geline daglar
Öykümüzün geçtigi yer Toroslar


Güneyin dantel kiyilarinda yekinip, Hakkari'nin ayakucundan deli-dolu akip giden Zap'a kadar varan, dert alip, derman veren Toroslar

Baharin ekinler çabuk göverir Toroslar'da Haziran dedi mi kiyi kesiminin insani öbek öbek Toros yaylalarini tutar ve Toros yaylalarinin yörükleri yeni yeni otlaklar, yeni yeni su baslari arar durur
Çadirlar toplanir, güzeller düser yüklü develerin pesine, yürü ha yürü yürü ha yürü Elmali'dan Gömbe'ye, Gömbe'den Seki'ye, Sekiden Çiçek dagi'na

Bitip tükenmeyen yol, ardi - arkasi gelmeyen göç; bikmadan ve yorgunlugunu duymadan

Derler ki, çok eski zamanlarda bir gün, bu yörük obalarindan biri gelip Gömbe yakininda Yanikhan yöresine konuklar

Yanikhanlilarin önce pek cani sikilir bu ise Öyle ya, bir köyün hayvani için yörenin otlagi az gelirken, buna bir de yörük obasinin onca hayvani ortak olursa can sikilmaz mi buna? Sonra hayvan dedigin yazin yiyip kisin aç durmuyor ki Kisi da var bunun






Neyse, yine de yüzü yumusak Yanikhanlilarin Böyle düsünseler de pek bir sey demezler Kirobalilara Zaten yörük obasi da orda kalici degildir Söyle, yeni bir otlak buluncaya kadar konmustur Yanikhan yöresine Sonra, onca bagdan bahçeden çikani kime satacaklar? Elbette rastladiklari yörüklere Ama az, ama çok

Iste Yanikhanli Fadime de yetim kardeslerinin yiyecegi, asmadaki bes on salkimi keser, doldurup bir sepete vurur- gider yörük çadirlarina satmaya bir gün Nasil satmasin ki, evin vergisinden tutun da üç yetimin yiyip içecegine kadar her sey o'na bakiyor Babasi kuyu temizlerken bogulup ölmese, anasinin ömrü yetseydi bu isler O'na kalir miydi? O da el kizlari gibi dügün bayramlarda giyinip-kusanip bir tek çeyizini çemenini düsünürdü Ama neylesin ki hal böyle degil Gerçi komsu oglu Halil, hem babalik hem kardeslik eden Fadime'ye ama, yine de Fadime düsünceli Herseye Halil kossun ister mi? Zaten yeteri kadar yük oluyorlar O'na Iste bunun içinde Halil sehre inince keser asmanin üzümlerini, varir gider yörük çadirlarina satmaya

Çadirlara yaklasinca bir ünler, iki ünler, ses yok! Derken, insanlardan önce köpekler duyup kosusurlar sese Fadime'nin yüregi yekinir köpekleri görünce Neyse ki çok geçmeden iki yandan, bunlar böyle kime sarar durur ki, diye çadirlardan çikanlar olur da, kurtarirlar Fadime'yi Sonra da yasli bir yörük kadini, alir çadirina götürür Yörük beyinin çadiridir burasi

Yasli kadin da karisi Çadir da çadirdir Sanki dayali döseli bir konak Su içirir kadin önce Fadime'ye, korkusunu yensin diye Sonra, söyle biraz dinlenmesi için uzanmasini söyler Bir ara çadirin kapisinda bir genç görünür Hemen dogrulur uzandigi yerden Fadime Kiroba beyinin ogludur bu Ve avdan dönmektedir Çadirin kapisina vardiginda bir de bakar ki delikanli, güzellerden güzel bir kiz Hem de kendi çadirlarinda Anasi oglunun sormasina koymadan bir bir anlatir meseleyi

Delikanli da; bir yandan anasinin anlattiklarini dinler ama, bir yandan kizdadir gözü Baktikça da yüreginin basinda söyle bir kipirdanma olur Baktikça bakasi gelir Ister ki, hiç gitmesin bu Yanikhan'li güzel kiz çadirlarindan Ama bir yandan da dayanamaz onun oraciktaki utanip sikilmasina iyi bir fiyatla alir üzümü, ugurlar Yanikhan'a dogru kizi Bir yandan da ünler ardindan:

-Yine getir üzüm, olmaz mi?

-Olur, der Fadime der ya, beyin bakislarindan biraz ürktügü için mi, yoksa bir an önce eve varip yetim kardesilerini doyurmak için midir nedir, kosar gibi gider Yanikhan'a

Fadime'nin bir sürü düsüncesi vardir Evin algisi - vergisi, kardeslerinin yiyip giyecegi, harman-hasat Ya yörük beyinin oglu net'sin Yüregindeki kipirdanma bir küçücük köz olmus, bu köz de büyümüs bir koskoca yanar olup çikmistir Kime dert yansin? Anasina dese:

-Emmin kizina hanidir sözledim di ben seni, diyecek Babasina dese:
-Töremizde yok disardan kiz almak bizim, deyip çikacak Kime ne desin? Bir gün böyle, üç gün böyle bes gün böyle

Hayvanlar yakin çevrede doyunamayip, yari aç dönmeye baslarlar Oba, Seki yaylasina göçecek Ama yörük beyinin oglu; ha bugün, ha yarin deyip geciktirir durur göçü Delikanli bir açabilse anacigina derdini, bir razi edebilse Fadime'yi istemeye onlari

Bir süre bakar ki; bu is öyle beklemekle olacak cinsten degil Yüzün kizartip varir anasina anlatir O'na herseyi

Ana bakar ki oglunun hali hal degil, razi olur ve babasina açar meseleyi Baba da toplar obanin ileri gelenlerini, fikirlerini sorar onlarin Kabullenmeyip de ne edecekler Kiroba'nin ileri gelenleri böyle bir istegi Delikanli elden gitti - gider Kabullenirler

Hemen Yanikhan imamina elçi gönderilir, istetilir Fadime Imam duyunca söyle bir düsünür" Fadime yetim Halil bakiyor bakmasina ama, yine de yuvasini kurmali" Sonra varir muhtara, anlatir olani - biteni O da Halil'e

Halil genç Halil hem Fadime'nin agasi, hem can yoldasi Yörükbeyinin oglundaki yürek de; Halil'deki degil mi? Ama gel gör ki Halil bir kez "yetim" diye elini uzatmis onlara

Tutup da diyebilir mi "Fadime benimle evlen", diye Sonra; O eh dese bile el ne düsünür

-Bak hele Halil'e kizda gözü varmis da onaymis yardimi, demez mi? Imamla muhtar, Halil'e:
-Sen Fadime'nin hem kardesisin, hem babasi Bu ise ne dersin? Kiroba beyinin oglu ile evlenirse yokluga tövbe eder fikara, derler Ne desin Halil:
-Fadime bilir Yetim kisi kendi göbegini kendi keser der, çikar isin içinden Ondan sonra Fadime de:
-Yok ben Halil'i isterim diyemez ya! Eh der Ve uzatmayalim verilir Fadime






Yörük Beyinoglu sevinçli Yörük Beyinin oglu sabirsiz Ama Halil'in yüreginin orta yerinde bir yara ki; kanar durur Kimseciklere de, halim budur, diyemez

Dügün hazirliklari bir yandan baslaya dursun, bir yandan da ese dosta okuntu salinir

Yollar nice irak olursa olsun dag insani komsudur, birbirine Erzurum yaylarinin yörüklerine degin salinir haber Duyan gelir, duyan gelir ve bir hafta yenilir içilir, güres tutulup cirit oynanir Yarislar sürer gider Ve haftanin çarsambasinda çeyizle birlikte yetim kardeslerini gönderip, persembesinde de Fadime'yi Kirobalilara gelin gönderirler Yanikhanlilar

Kisioglunun alisamadigi sey var midir ki Fadime alismasin gittigi yerin töresine Oba da dügünün çoguna kalmadan seki yaylasini, daha sonraki aylarda da yeni yeni yaylalari yurt tutar Yanikhan, oradaki arkadaslari, evi ve Halil çok gerilerde kalmistir artik Ve yüreginin basinda bir özlem olmustur hepsi Fadime'nin






Bir kiz gelin olup da esikten adimini atti mi, baba evini unutmali derler Zaten unutmasa net'sin Fadimecik Böylece aylar, derken yillar geçer Yillar geçer ya hala Fadime'nin çocugu yoktur Obadan sevinenler olur buna Söz edenler olur Fadime'nin kisirligini

Ama hepsini içine atar Yanikhan'li yörük gelini Sinesine çeker Hatta kaynananin, kaynatanin bile yüzü degisir bir zaman sonra Degismese bile insana öyle gelir Böylece gider zaman yedi yili bulur Evet, herkesin, Fadime daha çocuk sahibi olamaz, diye düsündügü sirada, koskoca yedi yil sonra çocuga kalir Fadime

Sonra da; güzel mi güzel, saglikli mi saglikli bir erkek çocuk dünyaya getirir Kurtulur herkesin dilinden Onca yil kendini igneleyenlere, nispet yapanlara karsi durur mu Fadime gayri Bu kez o baslar
Hele bir gün Elmali yöresine göç kararlastirinca, her göçte obanin önünden giden kara mayanin üstüne sarar besigi Ala kilime sardigi bebegini de koyar besige

Devenin ipi elinde, göçün önünden yürümeye baslar Sevinçten içi içine sigmaz Fadime'nin Epey yol alirlar, yol mu koyar, yedi yilda bir bulunan bebegin anasina? Elinde kara mayanin ipi ve kara mayanin üstünde ala kilime sarili oglu Derken bir ormana girerler

Toroslar'da yagmurun firtinanin ne zaman gelecegi belli olur mu? Bakmissin karsi yakaya yagmur yagiyor, beri yakada bir kararma, bir firtina alir yürür Iste o ara öyle bir karanlik, öylesine bir firtina sariverir ki ortaligi Göz gözü görmez olur Karanlik sürdükçe ormandaki yol uzar
Ananin akli - fikri yavrusundadir Bir karanlik dagilsa, bir firtina bitse de kara mayayi çöktürüp, söyle bagrina basa basa sevebilse yavrusunu






Uzun bir süre sonra aydinlanir etraf Zaten oba, ormanin bitimindeki konak yerine de varmistir Yükler bir bir indirilmeye baslar Fadime kara mayayi çöktürür, yavrusunu alip sevecek Ama bakar ki, kara mayanin üstündeki besik bos Ala kilime sarili yavrusu yok besikte

Ana deliye döner Bütün obayi sarar kara haber Dayi hemen atina atlayip sürer gider ormana dogru bebegi aramaya Ana yüregi bu Durabilir mi Fadime? O da yaya düser yola

Derken emmi ogluyla dogru giderler orman boyunca gerisin geriye Anasinin gözü uçup gider kuzgunlarda Ananin gözü dal uçlarindadir Ve dudaklarinda bir agit!

Elmali'dan çiktim yayan
Dayan hey dizlerim dayan
Dayim atli emmim yaya
Bebek beni del'eyledi
Yakti yakti kül eyledi


Dayi hayli öndedir Bir ara iki yanina bakarken dalin ucunda asili kalmis ala kilime gözü ilisir Varip agacin altina yavruyu arar ama, bosunadir aramasi Kuzgunlar agacin altinda dolasmaktadir hala
Indirir ala kilimi, oraciktaki kemikleri sarar ona Sonra biraz ilerdeki büyükçe bir tasi kaldirarak altina gömer ve ayni tasla kapatir üstünü

-Anasi görmemeli, bilmemeli, yoksa can mi dayanir buna diye düsünür Ve zaman geçirmeden döner geriye
-Bir seycikler yok oralarda En ufak bir ize bile rastlamadim, dönelim der karsidan gelenlere Gerisin geri dönerler Elmali yaylasina dogru

Ama Fadime'nin ayaklari geri geri gitmektedir Bir ara nasil olduysa yanindakilerin kasi ile gözü arasinda döner geriye, vurur gider ormana Ve yine agit dudaklarinda ve yine dizlerini döve döve:

Ala kilime sardigim
Yüksek mayaya koydugum
Yedi yilda bir buldugum bebek
Beni del'eyledi
Yakti yakti kül eyledi


Derken bir akkus belirir önünde Sanki gel etmektedir bu agzi dili söylemez hayvan Siçraya siçraya ilerki kayanin basina konar kus Fadime de varir kusun yanina Yavrusunun orada gömülü oldugundan habersiz çikarip atar ayagindaki çizmeyi filan vurur bagrina, söylenir kuzgunlara agidinda:

Havada kuzgunlar dolasir
Kargalar üles bölüsür
Kara haberler dolasir
Bebek beni del'eyledi
Yakti yakti kül eyledi



Neden sonra Kirobalilar farkina varir acili ananin yoklugunu da dönerler geri, aramak için Ama ne mümkün Sadece aktasin yaninda kirmizi çizmesine rastlarlar O'nun

Ve de tasin üstünde bir akkus dönmektedir

Dayi bir bir anlatir daha önce gördüklerini Kirobalilar mezarin üstünde dönen ve kendilerini görünce kaçip giden bu akkusu Fadime sayarlar ve yürekleri ferah dönerler Elmali yaylasina

Bundan sonrasi için derler ki: Fadime o aciyla vurmus gitmis asagi yöreye Degirmenci Mehmet dayi rastlamis O'na ve bir baba gibi teselli etmis onu Kaybolmaz bebek Çevre köylerden birinden bulan olmustur Yaz gelende sorup sorustururuz, demis

Ama yine de Fadime alip basini deli-divane yollara düsmüs Olacak iste, böyle bir zamanda bulmus Halil'ini degirmenin yakinin da

Hem aglayip, hem eski günleri söylemisler bir bir

Sonra mi? Sonra iyi yürekli degirmenci bunlari bas-göz edip baba mirasi degirmeni de onlara birakip koyup gitmis köyüne Yusuf Ziya Demircioglu böyle anlatmis, biz de size böyle aktardik

Evet sayin okurlar, Fadime yine öyle bilsin herseyi

Çevre köyden, bilmedigi birisine evlat oldu bilsin yavrusunu Yanikhanlilar, Kirobalilar, Fadime'nin her dara düsenin yardimina kosan bir akkus oldugundan söz etsin

Yanikhanli yörük gelini bilmiyor ya olani biteni Çocugun basina gelenleri bilmiyor ya Ve simdi Halil'den olan yavrulari dönüp dolasiyor ya evinin yöresinde, yeter




Türkünün Sözleri




Elmalidan çiktim yayan
Emmim atla dayim yayan
Dayan hey dizlerim dayan
Bebek beni delieyledin
Yakti yikti kül eyledi oy

Nenni nenni nenni nenni nenni nenni bebek oy
Nenni nenni nenni nenni nenni nenni bebek oy

Deve var deveden yüce
Deveyi yüklettim gece
Nicedeyim anam nice
Bebek beni delieyledi
Yakti yikti kül eyledi oy

Nenni nenni nenni nenni nenni nenni bebek oy
Nenni nenni nenni nenni nenni nenni bebek oy

Bir tas attim yuvarlandi
Gitti besige dayandi
Yavrum uykudan uyandi
Bebek beni delieyledin
Yakti yikti kül eyledi oy

Bebek beni ne eyledi
Yakti yikti kül eyledi
Nenni nenni nenni nenni nenni nenni bebek oy
Nenni nenni nenni nenni nenni nenni bebek oy


































Yorumlayan: Baris Manço


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.