Vay Deli Gönül... |
08-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Vay Deli Gönül...VAY DELİ GÖNÜL Samimiyet ne büyük nimet! Riyakârlığın insana verdiği ağırlık, nefsin hoşlanmasından dolayı bir yük olarak taşınır sırtta Şuur sıçramasıyla bir anda hissedilecek samimiyetin tadına varmak gerekDeliler, Veliler, Mecnunlar, Âşıklar samimiyet madeninden azami istifade edenler Bizlerse, kelimelerin ve hadiselerin kışrında(kabuk) oyalananlarSivas’lı Âşık Ruhsâti’nin samimi satırları sebebiyle yazıyoruz bunları O âşıkların, elem ve keder içine gizlenmiş zevkleri nasıl yaşadıklarını anlamaya çalışıyoruz Nasıl kanatlanıp uçuyorlar? Nasıl yangının içinde gül kokularına mazhar oluyorlar Anlamaya çalışıyoruzAnlayabilir miyiz?“Kalpler Allah’ı zikretmekle mutmain olur” İlahi hitabı gereğince, işin edebine riâyetle ehl-i tarik olmak, istikameti muhafaza etmek ve ısrarla istemekle anlayabilirizAnlayınca da, Ruhsâti’nin şu satırlarını hangi idrak derinliğinden gördüğünü, hangi duygularla kaleme döktüğünü fark ederiz Daha senden gayrı âşık mı yoktur Nedir bu telâşın ey deli gönül Hele bir düşünsen fâni dünyayı Neler geldi geçti say deli gönül *****Baktım iki kişi mezâr eşiyor Gam kasavet dalgalanıp aşıyor Çok yaşayan yüze kadar yaşıyor Topraklar başıma vay deli gönül *****Mevlam kanat vermiş uçamıyorsun Bu nefsin elinden kaçamıyorsun Neden bu dünyadan geçemiyorsun De gönül rüyâya doy deli gönül *****Bir gün bindirirler ölüm tahtına Yarın iletirler Hakkın katına Topraklar susamış adam etine Hep ağzını açmış hey deli gönül *****Gel Ruhsat faniden ümidiniüz İnanmazsan bak kitaba yüze yüz Hanen mezaristan malın bir top bez Daha doymadın mı doy deli gönül Sözün bittiği yer: TOPRAKLAR BAŞINA VAY DELİ GÖNÜL |
|