Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
geçinmek, gerekir, hanımla, iyi

Hanımla İyi Geçinmek Gerekir...

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hanımla İyi Geçinmek Gerekir...




Hanımla iyi geçinmek gerekir

Sual: Beş vakit namazını kılan ve tesettürlü yani saliha hanımım, ev işlerinde çok gevşektir Ütüyü geç yapar, çamaşırları geç yıkar Yemekleri tatsız tuzsuzdur Bunu bırakıp da dört dörtlük birisi ile evlenmem uygun mudur?

CEVAP

Din kitaplarında yazıyor ki, kadın çamaşır yıkamaya, yemek pişirmeye ve hatta çocuğuna bakmaya mecbur değildir Mecbur olmadığı işlerde onu, çamaşırcı, aşçı, hizmetçi gibi kullanmaya kimsenin hakkı yoktur


Yer yüzünde dört dörtlük kadın olmaz Hepsinin iyi yönü olduğu gibi kötü yönü de olabilir Bir atasözü var: Elin karısı ele kız, elin tavuğu ele kaz görünür derler Kadından çok şey beklemek dini bilmemenin alametidir Bir hadis-i şerif meali:

(Kadın, eğri kaburga kemiğinden yaratıldı Hiç bir şekilde tam doğru olamaz Onu doğrultmaya çalışırsan kırarsın Kırılması boşanması demektir) [Buhari]


Kur’an-ı kerimde, insana gelen musibetlerin, günahları sebebiyle geldiği bildiriliyor Fudayl bin İyad hazretleri, (Eşim huysuzluk yapınca, dine aykırı bir iş yaptığımı anlardım Hemen o şeye tevbe edince, eşimin huysuzluğu da giderdi Böylece tevbemin kabul edildiğini de anlardım) buyurdu O halde, Müslüman erkek, eşi ile iyi geçinir Çünkü Peygamber efendimiz buyuruyor ki:

(Hanımlarınızı üzmeyin Onlar, Allahü teâlânın size emanetidir Allah’ın emanetine yumuşak olun, iyilik edin!) [Müslim]


Şu halde kimin emaneti olduğunu düşünmeli, Allah’ın emanetine hıyanet etmemeli


Erkek, hep kendini kusurlu görmeli, (Ben iyi olsaydım, o böyle olmazdı) diye düşünmeli Eşinin iyiliğini, iffetini Allahü teâlânın büyük nimeti bilmeli Onun huysuzluklarına iyilikle muamele etmeli, iyiliği çoğalıp, her işi seve seve yapınca, ona dua etmeli ve Allahü teâlâya şükretmeli Çünkü, uygun bir kadın büyük bir nimettir İyi davranmak, sadece hanımı üzmemek değil, onun verdiği sıkıntılara da katlanmak demektir Yani bir erkek, ben iyi bir kocayım diyorsa, hanımından gelen sıkıntılara katlanması gerekir Hadis-i şerifte, (Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Eyyüb aleyhisselam gibi mükafatlara kavuşur) buyuruldu İyi Müslüman olmak için hanım ile iyi geçinmek şarttır Allahü teâlâ, (Onlarla iyi, güzel geçinin!) buyuruyor (Al-i imran 19)


İyi geçinme, güzel geçinmek, ne demektir? İyi erkek, sadece eşine kötülük etmeyen değil, eşinden gelen sıkıntılara da katlanandır Eğer bir erkek, eşinden gelen sıkıntılara katlanamıyorsa, iyi birisi olduğunu iddia edemez, buna hakkı da yoktur


Mürşidi kâmil olan büyük zatlar, talebelerine, "Hanımını üzeni sevmeyiz Allahü teâlâ evin içini hanıma vermiştir Bir erkek evin içine ne kadar çok karışırsa, dünyada ve ahirette o nispette çok sıkıntı çeker” buyururdu Üç hadis-i şerif meali:

(İman yönünden en üstün mümin, hanımına, en iyi davranandır) [Tirmizi]

(Eşine güler yüzle bakanın defterine bir köle azat etmiş sevabı yazılır) [R Nasıhin]

(Eşinin haklarını ifa etmeyenin namazları, oruçları kabul olmaz) [Mürşid-ün-nisa]


Erkek, eşinin yemeğine karışmaz, temizliğine karışmaz, ütüsüne, eşyaları düzenlemesine karışmaz Onun dünyası evidir İstediğini yapar Yemek yapmamışsa, olsun peynir ekmek yeriz demesi gerekir Tuzlu tuzsuz yapmışsa ses çıkarmaz Yemek yanmışsa hiç görmemesi gerekir Eğer erkek bunları yaparsa, kadın kocasına hayran olur, kendisi utanır, düzeltmeye çalışır Aksine niye böyle yapıyorsun denirse, iş çığırından çıkar Kadın zayıftır, tez üzülür, tez sevinir, çok şeyi bir anda silip atar Bütün iyiliklerini unutur Bunun için boşama hakkı erkeğe verilmiştir Erkekten daha dirayetli, kadın olmaz mı; elbette olur, ama istisnalar kaideyi bozmaz


Yine büyük zatlar buyuruyor ki:

(Hanım, evde hizmetçi değil, sultandır Hanımını üzmek akıllı insanın yapacağı iş değildir Bir Müslüman hanımını nasıl üzer, akıl almıyor Aklı olan karı koca, birbirini üzmez Hayat arkadaşını üzmek, incitmek, ahmaklık alametidir Zalim, huysuz kimsenin eşi, devamlı üzülerek sinirleri bozulur Sinir hastası olur Sinirler bozulunca, çeşitli hastalıklar hasıl olur Hayat arkadaşı hasta olan bir eş, mahvolmuş, mutluluğu sona ermiş demektir Eşinin hizmet ve yardımlarından mahrum kalmıştır Ömrü, onun dertlerini dinlemekle, ona doktor aramakla, ona alışmamış olduğu hizmetleri yapmakla geçer Bütün bu felaketlere, bitmeyen sıkıntılara kendi huysuzluğu sebep olmuştur Dizlerini dövse de, ne yazık ki bu pişmanlığının faydası olmaz O halde; eşine yapılacak huysuzluğun zararı kendine olur Ona karşı, hep güler yüzlü, tatlı dilli olmaya çalışmalı! Bunu yapabilen, rahat ve huzur içinde yaşar, Allahü teâlânın rızasını da kazanır!)


Bir kadına kaşın böyle gözün şöyle demek, yani çirkinsin demek, öldürmekten beterdir Bir arkadaş anlattı:

Yakın akrabamız bir bayan, (Kocam bana esmersin, pasaklısın dedi, hiçbir zaman “Güzelsin, seni seviyorum” demedi, hep kötü yönlerimi söyledi, elin adamlarından güzel söz duyunca, ister istemez gönlüm o adamlara düştü, kocamdan soğudum) dedi Bu durumu iyi bilen bir arkadaş, oğlunu evlendirirken (Aman oğlum, eşinle kavga etsen, kötü söz söylesen bile, ona sen çirkinsin deme, her zaman güzel olduğunu söyle) derdi Kızımla annesi tartışınca, kız bana, (Baba bu köylüyü nereden buldun da aldın) der Ben de, (Ama annen güzeldi onun için) derim Kavga biter hemen


Bir de, daha önce başından bir evlilik geçmişse, hanım sorsa bile, eski eşten kesinlikle bahsetmemelidir Eski eşin adını sakın evde anmamalı Bir gün Peygamber efendimiz, vefat eden Hz Hatice validemizi anınca, kadınların en üstünü olan Âişe validemiz bile üzüldü O üzülünce kim üzülmez ki? Hanımı üzmek için evlenilmez ki Eski eş, ne kadar iyi olursa olsun evde onun iyiliğinden bahsetmek çok yanlış olur


Kadın, erkek iyi geçinmek için yalan söyleyebilir Bir hadis-i şerif meali:

(Erkek, eşini, eşi de, beyini idare etmek için yalan söylerse günah olmaz) [Müslim]


İbni Erkam hazretleri, Hz Ömer’e, (Eşim, bana sevmediğini söyledi Beni sevmeyen bir kadınla birlikte yaşayamam, ayrılmak istiyorum) dedi Hz Ömer, kadına sordu:

- Kocana, seni sevmiyorum dedin mi?

- Evet dedim

- Niçin?

- Bana sordu Ben de yalan söyleyemedim Yoksa burada yalana izin var mıdır?

- Elbette burada yalan söylemeye izin vardır Bir kadın, kocasını sevmese de, onu üzmemek için, yalan söylerse günah olmaz


Hanımı idare etmek, onu haramdan korumak, neşelendirmek birinci vazife olmalıdır


Evliya zatlar buyuruyor ki:

(Talebeye ne yapılırsa, hocasına gider Evlada yapılan bir şey, babaya yapılmış gibidir İyilik de kötülük de)


O halde büyükleri üzmemek için saliha hanımla iyi geçinmek zorundayız


Saliha hanım, bulunmaz nimettir, Cennet nimetidir Cennet nimetinin kıymetini bilmek, muhafaza etmek her Müslümanın vazifesi olmalı


Çocukları kavgalı, stresli bir ortamda yetiştirmemeli Yarının büyüğü olarak yetiştirmeli Ivır zıvır şeylerle bu hayatı kendimize, çoluk çocuğumuza zehir etmemeliyiz Problemli ailelerin çocuklarıyla kimse oğlunu kızını evlendirmek istemez Bu da ayrı bir konu


Bütün sıkıntılar ölümü unutmaktan, hak ve hukuka riayet etmemekten yani dine uymamaktan ileri gelir Bir zat anlatır:

(Bir gün bana bir arkadaş geldi Hanımı ile hiç geçinemiyormuş Evde her gün basit şeyler yüzünden tartışma oluyormuş, bıkmış bu tartışmalardan, artık ondan ayrılmak istiyordu Bunların münakaşaları yüzünden iki taraf aileleri de birbirine girmiş Hanımı bunun tarafına, bu da hanımının tarafına düşman vaziyette Kanlı bıçaklı deniyor ya aynen öyle imişler Yine bir gün perişan bir vaziyette geldi, hiçbir nasihat dinleyecek halde değildi Ya Rabbi, ben buna ne diyeyim diye düşündüm Sonra ona, “Ayrılsan da fark eden bir şey olmayacak, bir ay kadar ömrün kaldı, ne istiyorsan git yap” dedim Bu sözü duyan arkadaş şok oldu, rengi attı, yine perişan bir durumda çıkıp gitti


Sonra arkadaşlardan ve kendisinden dinlediğim için ne yaptığını anlatayım Kapıdan çıkar çıkmaz özel kalemdeki arkadaşlarla helalleşmeye başlamış Rastladığı herkesle helalleşiyormuş Eve gidince kavgalı hanımına, (Hatun gel demiş, bunca zamandır seni üzdüm, sana iyi kocalık yapamadım, istediğini alamadım, hakkına riayet edemedim, ne olur beni affet, bana hakkını helal et) demiş Tabii bunu ağlamaklı diyor, gerçekten diyor


Hanımı bakmış, Allah Allah, bu adama ne oldu da böyle şeyler yapıyor, acımış ona, bey demiş, sen hakkını helal et, ben hep edepsizlik yaptım, seni çok üzdüm demiş Başlamışlar ağlamaya, sarılıp ağlaşmışlar Sonra adam, kavgalı olduğu kayınpederlerine gitmiş Aynı şekilde onlardan ağlamaklı olarak özür dilemiş, size iyi evlatlık yapamadım, hizmet edemedim, ne olur beni affedin, hakkınızı helal edin demiş Onlar da şaşırmışlar, yavrum demişler, sen hakkını helal et, biz büyüklük yapamadık, sizi hoş göremedik, sizin aranızı çok zaman biz bozduk Sen bizi affet, hakkını helal et diyerek ağlaşmışlar Sonra hanımı da bunun kavgalı olduğu annesine babasına gitmiş Aynı şekilde o da onlardan özür dilemiş, size iyi gelinlik yapamadım, çok edepsizlik ettim, sizi çok üzdüm demiş, helallik istemiş Onlar da aynı şekilde mahcup olup, asıl sen bizi affet hakkını helal et, biz büyüklük yapamadık, sizi çok üzdük demişler, sarılıp ağlaşmışlar Evde ise her gün sanki cennet hayatı yaşıyorlar Karı koca birbirlerine hizmet ediyor, terlik vesaire getiriyorlarmış Bir dedikleri iki olmuyormuş


Ama arkadaş, benim sözümü hiç söylememiş Bir ayın dolması için günleri sayıyormuş Günler yaklaştıkça bunun iyiliği artıyormuş, geceleri ibadeti artıyormuş Bunun iyiliği artınca hanımının da ve ailelerin de iyiliği artıyormuş Derken bir ay dolmuş Ha bugün öleceğim derken, nedense ölmemiş Kesin bir ay denmedi, bir ay kadar dendi, belki birkaç gün daha var diye düşünmüş Birkaç gün daha beklemiş, yine ölmemiş Sonra yanıma geldi, odadan içeri girince, (Efendim ben ölmedim) dedi Ne ölmesi dedim Efendim siz bana demiştiniz ki bir ay kadar ömrün kaldı, o bir ay doldu ama ben ölmedim Kardeşim, ben senin ne zaman öleceğini bilemem, ama şunu biliyorum, ölüm var, bir gün elbette öleceksin Ölecek adam kavga niza ile hayatını zehir etmez Şu andaki hayatından memnun musun dedim Evet hiç tartışmamız olmuyor dedi Haydi böyle devam edin dedim İki çocukları oldu, gül gibi geçinip gidiyorlar Bütün mesele ölümü unutmamak Ölümü unutunca ne oluyor, unutmayınca ne oluyor bu açık bir örnek)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.