Beytullah,Ta Ben... |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Beytullah,Ta Ben...Beytullah'ta Ben Bir sancak altında kaç milyon insan, Ne tenleri benzer, ne dilde lisan Olmuşlar Tek yürek, tek beden de can; İnsanlığı gördüm Beytullah'ta ben Yedi bağın gülü, aynı destede, Yetmiş iki millet, aynı listede, Kaç milyon ''Âmin'' der, aynı bestede; Tevhîd'le haşroldum Beytullah'ta ben Sînelerde alev, ne kül ne duman, Dillerde bir soru: ''Vuslat ne zaman? '' Cehennem söndürür, böylesi îman Aşk ne imiş gördüm Beytullah'ta ben Okyanuslar aşmış, gelmiş nicesi, Aç, susuz, uykusuz, gündüz gecesi Her nefes, dilinde Kur'ân hecesi; Sevdâlılar gördüm Beytullah'ta ben Rabb'in o davetli misafirleri; Doldurmuş, Mekke'de her karış yeri Dillerinde dinmez, ''LEBBEYK'' sesleri, Arş'a yollar gördüm Beytullah'ta ben Bir damla misâli, kapılmış sele; Zengin, fakir, paşa, nefer elele Yan yana secd'eder, sultanla köle; Mahşerle tanıştım Beytullah 'ta ben Kimi görmez gözü, elinde âsâ; Lâkin, kalp gözünü açmış devâsa Yüzünde tebessüm, ne gam, ne tasa, Döner durur gördüm Beytullah'ta ben Kimi, ayağında yarım çarığı; Kaç yerinden kanar, topuk yarığı Meğerse; kefenmiş başta sarığı, Ne âşıklar gördüm Beytullah'ta ben Baktım Sofrasında, nice melekler; Bir tas zemzem suyu, kuru ekmekler, Gözleri Kâbe'de iftarı bekler, Tokluğuma yandım Beytullah'ta ben Bir zerre gözü yok, dünya aşında, Âhir rızkın arar, harman başında, Rabb'in nazarını, Kâbe taşında; Gören gözler gördüm Beytullah'ta ben Kimi bahardadır, görmemiş yazı, Kiminin geçiyor, Mevlâ'ya nazı; Kılınır Kâbe'de vedâ namazı, İmrendim El açtım, Beytullah'ta ben Kiminde kalmamış, derman bacakta; İki büklüm yürür, gitmez kucakta Erimiş Kaybolmuş Cenâb-ı Hakk'ta Pervaneler gördüm Beytullah'ta ben O kambur sırtında, eski torbası, Torbasında sanki, Cennet urbası Hele bir, kıyamda var ki durması; Göz göz oldum, doldum Beytullah'ta ben Bin rütbeyi, bir secdede atlayan, Bir secdeyi, yüz binlere katlayan, Bu kârını meleklerle kutlayan, Ne tâcirler gördüm Beytullah'ta ben Hacerü'l-Esved'de adın yazdıran, Îman pençesinde, nefsi ezdiren, Yücelen ruhuna, Arş'ı gezdiren, Ne veliler gördüm Beytullah'ta ben Unutmuş Dünyanın vefâ derdini, Yıkmış Kalbindeki, riyâ bendini, Öyle teslim etmiş, Hakk'a kendini; Canda Cânân gördüm Beytullah'ta ben Bir sevdâ seli var, Safâ Merve'de; Damlalar köpürmüş, vecde girmede Nice peygamberler, nice zirvede; Durup bakar gördüm Beytullah'ta ben İbrahim Makâmı, sultan sofrası; Sunulur herkese, bir kevser tası Bir cennet şöleni, perde arkası, Ne sahneler gördüm Beytullah'ta ben Melekler almışlar, şölenden payı; Sarmışlar, Kâbe'de bütün semayı Kalem anlatamaz, bu içtimayı, Âciz bir kul oldum Beytullah'ta ben Kaç yerinden açılmış, gökte kapılar; Ardında saraylar, zümrüt yapılar, Vâdeleri sonsuz, nice tapular; Elden ele gördüm Beytullah'ta ben Durdum da, tavâfı seyrettim hayran; Gördüm: Bir kâinat misâli devran Hangisi melektir, hangisi insan? Şaşırdım çok zaman Beytullah'ta ben Bir sağnak misâli selâm yağmuru, Gönüller yıkanmış, kalpler dupduru İhlâs ateşinde, nice hamuru; Pişiyorken gördüm Beytullah'ta ben Yaş desem Yaş değil, gözlerden akan, Bir sel ki, günahlar bendini yıkan Kâbe göklerinden, semaya çıkan; Merdivenler gördüm Beytullah'ta ben Dağlar, taşlar, secde gelmiş kavrulur, Kum tanesi, '''' diye savrulur Göz nereye baksa, Rahman'ı bulur, Ne zikirler duydum Beytullah'ta ben Ter döktüm Susadım, nefsimden yana, Başkası bir lezzet vermedi bana; Dediler: ''Bu zemzem, şifadır cana'' İçtim kana kana Beytullah'ta ben Mescid-i Haram'da dokuz minâre; Diyor ki: ''Bendedir, gaflete çâre'' Bir günde beş kere, yürek bin pâre; Ezanlar dinledim Beytullah'ta ben Bir mânâ sarayı, Mescid-i Haram; O ne ince nakış, o ne ihtişam Her kalbe, Muhammed Aleyhisselâm; Bin taht kurmuş gördüm Beytullah'ta ben Vah ki bana! Bunca yıldır gülmezdim, Gözlerimden böyle yaşlar silmezdim Vah ki bana! Huşû nedir bilmezdim; Tattım o lezzeti Beytullah'ta ben Yıllar geçti, aramakla özümü; Dünya malı kör etmişti gözümü, Unutmuştum, ''Kâlû Belâ'' sözümü; Gör ki hatırladım Beytullah'ta ben Çekildi kanımdan, şeytân-ı kebir, Çekildi kanımdan, zorbalık cebir, Ne bir hased kaldı, ne gurur kibir; Yerle yeksan oldum Beytullah'ta ben Bir zaman derdim ki: ''Yâ Rabbî neden, Bir daha istiyor, bir kere giden? '' Meğer bilemezmiş, insan gitmeden; Aldım cevabımı Beytullah'ta ben Gördüm ki; bu dünya bir oyalanma, Halime bakıp da, mutluyum sanma Bedenim Kâbe'den uzakta amma; Gönlümü bıraktım Beytullah'ta ben RABBİM CÜMLEMİZE BU FEYZİ ,BU AŞKI İHSAN EYLESİN İNŞAALLAHSELAM İLE KALIN DOSTLAR… |
|