Her Güne Bir Esma İşleyelim Mi |
08-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Her Güne Bir Esma İşleyelim Miher güne bir esma işleyelim mi hayatımızda nasıl yaşattık nasıl tefekkür ettik burada paylaşalım mı???? ilk isim REZZAK olsun mu dostlar bu gün rezzak ismini hayatımızın yaşantımızda nasıl tefekkür ederiz birazdan ev hanımları mutfağa geçeceğiz REZZAK olan rabbim çeşit çeşit rızıklarla mutfağımızı donatmış dimi elime yumurtayı alınca bir an düşündüm REZZAK olan rabbim her canlının yaşama potansiyeline uygun REZZAk isminin tecellisiyle rızıklandırıyor tavuk için onun yaşamına uygun yem le dimi benim için yumurta bu gün REZZAK ismini bana OKUTTURUYOR zeytin yağını elime alınca SUBHANALLAH ne büyüksünkoskaca kainat benim için çalışmış şu zeytin yağı soframa gelebilmesi bana REZZAK ismini okutabilmesi için nasıl koca kainat çalıştı??????? okyanuslar buharlaştıbulutları rüzgar sürüklediyağmurlar yağdıgüneş adeta pişirdihava atmosfer hepsi bizim için rabbimin merhametinden RAHMAN oluşundan dimi şu an bunları düşünüyor olmamızda bizim rızıklanmamız değil mi dimiii????? hadi devam edelim kardeşlerim birbirimizin tefekkürünü açalım inşALLAH |
Her Güne Bir Esma İşleyelim Mi |
08-03-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Her Güne Bir Esma İşleyelim MiES-SELÂM “Mahlukatını her türlü tehlikelerden selâmete erdiren” “Cennetteki kullarına selâm eden” “O Allah ki, O’ndan başka ilâh yoktur Melik’tir; Kuddûs’tur; Selâm’dır” (Haşr sûresi, 23) Selâm ismi, bizi Dârü’s-Selâm’a çağırır ve o âleme uygun bir hayat geçirmemizi ihtar eder Bu müjdeye mahzar olmak isteyen bir kul, kalbini her türlü şüphelerden, aklını sapık fikirlerden, dilini yanlış sözlerden, midesini haram lokmadan, kısacası hem ruhunu, hem de bedenini sonu azap olacak şeylerden uzak tutmaya çalışacaktır Zaten, Müslüman denilince, ‘Allah’a tam teslim olmakla bu selâmete erişmiş bahtiyar kul’ anlaşılır |
Her Güne Bir Esma İşleyelim Mi |
08-03-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Her Güne Bir Esma İşleyelim MiEL-VEKİL “Güvenilen, dayanılan” anlamlarına gelen ‘El-Vekil’ ismi cemili Kur’anı kerimde 13 defa geçmekte Yaratılmışların en değerlisi olan insanoğlu sahip olduğu bütün teknolojik imkanlara rağmen çaresiz kaldığında dayanak arıyor İşler tıkırında giderken her şeyi kendinden bilir Ayna karşısında kendine hayran kalır Aklı, becerisi, bileği, çalışması kendini o hale getirdiğine inanır Ama bir kasırgayla evinin uçmaya başladığını, depremle iş yerinin göçmeye başladığını, teknoloji üretim merkezlerinin bile yıkılıp yok olduğunu gördüğünde, yıkıma, yangına, fırtınaya, selíe, kıtlığa karşı dayanamadığında zorunlu olarak “Allaaaaaah!” diye feryat etmeye başlıyor Amerika’yı kasırga kasıp kavururken hükümet, valilikler, özel ve kamu kuruluşları bütün şehirlerin meydanlarına ışıklı levhalarla “Allah’a dua edin” diye yazılar yazdılar Rabbimiz bu tür davranışların psikolojisini de bize haber verir Bu tür insanların denizde dalgaya tutulduklarında Allah’a yalvardıklarını, kurtulunca eski isyan, taşkınlık ve şirke geri döndüklerini haber verir (Yunus 22, Ankebut 65, Lokman 32) “el-Vekil”e iman eden müíminler ise en kolay gördükleri işte dahi kul olarak üzerlerine düşen görevi yaparlarken yine de Allah’a tevekkülü elden bırakmazlar Ana rahminde iken bizi gıdasız bırakmayan, doğunca anneden iki çeşme gibi sütümüzü akıtan, büyüyünce kara toprağı yiyeceğe dönüştüren el-Vekil’e tevekkülümüz aralıksız devam etmeli Ondan başkasına da işlerimizi havale etmemeli “Benden başkasını vekil edinmeyin” (İsra 2) ayetiyle bizi uyarmakta Ancak milletvekili seçmek veya bazı işlerimizin takibi için vekil tayin etmek Allah’dan başka vekil edinmek anlamına gelmez Çünkü onlarda bizim gibi insanlar Onlarında yapamayacakları, bilemeyecekleri var Bizim dayandığımız, güvendiğimiz Allah ise her şeyi bilen ve her şeye gücü yetendir Nemrut’un adamları İbrahim (as)’ı ateşe attıklarında İbrahim (sav)’in Allah’tan başka dayanacak ve güvenecek kimsesi yoktu “Allah bana yeter O ne güzel vekil” diyordu Ve Rabbi onun ateşini gülistana çevirdi (Bak: Enbiya 69) Bugün Çeçenistan da Rus nemrutlarının batılı firavunlardan aldıkları dolar desteğiyle altı cihetten Müslümanların üzerine alevler yağdırırken Çeçen Müslümanların bir tek dayanağı var O da Allah (cc) Asırlardır İslam milletine diş bileyen, onları bölüp parçalamak dileyen, tek dişi kalmış aç kurtlar gibi üzerinize saldıran batının Hıristiyan ittifakına karşı kurtuluş savaşını verenlerin başında gelen Akifimiz: “Cehennem olsa gelen göğsümüzde söndürürüz Bu yol ki Hak yoludur Dönme bilmeyiz, yürürüz” meydan okur El-Vekil’e tevekkül ederken bizler insan olarak görevimizi yapacağız Tarlayı süreceğiz Tohum atacağız Sulaması, gübresi, ilaçlaması, bilimsel yollarla yapıldıktan sonra Allah’a havale edeceğiz Toprağı saksıda gören, aydın geçinen biri “Bu işlemleri yaptıktan sonra niye Allah’a tevekkül edeyim?” diyebilir Ama işi çiftçilik olan hiçbir insan bunu söylemez Çünkü o bilir ki Allah dilemezse o ekin toprakta çürür Yağmurlar yağmaz Yeraltı suları çekilir, veya çok yağmur yağdırır, çürütür Veya dolu yağdırır yerle bir ediverir Sonra bizim tevekkülümüz bizim ibadetimizdir El-Vekil’e iman eden bir Müslüman da birilerine vekil olduğunda kendisine vekalet verene ihanet etmez Onun beklentilerini boşa çıkarmaz Aldığı vekillik görevini hakkıyla yerine getirmeye çalışır |
Her Güne Bir Esma İşleyelim Mi |
08-03-2012 | #4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Her Güne Bir Esma İşleyelim MiEL-FETTÂH CC (İyilik kapılarını açan, hakemlik yapan) Fettâh : Hayır kapılarını açan, hüküm veren <>Cenab-ı Hak buyuruyor: " De ki: "Rabbimiz (kıyamet günü) bizi birarada toplayacak, sonra da hak ile aramızı ayıracaktır O, (gerçek hükmünü vererek hak ile batılın arasını) açandır, (herşeyi hakkıyla) bilendir" (Sebe, 26) *Taraflar arasında hüküm veren; birine yardım edip zafere ulaştıran; hayır ve rahmet kapılarını açan O'dur *Silah gücü, kelime cambazlığı ve basit mantık oyunlarıyla hakkı batıla karıştırıp, içine zehir, dışına şeker konmuş öldürücü imansızlık tuzaklarına yakalananlar gerçeği anlayamadan giderlerse, ahirette hak ile batılın arasını 'el-Fettâh' olan Rabbimiz açacak ve herkes gerçeği görecek, ama iş işten geçmiş olacak *Çocuk ana rahminde iken çocuğa rızık kapısını açan, çocuk dünyaya gelince bir kapıyı kapayınca annenin göğüslerinden iki kapıyı açan Göğüslerdeki iki kapı kapanınca acı-tatlı, yaş-kuru yiyeceklerden dört kapıyı açan O'dur *Her Müslüman, ALLAH'tan başka Hâkim olmadığına inanmalı ve O'nun hükmünden başka hüküm kabul etmemelidir *Müslüman, kapalı olan her şeyi ancak ALLAH'ın açabileceğini bilmelidir Kullarına rızık ve merhamet kapılarını açan, zor ve kitlenen işleri çözüp açan, hakkı görmeleri için kalplerini ve gözlerini açan, sıkıntı ve darlıktan sonra gönüllerini açıp ferahlık veren, anlaşılmayan kapalı her sorunu kolaylıkla açan O'dur Ey ALLAH'ın kalp kilitlerini açtığı ve kendi katından üzerine nurlar yağdırdığı kişi! ALLAH'ın kapılarını sana açtığı gibi sen de, ilim anahtarlarıyla cahil ve bilgisiz kimselerin kapalı kapılarını aç ve onların gönüllerini fethet FETTAH Sen çözersin bağlı dilleri Sen açarsın kapalı gönülleri Sen aralarsın perdeleri Sen kaldırırsın kalbin mühürlerini Sen açarsın tohumcukların kalbini Sen açarsın gerçeğe gönülleri Sen ki beni annemin karnında,üç karanlık içinde halden hale yuvarlayıp dilediğin surette yarattın Damla kadar da olsa sevabım, lutfeyle de cennetini aç bana Sen ki biçimsiz tohumlardan ve şekilsiz tomurcuklardan bir bahar dolusu çiçek açtırdın Zerre kadar da olsa imanım,yardım eyle de perdeleri aç bana Sen ki eşyayı kararsızlıktan ve tereddütlü yollardan çekip en güzel halde tasvir edersin Şaşkın da olsa aklım,kerem eyle de Sana gelen yolları aç bana Sen ki içine kapanmış tomurcuklara, rahimlerde gizli nutfelere gül yaprakları gibi suretler giydirirsin Mühürlenmiş de olsa kalbim,merhamet eyle de pencereler aç bana |
Her Güne Bir Esma İşleyelim Mi |
08-03-2012 | #5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Her Güne Bir Esma İşleyelim MiEl- MÜHEYMİN cc * Görüp gözeten, her şeye şahid olan koruyan ve bekçilik eden de O'dur * Varlıkları görüp, gözeten, itaatkar kullarının sevaplarını eksiltmeden mükafatlarını veren, her şeyi varacağı noktaya ulaştıran Durmadan bir şeyler yapıp eden bir varlık olan insan, her an Rabbi tarafından görüp gözetildiğini hiç unutmamalı ve o da hep Rabbine bakarak kendini denetim altında tutmalı; böylece hal ve işlerini sürekli ıslaha gayret etmelidir * Yüce Allah, yarattığı bütün canlıların işlerini, rızıklarını ve ecellerini bilip, muhafaza eder * Günahkar kullarının işledikleri günahları zerre miktarı kadar artırmayan, bir zerre kadar fazla ceza vermeyendir * "El Müheymin" Her kim bunu yazıp üzerinde bulundurursa bütün malı ve rızkı Hak tealanın hıfzında ve emanında olur Yine demişlerdir ki, bir kimse gusül eyleyip bu ismi 100 kere okusa o kimsenin dışı parlak ve nurlu olur Kaynak: Miftahü'l Kulûb |
Her Güne Bir Esma İşleyelim Mi |
08-03-2012 | #6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Her Güne Bir Esma İşleyelim MiHiçbir yönden mağlup edilemeyen, her işinde mutlak galip gelen, son derece izzetli ve yüce olan… “Üstün, Değerli, Güçlü Ve Eşsiz” manalarına gelen “el-Aziz” ismi, Kur’an-ı Kerim’de 91 defa geçmektedir Fakat hiçbir yerde tek başına geçmemiş, hep Esmaül-Hüsna’dan başka bir İsm-i Şerif’le birlikte zikredilmiştir Bu İsm-i Şerif, kuvvet ve galebe sahibi olmak manasına izzetdendir Allah-ü Teala (CC) Hzleri mutlak surette kuvvet ve galebe sahibidir Emir ve iradesine karşı bütün bu kainatın hiç hükmü yoktur O (CC), muradına karşı asla mağlub edilmezİsterse bir saniyenin binde biri kadar kısa bir zamanda bu muazzam varlık hemen sönüverir İzzet sıfatı Kur'ân'da bir çok yerlerde azap ayetleri yerinde gelmiştir Fakat bu İsm-i Şerif’in yine bir çok defa “Hakîm” İsm-i Şerif’i ile birleştiği görülür Bunun manası, Allah-ü Teala (CC) Hzleri’nin kudreti galiptir; fakat hikmeti ile kötülerin cezasını tehir eder, kötülük edip durmakta olan insanları cezalandırmakta istical etmez, acele etmez demektir Hani aramızda bazı büyük adamlar vardır ki, kuvvetlerini gösterirler de kullanmazlar Böyle adamların bu hali bu İsm-i Şerif’in mazhandır Onlar, Allah'ın (CC) bu ahlakından nasiplerini almış insanlardır Allah-ü Teala (CC) Hzleri’nin “İzzet” ve “İntikam” sıfatlarının birleştiği azdır, yoksa insanların dünya yüzünde ettiklerine göre eğer Cenab-ı Hakk (CC9 Hzleri, Hikmeti ile İzzetinin tecellisini geri bırakmamış olsa, çoktan her şey alt üst olurdu Bu İsm-i Şerif, Allah-ü Teala (CC) Hzleri’nin mutlak hakimiyet ve üstünlüğünü ifade eder O (CC) hiç bir şekilde ve surette asla yenilgiye uğramayan, her şeye gücü yetendir O (CC), haksızlık yapılmayacak kadar güçlüdür O (CC) en üstündür, en yücedir, şeref ve izzet sahibidir Kur’an-ı Kerim’in Allah-ü Teala (CC) Hzleri’nin kelamı olması nedeniyle Fussilet Suresi 41 Ayet-i Kerime’de “el-Aziz” kelimesi Kur’an-ı Kerim’in sıfatı olarak kullanılmıştır Yusuf Suresinde Mısır yöneticilerine de Aziz ismi kullanılmıştır Tevbe 128 de Peygamber (SAV) Efendimiz’in sıfatı olarak Aziz kelimesi kullanılmış Rabbimiz (CC) : “Kim izzet isterse bilsin ki izzetin tamamı Allah’a (CC)aittir” buyurur[1] Münafikun Suresi 8 Ayette ise: “İzzet, Allah’a (CC), Rasulüne (SAV)ve Mü’minlere aittir” buyurur Aziz olan Allah’a (CC) gönül veren kişi izzet bulur Allah’ın (CC) yükselttiğini kimse alçaltamaz Allah’ın (CC) alçalttığını kimse yükseltemez Kalbde Hakk (CC) büyüdükçe halk=dünya küçülür Dünya küçülünce kişinin kimliği de büyür Sevgili Peygamberimiz (SAV): “Kim bir zengine zenginliği nedeniyle tevazu gösterirse dininin üçte ikisi gider”[2] buyurmuştur Kişinin kimliğini kalbi, bedeni, ve dili oluşturur Bedeni ve diliyle alçalırsa üçte ikisi gider Kalbiyle de alçalırsa hepsi gider Allah (CC) korusun 1 Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden) Her zaman izzet ve şeref sâhibi Gâlib, benzeri olmayan, büyük ve küçük her şeyin O'na şiddetle ihtiyâcı olan Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki: Bilin ki, Allahü teâlâ Azîz'dir Hakîm'dir (hikmet sâhibidir) (Bekara sûresi: 209) Bir kimse kırk gün ve her gün de kırk kerre el-Azîz ismi şerîfini söylerse Allahü teâlâ ona yardım eder ve onu üstün kılar Mahlûkattan hiç birine muhtaç olmaz (Yûsuf Nebhânî) 2- Kıymetli, şerefli, üstün Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde buyuruyor ki: Ey Muhammed! De ki: Ey mülkün sâhibi olan Allah'ım! Mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden alırsın Dilediğini azîz kılar, dilediğini alçaltırsın Hayır (iyilik) yalnız senin elindedir Doğrusu Sen her şeye kâdirsin (Âl-i İmrân sûresi: 26) Biz zelîl bir kavim idik Allahü teâlâ bizi İslâm ile azîz eyledi İzzeti, Allahü teâlânın bizi azîz ettiği şeyden (İslâmiyet'ten) başkasında ararsak, Allahü teâlâ bizi eskisinden zelîl eder (alçaltır) (Hazret-i Ömer) Allahü teâlânın emir ve yasaklarını yerine getirirseniz azîz, getirmezseniz rezîl olursunuz Allahü teâlânın azîz ettiği kimseyi kimse küçültemez ( Allahü teâlâ bir kimseyi azîz etmek isterse, ona günah işletmez, küçük günahlarını saymaz, affeder Onu Cennet'ine kor Cemâl-i ilâhîsini görmesini nasib eder (Üç şey vardır ki müslümanları çok azîz eder: 1) Kendisine zulüm edeni affetmek, 2) Kendisine bir şey vermeyene vermek, iyilikte bulunmak, 3) Kendisini aramayanları arayıp, hallerini sormak Dünyâda azîz, âhirette kurtulmak istiyen, diline sâhib olsun |
Her Güne Bir Esma İşleyelim Mi |
08-03-2012 | #7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Her Güne Bir Esma İşleyelim MiEL MÜ'MİN CC Mü'min : İnanan ve koruyan Al-Mu'min : The Inspirer of Faith who awakes the light of faith in our hearts Cenab-ı Hak buyuruyor: "O Allah ki, O'ndan başka İlah yoktur Melik'tir; Kuddûs'tür; Selam'dır; Mü'min'dir; Müheymin'dir; Aziz'dir; Cebbar'dır; Mütekebbir'dir Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok Yücedir" (1) * Allah, kıyamet günü azap gören mü'minleri cehennemden çıkardıktan sonra onlara derki: "Mü'min benim, sizler de mü'minlersiniz" * Allah, sözünün doğru olduğunu ispatlayandır, mü'min kullarını imanlarında yanıltmayan, onları doğru yola çıkarandır, kullarına va'dinde sâdık olandır, insan kalbini şüphe ve tereddütlerden kurtararak imana kavuşturan, kalplere iman bağışlayan; yaratıkların zulümden, muminleri azaptan emin kılan; onların şahitliklerini kabul ve tasdik eden; taahüdlerini mutlaka yerine getirendirİhlasla "Yâ Mü'min" diye bir müslüman bu isme devam etse, küfürden, şirkten, yalandan, insan ve cin şerrinden emin olur Her türlü hastalıktan kurtulur (3) Kaynaklar: 1) Haşr, 23 2) Esmâ-ül Hüsna, Karınca Yayınları, Nisan 2004 3) Yüce Allah' (cc)ın Güzel İsimleri Esmâ-ül Hüsna, Rauf Pehlivan, İstanbul Dağıtım AŞ 2002 4) Islam City 5) Calligraphy, The Most Beautiful Names, Tosun bayrak, Threshold Books, 1985 |
Her Güne Bir Esma İşleyelim Mi |
08-03-2012 | #8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Her Güne Bir Esma İşleyelim MiGaffar : Günahları tekrar tekrar, çokça bağışlayan "Hakikaten Allah çok bağışlayıcı ve mağfiret edicidir" (1) "Gerçekten ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulunup sonra da doğru yola erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım" (2) "De ki: "Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar Çünkü O, bağışlayandır, merhametlidir" " (3) Günahları çok örten, mağfireti çok olan, kullarının günahlarını pek çok bağışlayan Gaffar, kulların günahlarını örtmede mübalağa edendir Öyle ki, bu günahları ne dünyada ne de ahirette ortaya çıkarmaz Mümin, tövbe ve mağfiret ile ilgili olarak daima korku ile ümid arasında bulunmalıdır Müslüman, ne kadar ibadet ederse etsin, Allah'ın azabından güven içersinde olamaz; ne kadar günahkar olursa olsun Allah'ın mağfiretinden ve bağışlamasından ümidini kesemez Bundan dolayıdırki; vitir namazının son rekatında okunması vacib olan kunut duaları sonunda "Ya Rabb; rahmetini umar, azabından korkarız" diye dua edilmektedir "Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin" (3) Bu âyetin, Kur'ân'da en ümitli âyet olduğu söylenir Bununla beraber dikkat edilmesi gerekir ki, bu ümit, günaha teşvik için değil, en günahkar kimseleri bile bir an önce tevbe edip Allah'a yönelmeye teşvik için olduğu hemen peşinden gelen iki âyetten açıkça anlaşılmaktadır (4) Yüce Allah, bu dünyada güzellikleri ortaya çıkaran, çirkinlikleri ve günahları örten, ahirette ise bu çirkinlikleri cezalandırmaktan vazgeçip onları bağışlayandır HzEbu Hüreyre (ra) anlatıyor: "Resûlullah (sav) Rabbinden naklen buyururlar ki: "Bir kul günah işledi ve: "Ya Rabbi günahımı affet!" dedi Hak Teâla da: "Kulum bir günah işledi; arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır "Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim günahımı affet!" der Alllah Teâla Hazretleri de: "Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır "Sonra kul dönüp tekrar günah işler ve: "Ey Rabbim beni affeyle!" der Allah Teâla da: "Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle muâhaze eden bir Rabbi olduğunu bildi Dilediğini yap, ben seni affettim!" buyurdu" (5) Kaynaklar: 1) Hacc, 60 2) Taha, 82 3) Zümer, 53 4) Elmalı Tefsiri, Zümer Suresi 5) Buhari |
Her Güne Bir Esma İşleyelim Mi |
08-03-2012 | #9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Her Güne Bir Esma İşleyelim MiER-RÂFİ CC Dereceleri yükseltici, rızkı yükseltici Râfi : Dereceleri yükseltici, rızkı yükseltici Ar-Rafi' : The Exalter who raises up Cenab-ı Hak buyuruyor: "Dereceleri yükselten Arş'ın sahibi (Allah)tır" (1) Resulullah buyuruyor:" "Kendisine haksızlık yapılan bir kul, buna sabrederse, Allah onun izzet ve onurunu daha fazla artırır Allah için alçak gönüllü olan kulu, Allah mutlaka yükseltir" (3) Rafi ismi değişik şekillerde Kur'an-ı Kerim'de geçer Ancak Ebu Hureyre'nin rivayet ettiği hadis-i şerifte geçmekte olup bütün islam alimleri bunu kabul etmişlerdir Bu dünyada ve ahirette mümin kullarını yükselten O'dur O dilediğini yükseltir dilediğinide alçaltır Kalpleri kendisine yaklaştırarak yükseltir, nefisleri de kendinden uzaklaştırarak alçaltır Allah, kaderine razı olanı daha üstün makamlara yükseltir Yükselmek; yüksek makam ve mevkilere sahip olmak, iktidar olmak, miskin ve yoksullara karşı büyüklenmek, malının çok ve işinin düzgün oluşuyla övünmek demek değildir Bu özelliklere sahip olmak, övgüyü ve yükselmeyi hak etmek anlamına gelmez Asıl şeref ve onur, yüksek mevki ve makam, Allah'ın başarılı kılmasıyla elde edilendir Böyle onur ve şeref, Allah'ı tasdik etmeyi, emir ve yasaklarına uymayı, O'nun yolunda yürümeyi, kalbi arındırmayı ve O'nunla sevinmeyi sağlar Bu onura sahip olan kimse, Rabb'inden karşılık bulur Allah'ın insanları yükselttiğini, ahirette müminlerin derecelerini yükselteceğini, böylece onları mutlu kılacağını ve şereflerini artıracağını ifade eder Kur'an-ı kerim'de isim olarak yer almayan Râfi, esmâ-i hüsnâyı sayan hadiste (Tirmiz, Da'vaat, 82) geçmektedir Yükselmek isteyen O'nun rızasını kazandıracak amellerle bu yoldaki özlemini ortaya koymalıdırlar Zira O dilemedikten sonra kimse kendiliğinden yükselemez(2) * Tenbih: Bu ismi bilen kişi, eğer iktidar sahibi bir kimse ise, Allah'ın yükselttiği ve değer verdiği kimseleri yükseltmeli ve onlara değer vermelidir Eğer iktidar sahibi değilse, bu ismi kardeşlik ve dostluk için kullanmalıdır Allah'ın kendilerini yükselttiği ve değer verdiği kimselerle arkadaşlık ve dostluk kurmalıdır Eğer buna gücü yetmiyorsa, Allah'ın yükselttiklerin sevmeli, alçalttıklarından da nefret etmelidir Çünkü Allah için sevmek veya nefret etmek, imanın bir gereğidir (2) * İhlasla "Yâ Râfi" diye bir müslüman bu isme devam etse, maddi ve manevi dereceleri, yükselir, imkanlara kavuşur (4) Kaynaklar: 1) Mü'min, 15 - Ghafir, 40 2) Esmâ-ül Hüsna, Karınca Yayınları, Nisan 2004 3) İbn Mace, 202 Bu, hasen bir hadistir 4) Yüce Allah' (cc)ın Güzel İsimleri Esmâ-ül Hüsna, Rauf Pehlivan, İstanbul Dağıtım AŞ 2002 5) Calligraphy, The Most Beautiful Names, Tosun Bayrak, Threshold Books, 1985 6) Islam City |
|