Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dostluk, ertuğrul, gemisi, köprüsü, savaş

Bir Dostluk Köprüsü Ertuğrul Savaş Gemisi

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bir Dostluk Köprüsü Ertuğrul Savaş Gemisi



Bir Dostluk Köprüsü Ertuğrul Savaş Gemisi
ir Dostluk Köprüsü Ertuğrul Savaş Gemisi[/url]
Kürşat YAMAN

14 Temmuz 1889 günü öğle saatlerinde Haliç’te büyük bir coşku vardı Büyük bir kalabalık Ertuğrul Gemisi’ni seyrediyordı Bayraklarla donatılmış geminin askerleri güvertede toplanmış, mızıkalar ‘Ey Gazi’yi çalıyordu Yelkenleri açılmamış gemi, çarkını işleterek yürüyordu

‘Besmeleyle Ertuğrul’um demir aldı

Hep ahâlî sahillerde bakakaldı

Çoluğun çocuğun feryadı arşa vardı

Hak selâmet versin şanlı Ertuğrul’a

Üç direkli fırkateyndir gemimiz

Kimimiz, bekârız, evlidir kimimiz

Gayret edin çocuklar caponya’dır yolunuz

Hak selâmet versin şanlı Ertuğrul’a

nağmeleri İstanbul’un her köşesine yayılıyordu Geminin Sarayburnu’ndan kıvrılarak gözden kaybolmasıyla bu sevinç yerini, hüzne ve hıçkırıklara bırakmıştı Ertuğrul mürettebatı sevdiklerinden ayrılmış olmanın hüznüne rağmen, Asya’daki Müslüman kardeşlerini görecek olmanın ve onlara halifenin selâmını götürmenin heyecanıyla doluydu

Maddî imkânsızlıkların yanısıra, her an bir savaş olma ihtimaline karşılık Ertuğrul gibi bir geminin Asya’ya gönderilme kararı çok zor verilmişti Fakat, siyasî bir deha olan İkinci Abdülhamid Han, bütün zor şartlara rağmen gemiyi, Avrupa’nın Osmanlı’yı hasta adam olarak tasvir ettiği bir zamanda Japonya’ya göndermeyi çok istemişti

Bu gezinin görünüşteki sebebi, 1880 yılında bir Japon ticaret gemisinin İstanbul’a yaptığı ziyarete mukabelede bulunulması ve Deniz Harp Okulu öğrencilerinin Japon sularında tatbikat gerçekleştirmesiydi Diğer yandan, bu gezi Osmanlı ile İngiltere’yi karşı karşıya getiren hilâfet meselesinde, sultanın İngiltere’ye karşı da elini güçlendirecekti 1877’de, Hindistan’da imparatorluk kuran, 1882’de Mısır’ı işgal eden ve Arabistan’ı da işgal etmek isteyen İngiltere için Osmanlı siyaseti büyük önem taşıyordu Pratikte sadece sembolik bir ünvan olarak kalmış gibi görünse de, Osmanlı padişahının bütün Müslümanların halifesi olması İngiltere için tehlikeydi Bu sebeple İngilizler Arap hilâfeti üzerinde çalışmaya başlamışlardı 19 Ekim 1876’da Londra’da yayına başlayan ‘Mir’ata’l-Ahval’ gazetesi Osmanlı hilâfetini kabul etmeyen Arapların sözcüsü durumundaydı İngilizler bu gazeteye para yardımında bulunuyor, İslâm dünyasını, Türkler ve Araplar diye bölmek istiyorlardı

Abdülhamid Han ise, İngilizlerin bu oyununa karşılık Japonya’ya bu gemiyi göndererek Osmanlı Sancağı’nı Kızıldeniz, Hint Okyanusu ve Japonya sularında dalgalandırarak, Asya’da İngiliz idaresi altındaki Müslüman toplumlarının nabzını yoklamak istiyordu İslâm dünyasının sadece Araplardan ibaret olmadığını, Asya’daki Müslümanların da İngiliz sömürgesindense, Osmanlı’yı benimseyebileceğini bu yolla gösterecekti Fakat bunu yaparken Türk-Japon münasebetlerinin gelişmesini istemeyen Rusları rahatsız etmek de istemiyordu

Böyle bir ortamda Ertuğrul gemisi; Albay Osman Paşa komutasında, 54’ü subay, 553’ü er olmak üzere toplam 607 mürettebatıyla 14 Temmuz 1889’da İstanbul’dan demir aldı Sırasıyla, İstanbul, Marmaris, Süveyş, Port-Sait, Cidde ve Aden’e uğrandı ve 20 Ekim’de Bombay’a varıldı Halkının yarısı Müslüman olan Bombay’da Sultan Abdülhamid’e duyulan sevgiden dolayı Ertuğrul Gemisi’ne ve mürettebatına büyük ilgi gösterildi Gemiyi bir hafta içinde 150000 kişi ziyaret etti Bunların arasında Müslüman olmayan, ama İngilizlerden bıkmış mihraceler de vardır Ertuğrul’un Hindistan’a geleceği, Müslüman toplum arasında bir efsane gibi yayılmış, Lahor; Delhi ve Haydarabad’dan on binlerce Müslüman Bombay’a akın etmişti Bombay’da yayımlanan iki gazetede Ertuğrul hakkında makaleler yayımlanmış; mürettebatın cuma günü camilerde namaz kılması, kıyafetlerinin ve ahlâklarının güzelliği halk üzerinde büyük tesir uyandırmıştı

Burada özellikle İngilizlerin Türk subaylarına yemek vermiş olması dikkat çekmektedir İngilizlerin Osmanlı gemisini sıcak karşılamasının sebebi, gemiyi Müslüman halkın yanısıra ateşperestler ve putperestler de ziyaret ettiğinden, halk üzerinde iyi bir izlenim bırakmak ve buradaki Müslüman halkı kendisine düşman etmemekti

Bombay’dan ayrılan gemi, 1 Kasım’da Seylan’ın (Sri Lanka) başkenti Kolombo’ya ulaştı 300000 nüfuslu Kolombo’da yaklaşık 200000 kişinin gemiyi ziyaret ettiği, geminin etrafının kayıklarla dolu olduğu ve Bombay’da olduğu gibi Kolombo’da da Sultan adına hutbeler okunduğu belirtilmektedir Gemi Bom-bay’dan ayrılırken kaza yaptığından Singapur’a varmak için acele edilmeliydi 15 Kasım 1889’da gemi Singapur’a ulaştı Burada Kaptan Albay Osman Bey gemiyi sağ sâlim Singapur’a ulaştırdığı için terfi ettirilerek mirlivalığa (tuğgeneral) getirildi Ertuğrul, Singapur’da tamir edildiğinden ve Japonya’ya gitmek için en uygun mevsim beklendiğinden 4 ay kadar Singapur’da beklemek mecburiyeti hâsıl oldu Bu zaman zarfında mürettebat Singapur halkı tarafından son derece samimi hislerle ağırlandı

29 Ekim 1889’da Singapur’dan İstanbul’a çekilen telgrafta gemiyi Malaka, Sumatra ve Cava’dan Müslümanların ve bazı prenslerin ziyaret ettiği bildiriliyordu Mürettebat her gün ziyafetlere davet ediliyordu Hattâ Sumatra, Cava ve Siyam Müslümanları, Felemenklilerin yaptığı mezalimi dile getiren iki yazıyı Osman Paşa’ya vermişler ve Osmanlı Devleti’nden yardım istemişlerdi Bunun yanısıra halk, Ertuğrul’u sanki mukaddes bir yer olarak görüyor, hattâ şükranlarını sunmak için gemide secdeye varıp dua ediyor, Singapur sularındaki gemilere de Osmanlı sancağı çekiliyordu 22 Mart 1890’da Singapur’dan hareket eden Ertuğrul, Saygon’a uğradı, 26 Nisan’da Hon Kong’a vardı Buradan 22 Mayıs’ta Nagasaki’ye, 26 Mayıs’ta Kore’ye ve 7 Haziran’da son durağı olan Yokohama’ya ulaştı Japonya’ya 6 ayda ulaşması plânlanan gemi Yokohama’ya ancak, 11 ayda varabilmişti Başta geminin çeşitli kazalar yapması olmak üzere, maddî imkânsızlıklar ve salgın hastalıklar yolculuğun uzun sürmesine sebebiyet vermişti

Osman Paşa, 13 Haziran 1890’da imparatora, padişahın mektup, nişan ve diğer hediyelerini takdim etti İmparator Meiji de, o gece verilen yemekte, Osmanlı nişanını taktı Ayrıca Osman Paşa’ya ‘Sulilovan’ nişanının büyük kordonu ve yanındaki subaylara da aynı nişanın üçüncü ve daha sonraki rütbeleri hediye edildi Türk heyeti ayrıca imparatoriçeye de taç ile murassa gerdanlığı sundu

Heyet, burada bulunduğu zaman zarfında karşılaştıkları muameleden son derece memnun kaldı Bu arada Osman Paşa Tokyo’da yabancı devlet elçileriyle resmî temaslarda bulundu

Dönüş tarihi yaklaştığında Yokohoma-İstanbul rotası üzerinde farklı görüşler ortaya atıldı ve bunlar İstanbul’a soruldu Ayrıca ekim ayına kadar tayfun mevsimi olduğu da gözönünde bulundurularak, dönüşte Japonya’nın Uraga, Hyogo ve Nagasaki, hattâ Çin’in Şangay gibi limanlarına uğrayıp buralarda birer ay bekleyerek tayfun mevsimini bu şekilde geçirmek fikri ağır basmaktaydı Bunun yanı sıra Japonya’ya gelirken uğranılamayan, kalabalık bir Müslüman ahâlîye sahip Kalkuta’ya, Felemenk limanlarına ve Sunda adasına uğranmanın da münasip olacağı kanaati hâsıl oldu O zamanlar Hollanda sömürgesi olan Açe’ye de uğranmak istenmesine rağmen, bu ziyaretin Hollanda-Osmanlı münasebetlerini bozacağı düşüncesiyle bundan vazgeçildi

Ertuğrul 15 Eylül 1890’da Yokohoma’dan İstanbul’a doğru yola çıktı Ancak Yokohama’dan Kobe’ye giderken Kashinozaki fenerini geçtiği sırada kayalıklara çarparak battı Kaza Osmanlı ve Japon basınının yanısıra bütün dünya basınında geniş yer buldu Bu hazin hâdisede Ertugrul mürettebatından sadece 69 kişi kurtulabildi; 538 kişi şehit oldu Kazadan kurtulan gazilerimize ilk yardımı tam bir misafirperverlik örneği gösteren fakir köylüler yaptı

İmparator Meiji, kazadan kurtulanlara çeşitli hediyeler sundu ve iki kruvazörünü tahsis ederek onları İstanbul’a gönderdi Abdülhamid’e de hediyeler getiren bu kruvazörler bir ay İstanbul’da kaldı Daha sonra da Yakın Doğu Ticaret Komitesi Şefi Torajiro Yamada, Tokyo zenginlerinden toplanan parayı 1891’de İstanbul’a getirdi Yamada ile bir diğer vazifeli Sultan Abdülhamid’in isteği üzerine, Türk subaylarına Japonca öğretmek için kaldılar ve kendileri de Türkçe öğrendiler Yirmi iki sene İstanbul’da kalarak, Japon kültürünü tanıtmaya, iki ülke münasebetlerini geliştirmeye çalışan Yamada aynı zamanda Beyoğlu’nda açılan ilk Japon hediyelik eşya dükkânının da ortaklarından oldu

Şehitler için Oshima halkı tarafından bir taş kitabe dikildi Wakayama’da ise, bir kabristan yapıldı ve bu münasebetle buranın valisine ikinci rütbeden Osmanlı nişanı verildi 1900 yılında şehitlere ve şehitliğe ait fotoğrafları Yamada getirdi Kitabe ikinci defa, 1929 yılında Türk-Nippon Ticaret Derneği’nin yardımıyla düzeltildi Ertuğrul Kitabesi’nin üçüncü düzenlenmesi de 3 Haziran 1937’de gerçekleştirildi Günümüzde çok sayıda Japon, Ertuğrul trajedisinden haberdârdır Hüzünlü olsa da, iki millet arasındaki dostluğu başlatan hâdise her yıldönümünde yâd edilir Şehitler için dikilen âbideleri Japonlar akın akın ziyaret etmektedir

Yolculuk tamamlanamamasına rağmen şehitlerimiz kendilerine verilen vazifeyi yerine getirdiler Bazı Avrupa ülkeleri tarafından Abdülhamid’in Japonya ile münasebet kurma teşebbüsü ‘Japonları İslâm’a dâvet’ şeklinde yorumlandı Bunun sebebi, yol güzergâhındaki hemen bütün ülkelerde yaşayan milletlerin Sultan’a ve onun şahsında Osmanlı Devleti’ne gösterdiği sevgiydi ve Avrupa’yı asıl korkutan da buydu Ertuğrul yolculuğunu tamamlayabilseydi tesiri daha büyük olacaktı

Büyük bir trajedi olan bu kaza Türk-Japon münasebetlerinin başlangıcı olarak kabul edilebilir Zaman içerisinde bu münasebetler tam bir dostluğa dönüşmüştür

Şehitlerimiz bizlere yüz yılı aşkın bir zaman öncesinden çok önemli bir miras bırakmışlardır Bizlere düşen vazife ise, bu dostluğu daha ileriye götürmek olmalıdır


Kaynaklar

- Osmanlı Araştırmaları

([Linki sadece üyelerimiz Görebilir Üye olmak için tıklayınız])

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.