|
|
Konu Araçları |
gitmek, medineye, mutahharayı, ravzai, ziyaret |
Medineye Gitmek Ve Ravza-İ Mutahharayı Ziyaret |
08-01-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Medineye Gitmek Ve Ravza-İ Mutahharayı ZiyaretMEDİNE'YE GİTMEK ve RAVZA-İ MUTAHHARAYI ZİYARET ETMEK Mekke'den sonra ikinci kutsal belde, Şüphesiz ki Rasûlüllah (A S) Efendimizin Medinesi'dir Mekke'yi fethettiğinde, Ansar, Peygamber (AS) kendi beldesini fethetti, artık orada kalır, diye endişelen-mişti Ama Resûlüllah (AS) hem Medine'yi, hem Ansan çok severdi «Herkes başka tarafa gitse, ben Ansarla birlikte Medine'ye giderim» buyurması, bu kutsal beldeye karşı olan bağlılık ve sevgisini göstermeye kâfidir Mekke'nin nasıl bir harem, sının varsa, Medine'de aynı hürmete lâyık görülmüş ve bu sebeple bazı yasaklar kon*muştu Bilindiği gibi, yeryüzünde ancak üç mescidi ziyaret için yola çıkmak mubahtır : Mescidü'l-Harem, Mescid-i Resûlüllah ve Mescid-i Aksa Nitekim Allah Resulü bu konuda şöyle buyrmuştur : «Binekler (ve gerekli nevale) ancak üç mescid için hazırlanır i Mescid-i Harem, Benim Mescidim ve Mescid-i Aksa»[1] Resûlüllah (AS) Efendimiz kendi mescidinde kılınan bir nama-un fazilet ve sevabını belirtirken şöyle buyurmuştur : «Benim Mescidimde kılınan bir namaz;, başka mescidlerde kıh-nan bin namazdan daha faziletlidir, ancak Mescid-i Haram müstesna Mescid-i Haram'da kılman bir namaz, başkasında kılınan na*mazdan yüz bin defa daha faziletlidir»[2] «Kim benim Mescidimde hiç kaçırmadan kırk (vakit) namaz kılarsa kendisine, biri ateşten kurtulma beratı, biri azabdan kurtulma beratı yazılır ve nifaktan da uzak tutulur»[3] Bunun için İslâm Büyükleri, Ravza-i Mutahhara'ya gitmek, Resûlüllah (AS) Efendimizin Kabr-i şeriflerini ziyaret etmek, mendup-lann en üstünü, sevgi ve saygının en anlamlısıdır Hattâ hali-vakti yerinde olanlara vâcib kuvvetinde bir sünnettir, diyenler de olmuştur [4] Önce Mescid-İ Haram'ı Mı Ziyaret Etmek Sünnettir? Farz hac için evinden çıkan ve bu niyetle ihrama giren kimsenin önce Mekkeye gitmesi, Mescid-i Haram'ı ziyaret etmesi, sonra da Medine'ye uğraması ve Ravza-i Mutahhara'yı ziyaret etmesi daha uygundur Nafile hacce niyet getirip ihrama giren kimsenin ise -vakit müsaitse- önce ikisinden birine gitmekte serbesttir Çünkü hadiste, ancak üç mescidi ziyaret için binek ve nevale hazırlanıp yola çıkılır, denilmiştir [5] Medine'ye Doğru Yolculuk Yaparken : Yol boyunca Tekbir, Tehlü, Tesbîh getirmenin yanısıra Peyganı-ber (AS) Efendimize sık sık salât-u selâm getirmek, şefaatini talep etmek güzel amellerden biridir[6] Mekke'den Medine'ye gidiliyorsa, o takdirde yol üzerindeki mes-cidlere uğrayıp mümkünse vakit namazlarını bu mescidlerde- kılmak erişilmesi az olan faziletlerdendir [7] Medine'nin Ağaçlan Göründüğü Zaman : Medine sınırına yaklaştıkça salât-u selâmı çoğaltmak, kibir, gurur, haset ve kin gibi mânevi hastalıkların kalbimizde ve ruhumuzda eseri varsa, onları temizleyip atmak, tam bir tevazu kaftanına bürünüp Resuller Resulünün huzuruna gitmek, ümmetliğimize yakışan bir niyet ve davranış ölçüsüdür[8] Medine'nin Binaları Görünmeye Başlayınca : Medine'ye iyice yaklaşıldığında Resûlüllah (AS) Efendimize olan içten bağlılığımızı Ona karşı beslediğimiz sınırsız sevgi ve say-1 gımızı bütün mevcudiyetimizle belirgin hale getirmemiz kadar asil bir davranış düşünülemez Bu sırada salât-u selâm getirerek şu duayı okumak tavsiye edilmiştir : «Allahım! Bu şenin Peygamberin Muhammed (AS)'m Haremidir! Bunu benim için Cehennem ateşinden koruyucu ve azaâbdan güven içinde kalmamı sağlayıcı eyle» Bu arada herkes aklına gelen uygun ölçü ve anlamda d,uâ ve dileklerde bulunabilir [9] Medine'ye Girmeden Boy Abdesti Almak : Resûlüllah (AS)'m tertemiz Medine'sine girerken mümkünse boy abdesti almak, güzel koku sürünüp en temiz elbiseleri giyinmek, mü'min olarak terbiye ve nezaketimizin icâbıdır Mümkün olmadığı takdirde mukaddes beldeye girildikten sonra ilk iş olarak yıkanmak, güzel koku sürünüp tertemiz elbiselerle Mescid-i Saadete yönelmektir Medine'ye, tam bir edep, terbiye, nezaket ve tevazu havası içinde girmek, lüzumsuz şeylerle meşgul olmamak, beraberimizdeki arkadaşlara karşı çok nezih davranmak müstehabdır[10] Medineye Yaklaşıldığında Binekten İnip Yaya Yürümek : Çoğu salih ve arif kişilerin yaptığı gibi, Medine'ye yaklaşırken Peygamber Efendimize üstün sevgi ve saygımızı belirtir anlamda binekten inip yaya yürümemiz tavsiye edilmiştir[11] Medine'ye Ayak Basıldığında Şu Duayı Yapmak : «Ey Göklerin, yeryüzünün ve rüzgarların Rabbisi olan Allahim! Eu beldenin hayrım ve feyzini senden istiyorum? bu beldenin ehlinin ve içindeki şeylerin hayrını da senden diliyorum Bu beldede bulu*nan her türlü kötülük ve serden sana sığmıyorum Allahım! Burası senin Resulünün Haremidir, içine girmeni, Cehennem ateşinden koruyucu yap ve azâbdan güvsm içinde olmamı sağlayıcı kıl"[12] Mescid-i Saadete girerken, diğer mescidlerde olduğu gibi sağ ayak atılarak girilir Salat-u Selâm verildikten sonra şu duâ yapılır : «Allahım! Peygamber Efendimize bol rahmetini indir, O'nun hanedan ve arkadaşlarına da rahmetini bol bol sun Günahlarımı ba*ğışla Rahmetin kapılarını bana aç Allahım! bugün beni sana yönelenlerin en güzel yöneleni, sana yaklaşanların en çok yaklaşanı, sana dua edenlerin en çok kurtulanı, senin rızanı dileyenlerin en çok dileyeni eyle»[13] Mescid-İ Resülüllah'a Cibril Kapısından Girmek : Mescid-i Saadete Cibril kapısından girilmesi elbetteki daha faziletlidir Bununla beraber müsait olan bir kapıdan girmek de uygundur, îçeri girilince, yer müsait olduğu takdirde Menber yanında durulup iki rek'at namaz kılmak, sonra Allah'ın bu kutsal yerleri ziyârette kendisini başarılı kıldığı için Ona şükür secdesinde bulunmak ve secdede duâ yapmak müstehabdır Secdeden kalkıldığında tam bir edep ölçüsü içinde Resûlüllah (AS) Efendimizin Kabr-i Şeriflerine yaklaşılarak baş ucuna yakın yerde durulur ve kıbleye yönelecek şekilde vaziyet alınır, elini kab*re ve etrafındaki korkuluklara dokundurmaksızıiı huzurda yerini alır Sonra : «Selâm sana ey Allah'ın Peygamberi, Allah'ın lahmet ve berekâti da sana, Ben şehadet ediyoıum ki, sen Allah'ın Resulüsün Risâletini gerçekten tebliğ ettin, emâneti yerine getirdin, ümmete gereken nasihati yaptın, ruhun övgü değer anlamda alınıncaya kadar Allah yolunda hakkıyle cihâd ettin Allah bizim küçük ve bü*yüklerimizden yana sana en hayırlı mükâfatlan versin, en üstün sa-lât-u selâmı sana olsun Allahım! Kıyamet günü Hz Muhammed'i peygamberlerin en yakını eyle (bizim için), onun kâsesinden hiza (Kevser suyunu) içir? şefaatini bize nasîb eyle ve bizi kıyamet gününde onun yakın arkadaşlarından yap Allahım! Peygamberi ziyaretimin sonu bu olmasın, bundan böyle tekrar ziyaret imkânlarını bahşeyle Ey yücelik, kerem ve lütuf sahibi!»[14] Bütün bu duâ ve niyazlarda bulunurken sesini fazla yükseltmez, işitilmiyecek kadar da alçaitmaz; kendisi işitecek bir sesle duâ eder Resûlüllah (A,S) Efendimize selâm söylemesini tavsiyede bulunan din kardeşlerini o yüce makamda hatır lıy ar ak, selâmları tebliğ eder Onlar için şefaat dileğinde bulunur Sonra bir adım kadar ilerliyerek Ebubekir sıddîk (RA)'m baş-ucuna gelir : «Selâm sana ey Resûlüllah'ın Halîfesi, Ey ResûiiUiah'm mağarada arkadaşı! Selâm sana ey yolculukta Resûlüllah in yoldaşı!-Selâm sana, ey Resûlüllah'ın sırlarını muhafazada Onun en güvenilir dostu! Allah bizden yana sana en üstün mükâfatlar versin Peygamber ümmetine imamlık yaptın, Ona en güzel halîfe olmayı sağladın, yolunda yürüdün, dinden çıkan murtedlerle savaştın, Islâmi-yeti yaydın, akrabalık bağlarını kuvvetlendirdin; hep Hak için söyledin, hak ehline yardımcı oldun, ölüm gelinceye kadar hu şerefli ve faziletli yolda yürüdün Allanın selâmı, rahmet ve berekâtı sana olsun!» Dedikten ve Sıddik-ı Ekbere en üstün sevgi saygısını sunduktan sonra Hz Ömer (RA)'m başucuna gelip şöyle selâm verir : «Selâm sana ey mü'minlerin emîril Selâm sana ey İslâm'ı güçlendiren! Selâm sana ey putları kıran! Allah bizden yana sana en üstün mükâfatlar lütfeylesin Seni İslâm âlemine halîfe seçenlerden Allah razı olsun Sen cidden hayatında da ölümünden sonra da İslâm'a ve Müslümanlara hep yardımcı oldun Yetimleri himayene aldın, akrabaları kaynaştırdın İslâm seninle kuvvet buldu Sen Müslümanlar için kadri yüce bir Önder oldun? doğru yolu buldun ve doğru yolu gösterdin Müslümanları dağınıklıktan kurtarıp birlik ve dirliklerini sağladın Fakirlerini zengin, kırıklarını tamir eyledin Allah'ın selâmı, rahmet ve berekâtı sana olsun!» Sonra Resûlülîah'm bu güzide iki halifesini selâmlayıp ta'zima-tım sunduktan sonra tekrar Resûlüllah (AS) Efendimizin baş ucuna yakın yere dönüp şöyle der : «Allahım, sen söyledin ve sözün haktır : (Eğer onlar kendilerine zulmettiklerinde sana gelip Allah'tan günahlarının bağışlanmasını dileseler ve Peygamber de onlar için Allah'tan bağışlanma dileseydi, herhalde Allahı, tevbeleri çokça kabul eden ve çok merhametli bu-lurlardil İşte biz de senin sözünü işiterek geldik, emrine itaat ederek huzurunda durduk; Peygamberin şefatini dileyerek sana sığınıyoruz Ey Rabbimiz! Bizi bağışla, bizden Önce imân eden kardeşlerimizi de bağışla Ey Eabbimiz! Dünyada da bize iyilik ver, âhirette de iyilik ver ve bizi Cehennem azabından koru» Sonra da hatırına gelen hususlarda duâ ve niyazda bulunur, Re-sülüllah (AS) Efendimizin şefaatçi olmasını diler Sonra Ebû Lüba-be sütununa gelip -ki bu minberle kabir arasındadır- iki rek'at namaz kılıp tevbe ve istiğfarda bulunur Sonra Üstüvane-i Hannane'ye gelip dayanır, göz yaşları akıtarak Cenab-ı Rabbi'l-Izzete yönelip dilinin döndüğü, kalbinin algıladığı kadar kendi nefsine, ana-babası-na ve bütün mü'minlere duâ eder Rahmet ve mağfiretler diler Vakit Namazlarım Mescid-i Saadette Cemaatle eda eder Yemek ve benzeri ihtiyaçlar dışında Mescid'den ayrılnıayıp ruhen arınmaya vicdanen gelişmeye çalışır Allah ve Resulüne yakın olmanın en derin zevkini almaya gayret eder Geceleri -müsaade edildiği takdirde-Mescid-i Saadetten ayrılmayıp Kur'ân okur, zikir ve teşbihte bulu*nur Peygamber (AS) Efendimize sık sık salât-u selâm getirir[15] Baki' Kabristanını Ziyaret : Bu arada kabirleri ziyareti ihmâl etmez Önce Peygamberin amcası Hz Abbas'm, torunu Hz Hasan'm, Zeynelabidîn'in, Muhammed Bakır ve oğlu Cafer Sadık'ın, Hz Osman'ın, Peygamber (AS) Efen^ dimizin oğlu İbrahim'in Ezvac-i tahirattan birçoğunun medfun bulunduğu Bakî' kabristanına gidilir Orada yatanların hepsine selâm verilir, rahmet ve gufran dileğiyle duâ ve niyazda bulunulur Ashab ve Tabiin'den orada gömülü bulunan zatların kıyamet günü şefaatçi olmaları istenilir Baki'de Fatıma mescidinde namaz kılınır Duâ ve istiğfar yapılarak dışarı çıkılır Sonra Uhud şehidleri ziyaret edilir Ziyaret sırasında şöyle denilmesi rnüstehabdır : «Sabrettiğinize karşılık selâm ve esenlik size Âhiret yurdu ne güzeldir Ey mü'minler yurdu! Selâm size olsun İnşaallah biz de gelip size katılacağız» Bu duadan ve selâmdan sonra Âyet-i Kürsî ile Ihlâs okunur Bilhassa Uhud'da yatan şehidler serveri Hz Hamza'ya selâm verilir [16] Küba Mescidini Ziyaret : Cumartesi günü Küba Mescidini ziyarete gitmek müstehabdır Çünkü Resûlüllah (AS) Efendimiz fırsat buldukça cumartesi gün*leri bu mescide uğramış, namaz kılıp duâ etmiştir «Ey zayıfların yar*dımına koşan, ey dertlilerin derdine deva veren Allahım! Bize de me-ded-u inayette bulun, kapma geldik, bizi kusur ve günahlarımızla kabul buyur Sıkıntı ve üzüntülerimizi gider, kötülüklerimizi iyilik*lere çevir Efendimiz Muhammed'e (ASi bol rahmet ve esenlikler bahşeyle Ey ihsana bol, lûtfu geniş, rahmeti sonsuz, gufranı sınırsız Allahım! Duâ ve niyazlarımızı, istek ve arzularımızı yerine getirip kabul buyur» Diye duâ edilir Mutlaka belirtilen duayı yapmak şart değildir Bunun dışında mü'minin içinden estiği ölçü ve anlamda duâ ve niyazda bulunması tavsiye edilmiştir[17] Medine'de kalındığı süre içinde kılacağı bütün namazları Mescidi Saadette kılması müstehabdır Ayrılacağı zaman veda anlamında iki rek'at namaz kılıp yine içinden estiği şekilde duâ ederek göz yaşı akıtması uygun olur Son olarak da Resûlüllah (AS) Efendimizin Kabr-i Şeriflerine gelip salât-u selâm vermesi, sevgi ve ta'zimatı-nı sunması da müstehabdır[18] «Kim Medine'de ölmeye imkân bulursa orada ölsün Çünkü Medine'de ölen kimseye kıyamet günü ben şefaatçi ve şâhid olurum»[19] Küba Mescid'i Hakkında da şunu buyurmuştur : «Kim evinde iyice temizlenip abdest alır, öylece Küba Mescidi'-ne gelir de namaz kılarsa, kendisine bir umre sevabı verilir»[20] -------------------------------------------------------------------------------- [1] Sahih-i Buharı - Müslim - Ebû Davud : Ebû Hüreyre (RA)'den [2] Ahmed bin Hanbel : Sened-i Sahihle [3] Ahmed bin Hanbel - Taberani : Sened-i Sahihle [4] Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/417-418 [5] Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/418-419 [6] Fethü'l-Kadir - Kemal îbn Hümam [7] Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/419 [8] Gayetâ's-Sürucî Şerhü'l-Hidâye Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/419 [9] Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/419 [10] El-îhtiyar Şerhü'l-Muhtar - Musili- - Fetâvâ-yi Hindiyye Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/419-420 [11] Fethü'î-Kadir - Kemal İbn Hümam Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/420 [12] Fetâvâ-yi Kaadıhan - Fetâvâ-yi Hindiyye [13] Fetâvâ-yi Kaadıhan - Fetâvâ-yi Hindiyye Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/420 [14] El-Muhit - Serahsi - fetâvâ-yi Hindiyye [15] Fetâvâ-yi Hindiyye Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/420-422 [16] Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/423 [17] Fetâvâ-yi Kaadıhan - Fetâvâ-yi Hindiyye [18] Siracü'l-Vehhac – Halvanî [19] Taberani - îsnad-i Hasen ile [20] Ahmed bin Hanbel - Nesâî - ibn Mâce – El-Hâkim : Sahih isnadla Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/423-424 |
|