Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
armağan, ilahi, meclis

İlahi Armağan -2- Meclis

Eski 08-02-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -2- Meclis




2 MECLİS

Bu konuşma medresede yapıldı
Konuşma tarihi: 5 Şevval 545, Milâdî 1150

Allah'a karşı aldanışın, seni O'ndan ayırdı Bu aldanıştan dön Başına vurulmadan bu hâlden ayrıl Felâket gelmeden önce tedbir yollarını ara Başına belâ akrepleri çöreklenmeden ve yılanlar başına üşüşmeden, kötü hâlinden çekil Ama belâyı tatmadıktan sonra al­danman eksik olmaz Bulunduğun hâl yalnız seni sevince boğmasın Çünkü sevinç geçici şeydir Allah Teâlâ bir âyet-i kerimede –meâlen- şöyle ferman buyurdu:
“Onlar, verilen şeyle ferahlandılar; biz de anîden ellerinden aldık; boşa düştüler(el-En’âm, 6/44)
Allah'ın indindekine kavuşmak, yalnız sabırla mümkün olur O, her zaman sabırla emir buyurmuştur Îman sahibinin çoğu hâli, sı­kıntı ile geçer Elindeki şeyler çok bile olsa, yine de sıkıntı içindedir Çünkü bağlanmış olduğu birçok prensipler vardır Onları yerine ge­tirmek güçlüğü içinde kıvranır Dünyada, ancak hiç bir prensibe bağ­lı olmayanlar rahat(!) eder Onlar da hiç bir dine söz vermeyen din­sizlerdir Allah'ın sevdiği kullar, belâya düştükleri zaman sabra ko­şarlar, ağlamaz ve sızlanmazlar Îman sahipleri, belâ içinde dahi ol­salar iyi işleri ararlar Bulundukları hâl, onlar için Hak katında de­rece arttırır


Evet, sabır olmasaydı beni aranızda göremeyecektiniz Ben, kuş avlayan bir çocuk gibi, her an sizinle konuşmak istiyorum Buraya koşarak geliyorum Gece olur, uyuyamam Gündüzleri bu yüzden göz­lerim kapanık durur Ayaklarım tuzağa tutulmuş gibidir Allah Teâlâ, beni sizin için bu hâle getirdi Ama yazıklar olsun ki, siz bu hâli anlamak istemiyorsunuz
Eğer Hakk'ın muvafakati olmasaydı bu anlatılanlar olmazdı Bir defa düşünün, aklı başında olan bir kimse, şu şehirde oturur mu? Kendi keyfine göre burada durması, içinde bulunan uygunsuz ve huy­suz kimselerle kalması kabil mi? Riya ortalığı kapladı Zulüm arttı Şüpheliler şöyle dursun haramları bile aldırmadan yapıyorlar
Hakk'ın nimetlerine küfür çoğaldı Kötülere ve bilcümle fenalık­lara yardım arttı Çarşı-pazarı zındıklar -dinle alay edenler- kap­ladı Kürsülerde şaraplar içiliyor Hâlbuki orası hikmet kaynağı olmalı
Eğer verilmiş bir hüküm olmasaydı, evinizde yaptığınız kötü iş­leri bir bir sayar dökerdim Lâkin bana göre temel iş olan yavrula­rımın terbiyesi ve yetişmesi vardır Durumunuzu söylersem aranız­dan hemen ayrılmam gerekir Bu, her işi yarıda bırakır Bugünkü hâlimde, geçmiş büyüklerin himmetine muhtacım Peygamberlerin ruhaniyetine inanıyorum Âdem (as) Peygamberlerden bugüne ka­dar gelen bütün büyüklerin sabrını istiyorum İlâhî ve ruhanî bir kuvvete muhtacım
Yâ Rabbi, lütfet, yardım et Bizi rızana kavuştur Âmin!

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -2- Meclis

Eski 08-02-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -2- Meclis




Ey evlat! Dünyada daimi kalmak için yaratılmış değilsin On­da yalnız yiyip içmek için durmuyorsun Bulunduğun hâli hemen değiştir Bulunduğun hâlde Allah'ın sevmediği şeyler mevcuttur Mücerret Kelime-i Tevhid'le yetindin Taat olarak yalnız bununla yetinmek senin için iyi bir iş değildir Bu, sana fayda sağlamaz Bu­nu başka ibadetler de takip etmeli
Îman, söz ve işten ibarettir Mücerret îman sahibi olman seni düşmüş olduğun çukurdan çıkaramaz Bu hâlinde ısrar eder; nama­zı, orucu ve diğer farz ibadetleri bir yana atarsan, sadaka tanımaz­san iyi olmaz Bunları terk etmek senin için felâketten başka bir şey doğurmaz Günah çukurundan tevhidin hangi harfi seni çeker, çıkarır?
“Allah'tan başka ilâh yok” dediğin zaman bir dava peşine düşmüş oluyorsun Her davada şahit isterler Şahidi olmayan kay­beder Bu durumda şahit; emirleri tutmak ve yasakları bir yana at­maktır Ayrıca bu uğurda gelecek her türlü belâ ve mihnete göğüs gerip sabırlı olmak da bir şahit sayılır Aynı zamanda bunlar senin için yol delili demektir Söylediklerimiz yapılacağı zaman da ihlâsa sarılmak gerekir Hiçbir söz amelsiz kabul edilmez Ve hiçbir amel de ihlâs olmadan kabul edilir değildir Peygamber’in (sav) yolu, ihlâstan ibarettir

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -2- Meclis

Eski 08-02-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -2- Meclis




Elinizde bulunan mallardan ihtiyaç sahiplerine verin Kapınıza gelen dilencileri boş göndermeyin Gücünüz yettiği kadar az veya çok bir şeyler vermeye gayret edin Allah nasıl verdi ise, siz de öyle yapın O'nun verdiği gibi verin O'nun verdiklerini muhtaçlara dağıtarak şükür yolunu tutun Hele bir bakın; size ne kadar bol ih­sanlar etmiş Saymakla bitiremiyorsunuz Bu hâlinizde düşkünleri gözetmek size gerekli değil midir?
Yazıklar olsun Eğer kapına gelen dilenci bir hediye getirseydi hemen alırdın; bana mı, demezdin Hiç geri çevirmek istemezdin
Şu anda yanımda oturuyor ve sözümü dinliyorsunuz Gözleri­nizden yaş da akıyor Az sonra dışarı çıkıyorsunuz, sanki az önce öğüt dinleyen siz değildiniz Ve gözlerinizden yaşlar akmıyor Kalbiniz hemen katılaşıyor Önünüze çıkan, hele bir fakir olunca, yanınıza bile yanaştırmak istemiyorsunuz Bu anlatıyor ki, yalandan ağladın Sözlerimi candan dinlemedin Sözlerimi Allah için dinleme­lisin Ve Allah için gözlerinden yaşlar akmalı!
Yanında işittiğin söz, ilk başta sırrına geçmeli Sonra kalbine akmalı, daha sonra bütün duygularına sirayet etmeli Hayra böy­lelikle varılır Bana geldiğiniz zaman, ilminizi, dilinizi, nesebinizi bir yana atınız Çocuklarınızı ve bütün tanıdıklarınızı bir yana bırakı­nız Yanımda, sizleri Hak’tan gayrı her şeyden ârî görmeliyim An­cak böyle yaparsanız, O sizi fazlı ve ihsanı ile örter Bu hâli kendin­de benimsedikten sonra, iradesiz beslenen bir kuş gibi olursun Kal­bine Hak’tan nur gelir Buna işaret olarak Peygamber (sav) Efendi­miz şöyle buyurur:
“Îman sahibinin ferasetinden sakının; çünkü o, Allah'ın ver­diği nurla bakar

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -2- Meclis

Eski 08-02-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -2- Meclis




Ey içi bozuk adam, îman sahibinden çekin Onun yanına günah pisliği ile girme Çünkü o, Allah'ın nuruyla her hâlini sezer Derununda saklı şirki, küfrü ve nifakı anlar Giydiğin elbise seni onların nazarından saklayamaz Ne kadar örtülere bürünsen, onlar yine gö­rür İyi görmekten mahrum olan, iyi olamaz Sen bir hevesten ibaret­sin, hevâ peşinde koşanlara sen de karışmaktasın
Dertli bir şahıs, arkadaşına şöyle sordu:
“Bu körlük, ne zamana kadar gider?” Öbürü cevap verdi:
“Tabip bulununcaya kadar!”
Yılıp usanmadan bir tabip ara Bulunca başını önüne koy ve yalvar O tabip için iyi düşün; kötülük yapacağı aklına gelmesin Onu töhmet altına almak isteme Gözün hiç görmüyorsa, yavrunu yanına al Beraberce tabip kapısına yönel Bıkma, usanma; onun kapısında bekle Vereceği her ilâcı itimatla kabul et Acı gelirse de dayan Böylece hâlin düzelir ve gözlerin açılır


Allah için gönlünü engin kıl Bütün işleri O’na bırak Yapılan şeylerden kendin için bir pay çıkarma Nefse haddi aştırma Onu if­lâs ayağıyla ez, halktan yana kapıları kapa
O nefsin tek kapısı senin canibinde olsun Her an nefsi yalnız bırakma Her gün muhasebe et Hatalara özür diletmeden bırakma Her suçunu itiraf ettir Sonra nefsi al, kendi varlığın varsa onu da bul, birlikte Hakk'a yönel Fayda veya zarar, Hak’tan başkasından gelmez Veren, alan, O'ndan gayrı değildir; buna inan İnsan için en tatlı şey îmandır Îmanın sonunda hayli iyi işler olur Kalbin gör­mez tarafı kalkar Kalbin ve ruh basiretin, hareket hâline gelir

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -2- Meclis

Eski 08-02-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -2- Meclis




Ey evlat! Kaba elbise giymek iş değildir Yemek ve içmek işini bir yana atmakta da iş yoktur Asıl önemli şey, kalbin kötü şeyleri kabul etmemesindedir Doğru olan, sofu libasını önce içine giyer, son­ra dışına Bu libasını ruhuna sevdirir, iç âlemine teşmil eder, daha sonra bütün varlığına Bu giyilen sofu libası, Hak yolcusunun iç âle­mini biraz sıkar; sabrı bulursa Hakk'ın rahmet eli onu kurtarır Mevlâ'nın acıma ve esirgeme tecellisi onun bütün hâlini gülistana çevirir Cümle sıkıntılı hâllerini giderir Hak yolcusu, yolunu iyi se­çince, sahibi onu, bu kara balçık elbiseden çabuk alır Ferah libasını giydirir Belâ nimete, darlık genişliğe, korku emniyete döner Uzak ol­maz; yakın olur Fakirlik kaybolur, gönül ve ruh zenginliği onun ye­rini alır

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -2- Meclis

Eski 08-02-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -2- Meclis




Ey evlat! Eline gelen nasibi hırsla alma, sakin olarak al Ye­meğini mahzun olarak yiyen iyidir Şen ve şatır olarak sofrasına ku­rulan pek iyi değildir; Mevlâ'sını unutmuşa benzer Eline lokma al­dığın zaman, kalbini Hakk'a ver Bu hâlle yediğin sana nur olur Şer varsa sana dokunmaz Bir ilaç, hekimin tavsiyesi ile alınırsa za­rarı yoktur Kendi keyfine göre alırsan sonu bilinmez Zararı birden gelir, seni tutar Çarpılmışa dönersin
Kalbinizdeki karartı beni hayrete düşürüyor Aranızdan itimat çıkmış Birbirinize karşı itimat etmez olmuşsunuz Birbirinize acımı­yorsunuz İlâhî emirler size emanet olarak bırakılmış; hâlbuki siz onu bir yana atmışsınız
Sana yazıklar olsun, neden ahdini tutmuyorsun? Hak’la böyle mi ahdetmiştin? Bu hâlin devam ederse gözlerine yakında karasu iner Ayaklarına ve ellerine inme gelir Gezmek şöyle dursun, yerinden bile depreşmen kabil olmayacak Allah'ın rahmet kapısı sana kapanacak İnsanların kalbinden sana karşı kin ve nefret fışkıracak Onların iyi düşünceleri senden uzak duracak O zaman sana kim yardım eder?
İlâhî kudret ve kuvvet önünde başınızı esirgeyiniz O'ndan çok korkunuz O'nun kudretinden kurtulan yoktur O'nun tutuşu şid­detli olur ve bir tuttu mu bırakmaz O'nun sarsıntısına dayanmak, haddinize düşmemiştir Afiyete belendiğiniz bir anda ve şen-şatır yaşadığınız bir demde yerin dibine geçersiniz Şu gök kubbenin sa­hibi O'dur ve şu zümrüt zeminin Mevlâ’sı yine O'dur
Şükürle O'nun nimetini saklamaya bakın Emrini kabul edin Ya­sak ettiği şeylerden kendinizi uzak tutun O'nun cümle fermanını ba­şınızın üstünde gezdirin Bir güçlük gelince sabır kalkanı ile karşı durun Kolaylığı arıyorsanız, şükür lâmbasını elinizden eksik etme­yin Sizden evvel gelenler böyle yaptı Peygamberlerin ve iyilerin hâli böyle idi Nimet gelince:
“Hoş geldi, sefalar getirdi!” derlerdi
Belâ gelince de bağırmaz, çağırmaz, Allah'tan yardım talep eder­lerdi
İsyan sofrasını hemen terk edin ve uzaklaşın Taat sofrasına çömelin ve bol bol yiyin, için Haddi aşmayın Kolaylık karşınıza çıkınca şükre koşuşun Sert bir işe çarpılınca, hatalarınızı hatırlayın ve istiğ­far edin Nefsinizi hesaba çekin Allah hiç bir zaman kullarına zulmet­mez
Ölümü ve sonrasını düşünün Yaratıcı'yı ve O'nun karşısında hesap vermeyi hatırlayın Hatalarınız çıkınca O size nasıl bakar ve siz O'nun yüzüne hangi yüzle bakarsınız? İşte bu güç durumu dü­şünün Ayık olun, bu uyku ne zamana dek devam edecek?
Bu bilgisizlik ve batıl içindeki bu tereddüt ne zamana kadar süre­cek? Nefsin arzularına ne zamana kadar uyacaksınız? Neden Hakk'a kul olup edep ve terbiye yoluna girmediniz? Ve neden Peygamber’e (sav) uyup, onun yolunu tutmadınız? İbadet, gelip geçici şeyleri muayyen bir zaman terk demektir Neden bu yola girip Kur'ân’ın ve Peygamber’in (sav) sözünü tutmadınız, Allah yolunu bulmadınız?

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -2- Meclis

Eski 08-02-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -2- Meclis




Bilgisizlikle ve iyiyi kötüyü sezme kabiliyetine sahip olmadan halka karışma; onların işine burnunu sokma Her şeyi iyi belle, son­ra gir Onlara uyku ile karışırsan, aralarından teneşirle çıkarlar Ayık ol Bilgili ve basirete sahip ol Onlarda iyi bir şey görürsen uy Kötü hâllerini sezince de kaç Elinden gelirse, yardım için, kötü iş­leri halktan uzak tut
Siz tam manasıyla Hak’tan gafilsiniz Hemen uyanmanız, gaflet hâlinizi bırakmanız lazım Mescitlere girin Orada Peygamber’e (sav) salât ve selâm getirin Korkmayın, orada sizi yiyen olmaz Maneviyatı­nız kuvvet bulur Afetlerden kurtulursunuz Peygamber (sav) Efen­dimiz:
“Gökten ateş yağınca, kurtulacak bir kişi de olsa, namaz eh­li olur buyuruyor
Namaza durduğunuz zaman halkla ilginizi kesiniz Hak'la olu­nuz Peygamber (sav) Efendimiz:
“Kulun, Allah'a en yakın anı secde hâlidir buyuruyor
Sana yazık oluyor Nereye tevil ve ruhsat arıyorsun? Ne için kolaylık bekliyorsun? Bu hâlin nice zaman sürer? Tevil yoluna sa­pan, Hakk'ı inkâr ediyor demektir
Vah bize! Azimet sahibi olarak Hak ve hakikatin peşinde koşsaydık bu hâle düşmezdik İyi işler peşinden gitseydik Allah yardım­cımız olurdu Bizi kurtarırdı Nasıl oldu da böyle azimeti bıraktık? Gayret ve fedakârlık gitti Fedakârlık kayboldu Herkes işin kolayını arıyor Ortalık riyakârla doldu Görsünler ve desinler için iş yapılıyor
Nifak işleri bol, kimsenin işi içine uygun olmuyor, özü ve sözü bir olan kalmadı Ne olacak hâlimiz? Mallar haksız yere alınıyor
Namaz kılan çok, hakikisi yok! Hacı desinler diye Kâbe'ye gi­diyor Hareketleri niyetine göre olduğu için fayda bulamıyor Bir iki iyi iş tutsa da kullar için yapıyor, Hakk'ı gözetmiyor Şu devrin in­sanları için en ince iş, halkın peşinde koşmak oldu Hâlık, gözlerinde yok O'nun sevgisi ruhlarından silindi


Hepinizin kalbi ölü, öldürdünüz kalbinizi Yaptığınız hatalar onu perişan etti Nefsinizi dirilttiniz Hatalarınız buna sebep oldu Şahsî arzularınız, her işin başında geldi Yalnız dünyayı talep eder oldunuz
Kalp, halkı aradan bırakınca diriliğe erer, Hak’la olur ve hayata kavuşur Bu hâl, maddî bir tabir değildir Hak’la olmak, emrine uy­mak demektir Sözümüzün mânasını kavramanız gerek Dış görü­nüşüyle anlamak, yerinde bir şey değildir Sözlerimizin değeri ve tef­siri mânevîdir Burada maddenin sözü geçmez
Allah’ın emirlerine uyun Yasaklarından kaçın Kalbiniz böyle­likle dirilir Onunla belâya dayanır Sabredin Kaza ve kader hü­kümlerine boyun eğin Bunları yaparsanız, manevî hayatın kapı­ları size açılır

Alıntı Yaparak Cevapla

İlahi Armağan -2- Meclis

Eski 08-02-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İlahi Armağan -2- Meclis




Ey evlat! O'nun işlerine boyun eğ, sonra O'nunla ol İşin iyiliği bundan sonra başlar Her işin bir temeli vardır Bina temelin üzeri­ne kurulur Bu bina kolay kurulamaz Üzerinde devamlı çalışmak icap eder; gece ve gündüz bir gaye uğruna harcanmalı Aksi hâlde faydasız olur
Sana acıyorum Çok az düşünüyorsun Tefekküre daldığın yok İş­lerini düşünerek yap Tefekkür kalpten olur Kalbine yönel Hâlini düşün İyilik üzere isen hâline şükret Aksi hâlde tevbe et, nadim ol Hakk'a yalvar Dinini, tefekkürle canlandırman kabil olur Şeytan ve kötü duygular, iyi düşünce ile yokluğa gömülür İşte Peygamberimi­z’in:
“Bir anlık iyi düşünce, bir gece sabaha kadar yapılan ibadet­ten hayırlıdır buyurması buna dayanır Tefekküre geçmeden yapılan her iş uğursuzdur İnsanı selâmete çıkarmaz Bilakis batağa gömer
Ey Muhammed (sav) ümmeti! Allah'a şükretmeye alışın O’na yapılan ibadet, az da olsa, makbul olur Zaten sizden önce gelenlere nispetle yaptığınız kulluk çok azdır Bu sebeple yaptığınız hâlis ol­malı, böyle olursa çok olur Yeter ki, Hak yolunu candan tutasınız Siz sonra geldiniz; ama kıyamet günü diğer ümmetlerden önce kalkacaksınız Bu, sizin için bir fazilettir Sizden iyi olanın iyiliğine ye­ter yoktur İyilikte kimse onu geçemez Sizler şahsınız Diğerleri sizin tebaanızdır
Doğru ol Nefsin otağına yerleşip kaldığın müddetçe doğruyu bulamazsın Tabiî ve şahsî arzuların eteğine tutunup koştukça hay­rı göremezsin Mademki halkın elinde olanı zorla kapmak emelini besliyorsun, doğruluk bekleme Nifak, riya, benliğinin derinliğine sahip durdukça huzur bulamazsın Doğruyu sezmen kabil olmaz
Dünyalık işlerin ardından seğirtip gittikçe, gözlerini hırs bulut­larından ayırmadıkça, iyilik bekleme Âhiret işlerinin esenlikle geç­mesini dileme
Hakk'ı ve hakikati bir yana atıp Allah fikrini değil, şeytan fik­rini ruhunda beslemeye heves ettikçe, hayır kapısı sana kapalı du­rur
Allah’ım, senin varlığınla bize iyilik ver “Dünyanın ve âhiretin güzelliğini nasip et Bizi ateşte yanmaktan sakla (el-Bakara, 2/201) Âmin!

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.