Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. Yûsuf Es-Sıddik (A.S)’İn Masum Oluşu İle İlgi
PEYGAMBERLERİN MA'SUMİYETİ
Hz Yûsuf Es-Sıddik (a s)’ın Masum Oluşu İle İlgili Mesele
Şanı Yüce Allah, Hz Yûsuf (a s)'a; güzellik verdiğini ve yücelik ile değerlilik elbisesini ona giydirdiğini; buna karşılık Mısır azizinin hanımının, onu fitneye düşürmek istediğini, saptırmak ve tahrik etmek maksadıyla ona kötülük yapmayı istediğini, fakat Hz Yûsuf (a s)'m (bu saptırma ve tahriklere karşı) demirden daha sert ye dağdan daha güçlü olduğunu, azizin ha-nımıyla birlikte diğer sosyete kadınlarının planladığı çok ince hileler ile şiddetli şehevi saldırıların, Hz Yûsuf (a s)'a etki etmediğini ve bununla birlikte bu yüce peygamberin suçsuzluğunu ve masum olduğunu ortaya koyan Kur'ân-ı Kerîm, onun bu kıssasını, parlak bir biçimde bize anlatmıştır Fakat Kur'an'ı Kerim, bize bu kıssanın bir kısmını şöyle anlatmaktadır:
"Şehirdeki bir takım kadınlar: 'Azizin karısı, (yanında çalışan) delikanlısının nefsinden murad almak istiyormuş (Kölesine olan tutkusu,) yüreğinin zarını delip (kalbinin derinliklerinin) içine kadar işlemiş Görüyoruz ki O (azizin hanımı), doğrusu apaçık bir sapıklık içerisindedir' dediler Vaktaki (kadın) onların gizliden gizliye (arkasından) yaptıkları dedikoduları işitince, onlara (evine misafir olarak gelmeleri için) haber yolladı, (misafirler evine gelince,) onlar için (oturup) yaslanacak yerler (ve ayrıca bir de sofra) hazırladı (Böylece sıkıntı vermeyecek rahat bir ortam hazırlayıp, ellerine de meyve soymak için bıçaklar vermek suretiyle onların huzuruna Yûsuf'u çıkarmakla onu görür görmez dehşete düşmelerini, kendilerinden geçmelerini ve farkında olmadan da ellerini kesmelerini sağlamak için) onlardan her birine birer bıçak verdi (Yûsuf'a da) 'çık karşılarına' dedi Hepsi onun güzelliğini görünce, onu, çok büyük bir varlık kabul ettiler ve (hayranlıklarından dolayı dehşete düşerek) ellerini kestiler, ve dediler ki:
'Allah'ı tenzih ederiz Haşa, bu bir insan değildir Bu, çok şerefli bir melekten başkası olamaz "[69]
Hz Yûsuf (a s)'a Karşı Yapılan İftira ve Yalan:
Bazı tefsircilerin ayakları haktan kaydı ve uzaklaştı [70] Çünkü onlar, Hz Yûsuf (a s) hakkında uygun olmayan ve sağlara bir bilgiye de dayanmayan bazı zayıf ve uydurma rivayetleri naklederek onun, azizin hanımıyla zina etmeye niyetlendiği şeklindeki iddiaları sebebiyle ayakları kayıp haktan uzaklaştı![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
(Ayette geçen 'Burhan' ve 'hemme' = 'meyletme' veya 'kastetme' kelimelerim açıklama sırasında) bazı tefsir kitapları, rivayet etmesi ve nakletmesi doğru olmayan bazı uydurulmuş batıl İsrail! rivayetleri aktarmakla gafil davranmışlardır Güvenilir alimler ile sağlam hafızlar, bu rivayetleri tahlil ve tenkit ederek okuyuculara çok faydalı bilgileri haber vermişlerdir Çünkü bu rivayet ler, Kur'ân-ı Kerîm ayetleriyle ters düşmekte ve Peygamberlerin masumiyetiyle çelişmektedir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Hz Yûsuf es-Sıddik (a s) hakkında uydurulmuş bazı batıl rivayetler şunlardır: "Azizin hanımı, Hz Yûsuf ile yatıp cinsel ilişkide bulunmak istediğinde ve ondan, kendisiyle zina etmesini istediğinde, -böyle bir şeyi iddia etmekten Allah'a sığınırız- Hz Yûsuf, kadının isteğini kabul etmiş, ona uymuş ve kadınla, son derece çirkin olan zina işini işlemeye yeltenmiştir Bunun için de donunun uçkurunu çözmüş -erkeğin, hanımının dört yeri arasına oturduğu gibi- azizin hanımının dört yeri yani iki bacağı ve iki kolu araşma oturmuş ve kadın, gerisi üzerine sırt üstü uzanmış olduğu halde onunla zina etmeye yeltenmiş Tam bu sırada kendisine seslenen bir sesi işitmiş Ardından parmağını ısırmış bir vaziyette babası Hz Ya'k'ûb (a s)'ı görmüş Babasından utandığı için Mısır azizinin hanımına yeltendiği çirkin işten vazgeçtiği şeklinde iddiada bulunmuşlardır Ve daha ipe sapa gelmez bir çok uydurma ve batıl rivayetleri nakletmişlerdir Bu çirkin rivayetleri nakleden tefsirciler; Hz Yûsuf es-Sıddik (a s)'m şerefli ve değerli bir Peygamber olduğunu; Yüce Allah'ın, onu, masiyetlerden ve son derece çirkin günahlardan, yani daha büyük kötülüklerden ve zina işlemekten koruduğunu; ayrıca efendisi azizin, kendisinin ikametini ve ikramını en güzel şekilde yaptığını ve iyi davrandığını bildiği halde, efendisine hainlik ettiği şeklinde bir iftira ve yalan ileri sürüp de az önce Hz Yûsuf (a s) ile ilgili belirtilen hususları nasıl oldu da unuttular ve farkına varamadılar Halbuki Yüce Allah, bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Yûsuf'u satın alan Mısırlı (Aziz), karısına dedi ki: 'Ona kadr-ü kıymet ver Umulur ki bize faydası dokunur veya onu evlat ediniriz "[71]
Hz Yûsuf es-Sıddik (a s), efendisinin kendisine yaptığı bu güzel davranışı unutmayıp aksine efendisinin, kendisine yaptığı ve bahşettiği bu iyilik ve ihsanı; efendisinin hanımı, kendisiyle yatıp cinsel ilişkide bulunmak istediğinde, bu güzel davranışı azizin hanımına aşağıda gelecek olan ayette- söylemiştir Buna göre Hz Yûsuf (a s), efendisinin hanımı, kendisinden murad almak istediğinde ona şöyle demişti:
" (Böyle bir şey yapmaktan) Allah 'a sığınırım Doğrusu 0 (senin kocan), benim efendimdir, 0 bana güzel bir mevki vermiştir (Onun bu davranışının karşılığı, hanımına yaklaşarak ona hainlik etmek olmaz) Hakikat şudur ki, zalimler (hainlik edenler) asla felah bulmaz,! dedi "[72]
Gerçekten de zina, suçların ve günahların en çirkini ve en kötü olanıdır Üstelik semavi dinlerin hepsi, zinayı yasaklamışlardır Buna göre bütün semavi dinlerde zina yasaklanmış olduğu halde, Allah'ın Peygamberlerinden birisi olan Hz Yûsuf (a s), bu çirkin zina işini nasıl işleyebilir?! Allah'ı tenzih ederiz ki, Hz Yûsuf (a s)'a dair ileri sürülen bu iftira, gerçektende büyük bir iftiradır!!![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Bu tefsirciler, Hz Yûsuf (a s)'ın kıssasını anlatma esnasında gelen Kur'ân-ı Kerîm nasslarım, İsrailiyattan nakledilmiş bu uydurma ve yalan rivayetleri[73] kabul etme mahiyetinde sağda ve solda kalmış bilgileri, iyi göremediklerinden önüne rasgeleni almak suretiyle açıklamaya kalkıştılar Fakat bu tefsirciler, bu İsraili rivayetleri, Peygamberlerin masumiyetinde ittifak edilip edilmediğine ve Kur'an nasslarınm bu tür rivayetlerle birbirine uygun olup olmadığına dikkat etmeden hatalı bir anlayış şekliyle almışlardır Bazı tefsircilerin dikkat etmeden aldıkları İsraili rivayetler, Yüce Allah'ın şu ayetiyle ilgilidir:
"Eğer Rabbinin burhanını (= kadının isteğini kabul etmekten kendisini alıkoyacak Allah'ın ayetlerinden birisini) görmemiş olsaydı, neredeyse Yûsuf'ta kadını isteyecekti Zaten kadın da, Yûsuf'u istemişti "[74]
Hz Yûsuf (a s)'m bu günahı işlediğini ileri süren bazı tef-sirciler, ayette geçen "Hemme" = "isteme, meyletme, kastetme" kelimesini; "Hz Yûsuf (a s)'m, azizin hanımının isteğine uyması ve kadına yaklaşmayı azmetmesi" şeklinde tefsir etmişlerdir "Burhan" kelimesini de; "Hz Yûsuf (a s)'in, babası Hz Ya'k'ûb (a s)"ı, parmağını ısırmış bir vaziyette gördüğünü ve babasından utandığı için bu çirkin işi bıraktı" şeklinde tefsir etmişlerdir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Bu ayeti kerimede geçen bu iki kelimenin bu şekildeki yorumu, batıldır ve caiz değildir Allah'ın izniyle birazdan bu kelimelerin ifade ettiği doğru olan manaları çeşitli şekülerde açıklayacağız![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Tahkikçi tefsircilerden çoğu; bu İsrailî rivayetleri, bazı Müslümanların bu rivayetleri okuyarak onların güvenilir ve sağlam rivayetler olduğunu zannederek almaları suretiyle yanlış düşüncelere dalmaları için bu rivayetlerin yanlışlığını açıklayarak bu rivayetleri okuyan Müslümanlara haber vermişlerdir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Allame Üstad Abdullah b Ahmed en-Nesefî, tefsirinde, bu konuyla ilgili olarak şöyle der:
"0 kadın, onu istemişti " (Yûsuf: 12/24) Buradaki ayetin metninde geçen 'hemme' (= isteme) kelimesi, 'kastetme ve azmetme' anlamında kullanılmıştır Buna göre ayetinin anlamı: 'Kadın, Yûsuf la birleşmeye kesin olarak kastetti' şeklinde olur "0 da, onu isteyecekti" (Yûsuf: 12/24)![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Burada geçen 'hemine'= 'isteyecekti' kelimesinin anlamı ise, 'mümkün olmamakla birlikte isteme' anlamında kullanılmıştır Buna göre ayetin anlamı: 'Yûsuf, azim ve kasıt olmaksızın kadına yaklaşmayı aklından geçirdi' şeklinde olur Eğer Hz Yûsuf (a s)'m kadına yaklaşmayı istemesi, kadının Hz Yûsuf (a s)'a yaklaşmayı istemesi gibi olsaydı Yüce Allah Hz Yûsuf (a s)'ı, ihiaslı kullarından (Yûsuf: 12/24) olduğu şeklinde övmezdi Üstelik Hz Yûsuf (a s)'m kadına yaklaşmayı istemesi ile kadının, Hz Yûsuf (a s)'a yaklaşmayı istemesi arasında büyük farklar vardır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Denildiğine göre; Hz Yûsuf (a s), kadın gerisi üzerine sırt üstü uzanmış olduğu halde kadının iki bacağı ve iki kolu arasına oturmuş![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Bazı tefsirciler de; ayette geçen 'Burhan' kelimesini, Hz Yûsuf (a s)'m kendisine iki defa gelen: 'Ey Yûsuf ve Ey kadın!' şeklinde bir sesi işitmiş, ardından da üçüncü defa ise: 'Kadından yüz çevir!' şeklinde bir ses işitmiş Fakat bu ses de, Hz, Yûsuf (a s)'a bir fayda sağlamamış Nihayetinde ise babası Hz Ya'k'ûb (a s )'ı, parmağını ısırmış bir vaziyette görmüş de bu işten vazgeçmiş![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
İşte bu gibi aktarılan rivayetler, batıldır ve aslı astan yoktur [75] Bu gibi rivayetlerin batıl olduğunun delili, Yüce Allah'ın, "O kadın, ondan murad almak istemişti" (Yûsuf: 12/26) buyruğudur Eğer Hz Yûsuf (a s) da, kadınla yatıp cinsel ilişkide bulunmak isteseydi, kendisinin böyle bir şeyden uzak olduğunu söylemezdi; ayrıca daha sonra gelecek olan (Yûsuf dedi ki "Bu (benim hapisten çıkmayı kabul etmeyişim), gıyabımda (a-zizin) kendisine gerçekten hainlik etmediğimi ve Allah'ın, hainlerin hilesini kesinlikle başarıya erdirmeyeceğini onun da bilmesi (ni sağlamak) için (böyle yaptım) " (Yûsuf: 12/52) buyruğu da, bunun delilidir Çünkü onların dedikleri gibi olsaydı, Hz Yûsuf (a s), gıyabında efendisine ihanet etmiş olurdu Ayrıca "İşte Biz, ondan böylece kötülüğü ve fuhşu bertaraf ettik " (Yûsuf: 12/24) buyruğu da, bunun delilidir Eğer Hz Yûsuf (a s)'ın, kadına karşı bir böyle isteği olsaydı, kesinlikle ondan kötülük ve çirkinlik bertaraf edilmiş olmazdı![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) "
Derim ki: Bu ayeti kerimede;[76] Hz Yûsuf (a s)'m, kadına karşı aldanmaması gerektiği yönünde geniş bir bilgi, ince bir görüş ve önemli bir anlayış vardır İşte bu da, "Hemme" = "İstek" kelimesinin; azizin hanımından meydana gelmiş kötü bir istek olduğunu gösterir Zira kadın son derece çirkin davranışından dolayı Hz Yûsuf (a s)'ı kendisine çağırmış ve bundan dolayı da sarayın kapılarını sağlamca kapattıktan ve odaya hapsettikten sonra onunla yatıp cinsel ilişkide bulunmak istemiştir Nitekim Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Evinde bulunduğu kadın, ondan murad almayı istedi (Bunun için gereken yollara başvurarak ilk Önce) kapıları sımsıkı kapadı ve: 'Sana söylüyorum, haydi gelsene!' dedi 0 da: '(böyle bir şeye teşebbüs etmektense) Allah 'a sığınırım Doğrusu 0 (senin kocan), benim efendimdir 0, bana güzel bir mevki vermiştir (Onun bu davranışının karşılığı, hanımına yaklaşarak ona hainlik etmek olmaz) Hakikat şudur ki, zalim-ler (yani hainlik edenler) asla felah bulmaz' dedi "[77]
Hz Yûsuf es-Sıddik (a s)'m, kadım istemesine gelince ise; onun istemesi, kötü bir istek ve hainlik veya son derece çirkin bir arzu değildir Bazı cahillerin, Hz Yûsuf (a s)'m istemesini, zannettikleri gibi, kötü bir istek ve sön derece çirkin bir davranış olmayıp sadece Hz Yûsuf (a s)'in ona yaklaşmayıp aklından geçirmesi şeklindedir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) Yalnız Hz Yûsuf (a,s)'m istemesi, kendisine yapılan haksızlığı yani efendisi azizin hanımının planladığı bu çirkin hileyi kendisinden uzaklaştırması ve kadım, böylesi çirkin bir davranıştan sakındırmaya kastetmesi, anlamındadır İşte bundan dolayı Hz Yûsuf (a s)'m doğruluğundaki kuvvetliliğini, güçlülüğünü ve sert tavrını, onun şu sözünde görmekteyiz: "(Böyle bir şeye teşebbüs etmekten) Allah 'a sığınırım Doğrusu 0 (senin kocan), benim efendimdir 0, bana güzel bir mevki de vermiştir " (Yûsuf: 12/23),
Buna göre Hz Yûsuf (a s)'m kadını istemesi, azim ve kastı gerektirmeyen bir istekti Zira kadının, Hz Yûsufu istemesi;[78] bir arzu şeklindeydi Hz Yûsuf (a s)'m, kadını istemesi ise; kadını kendisinden uzaklaştırması şeklindeydi Nitekim bazı tefsirciler, bu konuyla ilgili olarak şöyle derler:
'Kadının, Hz Yûsuf (a s)'ı istemesi; fiili bir vakıaydı Fakat Hz Yûsuf (a s)'m, kadını istemesi ise; tabiatı gereği, yani Hz Yûsuf (a s), kötü davranıştan kurtulmak için gerçekleşmesi mümkün olmayan insanın yaratılışı gereği tabi bir meyildi Zira insan, kalbinden ve aklından geçirdiği düşünceleri uygulamaya geçirmedikçe[79] nefsinin iştah duyduğu veya tabiatı gereği nefsinin meylettiğinden dolayı sorumlu tutulamaz İşte bunu, Nesefî (rh a ) tefsir edip şöyle demiştir:
"Hemnıet bini" = "Kadın, Yûsuf u istedi" yani kadın, Yûsuf'a 'kastetti' veya 'azmetti' demektir "Hemme biha" = "Yûsuf, kadını istedi" yani Yûsuf, gerçekleşmesi mümkün olmamakla birlikte yaratılışı gereği kadına 'meyletti' demektir "
Bazı tefsirciîerin naklettiğine göre; bu ayeti kerimede (ya_ ni Yûsuf: 12/24'de) 'takdim' = Öne alma ve 'tehir' = geri alma vardır Buna göre "Eğer Rabbinin burhanını görmeseydi" (Yûsuf: 12/24) ayetinin anlamı; Eğer Allah'ın burhanı, yan| Yüce Allah, Hz Yûsuf (a s)'ı kötü ve çirkin şeylerden gözetip korumasaydı, elbette Hz Yûsuf (a s) kadınla cinsi münasebette bulunacaktı ve kadına karşı içinden geçenleri yapacaktı demektir Fakat Yüce Allah, yardımı ve desteğiyle Hz Yûsuf (a s)'in iffetini korumuştur Dolayısıyla Hz Yûsuf (a s) kesinlikle kadınla herhangi bir şey yapmamıştır Diğer bir çok tef-sirciler, bu konuyla ilgili olarak Ehli kitabın, Hz Yûsuf (a s)'a nispet ettikleri suçlamaları ve iftiraları kabul etmeyip onun suçsuzluğunu dile getiren sözler söylemişlerdir Fakat buna rağmen bazı Müslüman kimseler, fasıklardan birine dahi nispet edilmesi uygun olmayan uydurma İsrailî rivayetlerikabul ederek bunları, Hz Yûsuf (a s)'a nispet etmişlerdir [80]
Hz Yûsuf (a s)'m Masum Oluşu İle İlgili Deliller:
Hz Yûsuf (a s)'m peygamberliğinin durumunu, risâletinin büyüklüğünü ve Peygamberler de bulunması gerekli olan vasıfları bilmeyen bazı tefsirciîerin; Hz Yûsuf (a s)'a nispet ettikleri bu çirkin suçlamalara ve iftiralara karşılık, onun suçsuz olduğuna ve masum olduğuna dair Kur'ân-ı Kerîm'de on tane delil vardır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) Biz ise bu delilleri, maddeler halinde kısaca şu şekilde Özetleyebiliriz:
Birinci Delil: Hz Yûsuf (a s), azizin hanımının isteğine karşılık ona itaatten yüz çevirdiğine ve kadının karşısında bütün gücü ve azmiyle direndiğine Yüce Allah'ın şu ayeti kerimesi işaret etmektedir:
"(Böyle bir şeye teşebbüs etmekten) Allah'a sığınırım Doğrusu 0 (senin kocan), benim, efendimdir "[81]
ikinci Delil: Kadın, kapıları kilitleyip bütün çıkış yollarını ttıktan ve Hz Yûsuf (a s)'ı odanın içerisine hapsettikten ra baskı ve zorla onu kendi nefsi için faydalandırmayı istencinde Hz- Yûsuf (a s), azizin hanımının bu isteğini geri çevirip ondan uzaklaşmıştır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) Eğer Hz Yûsuf (a s) zinaya meylet-vdi kadından kaçmayıp onunla zina ederdi Çünkü zina fiilini isleyen kimse zinaya yönelir, bunu işlemekten kaçmaz Bu konuyla ilgili olarak Yüce Allah şöyle buyurmaktadır:
"İkisi de kapıya (doğru) koştular Kadın, onun gömleğini arkadan (yakalayıp) boylu boyunca yırttı (Tam bu sırada) kapının yanında kadının efendisine rast geldiler "[82]
Üçüncü Delil: Hz Yûsuf (a s)'in elbisesinin arkadan yır-tılmasıyla haklılığı ortaya çıkaran araştırma sonucunda, azizin hanımının yakınlarından birisi, Hz Yûsuf (a s)'rn suçsuzluğuna şahitlik etmiştir Bu şahitlik eden kimse, haklıyı ve haksızı bulmak için; "eğer Yûsuf kadını isteyen, kadında ondan kaçınan ise Yûsuf un elbisesinin ön taraftan yırtılması gerekmektedir Buna göre kadın doğru söylüyor, Yûsuf yalancıdır Eğer kadın Yûsuf u isteyen, Yûsuf ta ondan kaçman ise Yûsuf un elbisesinin arkadan yırtılması gerekmektedir Buna göre Yûsuf doğru söylüyor, kadın yalancıdır" şeklinde bir yönteme başvurmuştur [83] Yüce Allah bu konuyla ilgili olarak ise şöyle buyurmaktadır:
"Kadının ailesinden birisi de, (ikisi hakkında) şöyle şahitlik etti: 'Eğer (Yûsuf'un) gömleği önden yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir Bu (Yûsuf) ise yalancılardandır Eğer (Yûsuf'un) gömleği arkadan yırtılmış ise kadın yalan söylemiştir Bu (Yûsuf) ise doğru söyleyenlerdendir ' (Kadının kocası, Yûsuf'un) gömleğinin arkadan yırtılmış olduğunu görünce (Yûsuf'un suçsuzluğunu ve doğru söylediğini, karısının ise yalan söylediğini anlayarak) dedi ki: 'Doğrusu bu (iftira ve suçlama) sizin tuzağınızda ndır Şüphesiz ki sizin tuzağınız büyüktür "[84]
Denildi ki: Hz Yûsuf (a s)'m lehine şahitlik eden kimse, beşikte bulunan Icüçük bir çocuk olup Allah onu, Hz Yûsuf (a s)'ın suçsuzluğunu ortaya çıkarabilmek için bu kesin delille onu konuşturmuştur Bu çocuk, beşikteyken konuşan üç çocuktan birisidir [85] Beşikteki çocuğun konuşması, garipsenecek bir durum değildir Zira Allah, her şeye güç yetirir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Dördüncü Delil: Hz Yûsuf (a s)ın zindana girmeyi, zina etmeye tercih etmesi Yüce Allah bu konuyla ilgili olarak ise şöyle buyurmaktadır:
"(Yûsuf) 'Ey Rabbim! Zindan, bana, bunların beni davet ettiklerinden daha iyidir Eğer Sen, bunların (bana dair kurmuş oldukları) tuzakları benden uzaklaştırmazsan onlara meyleder ve cahillerden olurum' dedi "[86]
Bu delil, Hz Yûsuf (a s)'m suçsuzluğuna ve masum olduğuna işaret eden delillerin en büyüklerinden birisidir Zira hangi şahıs zindanı, kendisini arzulayan ve temenni eden şeye tercih etmeyi düşünür! Eğer Hz Yûsuf (a s), kadının isteğini kabul etse ve kadının arzusuna uysaydı, kadının, kendisine attığı bu iftira sebebiyle birçok sene[87] zindanda kalmazdı Buna göre Hz Yûsuf (a s)'m, azizin hanımıyla zinaya teşebbüs ettiğine dair iddia; Hz Yûsuf (a s)'a karşı yapılmış apaçık bir iftira, batıl ve yanlıştır Her insaf sahibi kimse, bu peygamberin, tarihi ibretinden ders alır İşte bunlar, Yüce Kur'an'ın anlamlarından elde edilen görüşlerdir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Beşinci Delil: Şanı Yüce Allah, Hz Yûsuf (a s)'ı, bu surenin çeşitli yerlerinde övmüştür Nitekim Yüce Allah bununla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"işte Biz, ondan kötülüğü ve fuhşu bertaraf ettik Şüphesiz ki 0, ihlasa erdirilmiş kullarımızdandır "[88]
Yine Yüce Allah, bu kıssaya girişte ise şöyle buyurmaktadır:
"0, tam ergenlik çağına girince, kendisine hüküm ve ilim verdik İşte Biz, ihsan sahibi kimseleri böyle mükafatlandırırız (0 böyle bir kimseyken) evinde bulunduğu kadın, ondan murad almayı istedi, (ilk önce) kapıları sımsıkı kapadı ve: 'Sana söylüyorum, haydi gelsene!![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) 'dedi "[89]
Buna göre Yüce Allah, Hz Yûsuf (a s)'ı, -bu ayetlerde-ihsan verdiği kimselerden ve ihlaslı kullarından olduğunu haber vermiştir Ayetlerde geçen bu "muhlis" ve "muhsin" kimseler ise; Yüce Allah'ın peygamberliğe seçtiği ve itaat ile ibadete has kıldığı kimselerdir Buna göre Şanı Yüce Allah; kendisini tertemiz yapanı, kendi sırlarını bütün kötü niyetlerden ve bütün çirkin işlerden temizleyen kimseyi hiç över mi? Halbuki Hz Yûsuf (a s), Allah'a yakın olan tertemiz kimselerdendi Resulullah (s a v) de, Hz Yûsuf (a s)'rn salahiyetine, takvalıh-ğına, temizliğine ve dosdoğruluğuna şahitlik ederek şöyle buyurmuştur:
"Şerefli oğlu Şerefli oğlu Şerefli İbrahim oğlu İshâk oğlu YaVûb'un oğlu Yûsuf "[90]
İşte bunlar, Hz Yûsuf (a s)'m şerefli ve üstün olduğuna yeterlidir!!![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Altıncı Delil: Azizin hanımının bizzat kendisinin, şehirli sosyete tabakası kadınların hepsinin önünde Hz Yûsuf un masumluğunu ve iffetini itiraf etmesi Nitekim Yüce Allah bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"Kadınlar (Yûsuf'un) bu (güzelliğini) görünce, onu çok büyük bir varlık kabul ettiler (ve hayranlıklarından dolayı dehşete düşerek) ellerini kestiler ve dediler ki: 'Allah'ı tenzih ederiz Haşa, bu bir insan değildir Bu, çok şerefli bir melekten başkası olamaz (Bunu gören azizin hanımı) 'İşte beni kendisi hakkında ayıpladığınız, şu gördüğünüz kimsedir And olsun ki, onun nefsinden murad almak istedim de 0, kendini (bu isteğimden) korudu![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) ![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif) "dedi "[91]
Kocasının Önünde Hz Yûsuf (a s)'ı zinaya teşebbüs etmekle suçlayan azizin hanımının bizzat kendisinden -ayette de görüldüğü üzere-, sosyete tabakası kadınların hepsinin önündeki bu şahitliği, Hz Yûsuf(a s)'m iffetliliğini ve suçsuzluğunu apaçık bir şekilde ortaya koymaktadır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Ayette geçen "iste'same" = "kendini korudu" kelimesi, Hz Yûsuf (a s)'ın aşırı derecede teklif edilen günahtan sakındığını ve son derece korunduğunu gösterir![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
İşte bu, bazı insanların; "hemm" ve "burhan" kelimelerini tefsir ettiğinden, -Nitekim biz bu açıklamaların yanlış olduğunu daha önce
açıklamıştık- Hz Yûsuf (a s)'ın uzak olduğunu gösteren apaçık bir açıklamadır![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Yedinci Delil: Hz Yûsuf (a s)'m, şehirdeki sosyete tabakası kadınlarının önünde apaçık delillerle ve kesin kanıtlarla suçsuz olduğunu gösteren alametlerin ortaya çıkması![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Bununla birlikte Mısır azizinin, şehirdeki insanların dedikodusunu ortadan kaldırmak ve hanımının işlediği suçu örtbas etmek için Hz Yûsuf (a s)'ı zindana atmıştır Yüce Allah bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Sonra bütün delilleri, (Yûsuf'un lehinde) gördükleri halde yine de bir zamana kadar onu zindana atmayı uygun buldular "[92]
Allame en-Nesefî, tefsirinde, bu konuyla ilgili olarak şöyle der:
" 'Uygun buldular' (Yûsuf: 12/35) Yani onlar için Yûsuf u zindana atmak artık ortaya çıkmıştır Ayette geçen 'hum' çoğul zamiri, azize ve onun aile halkına dönmektedir 'Bütün delilleri' (Yûsuf'un lehinde) gördükleri halde' (Yûsuf: 12/35) ayetinde geçen 'deliller'den kasıt; Hz Yûsuf (a s)'m suçsuzluğunu gösteren; gömleğin arkadan yırtılması, kadınların meyve soyarken Hz Yûsuf'u görmeleri üzerine ellerini kesmeleri, küçük çocuğun Hz Yûsuf un lehine şahitlik etmesi ve buna benzer delillerdir 'Zindana atmayı' (Yûsuf: 12/35) ayeti ise; Mısır azizi, hanımının haklılığını ortaya çıkarabilmek ve vaziyeti kurtarmak ve bu konudaki şehirde geçen dedikodulara son vermek için, Hz, Yûsuf u mutlaka Zindana atmaya karar verdiler anlamındadır Hz Yûsuf un zindana atılması, sadece hanımının görüşünün dışına çıkmayan kocasının, bu görüşünü kabul etmesi sonucu olmuştu Zira Mısır azizi; hanımına karşı çok bağlı, onun emrine göre hareket eden ve kolayca baş eğen bir kimseydi Üstelik azizin yuları, kadının elindeydi 'Bir zamana kadar' (Yûsuf: 12/35) ayeti ise; kadın kocasına, Hz Yûsuf un bir zamana kadar zindana atılması teklifinde bulundu anlamındadır Böylelikle kadın, her ne kadar Hz Yûsufu görmese bile, ondan alacağı haberler ile rahatlamaya çalışacaktı [93] Zira böylece onu, kontrolü altında bulundurmuş oluyordu "[94]
Sekizinci Delil: Hz Yûsuf (a s), Rabbinden; hem efendisi azizin hanımının ve hem de sosyete kadınlarının çirkin hilelerinden ve tuzaklarından kendisini kurtarmasını istediğinde; Şanı Yüce Allah'ın, Hz Yûsuf (a s)'m bu duasını kabul etmesi![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Eğer Hz Yûsuf (a s), azizin hanımının isteğine uyma konusunda rağbet gösterseydi, Allah'tan; 0 kadınların hilelerin jeti ve tuzaklarından kendisini kurtarmasını istemezdi Yüce Allah, bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
"Rabbi de onun duasını kabul etti ve onların tuzaklarını kendisinden uzaklaştırdı Çünkü Allah, hakkıyla işiten ve her şeyi bilendir "[95]
Dokuzuncu Delil: Hz Yûsuf (a s)'ın, şehirdeki bütün insanların önünde suçsuzluğu ortaya çıkmadıkça, zindandan çıkmayı kabul etmemesi![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
İşte bu delil ise; Hz Yûsuf (a s)'m iffetini, kötülüklerden ne kadar uzak olduğunu ve izzeti nefsinin doğruluğunu göstermektedir Eğer kendisinin suçsuz olduğu ortaya çıkmadıkça, bunu, zindanda yedi veya dokuz sene kalmaya ve orada çeşitli zorluklar ile sıkıntılara kavuşmaya tercih etmezdi Bundan dolayı da Hz Yûsuf (a s), bu çirkin suçlamadan ve iftiradan uzak olduğu ortaya çıkıncaya kadar ve şehirdeki bütün halkın, kendisinin suçsuz yere zindana atıldığını öğreninceye kadar zindandan çıkmayı kabul etmemiştir Yüce Allah ise bu konuda şöyle buyurmaktadır:
"(Kral) 'Onu bana getirin' dedi Bunun üzerine ona haberci gelince, (haberciye), 'Rabbine (yani efendine) dön ve ellerini kesen 0 kadınların zoru neydi? Kendisine sor?' dedi Şüphe yok ki benim Rabbim, onların (bana karşı yaptıkları) tuzakları hakkıyla bilendir "[96]
Onuncu Delil: Sonuncu olarak ise; gerek ellerini bıçakla kesen sosyete kadınları ve gerekse azizin hanımının bizzat kendisinin, Hz Yûsuf (a s)'a iftira ettiğini apaçık bir şekilde itiraf etmesi![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
İşte bu delil de, Hz Yûsuf (a s)'m kendisine nispet edilen iftira ve suçlamalardan masum olduğuna, kötülüklerden uzak olduğuna ve suçsuz olduğuna dair şüpheden bir parça bile bırakmamaktadır Zira kral, sosyete kadınlarını, Hz Yûsuf (a s)'m isteği doğrultusunda toplayıp onlara, Hz Yûsuf (a s)'a dair sorular sorduğunda[97] onlar; şu kesin ve açık cevabı vermişlerdir-
mislerdir:
"(Kral) 0 kadınları toplayıp onlara 'Yûsuf'un nefsinden murad almak istediğiniz zaman ne halde idiniz?' dedi (Kadınlar) 'Haşa, Allah için biz onun hiç bir kötülüğünü bilmedik' dediler Bunun üzerine azizin karısı da: 'Şimdi gerçek ortaya çıktı! Ben, onun nefsinden murad almak istedim 0, hiç şüphesiz doğru söyleyenlerdendir (Kadın veya Yûsuf'da: ) 'Bu, gıyabında o (azize) hainlik etmediğimi ve Allah 'in, hainlerin hilesini kesinlikle başarıya erdirmeyeceğini bilmesi içindi "[98]
Sonuç olarak; Hz Yûsuf es-Sıddik (a s)'in kendisine nispet edilen yalan ve iftiralardan suçsuz olduğuna ve onun masum olduğuna dair bu on delili, Kur'ân-ı Kerînı'den elde ettim Doğrusu Allah, hakkıyla söyleyen ve dosdoğru yola iletendir [99]
[69] Yûsuf: 12/30-31![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 152-153![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[70] Bazı tefsirciler, ister Hz Yûsuf (a s) olsun,ister Hz Eyyüb {a s) olsun, ister her*hangi bir Peygamber olsun ve ister surelerin faziletleri konusu olsun veya buna benzer konularda, İsrail i rivayetlere ve mevzu hadislere hiç dikkat etmeden, lenkit etmeden veya İsraili rivayet olduğunu söylemeden oSduğu gibi rivayetler aktarmçiardır, Haİbuki bu tefsirciler, Peygamberlerin masum olduğunu, byük çoğunlukla kabul eden tefsirdi erdir, (ç)![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[71] Yûsuf: 12/21![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[72] Yûsuf: 12/23![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[73] Büyük alim Ahmed Muhammed Şakir (rh a ), bu meseleye şöyle temas etmeke-dir: "Doğru yada yalan olduğuna dair elimizde delil bulunmayan hususların ani-tılmasınm caiz olması ayrı şey; bunların, Kur'an'ı tefsir etme mahiyetinde zilce-dilmesi ve onlan, ayetlerin manası yada hakkında herhangi bir şey tayin edilmemiş bir hususun tespiti veya bunu açıklamak için bir görüş ya da rivayet olarak İleri sürülmesi ayrı bir şeydir Çünkü Allah'ın kelamının yanında, doğru mu yanlış mı olduğunu bilmediğimiz bu gibi şeylerin nakledilmesi; onların, Allah'ın kelamını açıklayıcı şeyler olduklarını ve bilinmezi açıkladıkları vehmini vermektedir ki Allah'ın kitabı, bunlardan yücedir (A Muhammed Şakr, Umdetu't-Tefsir 1/15)![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[74] Yûsuf: 12/24![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[75] Fahreddin er-Râzî bu masiyetle ilgili olarak şöyle der: "Böylesi bir suç; eğer Allah'ın yarattığı insanların en fasığma ve hayırlardan tamamen uzak oİan bir kin-şeye isnat edilse, 0 bile bunu kesinlikle kabul etmez 0 halde, böylesi bir günah, ezici ve çok net mucizelerle desteklenmiş olan 0 Peygamberlere nasıl isnat edileb-lir? Hem sonra Yüce Allah, bunun dışında başka bir şey için "İşte Biz, ondan köti-lüğü ve iühşu uzak tutalım diye böyle yaptık" (Yûsuf: 12/24) buyurmuştur ki bu söz, kötülük ve fuhşun tamamen ondan uzak tutulduğunu gösterir 0 görüşte olanİ-nn, Hz Yûsuf a mal ettikleri bu günahın, en büyük bir kötülük ve en ileri bir fuhuş olduğunda şüphe yoktur Ö halde daha nasıl, aynı hadise hakkında Cendvı Hakk'm; Yûsuf, kötülüklerin ve fuhşun en büyüğünü yapmaya yeltenirken, onun kotülükle-den beri olduğuna şahAdet etmesi, Alemlerin Rabbine nasıl uygun düşer?" (Fahreddin er-Razî, Tefsîri Kebîr, 13/203-204) (ç)
[76] Yûsuf: 12/24![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[77] Yûsuf: 12/23![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[78] Said Havva bu kelimeyle ilgili olarak şöyle der: "Bu konuda yapılabibcek en güzet açıklama ise; Yûsuf un isteğinin; nefsinden böyle bir arzunun uyanmasıyla birlikte, kalbiyle bunu kabul etmediği şeklindedir Yani böyle bir 'hcmm' = istek, Euharî ile Müslim'de rivayet edilen hadîsi şerif de kendisinden söz edilen İsîck türünden bir istektir Resululİah (s a v ) şöyle buyurmuştur: "Yüce Allah buyurur kİ: 'Benim kulum bir İyilik yapmak isterse (hemm) onu bir iyilik olarak yazınız 0 isteği doğrultusunda amel ederse, bu sefer onun lehine on kat fazlası ile yazınız Bir kötülük yapmak isteyecek (hemm) olur da bunu yapmazsa, onu bir iyilik olarak yazınız Çünkü 0, sadece benim için 0 kötülüğü işlemekten uzak durmuşîur İşlediği taktirde ise onu misliyle yazınız " (Said Ffevva, el-Esas-ı fı'l- Tefsir, 7/185) (ç)
[79] Buharı" ile Müslim'in, Ebu Hureyre'den rivayet ettiği hadiste Resululİah (s a v) şöyle buyurmaktadır: "Ümmetim, hatırına gelen şeylerden, koııuşrmdıkça veya gereğiyle amel etmedikçe sorumlu değildirler "![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[80] Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 153-160![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[81] Yûsuf: 12/23![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[82] Yûsuf: 12/25![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[83] Bu şahitliği yapanın kadının yakınlanndan olması, azizin hanımına karşı daha güçlü bir delil ve Hz Yûsuf (a s)'in böyle bir hainlikten uzak olduğunu daha çok ortaya koymak özelliğine sahiptir (Said Havva, etEsası fi'i- Tefsir, 7/ 179) (ç)![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[84] Yûsuf: 12/26-28![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[85] Buharî ve Müsüm'de yer alan ve beşikteyken konuşanların sadece üçkişi olduğu*nu belirten, şu hadisi şeriftir: Resultıllah (s a v) şöyle buyurmuştur: "Beşikte sadece şu üç kişi konuşmuştur: 1 Meryem oğlu İsa 2 Cüreyc'in yanındakonuşan küçük çocuk, 3 Güzel görünümlü bir süvarinin geçtiği bir sırada bebeğini emziren aıiB-nin: 'Allahım! Benim oğlumu da bunun gibi yap' diye dua etmesi üzerine, süt emen küçük çocuğun, annesinin memesini bırakarak: 'Allahım! Beni onun gibi yapma' diyen çocuk " (Buharî, Enbiyâ, 50; Müslim, Birr 7, 8 (2550)
Buharî ve Müslim'deki bu hadis, beşikteyken konuşanların sadece bunlar olduğunu göstermektedir Fakat İbn FCesîr'in, Abdullah ibn Abbas'tan rivayet ettiği hadiste ise, Resulullah (s a v) şöyle buyurmuştur: "Dört kişi henüz daha küçükken komş-muşlur: ' I Firavunun kızı Maşita'nm oğlu, 2 "Yûsuf un lehine şahitlik eden çocuk, 3 Cüreyc'in yanında bulunan çocuk, 4 Meryem oğlu İsâ'dır "etTibi, her ne kadar Abdullah ibn Abbas'm rivayet ettiği bu hadisin,Buharî ve Müslim'de geçen hadise ters düştüğünü (yani şaz olduğunu) iddia etmektedir Fakat Suyuti, Resulullah (s a v)'dcn gelen çeşitli rivayetlerde, beşikte konuşanların sayısını, on kişiye çiks-maktadır Bunlar; Hz Muhammed (s a v), Hz Yahya, Hz s % Hz îbrâhîm, Hz Meryem, Cüreyc'in küçüğü, Hz Yûsufun lehine şahitlik eden çocuk, Ashabı Uhdud kıssasında adı geçen çocuk, Maşita'nm çocuğu, Hadi'nin döneminde koiu-şacak olan çocuk Zira rivayetler, çeşitli şekillerde gelmektedir Mesela Mislim1 in Sahîlvin de yer alan başka bir rivayette, Ashabı Uhdud kıssasında konuşan küçük bir çocuktan söz edilmektedir (B k z: Said Havva, el-Esası fi't-Tefsir, 7/186-187) (Ç)![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[86] Yûsuf: 12/33![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[87] Rivayete göre; Hz Yûsuf (a s), zindan da, yedi sene kalmıştır (Kurtubî, el-îmiu li Ahkâmil-Kur'ân, 9/196)![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[88] Yûsuf: 12/24![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[89] Yûsuf: 12/22-23![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[90] Buharî, Enbiyâ 19, Menakıb 13, Tefsirü Sure-i Yûsuf 1; Tirmizî, Tefsirii Sure-i Yûsuf 1; Müsned 2/96, 232, 416 4/101; Fethü'l-Bari, 8/361![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[91] Yûsuf: 12/31![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[92] Yûsuf: 12/35![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[93] Ncsefî bu konuyla ilgili olarak şöyle der: "Hapsin, Hz Yûsufu zelil edeıc-ğini ve isteğini kabul ettireceğini ummuş, yahut ta görenlerin kendisini kıskanmai-rından korkarak elinden onu kaçırmaktan korkmuştu İşte bir taraftan insanlardan utandığından ve bir taraftanda ümitsizliğe kapılmak istemediğinden bütünüyle elh-den kaçar korkusuyla onu görmemeyi tercih etti Böylelikle de onu görmese dahi ondan alacağı haberler iîe rahatlamaya çalışmıştı "
İşte bundan dolayı kadın, ta baştan beri sadece hapse atılması veya şkence görmesi teklifini ortaya koymuş hiç bir şekilde öldürülmesinden söz etmemişti Bu da onun sevgisinin kalbinde yer ettiğinin delilidir (Saıd Ha'va, el-Esas-ı fi't-Tefsir, 7/183) (ç)![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[94] Nesefî, Tefsiru'n-Nesefî, 2/221![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[95] Yusuf: 12/34![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[96] Yûsuf: 12/50![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[97] Buradan, azizin evinde verilen ziyafette nelerin döndüğüne, kadınların Yûsuf a neler söylediğine ve Yûsuf a tavsiye ettikleri, zina derecesine varacak teşviklere dair bir şeyler anlıyoruz Yine buradan, bu ortamların ve kadınların, hatta tarihin derinliklerine gömülmüş olan 0 donemin görünümünü hayalimizde canlandırabil-riz Cahiliyyet her zaman cahiliyyettir (Şchid Seyyid Kutub, Fizilal'il-Kuran, 12/248) (ç)![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[98] Yûsuf: 12/51-52![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
[99] Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 160-168![frmsinsi.com](images/smilies/frmsinsi.gif)
|