Hz. Süleyman (A.S) |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. Süleyman (A.S)İbranice Şlomo (Salomon) Hz Davud'un oğlu, O'ndan hemen sonra İsrail oğullarının peygamberi "akl-ı selim" ve "nazik" manalarına gelen "selim"in eş anlamlısı Kitab-ı Mukaddes'e göre Hz Süleyman, İsrailoğullarının icraatlar yapmış büyük peygamber ve hükümdardır Kur'an-ı Kerim, Hz Süleyman'ın bir İsrailoğulları peygamberi olduğunu açıklarken; Hıristiyanların mukaddes kitabı İncile göre O, bir İsrail kralıdır Devrinin en önemli hadisesi, Ken'anlıların kesin olarak itaat altına alınmasıdır Bundan ayrı olarak Hz Süleyman memleketini 12 eyalete ayırarak her birine birer vali tayin etmiş; böylece ülkenin daha iyi idaresini sağlamıştır 12 eyalet olmasının sebebi her bölgeye yılda bir ay devlete karşı mükellefiyetler koymasındandır Hz Süleyman, saltanatlı ve azametli bir peygamberdir O'nun krallığı bu günkü Filistin, Ürdün'ün tamamı ve Suriye'nin bir kısmım içine almakta idi Hz Süleyman'ın eserleri arasında, memleketin savunması için inşa ettirdiklerini ilk sırada saymak lazımdır Asker sevki için seçilen kilit noktalarda yaptırılan istihkamlar bu bakımdan çok önemlidir Hz Süleyman'ın en mühim eseri, Siyon dağı'na inşa ettirdiği Mabed'tir Babası Hz Davud zamanında aynı yerde yalnız bir çadır vardı ve bu çadıra Tabutül-ahd (Ahid sandığı) konulmuştu Süleyman Mabedi veya sadece Mabed denilen yapının bugün temel duvarlarından bir bölümü kalmıştır Ağlama duvarı olarak isimlendirilen kısım da bu temeldir Süleyman Mabed'i, Yahudi, Hıristiyan ve Müslümanlarca mukaddes sayılmaktadır Hz Süleyman, Sur kralı Hiram ve Mısır Firavunuyla dostluk kurduğu için, her iki ülke ile ticari ve kültürel münasebetlere girişmiştir Böylece yabancı kültür ve müesseseler İsrailoğulları arasına da girmeğe başlamıştır Nitekim o tarihten sonra Kudüs'te hem yabancı mallar satılmaya başlanmış; hem de yabancı hükümdarlar Hz Süleyman'ı ziyarete gelmişlerdir Bu konuyu vurgulayan Kitab-ı Mukaddes (Tevrat, l Krallar, X, 22) Hz Süleyman'ın büyük bir deniz ticaret filosu kurduğunu zikreder İsrailoğulları Hz Süleyman zamanında sosyal ve medenî açıdan en üst düzeyde bir gelişme sergilemişlerdir Tarihçiler Hz Süleymanı alim, imarcı ve saltanat seven bir kişi olarak tasvir eder (A Refik, Tarih-i Umumi, İstanbul 1328, l, 266) Hz Süleyman, babasından devraldığı büyük devleti daha da güçlendirerek, idaresi altındaki bütün toprakları askerî açıdan kontrol altına almayı başarmıştır Hz Süleyman'ın hayatı ve faaliyetleriyle ilgili bilgileri daha çok Tevrat ve Kur'an'da bulmaktayız Kur'an-ı Kerim dışındaki kaynaklarda O'nun hayatı hakkında efsanevi nakillere rastlanmaktadır Gerçek bilgilerle bu esatirî nakilleri birbirinden ayırmak oldukça zordur Hz Süleyman, tahta çıkar çıkmaz öncelikle kendisine karşı olanları etkisiz hale getirmiş; yakın dostları ve güvendiği kişilere askerî, idarî ve dinî görevler vermiştir Hz Süleyman'ın kurduğu devletin temeli daha ziyade ticarete dayanmaktadır Bundan dolayıdır ki, çevresindeki devletlerden bazıları O'nunla ticaret ortaklıkları kurmuşlardır Hz Süleyman özellikle başkent Kudüs için büyük çapta harcamalara girişmiş; burada bir sur, Millo adı verilen bir bina ve meşhur Kudüs Mabedi'ni yaptırmıştır Bu Mabet zamanla Yahudiliğin ve ilk dönem Hıristiyanlığının tek dinî merkezi durumuna gelerek, fiziki yapısının ötesinde bir önem kazanmıştır Diğer taraftan Hz Süleyman zamanında gelişen milletler arası ticaret ağı, İsrailoğulları arasında fikrî ve dini açıdan evrensellik anlayışının doğmasını sağlamıştır (Bertholet, Wörterbuch der Religionen, Stuttgart 1962, s, 482) Hz Süleyman'ın hakîm ve şair yönü de meşhurdur Kitab-ı Mukaddes (Tevrat)'de 31 babtan meydana gelen Süleyman'ın Meselleri'nin O'na ait olduğu Yahudi kaynaklarında zikredilir Bu bölümde Hz Süleyman'ın hikmetli sözlerinden örnekler bulunmaktadır: "Rab korkusu bilginin başlangıcıdır"; "Sefihler ise hikmet ve terbiyeyi hor görürler" (l bab, 7 cümle) Bunun yanı sıra, yine Kitab-ı Mukaddes (Tevrat)'de 8 babtan meydana gelen ve O'nun yazdığı iddia edilen Neşidelerin Neşidesi bölümünde, bir peygambere hiç de yakışmayacak aşk ve harem hayatından bahseden cümleler vardır Bunlar da Tevrat'ın tahrife uğradığını açık seçik göstermektedir Neşidelerin Neşidesi baştan sona okununca bu cümlelerin bir peygamber ağzından çıkmayacağını dindar yahudiler dahi kolayca kabul edebilir Saydıklarımızdan ayrı olarak Yahudi mezheplerinden Ferisiliği desteklemek için Süleyman'ın Mezmurları adıyla uydurulmuş 18 Mezmur daha vardır Bunlar Tevrat'a alınmamıştır Tevrat'taki Mezmurlar O'nun babası Hz Davud'undur Hıristiyan literatüründe Hz İsa'nın "Davud oğlu" diye anılması, O'nun yalnızca Hz Davud neslinden geldiğini belirtmek için değildir Hz İsa'nın aynı zamanda, Hz Süleyman gibi insanlar ve cinlere hükmeden gerçek bir "Davud oğlu Süleyman" olduğunu vurgulamak içindir (Ana Brit XX, 169) Arap tarihçileri Hz Süleyman'ın ihtişamlı şahsiyetini, O'nun sihir ve kehanetteki fevkalade üstünlüklerini, en karmaşık problemleri keskin zekasıyla çözüşünü vb fetanetini anlatmak için müstakil eserler yazmışlardır Kur'an-ı Kerim ve İslam kaynaklarının Hz Süleyman hakkında verdiği bilgiler Divan edebiyatına da ilham kaynağı olmuştur Süleymanname ve Kitab-ı Süleyman, O'nun dini destanî hayatını konu edinen değerli eserlerden sadece ikisidir Arap ve Süryani yazılarının icadını Hz Süleyman'a isnat edenler bulunduğu gibi; Arapça bir çok sihir kitabını O'nun yazdığını iddia edenler de vardır Hz Süleyman'la ilgili efsanelerdeki İran tesiri, O'nun Çemşid'le mukayese edilmesine zemin hazırlamıştır (J Walker, XI,174) Hz Süleyman'ın mezarı belli değildir Ancak Kubbetü's-sahra (Kudüs) veya Taberiye gölü yakınında bulunduğunu bazı eserler zikretmektedir Hz Süleyman'la ilgili en sağlam bilgiler şüphesiz Kur'an-ı Kerim'de mevcuttur Kur'an'da, Hz Süleyman'ın ismi çok geçer Kur'an O'ndan Allah'ın gerçek bir rasulü, bir nebi ve peygamberlerin bir numunesi olarak söz ederken, kendisine has meziyetlerini de açıklar Cenab-ı Hakk'ın zaman ve şartlar gereği her peygamberine ihsan ettiği mucizelerden farklı olarak Hz Süleyman'a da verdiği bir takım mucizeleri vardır Kur'an, öncelikle Hz Süleyman'ın asla kafir olmadığını (el-Bakara, 2/102) vurgulamakta ve Allah'ın O'na vahyettiğini açıklamaktadır (en-Nisa, 4/163) Kur'an'ın bir diğer ayetinde (el-En'am, 6/84) Hz Süleyman'ın hidayet ve nübüvvete kavuşturulduğu; adaleti tatbik konusunda babasını dahi geçtiği (el-Enbiya, 21/78, 79); kendisine ilim verildiği (en-Neml, 27/15); kuşların dilini anladığı (en-Nemi, 27/16); cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular topladığı (en-Neml, 27/17) bildirilmektedir Hz Süleyman'ın en önemli hizmetlerinden biri, Seba Melikesinin O'nun maiyyetinde müslüman oluşudur (en-Neml, 27/44) Rüzgarın Hz Süleyman'ın emrine verildiği; erimiş bakır madenlerinin O'nun için sel gibi akıtıldığı; cinlerden bir kısmının O'nun emrinde çalıştığı (es-Sebe', 34/12) yine Kur'an'dan öğrendiğimiz hususlardır Hz Süleyman'ın daima Allah'a yöneldiğini (Sa'd, 38/30); imtihan edilmesi üzerine Rabbından bağışlanma dileğinde bulunduğunu ve kimsenin ulaşamayacağı bir hükümranlığı Rabbından istediğini (Sa'd, 38/34-35) Kur'an bize haber vermektedir Kur'an-ı Kerim'den hayat hikayesini oldukça ayrıntılı bir şekilde öğrendiğimiz Hz Süleymanın, özellikle Tevrat ve Yahudi kaynaklarında farklı anlatılışı dikkat çekmektedir Kur'an-ı Kerim Hz Süleyman'ın büyük saltanat ve güçlerini büyülerle elde ettiği yolundaki Tevrat (l Krallar ve II Krallar)'dan kaynaklanan isnadı şiddetle reddeder Bir diğer husus da şudur: Hz Davud ve oğlu Hz Süleyman, bir kavmin çobansız kalan sürüsünün geceleyin başkasına ait bir arazide yayılması üzerine, ortaya çıkan zararla ilgili olarak hüküm vermek durumunda kalmışlardır Bu meselede Hz Süleyman'ın hükmü babasının verdiği hükümden daha isabetli olmuştur Bu önemli hadiseye Kitab-ı Mukaddes ve Yahudi kaynakları yer vermediği halde; bu konuda da doyurucu bilgileri ancak Kur'an tefsirlerinden almaktayız Yine Kur'an-ı Kerim, Hz Süleyman'ın cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular topladığını (en-Neml, 27/17) açıkladığı halde, gerek Tevrat, gerekse İncil bu konuya hiç temas etmemiştir Kur'an dışında hadiseyi ayrıntılı bir şekilde ancak Talmud ve hahamlara ait rivayetler ele almıştır Ayni şekilde Hz Süleyman'a kuş ve hayvan dillerinin öğretilmiş olduğuna dair Kitab-ı Mukaddes'te bilgi bulunmamasına karşılık Kur'an-ı Kerim önemine binaen bu meselede bizleri bilgilendirmiştir Biraz farklı olmakla beraber bu konuda İsrail kaynaklı eserlerde (Yahudi Ansk XI, 439 vd) bilgi bulunmaktadır Hz Süleyman adının geçtiği her yerde, Seba Melikesinin adı da hemen hatırlanmaktadır Bilindiği gibi Yemen'deki Seba devleti, melike Belkıs tarafından idare edilmektedir Belkıs'ın müslüman oluşu Hz Süleyman'ın, Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla başlayan mektubuyla gerçekleşmiştir Hz Süleyman'la Seba Melikesi arasında geçen kıssa Kur'an-ı Kerim (en-Neml, 27/20-44), Tevrat (II Tarihler, IX,1-12) ve İncil (Matta, XII, 42; Luka, XI, 31)'de çeşitli şekillerde zikredilmiştir Ancak bu kıssanın Yahudi şifahî rivayetlerinde geçen şekliyle Kur'an'daki anlatılışı arasında büyük bir benzerlik tesbit edilmektedir (Mevdudi, Tefhim, (Türk, çev) istanbul 1987, IV,103) Ancak Hz Süleyman ile çağdaş olan Sebe kraliçesinin Belkıs olup olmadığı değildir Zira Milattan sonra 250'li yıllarda yaşayan ve adı Belkıs olan bir Himyeri Kraliçesi bilinmektedir Müfessirlerin yakın tarihte ismi bilinen Belkıs ile Hz Süleyman'ın çağdaşı olup, ismi bilinmeyen kraliçeyi barıştırmış oldukları görülmektedir |
|