Millî Ve Manevî Değerlerimiz (Yılbaşı) |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Millî Ve Manevî Değerlerimiz (Yılbaşı)بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ قُلْ يَا أَيُّهَا الْكَافِرُونَ لَا أَعْبُدُ مَا تَعْبُدُونَ وَلَا أَنتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ وَلَا أَنَا عَابِدٌ مَّا عَبَدتُّمْ وَلَا أَنتُمْ عَابِدُونَ مَا أَعْبُدُ لَكُمْ دِينُكُمْ وَلِيَ دِينِ[url=http://wwwebediyyenbiz/#_edn1] MİLLÎ VE MANEVÎ DEĞERLERİMİZ (Yılbaşı) Muhterem Müslümanlar! 2011 yılının arifesinde, yeni bir yıla girmenin hüznü ve heyecanı içerisindeyiz Bir yılı daha geride bıraktık En büyük sermayemiz olan zamanı, biraz daha eksilttik Halbuki hayatın, ölümün ve kulluğun yalnız kendisine olmasını isteyen Yüce Rabbimiz, verilen nimetlerden sorgulanacağımızı bize bildirmektedir Bu yılı nasıl geçirdik, bu yaşa kadar ömrümüzü niçin tükettik ve bundan sonra nasıl bir hayat süreceğiz Bir yılın daha sonuna geldiğimize göre yapmamız gereken, hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmektir Aziz Kardeşlerim! İslam dini, kendinden önceki din ve kitapları tasdik etmiş, tahrif olan bölümlerini düzeltmiş ve böylece onların, Allah katındaki geçerliliğini de sona erdirmiş ve kıyamete kadar Allah katında tek dinin İslam olduğunu bildirmiştir İslam dini ki hayatımızın her an ve alanına müdahale eden, kararlarımızda ve tercihlerimizde bizi başıboş bırakmayan, yememizden içmemizden; yatıp kalkmamıza, temizliğimizden misafirliğimize kadar her alanda ölçü ve düzen koyan, bir hayat anlayışı ve biçimidir Muhterem Mü'minler! Millî ve manevî değerler birbirinden bağımsız düşünülemez Ama her milleti diğerinden farklı kılan örf-adet gibi ayırıcı özellikleri de vardır Bu gerçek, Kur’an da şöyle ifade edilir: [b]"Ey insanlar biz sizi bir erkek ve dişiden yarattık Sizi milletlere ve kabilelere ayırdık ki birbirinizi tanıyıp-tanışabilesiniz" Ancak bu değerlerin üstünlük ifade etmeyeceği de ayetin devamında bildirilmiştir: "Sizin en üstün olanınız, Allah'a karşı sorumluluğunun en çok bilincinde olanınızdır" Muhterem Cemaat! İslam tarihinde 17 yüzyılda başlayan batılılaşma ve batılı değerlere sahip olma arzusu, 20 yyda doruk noktaya ulaşmış ve gerek dinimizin ve gerekse örfümüzün eseri olan kültürümüzün yozlaşmasına, değerlerimizin yok olmasına neden olmuştur Bu yozlaşmanın en dikkat çekici örneklerinden biri de yılbaşı kutlamalarıdır Yılbaşı, bir senenin sona erip, diğer senenin başladığı tarih dönümünü ifade eder Günümüzde yılbaşı kutlamaları alkollü içeceklerin çokça tüketildiği, kumarın çokça oynandığı, israfa varan alışverişlerin yapıldığı bir zaman dilimi olmuştur Oysaki Yüce Dinimiz; alkolü, kumarı ve israfı haram kılmıştır Muhterem Müslümanlar! İslam dininde, hicrî yılbaşı bizim, mîladî yılbaşı da onların gibi bir anlayış doğru değildir Önemli olan zamanın nasıl ölçüldüğü değil, nasıl kullanıldığıdır Bir mümin olarak bize düşen ifrat ve tefrit dediğimiz aşırı fikir ve davranışlardan uzak durarak itidal dediğimiz orta yolu takip etmektir Her zaman bize, dosdoğru ve orta yolu gösteren Yüce Rabbimiz, Kâfirûn suresinde şöyle buyurmaktadır: Ey Muhammed! De ki: "Ey kafirler! Ben, sizin taptıklarınıza tapmam" "Benim taptığıma da sizler tapmazsınız" "Ben de sizin taptığınıza tapacak değilim" "Benim taptığıma da sizler tapmıyorsunuz" "Sizin dininiz size, benim dinim banadır" Kıymetli mü'min kardeşlerim! Kitabımızın bu güzel mesajıyla amel etmek ve gereğini yapmak biz Müslümanların temel görevidir Hıristiyan ve Yahudilerin düştüğü hataya düşmemek için Kur'an'ın mesajlarına, önce kulak, sonra da gönül vermemiz gerekmektedir 2011 yılının tüm İslam ve insanlık alemi için hayırlar ve bereketler getirmesini niyaz ediyorum HAZIRLAYAN : M Fatih YAR ÜNVANI : Vaiz GÖREV YERİ : İlçe Müftülüğü-KAHTA Adıyaman Müftülüğü’nün 31/12/2010 tarihli hutbesidir [url=http://wwwebediyyenbiz/#_ednref1] Kafirûn, 1-6 [url=http://wwwebediyyenbiz/#_ednref2] Hucurat, 13 |
|