Kadir Gecesi |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kadir GecesiKADİR GECESİ Bu geceye kadir gecesi denmesinin sebebi yüksek bir kıymete haiz olmasından dolayıdır Kur’an’ı Kerim’in bu gecede nazil olmuş olması,bu gecenin ehemmiyetinin en önemli göstergesidir Allah’u Teala bu gece de takdirleri yani kaderleri uygulamak üzere meleklere emir verir Bunu,şu âyet destekliyor: "O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır" [507] emri ilahiyesi ile her hikmetli, önemli iş veya her muhkem, sağlam olması gereken işler onda yani o gecede ayrılıp tedbir ve dağıtımı yapılır İcra edilmek üzere özel olarak ayrılır, yazılır Ebu's-Suud der ki: Bu vasıf onun kadir gecesi olduğuna delalet eder Onun mânâsı da şu demek olur: Gelecek seneye kadar kulların rızıkları, ecelleri ve diğer durumları yazılır, ayrıntılı bir şekilde belirlenir Bir de denilmiştir ki: Bunun Levh'ten yazılmasına Beraat gecesi başlanır Kadir gecesi bitirilir Rızıklar nüshası Mikail(as)'a, savaşlar, zelzeleler yer çökmeleri, yıldırımlar nüshası Cebrail(as)'a, ameller nüshası dünya semasının sahibi İsrafil(as)'a ki büyük bir Melektir, musibetler nüshası da ölüm meleğine verilir[508] Şanı yüce olan Allah’u Teala Kur’an-ı Mübinde: ”1- Biz o (Kur'ân)nu Kadir gecesinde indirdik 2- Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin? 3- Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır 4- Melekler ve Ruh (Cebrail veya Ruh adındaki melek) o gece Rablerinin izniyle, her iş için inerler 5-O gece, tanyeri ağarıncaya kadar süren bir selâmettir” (KADR SURESİ) Bu sûrenin inişi hakkında değişik rivâyetler vardır Bunlardan biri şöyledir: Bir kere Resulullah (sav) Ashab-ı Kirâma İsrail oğullarından birinin, silahını kuşanarak Allah yolunda bin sene cihad ettiğini bildirmişti Ashabın buna hayret etmeleri üzerine Cenabı Hak bu Kadir sûresini indirmiştir [509] Bu geceye Kadir gecesi denilmesi şeref ve kıymetinden dolayıdır Çünkü: a)Kur'ân-ı Kerim bu gecede inmeye başlamıştır b)Bu gecedeki ibadet, içerisinde Kadir gecesi bulunmayan bin ayda yapılan ibadetten daha faziletlidir c)Gelecek bir seneye kadar cereyan edecek olan her türlü hadiseler Allah Teâlâ'nın ezelî kaza ve takdiri ile ilgili meleklere bu gece bildirilir [510] d)Bu gecede yeryüzüne Cebrail ve çok sayıda melek iner e)Bu gece tanyerinin ağarmasına kadar esenliktir, her türlü kötülükten uzaktır Yeryüzüne inen melekler uğradıkları her mü'mine selam verirler "Ağardığı zaman sabaha andolsun" [511] ve "Kuşluk vaktine andolsun" [512] kasemlerinden de anlaşıldığı üzere fecrin doğuşu ve sabahın ağarması ve duhâ (kuşluk vakti)nın yayılması âdet olarak bir işaret delilidir Nitekim Râzî'nin nakli üzere bu gecenin gündüzünü takip etmesini istemesi meselesinde İmam Şa'bî demiştir ki: Evet gündüzü de gecesi gibidir Bunun selam ve selamet olmasına verilen mânâlar şunlardır: 1- Meleklerin müminlere selam ve duasının çokluğu 2-Şerlerden ve âfetlerden salim olmak mânâsına tam selamet ve menfaat, hayır olması ki, şeytanın saldırısından selamet mânâsı da bunda dahildir 3-Ebu Müslim'in görüşüne göre korkulu rüzgarlardan, yıldırımlardan ve bunlara benzer ezalardan salim olmasıdır 4-Bölümlerinin her birinde ibadet etmek bin aydan hayırlı olmakta farklılıktan salim olmasıdır Çünkü diğer gecelerde farz ilk üçte birinde, nafileler ortasında, dua seherde olması müstehaptır [513] Bu gece öyle bir gece ki yapılan yorumlar bu gecenin nihayetindeki gündüzünün de gecesi gibi faziletlidir Zira bilinmektedir ki yer üzerinde bir yerde gece olurken, diğer bir yerde gündüz olur Her iklimde bulunan kendi gecesini ihya etmek suretiyle aynı hayır ve selametten faydalanırsa da gündüzüyle beraber hesap edilmesi, icabet için daha ihtiyatlı demektir Öyleyse bu geceyi ve takip eden günü en uygun bir şekilde geçirmeye dikkat etmelidir Zira:” Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır” [514] ayeti celilesi bu gece ve günün ehemmiyetini bir kat daha artırmıştır KADİR GECESİ ZAMANI,ALAMETLERİ VE YAPILACAK AMELLER Seleften biri şöyle der: "Şu dört şey gizlidir; bunların hakikati kullar tarafından bilinemez: Orta namazı, Kadir Gecesi, Cuma günü duaların kabul edildiği vakit ve büyük günahlar” İslâm kaynaklarında belirtildiğine göre Allah Teâlâ bir takım hikmetlere dayanarak Kadir gecesini ve onun dışında daha bazı şeyleri de gizli tutmuştur Bunlar: Cuma günü içerisinde duanın kabul olacağı saat; beş vakit içerisinde Salât-ı vusta; ilâhî isimler içerisinde İsm-i Azam; bütün taatlar ve ibadetler içerisinde rızay-ı ilâhî; zaman içerisinde kıyamet ve hayat içerisinde ölümdür Bunların gizli tutulmasından maksat mü'minlerin uyanık, dikkatli ve devamlı Allah'a ibadet ve taat içerisinde olmalar] sağlamaktır Mü'minler bu geceyi gaflet içerisinde geçirmemeli, ibadet ve taatla değerlendirmelidir Hepsinde müşterek gaye,mü’minlerin Allah’a karşı mukaddes vazifelerinde ve vacibat-ı diniyelerine daima bağlı bulunmalarıdır [515] Bunları elden kaçıranların ümitsizliğe düşmemesi ve bu vakti ihya edenlerin de kendilerini emniyette görmemeleri uygun görüş olarak benimsenmiştir Feteva-ı Hindiyye'de, "Kadir gecesini aramak müstehaptır Miracü'd-Diraye'de de böyledir İmam Ebu Hanife'ye göre; Kadir gecesi Ramazan ayının içerisindedir Fakat, onun hangi gece olduğu bilinemez Bazen ileri geçer, bazen geri kalır İmameyn'e göre; Kadir gecesi, Ramazan ayının içerisindedir Gizli olan muayyen bir gecedir İleri geçmediği gibi, geri de kalmaz Fethu'l Kadir'in itikaf babında da böyledir " [516] hükmü kayıtlıdır Alûsî'nin kaydettiği üzere Kadir gecesi Ramazan'ın onyedinci gecesi olduğu, çünkü Bedir vakası onun sabahında vuku bulduğu Hasen'den de rivayet edilmiştir Hz Abdullah İbn-i Ömer'in (ra), "Resul-i Ekrem (sav)'e Kadir gecesinden soruldu Bunun üzerine Resulullah (sav) ”O, her Ramazan'dadır” diye cevap verdi" [517] buyurduğu malumdur İmam Müslim’in rivayetle,Aişe (ra)’ın şöyle dediği belirtilir: ”Resulullah(sav) Ramazan’da, başka zamanlardan daha fazla (ibadete)gayret safederdi Ramazanın son on gününde ise diğer günlerden daha çok çalışırdı” [518] Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazan'ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir Hz Peygamber (sav) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak; "Siz Kadir gecesini Ramazan'ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız" [519] buyurmuştur Buhari ve Müslim’in,Hz Aişe(ra)’dan rivayetle:”Resulullah (sav) Ramazanın son onunda itikafa girerdi ve:”Siz leyle-i kadri Ramazan(ayın)ın son on gününde arayınız” buyurdu [520] İmam Buhari’nin,Aişe(ra)dan rivayet ettiği hadis-i şerifte Resulullah(sav)’in şöyle buyurduğu belirtilmiştir:”Kadir gecesini Ramazan’ın son onunun tek günlerinde arayınız” [521] Alimler kadir gecesinin günü hakkında değişik ifadelerde bulunsalar da Vehbi Zuhayli şöyle der:”Kadir gecesi Ramazanın yirmi yedinci gecesindedir” der Bu görüşünü de Ubey b Ka’b(ra)’nın:”Allah’a yemin ederim ki,İbn Mesud kadir gecesinin Ramazan’da olduğu ve Ramazan’ın yirmi yedinci gecesinde olduğunu biliyordu,fakat gevşemeyesiniz diye bunu size haber vermeyi istememiştir” [522] sözünden yola çıkarak almıştır Hz Muaviye(ra)’nın şöyle dediği rivayet edilmiştir:”Hz Peygamber(as) Kadir gecesi hakkında yirmi yedinci gecededir,demiştir” [523] İbnu Abbas: "O gece, fecre kadar selam ve selamettir” [524] ayetindeki “O gece” kelimesine kadar başından itibaren Kadir sûresinin kelimelerini saymış ve onların yirmi yedi kelime olduğunu tespit edince, Kadir Gecesinin yirmi yedinci gece olduğuna hükmetmiştir [525] Kadir gecesinin alametleri: Kadir gecesinin alametleri hakkında meşhur olan görüş Ubey b Ka’b(ra)’nın Hz Peygamber’den rivayet ettiği şu hadis-i şeriftir:”Kadir gecesinin sabahı güneş ışınsız beyaz olarak doğar” [526] Bazı hadislerde:”Tas gibi bembeyaz” ifadesi yer almaktadır Yine Hz Peygamber(sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:”Kadir gecesinin alameti şunlardır:Gece saf berraktır,bu gece sanki ay ortaya çıkmış olup saf ve açık bir gecedir Hava sakin ve hareketsizdir,ne soğuk ne de sıcaktır Bu gece hiçbir yıldızın düşmesi helal değildir Bu gecenin alametlerinden biri,sabahleyin güneş ayın ondördü gibi ışıksız doğar O gün şeytanın güneş ile beraber çıkması helal olmaz” İbni Huzeyme’nin İbni Abbas’tan merfu olarak rivayet ettiğine göre:”Kadir gecesi sakin bir gece olup ne soğuk ne sıcaktır Kadir gecesinde gündüzünde güneş kırmızı ve zayıf olur” Ahmed b Hanbel,Ubade b Samit’ten şu hadis-i rivayet etmiştir:”Kadir gecesinde sıcaklık da soğukluk da yokturBu gece sakin ve açıktır,o gecede ay parlaktır” Kadir gecesinin alametleri hakkında daha bir çok hadisler gelmiştir[527] Kadir gecesinde neler yapılabilir: Buhari ve Müslim’in,Hz Aişe(ra)’dan rivayetle:”(Ramazan-ı şerifin son) on (Günü) girince Resulullah(sav) geceyi (İbadetle) canlandırır, ailesini uyandırır (İbadete) son derece çalışır ve gömleğini sıvardı” İmam Nevevi bu hadis-i şerifi açıklarken şöyle der:”Ramazan-ı şerifin son on gününde Leyle-i kadrin bulunması itibariyle ona tevafuk etmesi iştiyakı ile Fahr-i Kainat Efendimiz ibadete son derece ehemmiyet verirdi Bu füyüzatdan istifade etmek için aile efradını uyandırırdı Hadis-i şerifte geçen gömleğini sıvamaktan maksat, ailelerine karşı beşeri arzulardan perhizkar davranmasından ibarettir [528] Şu da bilinmiş olsun ki, bu mübarek gecede dua sünnettir İmam Tirmizi’nin hasendir diye rivayetle,Aişe(ra)’ın şöyle dediği belirtilir:” Ey Allah’ın Resul! Şayet,hangi gecenin kadir gecesi oluğunu bilirsem o gece de ne dua edeceğim,bana haber verirmisin?” dedim Resul-i Ekrem(sav):” "Allahümme inneke afüvvün tühıbbü'l-afve fa'fu annî: (Allah'ım sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet)" diye dua et” buyurdu” [529] Aynı şekilde namaz ve diğer ibadet şekilleri ile gayret ederek çalışmak da sünnettir Süfyan-ı Sevrî demiştir ki:“O gece dua etmek, namaz kılmaktan daha sevaptır Kur'ân okuyup da dua ederse güzel olur” [530] Resul-i Ekrem (sav) hazretleri Ramazan geceleri gayretle çalışır ve tertîl ile Kur'ân okurdu Rahmet âyeti geçtikçe ister, azap âyeti geçtikçe Allah'a sığınırdı İbnu Recep de demiştir ki: En mükemmel olan namaz, Kur'ân kırâati, dua, tefekkürü toplamaktır Peygamber (sav) bunların hepsini yapardı Özellikle son onunda daha çok yapardı Bazıları demişlerdir ki: Teravih ile kıyam meydana gelir Beyhakî, Enes b Malik (ra)'ten şöyle rivayet etmiştir: Resulullah buyurdu ki: "Her kim Ramazan ayı çıkıncaya kadar akşam ve yatsı namazlarını cemaatle kılarsa Kadir gecesinden birçok haz alır" Malik ve İbnu Ebi Şeybe ve İbnu Zencûye, Beyhakî Said b Müseyyeb'den rivayet etmişlerdir ki: Kadir gecesi yatsı namazında cemaatte hayır bulunan ondan nasibini almış olur [531] Buhari ve Müslim’in,Ebu Hureyre(ra)’dan rivayetle,Resulullah(sav)’in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: ”Kim kadir gecesinde,faziletine inandığı ve sevabını (Cenab-ı Hakk’tan) umduğu için(İbadete) kalktı ise geçmişteki günahları bağışlanır” [532] Kadir gecesini, namaz kılarak, Kur'ân-ı Kerim okuyarak, tevbe, istiğfâr ederek ve dua yaparak değerlendirmeli Üzerinde namaz borcu olanların nafile namazı kılmadan önce hiç değilse beş vakit kaza namazı kılmaları daha faziletlidir Kazası yoksa nafile kılar Bu gecenin öyle bir anı vardır ki o anda yapılan ibadet ve dualar mutlaka makbul olur Gecenin bütününü ibadetle geçiremeyenler en azından teravihten sonra bir miktar oturup dua etmelidirler Bu önemli anı yakalamak için gecenin bütününü tevbe ve istiğfar ile geçirmek gerekir Bu da kişinin imanını tazeler Dâvûd-i İskenderî hazretleri bir sohbetlerinde şöyle demişlerdir:"Kadir gecesi, o senenin kalbidir Îmân dolu bir kalb de, içinde bulunduğu cesedin kadir gecesidir" [533] RAHMET GECESİ VE İSTİFADE ETMENİN YOLLARI Kadir gecesi Resulullah(sav)efendimizin rahmet mucizesidir Bu gece onun hatırına ümmetine hediye edilmiştir Onu tanımayan ve sevmeyenler,tövbe etmeden bu rahmetten istifade edemezler Ebu Hureyre(ra)anlatır ki,Resul-i Ekrem(sav) şöyle buyurdu:”Kadir gecesi geldiği zaman Sidretül-Münteha’da oturan melekler ve Cebrail(as)o gece yere inerler Ellerinde dört sancak bulunur Birini benim kabrime,öbürünü Kudüs’e,diğerini Kabe’ye ve dördüncüsünü de Tur-i Sina’ya dikerler Ondan sonra bütün mü’minlere,ev ev dolaşarak selam verirler Ancak şarap (İçki) içenlere ve akrabasından kesilenlere selam vermezler…” [534] Elbette yukarıdan beri saydığımız bu fazilet,bazı şartlara bağlanması çok doğaldır Bu işin doğasında vardır Ey mü’min! Allah’ın rahmetine mi muhtaçsın o zaman seni yaratan Allah Teala bu rahmetini belli koşullara bağlaması çok mu garip? Allah’ın rahmetinin farkında değil miyiz? Bu kadar isyan ve emirlerine muhalefetten sonra bile hala bizim kurtulmamız için sebepler yaratması onun rahmetinin ve merhametinin azametini göstermiyor mu? Öyleyse aklımızı başımıza devşirmenin zamanı gelmiş de geçmektedir Ebu’l-Leys Semerkandi(rah)buyuruyor ki:” Bir kişi,sevabına ve Resulullah(sav)’in anlattığı faziletli hallere kavuşmak isterse bu mübarek aya son derece saygı göstermelidir Ayrıca bu aydan dilini yalandan,gıybetten ve boş sözlerden korumalı Duygularını da hatalardan,yanlış hareketlerden muhafaza etmeli Kalbini ise kıskançlıktan, Müslümanlara düşmanlık duygusu beslemekten alıkoymalıdır Bu anlatılanları yaptıktan sonra da yaptığı ibadetlerin Allah katında kabul olup olamayacağına dair sürekli düşünmeli ve korkmalıdır” [535] Unutmamalı ki;“Allah, müminlere karşı çok merhametlidir” [536]emri ilahiyesi ile merhametinin sonsuzluğunu beyan buyurmaktadır Bir başka ayet-i celile de ise Allah’u Teala:“De ki: Ey günah işlemede haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin Çünkü Allah bütün günahları bağışlar” [537] buyurmaktadır Allah Resûlü’nün (sav) bu ayet-i kerimeyi okuduğunda “O günahın çokluğuna aldırış etmez Şüphesiz Allah, çok bağışlayan ve çok esirgeyendir” buyurmuştur[538] “Allah’ın peygamberi ve onunla beraber iman edenleri utandırmayacağı bir günde” [539] ayetinin tefsirinde şu rivayet nakledilmiştir: Yüce Allah, Hz Peygamber’e (sav): “Ümmetinin hesabını görmeyi sana vermemi ister misin?” diye sordu Hz Peygamber (sav): “Hayır Ya Rabbi Sen ümmetim için benden daha hayırlı ve daha merhametlisin” dedi Bunun üzerine Yüce Allah: “Onlar hakkında seni utandırmayacağım” buyurdu[540] İşte bu müjdeleri duyan mü’min Allah’u Teala’nın rahmetine sığınmalı ve işlemiş olduğu günahlara tevbe edip Rabb’inin mağfiretine doğru sefere çıkmaya hazırlanmalıdır Unutulmamalıdır ki hayat çok kısa,zira ömrümüzün yaşını bilmiyoruz Öyleyse kulluğundan uzaklaştığımız Rabb’imizden o hesabın çok çetin olduğu zaman da nasıl yardım dileriz ki? Ömrün kıymetini bilmek ve Hayır ile geçirilen ve içinde isyan edilmeyen her gece ve gündüz mecazi manada mü’minin kadir gecesi gibidir Böyle olmasına rağmen mü’min yapığı ibadet ve taat karşılığında Allah’ın rahmetine mazhar olamaz Zira Allah Resulünün beyan buyurduğu hadis-i şerifte:“Amel ediniz, amelinize sevininiz Bununla birlikte biliniz ki hiç kimseyi ameli kurtaramaz” [541] Başka bir hadiste Allah’ın Resûlü (sav): “Sizden birinizin ameli onu ne cehennemden kurtarabilir, ne de cennete koyabilir” Buyurdu Ashab: -Sizi de mi koyamaz? Diye sorunca, Hz Peygamber (sav: -Evet beni de koyamaz Ancak Allah’u Teala beni rahmetiyle kuşatıp ihsanı ile cennete koyacaktır, buyurdu[542] Bu hadis-i şeriflerin meallerinden de anlaşılacağı üzere işlenen ameller,cenneti elde etmek veya cehennemden azad olmak için değil Allah’u Teala’nın rızasını kazanmak ve O emrettiği için yapılır Allah’ın Resulü(sav):“Allah’ın doksan dokuz rahmeti vardır Dünyada bunlardan sadece birisini ortaya çıkarmıştır Canlıların bir birine acıması bu rahmet sebebiyledir Anne çocuğuna o rahmetle acır Hayvanlar yavrularına o rahmet sayesinde şefkat gösterir Kıyamet günü olduğu zaman bu rahmet diğer doksan dokuz rahmetle birleştirilir Allah onunla bütün mahlukata rahmet eder Her rahmetin genişliği yer ve gök genişliği kadardır” [543]buyurmuştur Allah Resulünün bu müjdeci sözü mü’minlere rehavet vermemesi gerekir Zira Allah’ın rahmeti çok olmasına rağmen;alelade,ben yaptım oldu cinsinden yapılan ameller ve bunun karşılığında Allah’u Teala’nın rahmetini ummak ahmaklık alametidir [507]-Duhan suresi ayet-4 [508]-Elmalı Hamdi Yazır,Hak Dini Kur’an Dili,VII,68 [509]-Tecrid-Sarîh Tercümesi,VI,313;Yazıcıoğlu Ahmet Bican,Envaru’l-Aşıkin,432 [510]-Tecrîdi Sarih Tercümesi,VI,312 [511]-Müddessir suresi ayet-34 [512]-Duhâ suresi ayet-1 [513]-Elmalı Hamdi Yazır,Hak Dini Kur’an Dili,IX,347 [514]-Kadir suresi ayet-3 [515]-Tecrid-Sarîh Tercümesi,VI,317;Yazıcıoğlu Ahmet Bican,Envaru’l-Aşıkin,433 [516]-Mustafa Efe, Feteva-ı Hindiye,II,75-76;Tecrid-Sarîh Tercümesi,VI,315 [517]-İmam-ı Beyhaki,Es-Sünenü'l-Kübra,IV,307 [518]-İmam Nevevi,Riyazu’s-Salihin,716,Hadis No:1191 [519]-Buhari,Leyletü'l-Kadir,3;Müslim,Sıyam,216 [520]-Sahihu'l-Buhari,III,47;İmam Nevevi,Riyazu’s-Salihin,715,Hadis No:1188 [521]-İmam Nevevi,Riyazu’s-Salihin,715,Hadis No:1189 [522]-Vehbi Zuhayli,İslam Fıkhı Ansiklopedisi,III,114;Bu Hadisi Tirmizi rivayet etmiş ve sahih demiştir [523]-Vehbi Zuhayli,İslam Fıkhı Ansiklopedisi,III,114;İbn Hacer Fethu’l-Bari’de şöyle demiştir:”Kadir gecesinin belirlenmesi konusunda kırk görüş ileri sürülmüştür Bu görüşlerin en kuvvetlisi ,Kadir gecesinin Ramazanın son on gününün tek olan gecelerinde bulunduğudur Bu gece intikal de eder San’ani şöyle demiştir:”En kuvvetli görüş,Kadir gecesinin,Ramazan’ın son yedi gecesinde olduğudur”Bkz;Sübülü’s-Selam,II,176 [524]-Kadir suresi ayet-5 [525]-el-Mekki,Kutu’l-Kulub,IV,15;Vehbi Zuhayli,İslam Fıkhı Ansiklopedisi,III,115 [526]-Vehbi Zuhayli,İslam Fıkhı Ansiklopedisi,III,115;Bu hadisi İmam Ahmed,Müslim,Ebu Davud ve Tirmizi rivayet etmiş olup,Tirmizi sahihtir demiştir Bkz;Neylü’l-Evtar,IV,272 [527]-Vehbi Zuhayli,İslam Fıkhı Ansiklopedisi,III,116;Ebu Leys Semerkandi,Tenbihu’l-Gafilin,375 [528]-İmam Nevevi,Riyazu’s-Salihin,106;Hadis No:99 [529]-İmam Nevevi,Riyazu’s-Salihin,716,Hadis No:1192;Tecrid-i Sarih Tercümesi,VI,314 [530]-Tecrid-i Sarih Tercümesi,VI,313 [531]-Elmalı Hamdi Yazır,Hak Dini Kur’an Dili,IX,348 [532]-İmam Nevevi,Riyazu’s-Salihin,714;Hadis No:1186;Tecrid-i Sarih Tercümesi,VI,313;Buhârî,Kadir,1 [533]-İslam Alimleri Ansiklopedisi,X,82 [534]-Yazıcıoğlu Ahmet Bican,Envaru’l-Aşıkin,433;Ebu’l-Leys Semerkandi,Tenbihu’l-Gafilin,370-371,Ek olarak Ana Babasına karşı gelenler ve Meşahin(Mü’min kardeşi ile üç günden fazla küs duran)ibaresi vardır [535]-Ebu’l-Leys Semerkandi,Tenbihu’l-Gafilin,375-376 [536]-Ahzab suresi ayet-43 [537]-Zümer suresi ayet-53 [538]-İbnu Kesir,Tefsir,VII,107;Tirmizî,Tefsîru Sure(40)2 [539]-Tahrim suresi ayet-8 [540]-İbnu Ebi’d-Dünya,“Hüsnü’z-Zan Billâh,73(No: 63) [541] Müslim, Münafıkûn, 73, 74; Ahmed b Hanbel, Müsned, II, 235 [542]-Buharî,Rikak,18;Müslim,Münafikûn,71-73;Ahmed, b Hanbel,Müsned,II,235 [543]-Buharî,Edeb,19;Müslim,Tövbe,17-20 |
|