İrkçılık |
07-30-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İrkçılıkİÇİNDEKİLER Irkcılık Kafatascılık = = = Yukarıda fotoğraf 1994 yılında Sudan'da çekildi Çocuk bir kilometre uzaktaki yemek dağıtılan bir yere ulaşmaya çalışıyor Arkasındaki akbaba ise ölmesini bekliyor ilginç ve korkunç olan ise bu fotoğrafı çeken Kevin Carter’in fotoğrafı çektikten sonra oradan ayrılması çocukla ilgilenmemesi, akıbeti hakkında en küçük bir bilgi vermemesi, verememesidir Kevin Carter’in yukarıdaki fotoğrafı nedeniyle Pulitzer ödülüne layık görüldüğünü, üç ay sonra bunalıma girerek intihar ettiğini hatırlatalım Evrime inanan bir ateist için bu olay doğal seleksiyonun gereğidir ve son derece normaldir Kevin Carter müdahale etmemekle doğru bir iş yapmıştır Şüphesiz ki toplumsal vicdanı derinden etkileyen, insanlık adına yüz kızartıcı bu olay sadece güçlülerin yaşamasına izin veren; acıma, merhamet gibi insansı meziyetleri ret edip bir zaaf olarak gören materyalist felsefelerin sonucudur Materyalizim ve uzantılarının etkisinde kalan insanlar insan olduklarını unutmuşlar yalnız kendi nefislerini düşünen birer hayvan olmuşlardır Bu insanlık ayıpları onların ve onlara kayıtsız kalanların eseridir |
İrkçılık |
07-30-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İrkçılıkIRKÇILIK Irkcılık genel olarak çeşitli insan ırkları arasındaki biyolojik farklılıkların kültürel veya bireysel meseleleri de tayin etmesi gerektiğine ve doğal sebeplerle bir ırkın üstünlüğüne ve diğerlerine hükmetmeye hakkı olduğuna duyulan inanç veya bu değerleri kabul eden doktrindir Kökeni çok eskilere dayansada Darwin ve evrim teorisi ırkcılığı uygulama yönünden canlandırıp ateşleyen en önemli etkendir Ortaya çıkış nedenleri arasında çoğunlukla ekonomik etkenlerin olmasının yanı sıra düşünsel nedenler de bulunmaktadır Irkçılık terimi çoğunlukla, kendi etnik ve kültürel değerlerini tek kriter alarak ırklar arasında birleşmelere ve ilişkilere karşıtlık gösterme olarak tanımlanır Irkçılık, sosyal ayrımcılığı, ırklar arasında fark gözetilmesini ve soykırıma kadar varabilen şiddeti haklı göstermekte, bu nedenle en insafsız sosyal kıyım nedenlerinin başında gelmektedir Irkçılık genel hatlarıyla incelendiğinde kendi kanını taşıyan, aynı dili konuşan, ve aynı soydan gelenlerin başka soylardan gelenleri aşağılaması olarak algılanır ve uygulanır Irkçılık yirminci yüzyılın başlarında kafatascılığa kadar indirgenerek en adi, en insanlık dışı yöntemlerle uygulanmıştır (Kafatasçılık bölümüne bakınız) 1939 yılında Amerkada bir siyah tenli insan ancak kendine ayrılan yerden su içebilirdi Irkcılık ve Darwin: Darwin, Türlerin Kökeni isimli kitabında hayvanların ve bitkilerindoğal seleksiyon yoluyla evrimleştiklerini, zayıf olan türlerin ise bu yolla elenerek yok olduklarını öne sürdükten sonra, İnsanın Türeyişi isimli kitabında aynı iddiayı insanlar için de tekrarlamıştır Darwin'e göre, bazı insan ırkları diğerlerine göre daha üstündü Daha önce, daha iyi ve daha çok evrimleşmişlerdi Bu nedenle Darwin'in deyimi ile aşağı olan ırklara karşı üstün gelmişlerdi ve geleceklerdi Bu, doğal seleksiyonun doğal ve kaçınılmaz sonucuydu Darwin'in ırkçılığı savunan ve körükleyen sözleri oldukça açıktır ve bu konuda şunları yazmaktadır -Belki de yüzyıllar kadar sürmeyecek yakın bir gelecekte, medeni insan ırkları, vahşi ırkları tamamen yeryüzünden silecekler ve onların yerine geçecekler Öte yandan insansı maymunlar da Kuşkusuz elimine edilecekler Böylece insan ile en yakın akrabaları arasındaki boşluk daha da genişleyecek Bu sayede ortada şu anki Avrupalı ırklardan bile daha medeni olan ırklar ve şu anki zencilerden, Avustralya yerlilerinden ve gorillerden bile daha geride olan babun türü maymunlar kalacaktır = = = -Burada görüyoruz ki insanın bir ırkı yöntemli olarak geliştirirken yaptığı gibi tek, tek çiftler ayırmanın gereği yoktur Doğal seçme bütün üstün bireyleri saklayıp ayıracak ve özgürce çaprazlanmaya bırakacaktır ve elverişsiz bütün bireyleri yok edecektir = = = Yüzyıllarla ölçülünce pek de uzak olmayan bir gelecek dönemde uygar insan ırkları bütün dünyada yabanıl insan ırklarını yok edip onların yerini kapacaktır Darwin bu konuda öylesine ileri gitmiştir ki insanlardan insanlara değişen güzelliği ya da müziği algılama gibi göreceli kavramları bile bu mantıkla değerlendirmiştir Darwin bu konuda şunları yazıyor: -Yabanıl insanların pek çoğunun hayran olduğu çirkin bezekler ve aynı ölçüde çirkin müzik dikkate alınırsa onların estetik yetisinin belirli hayvanlarda ki kadar örneğin kuşlardaki kadar çok gelişmemiş olduğu ileri sürülebilir Yıldızlı bir gökyüzü güzel bir kır görüntüsü gibi sahnelere ya da incelmiş müziğe hiç bir hayvanın hayran kalmayacağı besbellidir Böyle yüksek duygular kültürle kazanılır ve karmaşık çağrışımlara bağlıdır Barbarlar ya da eğitilmemiş kimseler onların güzelliğine varmaz = = = -Hepsinin de danstan, kaba müzikten, rol yapmaktan, resimden, dövmeden ve başka biçimde bezenmekten hoşlanması işaretlerle karşılıklı anlaşması, aynı heyecanlara kapılınca yüzlerinde aynı anlamın belirmesi ve hepsinin aynı hecesiz çığlıkları atması bu yakın benzerliğin kanıtıdır Bu benzerlik daha doğrusu özdeşlik ayrı maymun türlerinin farklı anlatımları ve çığlıkları ile karşılaştırılınca şaşırtıcıdır = = = Evrimci ırkçı teorisyenlerin başında gelen Henry Fairfield Osborn, İnsan Irklarının Evrimi başlıklı bir makalesinde ortalama bir zencinin zekâ yaşı, Homo sapiens (günümüz insanı) türüne ait on bir yaşındaki bir çocuğun zekâsına ancak ulaşabilir diye yazıyordu Fakat siyah ırk insanları beyaz ırk insanları gibi olanaklara kavuşunca hiç de ***** olmadıklarını gösterecek, Henry Fairfield Osborn’un çok kötü bir şekilde yanıldığını kanıtlayacaklardır Devamı var |
|