Yunus Emre Ahlak Felsefesi |
07-28-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yunus Emre Ahlak FelsefesiYunus Emrenin Ahlak Felsefesi, Yunus Emrenin Ahlak Anlayışı, Yunus Emrenin Ahlak Görüşleri Ahlak Felsefesi Yunus Emre Yunus Emre’nin ahlak davranışında İslamiyet’in özünün ve Türk törelerinin büyük etkisi vardır 13yüzyıl da Anadolu’da Moğol hücumlarının yaygın olduğu dönemlerde Yunus Emre’nin Ahlak felsefesi insanları rahatlamıştır Bu rahatlamada Yunus Emre’nin insan davranışına bakışı önemlidir Yunus Emre insanların diline, mezhebine, rengine yoksul veya zengin olmasına bakmaksızın davranılması gerektiğini ortaya koymuştur Onun bu husustaki görüşlerini yansıtan şiirlerinden işte bazı örnekler: Sen sana ne sanırsın Ayrığında onu san Dört Kitabın manası Budur eğer var ise Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil Yetmişiki millet dahi elin yüzün yumaz değil Yetmişiki millete bir göz ile bakmayan Şer’in evliyası ise hakikatte asidir Yunus Emre’nin ahlak anlayışında gönül temizliğinin ve iyi niyetin büyük bir yeri vardır Bu gönül temizliği sorunu İslam ahlakında önel bir yer tutar “Yapılan işler niyete göredir” hadisi de bunun açık delilidir Yunus Emre’nin şu dörtlüğü bu hususta Türkçe olarak açıklık getirmiştir Gönül çalabın tahtı Çalap gönüle baktı İki cihan bedbahtı Kim gönül yıkar ise Yunus Emre toplumdaki kavgayı da önlemeye çaba göstermiştir Kavga’lar, kırılmalar insanı kine götürebilir Kinin ise Yunus Emre’nin felsefesinde yeri yoktur Bu hususta şu tavsiyelerde bulunmuştur Giderdim gönülden kini Kin tutanın yoktur dini Ayrıca insanları bir tutan kin’in kötülüğünü yeren şu dörtlükte çok ilginçtir Adımız Miskindir bizim Düşmanımız kindir bizim Bir kimseye kin tutmayız Kamu alem birdir bize Yunus Emre, insanları, bazen dilinin felakete sürükleyeceğini hatırlatır Bu nedenle insanın ilkin düşünüp, sonra konuşmasını tavsiye eder Kırıcı olmamayı öğütler Söz ola kese savaşı Söz ola kestire başı Söze ola ağulu aşı Balla yağı ede bir söz Kişi bile söz demini Demiye sözün kemini Bu cihan cehennemini Sekiz uçmağ eder bir söz Yunus Emre insanlar arasında birlik ve dirlikten yanadır Dinde nasıl tevhid varsa insanlar arasında da barış ve dirlik olmalıdır Hayat geçicidir Başka aleme geçmeden önce insanlar arası ilişkilerde ahengi sağlamak gerekir Bakınız bu konuda ne diyor Yunus Emre: Bu dünyaya kalmayalım Fanidir aldanmayalım Bir iken ayrılmayalım Gel dosta gidelim gönül Yunus, Ahlak’ın doğruluk ilkesi üzerinde çok durur Bilindiği üzere üstadı Tapduk Emre’ye odunlarının bile doğrusunu getirirmiş Onun bu konuda şu dörtlüğü dikkati çekicidir Abdestimiz Namazımız Doğruluktur Taatımız Aşka bağladık safımız Safımızdan kim ayıra Yunus Emre yoksulları, çaresizleri ve kimsesizleri daima düşünmüştür Bunlara yardım elinin uzatılmasını istemiştir Bu hususta Özgeci (Diğergam) duyguların en güzel örneğini vermiştir Bu duyguları şu dizelerde bulmak mümkündür Bir hastaya vardın ise Bir içim su verdin ise Yarın anda karşı gele Hak şarabın içmiş gibi Yunus Emre sabır üzerinde çok durmuştur Peygamberimizin buyurduğu gibi “Sabır imanın yarısıdır” Atalarımız” öfkeyle kalkan zararla oturur” demiştir Yunus Emre’de bu hususta şu iki dörtlüğü vermekle yetinelim: Derviş bağrı baş gerek Gözü dolu yaş gerek Koyundan yavaş gerek Sen derviş olamazsın Döğene elsiz gerek Söğene dilsiz gerek Derviş gönülsüz gerek Sen derviş olamazsın Yunus Emre’nin felsefesinde, vicdan özgürlüğüne verdiği değerin de büyük önemi vardır Bu nedenle İslamiyet’i batınsız kurallarından ibaret saymaz İslamiyet’in özüne önem verir Herkesin inancına saygıdan yanadır Ancak kendisi iyi bir mümin olarak İslamı sevdirmeye çalışır Bu konuda bakınız ne diyor: Aşk imamdır bizde gönül cemaat Dost yüzü kıbledir, daim salat Dost yüzün görünce şirk yağmalandı Onun için kapıda kaldı şeirat Hakikat bir denizdir Şeriat gemisi Çokları gemiden çıkıp denize dalmadılar Şeriat Tarikat yoldur varana Hakikat marifet ondan içeri Şeriat güç olur Tarikat yokuş olur Marifet sarplık durur Hakikat yücesi Görülüyor ki Yunus Emre İslam gerçeğinin iyi anlaşılmasını istemiştir Bu gerçeği iyi anlayanlar başkalarıyla iyi geçinir ve başkalarının haklarına saygı gösterirler Yunus Emre’nin ahlak anlayışı sevgi felsefesine bağlıdır O Yüce Allah’ı ve onun yaratıklarını sevmiştir Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek ilkesini ortaya koymuştur Bu sebeple dostlarına karşı vefayı önerir Bakınız bu konuda ne diyor: Benim dilim kuş dilidir Benim ilim dost ilidir Ben bülbülüm, dost gülümdür Bilin gülüm solmaz benim Başka bir şiirinde de şunları söylüyor: Gel varalım bizim ile Ki giresin bahçelere Daim öter bülbülleri Gülüstanım solmaz benim Bizim ilin bahçeleri Daim tazedir gülleri Mamuredir Bostanım Ağyar gülüm bozmaz benim Demek ki Yunus Emre gönlünü gül bahçesi gibi tutmaktadır Ve dost kadrini bilmeyi öğütlemektedir Onun görüşüne göre Allah’ı seven kulunu da sever Tanrı sevgisini ifade için bakınız ne diyor: Ne varlığa sevinirim Ne yokluğa yerinirim Aşkın ile avunurum Bana seni gerek seni Tanrı sevgisi insanı maddenin köleliğinden kurtarır Maddenin köleliğinden kurtulanlar ise barışa, dayanışmaya ve ahenge önem verirler Yunus dayanışma için bakınız ne diyor: Yeyip yedirgil fakire Eksilirse Tanrı vere Birgün tenin yere gire Geri kalan nendir senin Yunus sevgiyle dolu bir insan olduğu için yaşama sevgisinden yanadır Yaşama sevincini gerçekleştirmek isteyenler büyüklenmeden, kıskanmadan, yetim hakkı yemeden uzak dururlar İlahi hikmetlerle gönüllerini meşgul ederler Bakınız ne diyor Yunus: Bir kuş olup uçmak gerek Bir kenara geçmek gerek Bir şerbetten içmek gerek İçenler ayırmaz ola Yunus Emre, yaratıcılığı ve üretkenliği de tavsiye ediyor Yaratıcı ve üretken insanlar topluma ve insana daha çok katkıda bulunurlar Bu husustaki görüşünü de şu dörtlüğüyle tamamlayalım: Çalış kazan ye yedir Bir gönül ele getir Yüz Kabeden yeğrektir Bir gönül ziyareti |
|