Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgiler, ile, ilgili, oruç, ramazan, sahur

Ramazan Oruç Ve Sahur İle İlgili Bilgiler

Eski 07-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ramazan Oruç Ve Sahur İle İlgili Bilgiler






Ramazan Oruç Ve Sahur İle İlgili Bilgiler
Oruç Tutmak - Oruç Tutarken Dikkat Edilecek Hususlar - Farz Olan Orucu Tutmak - Ramazan Orucu - Oruç İbadetinin Bitiş Zamanı - Sahurun Önemi - Sahura Kalkmak - İftara Misafir Davet Etmek


Orucun, şekil bakımından dikkat edilmesi gereken pek çok yönü vardır Bu yüzden, mümin kişi orucu dinin temel rükünlerinden biri olarak kabul edip benimsedikten sonra, geriye sadece bir husus kalır: Orucu Rasulullah sav'in yaptığı şekilde yerine getirmek için elden gelen çabayı harcamak


Oruç tutmak, gerek Allah'ın kitabı ve gerekse Hz Peygamber sav'in hadisleri ile şartlarını taşıyan herkese farz olan bir ibadettir Namaz, hac ve zekat gibi uyulması gereken kuralları vardır Bu nedenle, diğer ibadetler yerine getirilirken istenen şartlara nasıl riayet ediliyorsa, oruçta da aynı hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir


Mesela namaz kılan bir insan tekbir almak, rükû ve secdeye gitmek zorundadır Bunlar kişinin kendi tercihine bırakılmış değildir Her fert namazı Hz Peygamber sav'in öğrettiği şekilde, ondan geldiği şekilde kılmak durumundadır Namazı kendi anlayışına göre yeni bir kalıba sokarak içine bir şeyler katamaz veya içinden bir şey çıkaramaz Bu nedenle ibadetlerin ruhsal boyutu kadar şekil boyutu da çok önemlidir


Nitekim imsak vaktinden akşama dek devam eden uzun süreli bir ibadet olan oruç da, şekil açısından dikkat edilmesi gereken pek çok yönü olan bir ibadettir Bu nedenle, mümin kişi orucu dinin temel rükünlerinden biri olarak kabul edip benimsedikten sonra, geriye sadece bir husus kalmaktadır: Söz konusu ibadeti Rasulullah sav'in yaptığı şekilde yerine getirmek için elden gelen çabayı harcamak


O'nun ölçüsü


Bu açıdan baktığımızda, oruç ibadetini yerine getiren Hz Peygamber sav'in orucu nasıl tuttuğunu, nelere dikkat ettiğini, nelerden kaçındığını öğrenmek ve öğrendiklerimizi mümkün olduğunca hayatımızda uygulamak durumundayız Bu yapılmadığı takdirde, oruç ibadetinin en önemli yönlerinden birisinin eksik kalacağı aşikârdır Kaldı ki, biz bu ibadeti ahiret sermayemiz olması yanında, dünyadaki yaşantımızın Allah ve Rasulü'nün istediği ölçütlerde şekillenmesi için yerine getirmekteyiz


Orucun gereklerine imkanlar dahilinde uymak durumundayız İslâm hukukçuları her bir uygulamanın dinde nasıl bir yerde konumlandığını belirlemek için bunları farz, vacip veya sünnet şeklinde kategorize etmişlerdir Bu ayrıştırma pek çok açıdan gerekli ve faydalıdırAncak unutmayalım ki, Sahabiler Hz Peygamber sav'in din adına ortaya koyduklarını yerine getirirken sadece O'nun bir şeyi yapıp yapmadığına, yaptıysa nasıl yaptığına bakıyorlardı Bu nedenle, ibadetleri yerine getirirken Hz Peygamber sav'in nasıl yaptığını öğrenmeye son derece dikkat ederler ve öğrendiklerini tatbik ederlerdi Onlar Rasulullah'ı takip ederken tek şeye dikkatle odaklanırdı: Rasulullah nasıl yapıyordu? Bunun farz veya sünnet olması onlar için önemli değildi


Bizler de gündelik ibadetlerimizi yerine getirirken kendimizi sadece kuralları yerine getirmeye kilitlememeliyiz İbadetler içinde yer alan erkânın farz, vacip veya sünnet olmasını aşabilmeliyiz Önemli olan Hz Peygamber sav'in onu nasıl ifa ettiğidir Bunu yakalamaya çalışmalıyız


İdrak etmiş olduğumuz ramazan orucunu gereği gibi tutmuş olmak için de, bahsettiğimiz bu temel noktaya dikkat etmek zorundayız Yoksa oruç, sadece aç kalmak suretiyle ifa edilmiş bir ibadet olarak kalabilir Oysa Allah Tealâ'nın istediği bu değildir Bizler burada, oruç ibadetini yerine getirirken dikkat edilmesi gereken hususlar bağlamında birkaç önemli noktaya değinmek istiyoruz:


İftarda acele hayırdır


• Hz Peygamber sav'in ramazanda önem verdikleri hususlardan birisi, vakit girince iftarı her şeyin önüne almasıydı Nitekim bu hususta; "İnsanlar iftarda acele ettikleri müddetçe hayır üzere olmakta devam ederler" (Buharî, Savm, 45), "Müminin kendisiyle neşelendiği iki sevinci vardır: Birisi iftar vaktindeki oruç bozma sevinci, diğeri rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir" (Buharî, Savm, 9) buyurmuşlardır


Bu nedenle, iftar vakti gelince akşam namazını oruç açtıktan sonraya ertelemek güzeldir Zira iftar etmek orucun son halkasıdır ve bu halkayı vakti gelince yerine iliştirmek gerekir İftar vakti girdiği halde oruç açılmadan namaza geçilmesi ve iftarın ertelenmesi durumunda ise oruç ibadetinin bitiş vakti ötelenmiş olur Nitekim Hz Peygamber sav taze hurma, onu bulmazlarsa kuru hurma, onu da bulamazlarsa su ile iftar eder, namazı sonrasında kılardı


Bu nedenle, Son Peygamber sav'in oruç ibadetinin bitiş zamanına dikkat etmesi, titizlik göstermemiz gereken bir husustur


Onun hurma ile iftara önem vermesi o bölgede yetişen ürün olması nedeniyledir Bununla birlikte başka coğrafyalarda yaşayan insanların Kutlu Elçi'nin hurmayla iftar açmasını örnek alarak aynı şeyi yapması bile sevap alınacak bir eylem olarak değerlendirilebilir Zira mümin, orucunu Hz Peygamber sav gibi sonlandırmaya önem vermekte, onu kendisine model alma çabasına girmektedir Bu yüzden, onun Hz Peygamber sav'e uyma gayretini Allah'ın ödüllendireceği ümit edilir


Oruç duayla güzel


• Ramazanın güzelliklerinden birisi de, orucu akşamleyin sağlık ve afiyet içerisinde tamamladıktan sonra, önüne konulan nimetlere elini uzatmadan önce dua etmektir


Zira, insanın gün boyu açlık çektikten sonra Allah'ın kendisine ikram ettiği nimetler nedeniyle Yaradanına şükretmesi, sair zamanlarda açlıkla imtihan etmediği için hamdetmesi, maddi imkanı yerinde olmayan insanların karşılaştıkları sıkıntıları hatırlaması güzel olur


Hz Peygamber sav iftar ederken şöyle dua ederdi: "Allahım! Orucumu senin için tuttum Senin rızkınla iftar ediyorum Bizden orucumuzu kabul buyur Şüphesiz sen her şeyi işiten ve bilensin" (Taberânî, Sağîr, II/51)

Rasulullah sav Efendimizin orucunu Allah rızası için tuttuğunu dile getirmesi, bizlerin de oruç başta olmak üzere tüm ibadetlerimizi ne için yapmamız gerektiği hususunda önemli bir işarettir


Hz Peygamber sav orucunu açtıktan sonra bir şükür ifadesi olarak şunu da söylerdi: "Susuzluk bitti Damarlar ıslandı (İçimiz suya kandı) İnşallah sevap kesinleşti" (Ebu Davud, Savm, 22)


Bu nedenle müminin, iftarla eriştiği mutluluğu, Rabbin bir ibadetini yerine getirmenin verdiği sevinci çeşitli ifadelerle dile getirmesi güzeldir Hoş sözlerle Allah'a münacat etmek ve onu hatırlamak orucu taçlandırmaktır Çekilen açlık sonrasında yaratanı hiç hatırlamadan sadece karnı doyurmaya yönelmek hoş bir davranış değildir Bir ibadet yerine getirilmiştir, ama taçlandırılmamıştır


Namaz ibadetinin sonrasında nasıl ellerimizi açarak ibadeti yerine getirmiş olmamızın şükrünü ifa edip Rabbin katına niyaza duruyorsak oruçta da aynı şeyi yapmamız güzel olur Zaten orucu bizlere öğreten Kutlu Önderimiz sav şöyle buyurmaktadır:


"Üç kimsenin duası geri çevrilmez: Adil devlet başkanının duası, iftar esnasında oruçlunun duası, mazlumun duası Allah Tealâ bu duaları semaya yükseltir, gökyüzünün kapılarını açar ve 'İzzet ve celalime ant olsun ki, bir süre sonra da olsa, sana yardım edeceğim' diye yemin eder" (Beyhakî, III/345; Tayâlisî, 252)


Zamana ve birlikteliğe özen


• Hz Peygamber sav sahura mutlaka kalkardı, Sahabilerinden de kalkmalarını isterdi "Sahur yemeği yiyiniz Çünkü sahur yemeğinde bereket vardır" (Buharî, Savm, 20), "Şüphesiz Allah ve melekleri sahur yemeği yiyenlere salât ederler" (Müsned, III/12, 44), "Sahur yemeği ile gündüz tutacağınız oruca; öğle üzeri uykusuyla (kaylûle) ile de teheccüd namazına kuvvet kazanın" (İbn Mâce, Sıyâm, 22) buyurması bundandı


Sahurda yenilen yemeğin, iftara kadar geçecek süreçte insanın temel gıda ihtiyacını karşılayacağı düşünülecek olursa, Hz Peygamber sav'in buyruğunun ne kadar yerinde olduğu anlaşılır


• İftara misafir davet etmek veya davete icabet etmek Rasulullah sav'in bir uygulaması olmakla birlikte, O sahurda da evine misafir davet ederdi Örneğin Irbâd b Sâriye ra "Rasulullah beni ramazanda sahur yemeğine davet etti ve 'Mübarek sahur yemeğine buyurun' dedi" (Ebu Davud, Savm, 16) diyerek davete katıldığını belirtir


Bu nedenle, güvenlik açısından bir endişe taşınmıyorsa dostları sahura çağırmak veya onların sahur yemeğine katılmak güzel olur Bu tatlı çaba, aradaki dostluğun iyice pekiştirilmesine katkı sağlar, insanın cömertlik duygularını güçlendirir, bunun yanında zor olan bir şeyi başarmış olmanın hazzını tattırır


• Hz Peygamber sav sahuru mümkün olduğunca imsak vaktine yakın yapar, sahuru yedikten kısa bir süre sonra sabah namazına kalkardı Nitekim Zeyd b Sâbit ra "Biz Rasulullah ile beraber sahur yedik, sonra namaza kalktık" (Buharî, Savm, 19) demiştir Enes b Malik ra da Zeyd ra'a "Allah'ın Elçisi ile birlikte yaptıkları sahur ile sabah namazı arasında ne kadar vakit vardı?" diye sormuş, o da "Elli ayet okuyacak kadarlık bir süre" cevabını vermiştir (Buharî, Savm, 19)


Buradan da sahurun imsak vaktine yakın bir zamanda yapıldığı, sabah vaktinin başlangıcına kadar uzatılmadığı anlaşılmaktadır Böyle yapılarak bir koşturmaca içinde olunmuyordu Hayatının tüm dilimleri intizam içinde olan Allah'ın Elçisi'nin sahur yemeğinin de aynı şekilde olduğu görülmektedir


Bununla birlikte, ihtiyat olsun diyerek sahur yemeği ile sabah namazı arasında bir boşluk bıraktıkları da düşünülebilir Dolayısıyla her iki hususu göz önünde bulundurduklarını, sahur yemeğini teenni ile sabah vaktinden kısa bir müddet önce bitirmenin güzel olduğunu söyleyebiliriz


Aslolan ahlâkı güzelleştirmek


• Oruç, kapsadığı zaman dilimi itibarıyla uzun süreli ibadetlerden birisidir Namaz kılarken insanın kendisini dünyevî düşüncelerden ve meşgalelerden uzak tutması, benliğini tamamıyla ibadete vermesi beklendiği gibi, oruç için de aynı durum söz konusudur Bu yüzden kuldan, orucunu tutarken haram işlememeye her zamankinden daha fazla titizlik ve hassasiyet göstermesi beklenir


Zira oruç, insanı silkeleyip kendine getirdiği, hayra yönelttiği, haramlardan kaçındırdığı, Allah'a daha çok yaklaştırdığı zaman gerçek anlamda işlevini görmüş demektir Bu nedenle oruç, ahlâkın güzelleştirilmesi ve kötü alışkanlıkların terk edilmesi için çok iyi bir fırsat ve araçtır Allah Rasulü sav şöyle buyurmaktadır:


"Allah, 'Ademoğlunun işlediği her hayırlı iş, kendisi içindir, fakat oruç böyle değildir Oruç sırf benim içindir, onun mükafatını ben veririm' buyurmuştur Oruç bir kalkandır Herhangi birinizin oruç tuttuğu zaman artık o kimse kötü söz ve iş içine girmesin, düşmanlık -veya bağırma- da yapmasın Eğer bir kimse ona hakaret eder veya onunla kavga etmek isterse, derhal 'Ben oruçlu bir kimseyim' desin Muhammed'in canı kudretinde bulunan Allah'a yemin olsun ki, oruçlu ağzın (açlık) kokusu, Allah katında misk kokusundan daha hoş ve daha temizdir…" (Buharî, Savm, 9)


Hz Peygamber sav başka hadislerinde de oruçlu kimsenin ahlâkını daha iyi hale getirmek için yoğun bir çaba içerisinde olmasını istemiş ve şöyle buyurmuştur: "Kim yalanı ve onunla iş yapmayı bırakmazsa, (bilsin ki) onun yiyip içmesini bırakmasına Allah'ın ihtiyacı yoktur" (Buharî, Savm, 8)


"Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan susuzluk çekme ve açlıktan başka kazancı yoktur Nice gece kalkıp nafile ibadet yapanlar vardır ki, bu kalkmasından ötürü uykusuzluktan başka kazancı yoktur" (Münzirî, Terğîb, II/144)


Tüm bunların yanında, insanın ramazanı nafile ibadetlerle bezemesi çok güzel olur Nitekim Allah'ın Elçisi sav ramazanda daha fazla Kur'an okur, bunun yanında daha fazla infakta bulunurdu Hem kendisine daha fazla yönelmiş hem de ihtiyaç sahiplerinin dertleriyle daha çok ilgilenmiş olurdu


Bu nedenle, ramazan ayında gerek namaz ve gerekse diğer nafile ibadetlere yoğunlaşanlar kulluk bilinçlerini kuvvetlendirmektedirler İhtiyaç sahiplerinin yardımına koşanlar da Hz Peygamber sav'in bir sünnetini ihya etmektedirler Aldıkları ecir ile güçsüzlerin duası yanında çok önemli bir geleneği de canlı tutmaktadırlar


Enbiya Yıldırım - Semerkand dergisi


alıntı







Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.