Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
demirci, mehmet, oruç, prof

Oruç Prof. Dr. Mehmet Demirci

Eski 07-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Oruç Prof. Dr. Mehmet Demirci






ORUÇ Prof Dr Mehmet Demirci

ORUÇ
Prof Dr Mehmet Demirci
Altınoluk

Burada asıl amacımız orucun iç anlamı, derunî tarafı üzerinde durmaktır Ama önce şekil yönüyle ilgili bir kaç nokta üzerinde duralım Oruç sebebiyle tabiî bir ihtiyaç olan yeme içmeye gündüzleri ara vermenin ne mantığı olabilir? Bu mevsimde soğuk olan kuzey yarı küre insanlarının yeterli kalori ve besin almalarına engel olan oruç ibadetinin sağlığa zararı olmaz mı?

Yemeyi içmeyi bırakarak islâmî anlamda oruç tutmanın soğuk iklimlerde insan sağlığına zararlı olduğu doğru değildir Biyolojik gözlemler gösteriyor ki, kar yağdığı zaman vahşi hayvanlar yiyecek bir şey bulamazlar O vakit kış uykusuna yatarlar veya zamanlarını 'oruç' tutmakla geçirirler Bu durum onları ilkbaharın yaklaşmasıyla gençleşmiş bir şekilde harekete sevkeder

Ağaçlar için de aynı durum söz konusudur Ağaçlar kışın yapraklarını kaybeder ve uyurlar; hattâ su bile almazlar Bir kaç aylık 'oruç'tan sonra, ilkbaharla birlikte gençleşir ve eskisinden daha zinde hale gelirler, yeni yapraklar ve çiçeklerle donanırlar

Madenlerin bile bu 'oruç'a ihtiyacı vardır Motorlar ve makineler, onların hareketli parçaları belli aralıklarla dinlendirilirler, bu onlara yeni bir güç verir

Bütün organlar gibi sindirim sisteminin de dinlenmeye ihtiyacı vardır Oruç bu ihtiyaca cevap verir Ama orucun asıl gayesi bu tür tıbbî faydalar değildir

İnsan Allah'ın en hârika eseridir Onda zıtlar birleşmiştir Bedenle ruh, madde ile mânâ iç içedir İnsanın mutluluğu bu iki farklı unsurun dengede tutulmasına bağlıdır Maddi yönümüz daha somut olduğu için, rûhi güçlerimizi gölgelemek ve ona baskın çıkmak eğilimindedir Bu eğilim sürekli ve etkili olursa insanın ruhunun olgunlaşması engellenmiş olur O bakımdan bedenin ruha boyun eğmesi için, bedenin gücünü sınırlı tutmak ruhunkini artırmak gerekir

Bu gayeye ulaşmada açlık, susuzluk, cinsel arzuları sınırlama; dilin, kalbin, zihnin ve öteki organların denetim altına alınması en etkili yoldur Bu durum tecrübe ile sabittir

Kişinin olgunluğunun belirtilerinden biri, hayvanî tabiatını aklına ve ruhuna boyun eğdirmesidir İnsan tabiatı serkeştir, bazen aşırılık bazen yumaşaklık gösterir Onun aşırılıklarını bastırmak için oruç gibi sert uygulamalara ihtiyaç vardır Günah işlerse tövbe etmesi ve oruçla telâfi yolunu seçmesi, onun iradesini güçlendirdiği gibi ruhunu arındırır ve teselli verir

Yememe ve içmeme bir melek özelliğidir İnsan böyle bir rejimi benimsemekle, meleklere benzemeye çalışmış olur Asıl önemlisi, bunu sırf Allah'ın buyruğunu yerine getirmek için yaptığından, O'na daha fazla yakınlaşmış olur Böylece inanmış insanın en son gayesi olan Allah'ın hoşnutluğunu elde eder

Oruçtan beklenen bu amacın gerçekleşmesi için dikkat edilmesi gereken şeyler vardır Oruç bir imsak ameliyesi, yani orucu bozacak davranışlardan uzak bulunma işidir Kâmil anlamda oruç bütün organlar iştirakiyle gerçekleşir Şöyle ki:

Mide yemek içmekten korunduğu gibi; dili de yalandan, kötü sözden, boş laftan uzak tutmalıdır Göz harama, yanlış yerlere bakmamalı, kusur aramamalıdır Kulak gıybet, dedikodu ve abes şeyler dinlememelidir En önemlisi de gönül ve zihin güzel şeyler düşünmelidir Gönül ehli kişiler yalan söylemenin ve başkasını çekiştirmenin orucu bozacağını belirtirler Gerçekten organlarının tamamını oruca iştirak ettirmeyi başaramayan kimse, şeklen oruç tutmuşsa da, orucun özünü yakalayamamış demektir Hz Peygamber'in 'Nice oruç tutanlar vardır ki, oruçtan onlara kalan sadece açlık ve susuzluktur' sözü de bu gerçeği vurgular

Bütün organlarıyla oruç tutan kimse daha dikkatli ve daha ahlâklı olacaktır Hattâ kendisine sataşanlara bile 'Ben oruçluyum' diyerek uymayacaktır Böyle davranış Peygamber efendimizin tavsiyesidir Ramazan aylarında âsayiş probleminin azalmasında bu inanışın rolü vardır İstanbul emniyetinin verdiği bilgiye göre, 1998 senesi yılbaşının Ramazana rastlaması sebebiyle, o geceki trafik kazaları ve âsayiş olayları geçmiş yıllara kıyasla fevkalâde az sayıda olmuştur

İbadetlere değer katan en önemli özellik 'ihlâs'tır İhlâs bir işi sâdece Allah için yapmak demektir Oruç bu özelliği çok iyi yansıtır Çünkü bir kimsenin oruçlu olup olmadığını bilemeyiz Bunu ancak Allah'la kendisi bilir Yani böyle olmalıdır

Yüce Allah bir kudsî hadiste 'Oruç doğrudan doğruya benim içindir, onun karşılğını ben vereceğim ' buyurur O bakımdan oruçlu kişi, ihlâsı zedeleyecek tavırlardan uzak durmalıdır Allah için olması gereken orucunu çevresine sıkıntı vererek yahut da kayırma veya ilgi bekleyerek mânevî değer kaybına uğratmamalıdır

Gönül ehli kişilerin ahlâkî kurallara uymamayı oruçla bağdaştırmadıklarını söylemiştik Onların seçkinleri daha da ileri giderler ve 'zikr-i dâim'den gaflet etmenin oruca zarar vereceğini belirtirler Yine onlara göre kudsî hadiste geçen 'Oruç benim içindir' sözünün anlamı 'Samediyyet bana aittir' demektir Allah Teâlâ sanki: 'Kim benim ahlâkımla ahlâklanırsa, ben onu hiçbir beşerin hayal edemeyeceği biçimde ödüllendiririm' demek ister

Bu kudsî hadîsin bir izahı da şöyle yapılır: Orucun hiçbir şekilde zahirle alâkası olmayan gizli bir ibadet oluşu ve başkalarının onda hiçbir payı bulunmaması dolayısıyle böyle varid olmuş, Yüce Allah devamında: 'Onun karşılığını ben vereceğim' buyurmuştur

Üç nevi oruç vardır Ruhun orucu, aşırı ihtiraslardan uzak bulunmak ve kanaat sahibi olmaktır Aklın orucu, heva ve heveslere aykırı hareket etmektir Nefsin orucu yeme içme ve harama karşı perhizkâr olmaktır

'Oruç kalkandır' hadisi oruç, insanla mâsivâ yani, insanla Allah'tan gayri şeyler arasında perde olmalıdır şeklinde yorumlanmıştır

Hz Mevlânâ şöyle düşünür: Oruç, ağzı bağlanmaya karşı gönül gözünün açılmasına yarar Can gözünün açılması, bedenî güçleri etkisiz hale getirmekle mümkün olur Gönül gözü kör olanları hiçbir ibadet aydınlatamaz

'Hz Mevlânâ'ya göre oruç ibadetlerin en büyüğüdür, insanları mîraca götüren buraktır, Kur'an'ın sırrıdır İnsanların arzuları ve nefisleriyle yaptıkları savaştır; onlara taze can bağışlar, insanların insanlığını olgunlaştırır Varlıkta yokluğa ulaştırır'

Söylenenleri kısaca özetlersek, orucun üç derecesi olduğu görülür: Avâmın (halkın) orucu sabahtan akşama kadar yemekten, içmekten ve cinsel hazlardan uzak kalmakla olur Havâssın (seçkinlerin) orucu, bunlara ek olarak öteki bütün organları denetim altında bulundurmaktır En seçkinlerin orucu ise gönlünü Allah'tan başkasının ilgisinden uzak tutmaktır Halk, oruç sırasında besinleri mideye sokmaz Seçkinler, günah ve kötü olan şeyleri organlarına yaklaştırmaz; en seçkinler yani ârifler, âşıklar ve kâmiller, mâsivayı (Allah'tan gayri şeyleri) kalplerine sokmazlar Oruçtan asıl beklenen bu son noktayı yakalamaya çalışmaktır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.