Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
“insan”in, allah’in, delilleri, varlığına

“İnsan”İn Allah’İn Varlığına Delilleri

Eski 07-28-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

“İnsan”İn Allah’İn Varlığına Delilleri






“İnsan”ın Allah’ın Varlığına Delilleri
“İnsan”ın Allah’ın Varlığına Delilleri



Allah’ı bildiren bir başka delil, belki de en önemlisi, bizim iç dünyamızda gerçekleşiyor Her insan kendi yaratılışını ve kendisine her gün verilen nimetleri düşünerek Rabbini bulabilir İnsanın kâinat içinde her bir şeyde gördüğü delillere “afakî”, yani “dışsal” deliller; kendi şahsında gördüğü ve hissettiği delillere ise, “enfüsi”, yani “içsel” deliller denir İçsel deliller, anlaşılması daha kolaydır, çünkü şahsi tecrübeye dayanır Maalesef, birçok insan, kendi varlığı üzerinde düşünmediğinden bu delilleri görmekte zorluk çeker Oysa Kur’an, birçok ayette insanın yaratılışındaki ibrete dikkatimizi çekiyor: “Sizin yaratılışınızda ve (Allah’ın) yeryüzünde yaydığı canlılarda, kesin olarak inanan bir toplum için ibret verici işaretler vardır” (Casiye Suresi, 4) Modern teknolojinin esamesinin olmadığı bir dönemde, insanın yaratılışı “ilahi ültrasonla” gözlemlenmiş gibi Kur’an’da tarif ediliyor: “Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık Peşinden, alakayı bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir” (Müminun Suresi, 14) İnsanın ana rahmindeki bir damla sudan insan haline getirilişini ilk defa müşahede eden bilim adamı gördüklerini “mucize” olarak tabir etmiş İlginçtir, bu konuda seküler anlayışla hazırlanan belgeseller bile, “hayat mucizesi” demek zorunda kalmışlar(15)

İnsanların büyük bir çoğunluğu, kendi hayat yolculuğunda yaşadığı bu mucizeyi unutarak, sanki gökten zembille inmiş gibi, gafil ve nankör bir şekilde yaşıyor Kur’an’daki şu ayet aklı başındaki insanları bu gafletten uyandırıp kendi yaratılış mucizesini görmeye teşvik ediyor: “Görmedi mi o insan; Biz onu bir damla sudan yarattık da sonra o, Bize apaçık bir düşman kesiliverdi?” (Yasin suresi, 77) İnsanın bir damla sudan yaratılışı ancak sonsuz ilim, kudret ve hikmet sahibi Bir’inin eseri olabilir Aksini iddia eden varsa bir damla sudan bir insan yaparak veya insanın tek bir hücresini yaparak iddiasını ispat edebilir Kur’an, on dört asırdır inanmayanlara bu konuda meydan okuyor(16) Şimdiye değin, bu meydan okuyuşa bir cevap verilemediği gibi, çok ileri teknolojiye rağmen, buna cevap verilebileceğini söyleyen de yok Bu, hem Kur’an’ın ilahi kitap olduğunu hem de Allah’ın bütün canlıların Yaratıcısı olduğunu ispat ediyor

İnsanın yaratılışı mucize olduğu gibi, doğduktan hemen sonra, ona validesinin memelerinden “anne sütünün” ikramı da ayrı bir “rahmet mucizesi”dir Birçoğumuz bunu sıradan görüyoruz Şöyle bir düşünün, annelerin memelerinden süt değil de “portakal suyu” gelseydi ne yapardık! Herhalde, hayret eder ve herkesle paylaşırdık Eminim, televizyon kanallarında birinci haber haline gelirdi! Oysa annelerin memelerinden “portakal suyu” yerine “süt” gelmesi, binlerce kat daha harika ve hayret edilmesi gereken bir şeydir Bilim adamları henüz “anne sütünün” yerini tam olarak tutacak hiçbir şey bulamadıkları için annelere çocuklarını emzirmelerini tavsiye ediyorlar Anne sütü örneğinde olduğu gibi, birçok şey, belki de her şey, aslında harikulade ve mucize olmasına rağmen sürekli gördüğümüz için onları sıradan bir şey gibi algılıyoruz “Akıl gözünü” dikkatle açanlar, “sıradanlık perdesini” aralayarak her şeyin arkasındaki mucize fiilleri ve onların Faili’ni görebilir


İçsel delillere bir örnek daha vermek istiyorum Her insan kendi bedeni üzerinde düşündüğünde Rabbini bildiren ayetleri görebilir Vücudumuzun her azası, muhteşem yapısı ve işleyişi, düzeni ve sayısız hikmetleri ve faydalarıyla bize sonsuz ilim, hikmet, rahmet ve kudret sahibi Bir’inden haber veriyor Sizinle yakın zamanda yaşadığım bir hadiseyi paylaşarak ne demek istediğimi açıklayayım Benim ağzımda “insan yapımı” dişler ve “diğer dişler” var İnsan yapımı dişlerimi, sokakta karşılaştığım bir insana yaptırmadım Diş hekimliği fakültesinden mezun olup kendi alanında yıllarca tecrübe edinen bir “diş hekimine” yaptırdım Niye sıradan bir insana gitmedim de bir diş hekimine gittim? Cevabı gayet basit: Çünkü diş için en uygun malzemeyi bularak onu diğer dişlerimle uyumlu bir kalıba sokup sonra da damağıma yerleştirmek, öyle basit bir iş değil Herkesin elinden gelmez Diş konusunda derin bilgisi ve diş yapıp yerleştirecek aletleri olmayan biri bu işi yapamaz

Şimdi “insan yapımı” dişler ile “diğer” dişleri kıyaslayalım Hangisi daha iyi? Hangisi daha sağlam? Hangisi daha mükemmel? Elbette “diğer” dişler Bunun en bariz örneği, eğer sağlam dişleriniz varsa, hiçbir dişçi, gelin bu dişleri çıkaralım, ağzınıza teknoloji harikası dişler yerleştirelim demez Şimdi, aklımızı başımıza alıp düşünelim: “İnsan yapımı” dişler yüksek bir ilim ve kudretle oluyorsa, onlardan her açıdan daha mükemmel olan “diğer” dişler kendi kendine veya tesadüfen olabilir mi? İlim ve şuurdan mahrum, cahil ve aptal doğal kuvvetlerin eseri olabilir mi? O halde, insan yapımı olmayan her bir dişimiz bize Allah’ı bildiriyor İnsan vücudunun en basit parçalarından biri olan dişler bu şekilde bize Rabbimizi bildiriyorsa, göz, burun, beyin gibi yüzlerce organımızın Allah’ı nasıl bildirdiklerini de sizin zekâvetinize havale ediyorum


Yazımızın başından buraya kadar anlattıklarımızı özetleyecek olursak: Rabbimiz kainatı muhteşem bir kitap haline getirip, ondan yazdığı sayısız cansız ve canlı varlıkların kelimeleriyle (ayetleriyle) kendini bize tanıtıyor Bu kitabı kebir-i kainatın manalarını Kur’an-ı Kerimle tercüme etmiş ve HzMuhammed (asm) gibi bir mualim-i ekberle bu kitabı nasıl okuyacağımızı ders vermiştir Bizler, tesadüf ve tabiatın kapkara gözlüğünü çıkarıp, Kur’anın sunduğu şeffaf gözlükle kainat kitabını okuduğumuzda herbir şeyde Rabbimizi görebilir, icraatlerini müşahede edebilir, hikmetlerini tefekkür edebiliriz O’nu hem hadsiz mükemmel eserleriyle tanıyabilir ve hem de sonsuz nimetleriyle sevebiliriz

Bu yazı yazarın Nesil Yayınları'ndan çıkan 11 Eylül’e Rağmen Amerika’da Yükselen İslam isimli kitabından alınmıştır


Dipnotlar:



(1) Allah’ı beşerileştirmek birçok dinin yaptığı temel bir hatadır Hıristiyanlık ve Yahudilik, Allah’a evlat isnat ederken, çok tanrılı dinlerde ise tanrının doğduğuna inanılır Eylül ayının ikinci haftasında, Unity Kilisesi’nin düzenlediği Dünya Dua Günü programına katılırken, Hindu konuşmacının şu sözleri beni hayli şaşırtmıştı: “Bugün bizim için çok önemli bir gün Çünkü Hinduların iman ettiği en büyük tanrının doğum günüdür

(2) Keşfu’l-Hafa, 132 hadis

(3) Yamina Mermer, 1995 yılındaki Bediüzzaman Sempozyumu’nda sunduğu, “Risale-i Nur’da Sebep-Sonuç İlişkileri” isimli tebliğinde şöyle demektedir: “Kur’ân-ı Kerim, meselâ 310 defa “semâvat”tan, 45l defa “arz”dan, 262 defa “yaratma”dan, çok azı Kur’ân ayeti anlamına gelmek üzere 382 defa “âyet”ten bahsederek bunların Allah’ı tanıtan âyetler, şahitler olduğuna dikkati çeker “Bak,” “Bakmazlar mı?”, “Düşünmezler mi?” gibi birçok teklifiyle de kâinata ve yaratmaya bakıp düşünmemizi emreder

(4) Üniversitede okuduğum yıllarda diş hekimi dostum İdris Çamlıbel’den duyduğum bir hadiseyi hiç unutamıyorum Bir hafta sonu, İdris Bey, 5 yaşlarındaki kızıyla birlikte pikniğe gider Kızı o güne kadar hiç kiraz ağacı görmemiş Piknikte gördüğü ilk kiraz ağacı onu çok heyecanlandırır, babasına koşarak gider ve şöyle der: “Baba, baba! Gördün mü! Gördün mü! Şuradaki ağaca kiraz asmışlar” Babası, kızının söylediğine önce güler; ancak manasını düşününce, çocukça bakışın daha doğru olduğunu anlar

(5) Bediüzzaman, sebep-sonuç halkasıyla her şeyin yaratılmasının hikmetini şöyle açıklıyor: “Ey esbabperest (sebeplere tapan) ve tabiata tapan biçare adam! Madem her şeyin tabiatı (varlık özü), her şey gibi mahlûktur (yaratılmıştır); çünkü sanatlıdır ve yeni oluyor Hem her müsebbeb (sonuç) gibi, zahirî (görünen) sebebi dahi masnu’dur (sanatlıdır) Ve madem her şeyin vücudu, pek çok cihazat (cihazlara) ve âletlere muhtaçtır O halde, o tabiatı icat eden ve o sebebi halk eden bir Kadir-i Mutlak (Sonsuz Kudret Sahibi) var Ve o Kadir-i Mutlak’ın ne ihtiyacı var ki aciz vesaiti(vasıtaları), Rubûbiyetine ve icadına teşrik (ortak) etsin Hâşâ! Belki doğrudan doğruya müsebbebi (sonucu), sebep ile beraber halk ederek, cilve-i Esmasını (İsimlerinin yansımasını) ve hikmetini göstermek için, bir tertip ve tanzim (düzen) ile zahirî (görünürde) bir sebebiyet, bir mukarenet (ilişki) vermekle, eşyadaki zahirî kusurlara, merhametsizliklere ve noksaniyetlere merci’ (dayanak) olmak için, esbap ve tabiatı dest-i kudretine (kudret eline) perde etmiş; izzetini o suretle muhafaza etmiş” (Lem’alar, 23 Lem’a, Tabiat Risalesi)

(6) Söz konusu araştırmayla ilgili makaleye şu adresten ulaşabilirsiniz: http://wwwcnncom/2003/TECH/space/07/22/starssurvey/

(7) Kur’an’ın bir ayetinde şöyle deniliyor: “And olsun ki, onlara “gökleri ve yeri yaratan kimdir?” diye sorsan, elbette Allah diyecekler” (Lokman Suresi, 25) Bu ayette “onlar” zamiriyle inanmayanlar kastediliyor Bu ayet iki önemli noktayı dikkatimize sunuyor: Birincisi, inanmayanlara Allah’ı anlatırken en büyük ve bariz ayetler olan göklerin ve yerin yaratılışından başlamamız daha uygundur İkincisi, inanmayanlar bile muhteşem ve muazzam göklerin ve yerin yaratılışını başka türlü izah edemezler; iyice düşündüklerinde çaresiz kalıp “Allah” diyeceklerdir

(8) http://nobelprizeorg/nobel_prizes/calvin-biohtml

(9) Piyasa sisteminde fiyatlar, mal ve hizmetin değerine göre değil, arz ve talebe göre belirleniyor İnsan için zaruri olan oksijenin bedava olması, kıymetsizliğini değil, bol olduğu için kimsenin parayla talep etmediğini gösterir Kapitalist sistemde insanların mal ve hizmete piyasa fiyatına göre kıymet vermesi bir yanılgıdır Piyasada alınıp satılmayan birçok şey, gerçekte paha biçilmez kıymete sahiptir

(10) Maddenin atomik veya moleküler boyutta incelenerek yepyeni özelliklerinin açığa çıkarılması

(11) “Küre-i arz (dünya) mağazasından me’kûlât (yiyecek) ve meşrubat (içecek) ve libas (elbise) ve sair ihtiyaçlarınızı temin ediyorsunuz Parasız aldığınız bu malları “İlâhî hazine”den almayıp birer birer esbaba (sebeplere) yaptıracak olursanız, acaba bir nar tanesini ne kadar zamanlarda elde edip ne kadar pahalı alacaksınız? Çünkü o nar, bütün eşyayla alâkadardır Az bir zamanda, az bir kıymetle husule gelmesi imkân haricidir Ve aynı zamanda, ondaki ziynet, intizam (düzen), sanat, rayiha (koku), tat ve koku gibi lâtif şeylerden anlaşılıyor ki, o nar tanesi öyle bir Sani’in masnûudur (sanat eseridir) ki, icadında külfet (zorluk) ve mübaşeret yoktur” (Bediüzzaman Said Nursî, Hubab Risalesi, Mesnevi-i Nuriye)

(12) Toplam hayvan türünün 100 milyon olduğunu tahmin eden bilim adamları da var: http://newsbbccouk/2/hi/science/nature/4013719stm

(13) Dr Virtanen, ineklerin süt verimini artırmakla ilgili çalışmasından dolayı 1945 yılında Nobel Kimya Ödülü aldı

(14) Bediüzzaman Said Nursî, 7 Şua, Ayetü’l-Kübra Risalesi

(15) En saygın belgesel yapımcılarından NOVA’nın çıkardığı “the Miracle of Life” (Hayat Mucizesi) ismindeki belgesel, bunun bariz bir örneğidir

(16) Yazarın Nesil Yayınlarından çıkan, Rabbini Arayan Thomas isimli kitabının sekizinci bölümünde, Kur’an’ın bu meydan okuyuşu karşısında ateist Thomas’ın nasıl ilzam olduğunu okuyabilirsiniz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.