Musafaha Yapmak |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Musafaha YapmakMusafaha yapmak MUSAFAHA YAPMAK MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİYLE KARŞILAŞINCA MUSÂFAHA YAPMALARI, GÜLERYÜZLÜ DAVRANMALARI, SÂLİH BİR KİMSENİN ELİNİ ÖPMENİN, ÇOCUĞUNU ŞEFKATLE ÖPMENİN, YOLCULUKTAN DÖNENLE KUCAKLAŞMANIN MÜBAH, BİRİNİN ÖNÜNDE EĞİLMENİN MEKRUH OLDUĞU Hadisler 887 Ebü’l-Hattâb Katâde şöyle dedi: Ben Enes’e: – Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ashâbı arasında el sıkışma âdeti var mıydı diye sordum O da: – Evet, diye cevap verdi Buhârî, İsti’zân 27 Katâde İbni Diâme es-Sedûsî Katâde, tâbiîn tabakasının önde gelenlerindendir Künyesi Ebü’l-Hattâb’dır 61 (680) senesinde Basra’da dünyaya geldi Müfessir ve hadis hâfızı idi Katâde gözleri görmeyen âmâ ulemanın en şöhretlilerinden biridir Ahmed İbni Hanbel, onun Basra âlimlerinin en hâfızı olduğunu söyler Hadis ilmi yanında, Arapça, lugât bilgisi, Arapların geçmiş tarihleri ve nesep ilminde de öncü bir isim olduğu söylenir Kaderiye mezhebine meyilli idi Hadis rivayetinde tedlis yaptığı da bilinmektedir Katâde 118 (736) senesinde Vâsıt’da tâun hastalığından vefat etti Allah ona rahmet etsin 889 numaralı hadis ile birlikte açıklanacaktır ` 888 Enes radıyallahu anh şöyle dedi: Yemen halkı gelince, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Size Yemen halkı geldi, el sıkışma âdetini ilk başlatan onlardır” Ebû Dâvûd, Edeb 143 Bir sonraki hadis ile birlikte açıklanacaktır ` 889 Berâ radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “İki müslüman karşılaştıklarında el sıkışırlarsa, birbirlerinden ayrılmadan önce günahları bağışlanır” Ebû Dâvûd, Edeb 143 Ayrıca bk Tirmizî, İsti’zân 31; İbni Mâce, Edeb 15 Açıklamalar Musâfaha, dilimizdeki kullanımıyla tokalaşmak veya el sıkışmak demektir Musâfahanın şekli, bir kimsenin elinin içini başkasının elinin içiyle birleştirmesi, birbirlerinin ellerini bu vaziyette tutmaları tarzında olur Musâfaha çok eski bir sünnettir Onu ilk ortaya çıkaranların Yemenliler olduğu kabul edilir İlk karşılaşma sırasında musâfaha yapmak sünnet, her karşılaşmada musâfaha ise müstehaptır Karşılaşma esnasında önce selâmlaşılır, sonra el tutuşulur Musâfaha için elini uzatandan yüz çevirmek ve mukabelede bulunmamak doğru bir davranış tarzı kabul edilmez ve edebe aykırıdır Bir topluluğun başka bir toplulukla karşılaşıp musâfaha yapmadan konuşmaları, ilim müzâkeresinde bulunmaları veya uzun bir süre bir arada kaldıktan sonra ayrılacaklarında ayağa kalkıp salâvat getirerek el sıkışmaları sünnete uygun bir davranış olmayıp, mekruh kabul edilmiştir Çünkü ilk karşılaşmalarında bu görevi yerine getirmeleri gerekir Sadece, cami veya mescide gelen bir kimse cemaati namazda veya başka bir meşrû ibadet veya meşgale içinde bulursa, onların bu ibadet ve meşgaleden ayrılmalarından sonra, önce selâm vererek musâfaha yapabilir Bazı mıntıkalarda ve camilerde cemaatin âdet haline getirdikleri sabah namazından ve ikindi namazından sonra musâfaha yapmalarının şer’î bir mesnedi yoktur Fakat bunda herhangi bir günah veya kerâhet de söz konusu değildir Bir malın alış verişi esnasında el tutuşmanın sünnetle ilgisi olmasa da, karşılıklı hoşnutluk ve rızâyı ifade etmesi açısından bir mahzuru bulunmamaktadır Musâfaha esnasında helâl ve harama riâyet edilmesi temel prensiptir Birbirlerine bakmaları haram olanların, dokunmaları da haramdır Bu sebeple erkeklerin kadınlarla musâfahaları câiz değildir Hatta dokunmak bakmaktan daha öncelikli haramlardandır Meselâ birbirleriyle evlenmek isteyen yabancı bir erkekle kadının birbirlerine bakmaları câiz olmasına rağmen, el sıkışmaları haramdır Birbirlerine nikâhları düşmeyenlerin de bu konuda hassas olmaları ve fitneye sebep olacak davranışlardan uzak durmaları tavsiye olunmuştur Musâfaha hakkındaki bu genel bilgilerden sonra hadislerin muhtevasına dönebiliriz Yukarıdaki her üç hadis aynı konu etrafında bilgiler vermektedir Enes’in ilk rivayetinden musâfahanın Peygamber Efendimiz zamanında varlığını ve sahâbe arasında yaygınlığını anlıyoruz Bir şeyin Efendimiz zamanında müslümanlar arasında uygulanması aynı zamanda onun meşrûiyetini ortaya koyar Hadis kitaplarımızın bir çoğunda yer alan rivayetlerden, sahâbe-i kirâmın selâmdan sonra musâfaha yaptıklarını öğreniyoruz Sevgi ve kardeşliğin belirtilerinden biri olan selâmdan sonra el sıkışmak, aralarında varolan sevgi ve kardeşliği, dostluğu, insanların birbirlerine karşı samimiyetini ve değer verişlerini daha da öne çıkarıcı bir unsurdur Resûl-i Ekrem, bir kısım sahih rivayetlerinde çeşitli vesilelerle Yemenlileri methetmiştir Onların îmanlarının güçlü, kendilerinin iyi mü’min ve hikmet ehli olduklarını övdüğünü görürüz Bu, Yemenlilerin o günün önde gelen medenî topluluklarından biri oluşlarıyla alâkalıdır, denilebilir Çünkü Yemenliler herhangi bir zorlama söz konusu olmadan ve benimseyerek İslâm’ı kabul etmişler, gerçekten de dini en iyi yaşayan topluluklardan biri olarak temayüz etmişlerdi Bu, övülmeye ve takdire değer bir haldir Enes’in ikinci hadisinden öğrendiğimize göre, Efendimiz musâfaha âdetini ilk getirenlerin de Yemenliler olduğunu söylemişlerdir ki, bu da onların lehine ve methine yönelik bir hadistir Ayrıca bu hadis vesilesiyle bir kere daha tekrar etmemiz gereken bir gerçek vardır: İslâm, daha önce insanlar arasında yaygın olup da Kur’an ve Sünnet’e aykırı olmayan güzel âdetleri ibkâ etmiş, ortadan kaldırmamıştır Bu durum, insanlığın tarih boyunca geliştirdiği iyi ve güzel hasletlerin, bütün insanlığın ortak bir eseri olduğunu, bunlardan Allah’ın rızâsına uygun ve insanlara faydalı olan hiçbir şeyi İslâm’ın reddetmediğini gösterir Müslümanlar birbirleriyle karşılaşıp selâmlaştıktan sonra musâfaha yaparlar Selâmlaşmaları bir sâlih amel, musâfaha yapmaları da bir başka güzel davranıştır Bunların her ikisi görüldüğü gibi Resûl-i Ekrem tarafından övülüp teşvik edilmiştir İyi mü’min olmanın birer belirtisi sayılan bu güzel davranışlar, kul hakkının dışında kalan hukûkullahla ilgili küçük günahların bağışlanmasına vesile teşkil eder Zira onlar karşılaşmaları esnasında birbirlerine dua ederler Ebû Dâvûd’un bir rivayetinde ifade edildiği gibi, iki müslüman karşılaştıkları zaman musâfaha yaparlar, her ikisi Allah’a hamdeder ve bağışlanmalarını dilerlerse, her ikisi mağfiret olunur (Ebû Dâvûd, Edeb 143) Kur’ân-ı Kerîm’de [Hud sûresi(11), 114] ve Resûl-i Ekrem’in bir hadislerinde açıkça belirtildiği gibi, iyilikler çirkinlikleri yok eder (Taberânî, el-Mu’cemü’l-kebîr, IX, 160) Bütün bunları bir arada düşündüğümüz zaman, müslümanların işledikleri her hayırlı iş, onların hem dünyada hem de ahirette kendileri için bir kazançtır Hadislerden Öğrendiklerimiz 1 Musâfaha, tokalaşmak sahâbe arasında yaşatılan bir sünnettir 2 Musâfahanın meşrûiyeti Peygamber Efendimiz’in takrirleri ile sâbittir 3 Musâfahanın varlığı konusu sahâbîlerin aksine birşey söylemeyerek onayladıkları ortak bir hükümdür ve bu dinî açıdan müslümanlar için bir delildir 4 İnsanlar arasında musâfahayı ilk ortaya çıkaranlar Yemen halkıdır 5 Musâfaha ilk karşılaşma anında ve selâmdan sonra yapılır Bu müstehaptır 6 Musâfaha salih amellerden biridir ve küçük günahlara keffâret olur Riyazüs Salihin |
|