Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kabirleri, zalimlerin

Zâlimlerin Kabirleri

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zâlimlerin Kabirleri






Zâlimlerin kabirleri
ZÂLİMLERİN KABİRLERİ
ZÂLİMLERİN MEZARLARI YANINDAN VE HELÂK EDİLDİKLERİ
YERLERDEN GEÇERKEN KORKUP AĞLAMAK, İHTİYACINI ALLAH’A ARZETMEK VE BU GİBİ HALLERDE GÂFİL DAVRANMAKTAN
SAKINDIRMAK

Hadisler
957 İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Semûd kavminin ülkesi Hicr denilen yere varınca ashâbına şöyle hitâp etti:
- Azâba uğratılmış olan şu milletin yurduna ancak ağlayarak girin Ağlayamıyorsanız girmeyin ki, onların başına gelen sizin de başınıza gelmesin
Buhârî, Salât 53, Enbiya 17, Tefsîru sûre (15), 2, Meğâzî 80; Müslim, Zühd 38-39
Başka bir rivayette Hicr’e vardığı zaman Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğu bildirilmektedir:
- Kendilerine zulmedenlerin yurduna ağlayarak girin Yoksa onların başına gelenler sizin de başınıza gelebilir
Sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem başını örttü; o vadiyi geçinceye kadar süratle yürüdü
Buhârî, Enbiyâ 17, Tefsîru sûre (15), 2; Müslim, Zühd 39

Açıklamalar
Hicr vadisi, Sâlih aleyhisselâm’ın milleti olan Semûd’un oturduğu yerdir Hz Peygamber hicrî 9 yılın sonlarında Tebük Gazvesi’ne giderken bu vadiden geçmek zorunda kalmıştı Hz Peygamber’in hadisimizdeki ikazına ilâve olarak müslüman askerlere bu yöre hakkında verdiği daha başka bilgi ve tâlimatlar da bulunmaktadır Meselâ, oradaki kuyunun suyundan içilmemesi, abdest alınmaması, onunla hamur yoğurulmaması, yoğurulmuşsa o hamurların develere yedirilmesi bu tâlimatlar arasında yer almaktadır (bk Buhârî, Enbiya 17) Hatta yine o civarda bulundukları bir gece Resûl-i Ekrem Efendimiz, “Bu gece pek şiddetli bir fırtına çıkacak Herkes devesini sıkı bağlasın ve bulunduğu yerde otursun, ayağa kalkmasın” buyurmuştur (bk Buhârî, Zekât 54; Müslim, Fedâil 11) Gerçekten o gece çok şiddetli bir kasırga çıkmış; abdest almak için ayağa kalkan birini kasırga yere çarpmış, devesini aramaya giden bir başkasını da Tay dağına fırlatıp atmıştır
Tebük Seferine ve özellikle Hicr bölgesine ait olaylar hakkında bilgiler veren hadisimiz, geçmişten ibret almak için o geçmişe ait olayların hatırlanması ve belli bazı noktalara dikkat edilmesi hatta özel bazı tavırların sergilenmesi gerektiğine işaret etmektedir Yaptıkları haksızlık ve itaatsizlik sebebiyle Allah’ın azabına uğramış milletlerin yurtları ve izleri “sabıkalı” yerler ve izler olarak, sonrakiler tarafından ibret alınacak hâtıralardır İbret almayı gerektirecek bir davranış olarak, hadisimizde ağlamanın tavsiye edildiğini görüyoruz Ağlamak, daha önce felâkete uğramış olanların kalıntılarını izlerken duygulu, kaygılı, kuşkulu olmayı ve böylece onların halini daha iyi düşünüp daha derinden etkilenmeyi sağlar Böyle bir halet-i ruhiye içinde olmamak, oralardan sadece gelip geçmek, tarihten ders almamak gibi ağır sonuçları olan bir hatanın işlenmesi anlamına gelir Yoksa oradan geçen herkesin hemen oracıkta aynen öncekiler gibi helâk edileceği anlamına gelmez Efendimiz’in, “Oralara ağlayarak girin ki, onların başına gelenler sizin de başınıza gelmesin” buyurması, buralarda cereyan eden olayları sonuçlarıyla birlikte iyi düşünün, anlayın ve onların hallerinden ibret alıp yaşayışınızı düzeltiniz ki, böylesi felâketler sizin başınıza da gelmesin, demektir Hadisimizdeki “azaba uğramışlar” (muazzebîn) ifadesi, ikinci rivayette “kendilerine zulmetmiş olanlar” (zalemû enfüsehüm) şeklinde açıklanmıştır Bu, aynı zamanda azaba uğratılma sebebinin “zulüm” olduğunu ortaya koyan bir açıklamadır Geçmiş olaylardan ibret almamak gaflettir yani bir çeşit zulümdür
Ayrıca acı olaylara sahne olmuş yer ve çevreler, ister istemez insan psikolojisine etki eder Bu etki belki de radyasyon kirlenmesi gibi, uzun süre devam eder Hz Peygamber’in, başını örterek o yöreyi süratle geçmesi, işin ciddiyetini çevresindekilere ve daha sonrakilere fiilen göstermek, böylece onları unutamayacakları şekilde eğitmek içindir Efendimiz’in bu hareketi, Allah’a ve Peygamber’ine itaatsizlik edenlerden kaçmak, uzak durmak anlamında yorumlanabilir Çünkü Sâlih aleyhisselâm’ın milleti itaatsizlik etmiş, mûcize deveyi kesmiş ve pek çok maddî imkânlarına ve güçlerine rağmen helâk olmuşlardı
Günümüzde de zâlimlerin kabir veya kabristanlarından geçmek zorunda kalınırsa, hadisimizde emredildiği şekilde davranmak, oralarda fazla eğlenmemek, kendi doğrularımız istikametinde yaşamaya devam etmek gerekir
Nevevî merhumun, hasta ziyareti bölümünü, ölümlerinden sonra bile zalimlerin yaşayanlara etki edebileceklerini gösteren bu hadîs-i şerîf ile bitirmesi, kötü bir ölüm ile karşılaşmamak için dikkatli yaşamak gerektiğine işaret etmek istemesinin bir sonucu olsa gerektir
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Bilinçli ve uyanık bir hayat yaşamak gerekir
2 Geçmişten ibret almasını bilmeyenler, kendi hayatlarını tehlikeye atarlar
3 Ölüm ve kabir insanın ibret alması ve hayatına çeki düzen vermesi için dikkate alınacak iki gerçektir
4 Zalimler hayatlarında olduğu gibi, ölümlerinden sonra da kendilerinden sakınılacak kimselerdir
5 Zalimlerin hâtıra ve kalıntılarında felâket izleri ve tehlikeleri bulunur
Riyazüs Salihin

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.