Haset Yasağı |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Haset YasağıHaset Yasağı HASET YASAĞI İSTER DİN İSTER DÜNYA NİMETİ OLSUN BİR KİMSENİN SAHİP OLDUĞU NİMETİN ELİNDEN ÇIKMASINI İSTEMEK ANLAMINDAKİ HASEDİN HARAM KILINDIĞI Âyet "Yoksa onlar, Allah'ın lütfundan verdiği şeyler için insanları kıskanıyorlar mı? " Nisâ sûresi (4), 54 Hz Peygamber zamanında yaşayan yahudiler, bugünkiler gibi bütün güzelliklere ve iyiliklere sadece kendilerini lâyık görüyorlardı Bir son peygamber geleceğini biliyorlar, ama onu kendi içlerinden bekliyorlardı Öyle olmadığını görünce, Hz Peygamber'e peygamberliği, müslümanlara da iman ve İslâm'ı yakıştıramadılar Hem Kureyş kabilesini hem de Arapları peygamberlik onlara geçti diye çekemediler, kıskandılar Âyet-i kerîme, hasedin aslında Allah'ın takdir ve ihsanına rızâ göstermemek ve itiraz etmek demek olduğunu, buna da kimsenin hakkının bulunmadığını bildirmektedir Kıskançlıklarıyla Kur'ân-ı Kerîm'e geçmiş olan yahudilerle aynı çizgide birleşmek istemeyenlerin, kendilerini haset ve kıskançlıktan arındırmaları gerekmektedir Hadis 1573 Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Haset etmekten sakının Zira, ateşin odunu (veya otları) yiyip bitirdiği gibi haset de iyilikleri yer bitirir" Ebû Dâvûd, Edeb 44 Ayrıca bk İbni Mâce, Zühd 22 Açıklamalar Bir önceki konuda geçen Enes İbni Mâlik'ten rivayet edilmiş olan hadiste de kısmen değinildiği gibi haset, başkalarına verilmiş olan maddî mânevî nimetleri çekemeyip onların sahiplerinin elinden çıkmasını istemek demektir Bu, duygusal bir rahatsızlıktır Temelinde de ilâhî taksime rızâ göstermemek yatmaktadır Allah'a inanan bir mü'minin, O'nun takdir ve ihsanına razı olmaması son derece yanlış bir duygu ve tavır olup iman ve teslimiyet gerçeğiyle bağdaşmaz Resûl-i Ekrem Efendimiz, bu karmaşık ve anlaşılmaz duruma hiç bir müslümanın düşmemesi için açık bir uyarıda bulunarak "Haset etmekten sakının" buyurmuştur Gerekçesini de "Zira, ateşin odunu (veya otları) yiyip bitirdiği gibi haset de iyilikleri yer bitirir" diye açıklamıştır Ateş için odun veya otları yakıp kül etmek ne kadar tabiî ve kolay ise, çekememezlik duygusu da kişinin yaptığı iyilikleri öylece tüketir Çünkü kıskanan kişi kıskandıklarının gıybetini, dedi-kodusunu yapar, aleyhinde bulunur Bunlar hasetçinin kaybını ve zararını, kendisine haset edilen kimsenin de nimet ve sevabını artırır Böylece haset eden kimsenin hem dünyası hem de âhireti mahrûmiyetle dolar Haset tedâvi edilmezse, neticede kişinin imanını da ifsat edebilir İyiliklerin, hayır ve hasenâtın desteğinden uzak kalan imanın önce kemalini sonra da aslını kaybetmesinden korkulur Bu sebeple haset şiddetle yasaklanmıştır Ateş, odunların cismini yok edip küllerini bıraktığı gibi, haset de iyilikleri yer, onların etkisini ortadan kaldırır Bu durumda bu hadis ile "Gerçekten iyilikler kötülükleri ortadan kaldırır" âyeti [Hud sûresi (11), 114] arasında herhangi bir çelişki olmaz Çünkü hasetçinin iyilikleri, özü yokedilmiş, yenmiş tüketilmiş iyiliklerdir Nerde kaldı ki kötülükleri silip süpürsün Hadisten Öğrendiklerimiz 1 Haset haramdır 2 Haset, sahibinin iyilik ve sevaplarını yer bitirir 3 Allah'ın takdir ve ikramına razı olmamak demek olan hasetten sakınmak gerekir 4 Müslümana nimetin takdirkârı olmak yaraşır 5 Başkalarının sahip olduğu nimetlerin bir benzerinin de kendisine verilmesini istemekte (gıbta) herhangi bir sakınca yoktur Riyazüs Salihin |
|