|
|
Konu Araçları |
aşağı, birine, cennetin, derecesinde, olan |
Sizden Cennetin En Aşağı Derecesinde Olan Birine |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sizden Cennetin En Aşağı Derecesinde Olan BirineSizden cennetin en aşağı derecesinde olan birine 1897 Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Sizden cennetin en aşağı derecesinde olan birine (Allah Teâlâ veya bir meleği): - Ne dilersen dile, diyecek O da bütün dileklerini söyleyecek Kendisine, kalbinden geçenlerin hepsini diledin mi? diye soracak O da: - Evet, diledim, diyecek Bunun üzerine o kimseye: - Bütün dileklerin bir misli fazlasıyla sana verilecektir, diyecek” Müslim, Îmân 301 Ayrıca bk Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 315 Açıklamalar Cennetinde kulları için gözlerin görmediği, kulakların duymadığı, hiç kimsenin hayal bile edemediği nimetler hazırlayan lutufkâr Rabbimizin, onlara ikrâm şekli de pek hoştur Bir insan dünyada masallarda olduğu gibi “Dile benden ne dilersen!” teklifi karşısında, bilgi ve görgüsü nisbetinde dünyanın en iyi şeylerini isteyebilir Ama âhiretin o emsâlsiz nimetlerinden, olsa olsa dünyadaki nimetlere benzeyenleri, hatırlayabildiği ölçüde arzu edebilir 1887 ve 1888 numaralı hadislerde cehennemden en son çıkan, dolayısıyla cennete en son giren kimseye Cenâb-ı Mevlâ’nın sunduğu nimetleri görmüştük Allah Teâlâ’nın ona, dünya hükümdarlarından birinin mülkü kadar yer verdiğini, sonra ona beş defa “bir o kadar daha” verdim dediğini, ardından “Onun on misli de senindir Bir de neyi arzu ediyorsan, gözün neden hoşlanıyorsa hepsi senindir” buyurduğunu ve nimetlere boğduğu o kuluna “razı oldum yâ Rabbî!” dedirttiğini, 1888 numaralı hadiste de o son bahtiyara “Git, cennete gir, orada senin dünya kadar ve dünyanın on misli yerin var” buyurduğunu heyecanla okumuştuk Eteğimizdeki taşı döküp yeni bir karar vermemiz gerekiyor Cennetliklerin en gerisindeki, en aşağı mertebesindeki kimseye verileceği belirtilerek ‘daha nelerim var’, der gibi sayılıp dökülen bu nimetler bizi hayal âlemine daldırıyor Evet, hemen karar vermemiz, bizi güzele, güzelliklere ve sonsuz saadete çağıran bu sese doğru “Lebbeeyk!” diye koşup gitmemiz gerekiyor Hadisten Öğrendiklerimiz 1 Allah Teâlâ cennete girmeyi haketmiş kullarına hesapsız lutuflarda bulunacaktır 2 Cennet nimetleri belirli şeylerden ibaret değildir Orada herkese arzu ettiği her şey verilecektir 1898 Ebû Saîd el-Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Allah Teâlâ cennetliklere: - Ey cennet sâkinleri! diye seslenir Onlar da: - Buyur Rabbimiz! Emret! Bütün hayır ve iyilikler senin elindedir, derler Allah Teâlâ: - Halinizden memnun musunuz? diye sorar Onlar: - Nasıl razı olmayalım, Rabbimiz Sen bize, hiç kimseye vermediğin bunca nimetler ihsan ettin, derler Allah Teâlâ: - Size bunlardan daha değerlisini vereyim mi? buyurur Cennetlikler: - Bunlardan daha değerlisi ne olabilir, Rabbimiz! derler Bunun üzerine Cenâb-ı Hak: - Üzerinize rızâmı indiriyorum; bundan sonra size hiç gazap etmeyeceğim, buyurur” Buhârî, Rikak 51, Tevhîd 38; Müslim, Cennet 9 Ayrıca bk Tirmizî, Cennet 18 Açıklamalar Rahmeti sonsuz Cenâb-ı Mevlâ’nın, kullarına duyduğu sevgi ve merhametin pek büyük olduğu, kendilerine cennetini ihsan ettiği kullarının, orada tam bir gönül huzuru içinde yaşamalarını istediği bu hadisten anlaşılmaktadır Onların cennette binbir nimet içinde yüzerken, acaba bir kusur ediyor muyuz, Rabbimizi gücendirecek bir davranışta bulunuyor muyuz diye tedirgin olmalarını arzu etmediği görülmektedir Allah Teâlâ, hayal bile edemedikleri emsâlsiz nimetlerin tadını çıkarmaya çalışan cennetlik kullarının hatırlarını sorup mutlu olduklarını öğrendikten sonra, kendilerini daha fazla sevindirecek bir müjde veriyor ve onlardan ebediyyen razı olduğunu, kendilerine artık hiçbir zaman gazap etmeyeceğini belirtiyor Her iyi ve güzeli kendisinden öğrendiğimiz yüce Rabbimiz, rızâsını kazanmanın ne kadar önemli olduğunu Kur'ân-ı Kerîm’de bize hatırlatıp öğretmektedir Şu âyetler işte bunu göstermektedir: “Resûlüm! De ki: Size bunlardan daha iyisini bildireyim mi? Takvâ sahipleri için Rableri yanında, altlarından ırmaklar akan, ebediyen kalacakları cennetler, tertemiz eşler ve hepsinin üstünde Allah'ın hoşnutluğu vardır” [Âl-i İmrân sûresi (3), 15] “Rableri onlara, kendisinden bir rahmet ve hoşnutluk ile, kendileri için, içinde tükenmez nimetler bulunan cennetler müjdeler” [Tevbe sûresi (9) 21] “Allah, mümin erkeklere ve mümin kadınlara, içinde ebedi kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaad etti Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür” [Tevbe sûresi (9)72] Allah’ın hoşnutluğunu kazanmanın değerini ve önemini belirten bu âyetlerden başka, iyi kulların Allah rızâsını elde etmeye çalıştıklarını gösteren âyetler de vardır Buna misal olarak da şu âyet-i kerîmeyi okuyalım: Muhammed Allah'ın elçisidir Beraberinde bulunanlar da kâfirlere karşı çetin, kendi aralarında merhametlidirler Onları rükûya varırken, secde ederken görürsün Allah'tan lutfunu ve rızâsını isterler” [Fetih sûresi (48) 29] Görüldüğü üzere Allah Teâlâ kendi rızâsını kazanmanın önemini kullarına böyle anlatmaktadır Onların cennette her türlü endişeden uzak, tam bir gönül huzuru içinde yaşamalarını istemekte, kendilerinden tamamen razı ve hoşnut olduğunu müjdeleyerek her türlü endişe ve tedirginliklerini ortadan kaldırmaktadır Hadisten Öğrendiklerimiz 1 Allah’ın rızâsı her şeyin üstündedir Kulun amacı onu kazanmak olmalıdır 2 Cenâb-ı Mevlâ, cennetteki kullarına, her nimetten daha değerli olan kendi rızâsını lutfedecektir Riyazüs Salihin |
|