|
|
Konu Araçları |
adı, anılmayanların, değeri, fakirlerin, güçsüz, ile, müslümanlar, riyazus, salihin, sanı |
Riyaz-Us Salihin Güçsüz Müslümanlar İle Fakirlerin Ve Adı Sanı Anılmayanların Değeri |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Riyaz-Us Salihin Güçsüz Müslümanlar İle Fakirlerin Ve Adı Sanı Anılmayanların DeğeriRiyaz-us Salihin Güçsüz Müslümanlar İle Fakirlerin Ve Adı Sanı Anılmayanların Değeri SİYER icinde Riyaz-us Salihin Güçsüz Müslümanlar İle Fakirlerin Ve Adı Sanı Anılmayanların Değeri konusu , Riyaz-us Salihin Güçsüz Müslümanlar İle Fakirlerin Ve Adı Sanı Anılmayanların Değeri Güçsüz Müslümanlar İle Fakirlerin Ve Adı Sanı Anılmayanların Değeri Bu bölümdeki ayetten Rabbimizin peygamberimize o garib müslümanlarla birlikte olması gerektiğini emretmiş olduğunu (ayrıca bk: Hud: 11/29-30, Enam: 6/52, Abese: 80/1-6) Hadislerden de cennetliklerin ve cehennemliklerin hangi vasıfta kimseler olduklarını, fakir ricası kabul edilmeyen sözü dinlenmeyen bir kimsenin dünya dolusu hatırı sayılıp sözü dinlenen zenginlerden daha hayırlı olduğunu, cehennemde zorba ve kibirli ve kadınlar olduğunu, cennette ise zayıf ve yoksullar olduğunu, dünyada büyük tanınıp bilinen kimselerin ahirette yanında sinek kanadı kadar bile değeri olmadığını, Rasulullah (sav)’in fakir ve kimsesiz bir kişiyi göremeyince araştırıp soruşturduğunu, nice fakir garib ve kapılardan kovulmuş kimseler vardır ki yemin etseler ’ın onların yeminini yerine getirdiğini, beşikte konuşan üç çocuktan Cüreyc’in hikayesini öğreneceğiz” [1] “Ve Rabbinin hoşnutluğunu umarak sabah ve akşam ona yalvarıp yakaranlarla birlikte sen de sabret Dünya hayatının cazibesine kapılarak gözlerini onlardan ayırma” (Kehf: 18/28) [color="purple"] * görüntü ve kalıplara bakmaz, kalblere ve samimiyete bakar 254 Hârise İbni Vehb radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken işittim dedi: “Size cennetlikleri bildireyim mi? Onlar hem zayıf oldukları hemde halk tarafından zayıf görüldükleri için kimsenin önemsemediği ve fakat şöyle olacak diye yemin etseler, isteklerini ’ın gerçekleştireceği kimselerdir Size cehennemliklerin kimler olduğunu söyleyeyim mi? Katı kalbli, kaba, cimri ve kurularak yürüyen kibirli kimselerdir”[b] 255 Ebü’l–Abbas Sehl İbni Sa`d es–Sâidî radıyallahu anh şöyle dedi: Bir gün Hz Peygamberimiz’in yanından bir adam geçti Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem yanında oturan kimseye: – “Şu adam hakkında ne dersin?” diye sordu O da: – Bu zât ileri gelen hatırlı kişilerden biridir Vallahi böyle bir adam bir kıza tâlip olsa evlendirilmeye, birine aracılık yapsa sözü dinlenmeye lâyıktır, diye cevap verdi Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bir şey söylemedi Sonra oradan biri daha geçti Peygamber aleyhisselâm yine yanında oturana: – “Ya bu adam hakkında ne dersin?” diye sordu Bu defa o zât: – Yâ Resûlallah! Bu adam fakir müslümanlardan biridir Bir kıza tâlip olsa, istediği kız verilmez Birine aracılık etse, ricası kabul edilmez Konuşmaya kalksa, sözü dinlenmez, dedi Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: – “Bu sonuncu adam, öteki gibi dünya dolusu adamdan daha hayırlıdır”[b] 256 Ebû Saîd el–Hudrî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Cennet ile cehennem münakaşa ettiler Cehennem: – Bende zorbalar ve kibirliler var, dedi Cennet: – Bende yalnız zayıflar ve yoksullar var, dedi Bunun üzerine Teâlâ onların çekişmesini şöyle halletti: – Ey cennet! Sen benim rahmetimsin, dilediğime seninle merhamet ederim Ey cehennem! Sen de benim azâbımsın Dilediğime seninle azâb ederim Ben her ikinizi de dolduracağım”[b] 257 Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kıyamet günü, dünyada büyük diye tanınan iriyarı bir adam çıkagelir Halbuki onun yanında sinek kanadı kadar bile değeri yoktur”[b] 258 Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, siyah bir kadın – veya siyah bir genç– Mescid–i Nebevî’yi süpürürdü Bir ara Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem o kadını –veya genci– göremeyince onun nerede olduğunu sordu – Öldü, dediler Hz Peygamberimiz: – “Bana haber verseydiniz ya!” buyurdu Sahâbîler o kadını –veya genci– önemsememişlerdi Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem sözüne devamla “Bana mezarını gösterin” buyurdu Mezarını gösterdiler Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem onun cenaze namazını kıldıktan sonra şöyle buyurdu: “Bu kabirler orada yatanlar için zifirî karanlıktır Üzerlerine kılacağım namaz sebebiyle Teâlâ onların kabirlerini aydınlatır”[b] 259 Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu söyledi: “Saçı başı dağınık, eli yüzü tozlu, kapılardan koğulmuş öyleleri vardır ki, bu şöyle olacak diye yemin etseler, onların dediğini yapar”[b] 260 Üsâme radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber aleyhisselâm şöyle buyurdu: “Cennetin kapısında durup baktım Bir de gördüm ki, içeri girenlerin çoğu yoksullardı Zenginler ise hesap görmek için alıkonulmuştu Cehennemlik olduğu kesinleşenlerin de ateşe girmesi emrolunmuştu Cehennemin de kapısında durup baktım Bir de gördüm ki, cehenneme girenlerin çoğu kadınlardı”[b] 261 Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Beşikte sadece üç kişi konuştu Bunlardan biri Meryem’in oğlu Hz Îsâ, diğeri Cüreyc ile macerası olan çocuktur Cüreyc ibadete düşkün bir kimseydi Bir mâbede yerleşip orada ibadet etmeye başladı Birgün annesi geldi: – Cüreyc! diye seslendi Cüreyc kendi kendine: “Yâ Rabbî anneme cevap mı versem, yoksa namazıma devam mı etsem” diye söylendi Sonra namazına devam etti Annesi de dönüp gitti Ertesi gün annesi yine Cüreyc namaz kılarken geldi ve: – Cüreyc! diye seslendi Cüreyc yine kendi kendine: “Rabbim! Anneme mi cevap vermeliyim, yoksa namazıma mı devam etmeliyim” diye söylendi Sonra namazına devam etti Birgün sonra annesi yine Cüreyc namaz kılarken geldi ve: – Cüreyc! diye seslendi Cüreyc içinden: “Rabbim! Anneme cevap mı versem, yoksa namazıma devam mı etsem” diye söylendi Sonra da namazına devam etti Bunun üzerine annesi: – ım! Fâhişelerin yüzüne bakmadan onun canını alma! diye beddua etti Birgün İsrailoğulları Cüreyc ve ibadete düşkünlüğü hakkında konuşuyorlardı Güzelliği ile meşhur bir fâhişe de oradaydı: – Eğer isterseniz ben onu baştan çıkarabilirim, dedi Vakit kaybetmeden Cüreyc’in yanına gitti Fakat Cüreyc onun yüzüne bile bakmadı Cüreyc’in ibadethânesinde yatıp kalkan bir çoban vardı Kadın onunla ilişki kurarak çobandan hâmile kaldı Çocuğunu dünyaya getirince, onun Cüreyc’den olduğunu ileri sürdü Bunu duyan halk Cüreyc’in yanına gelerek onu alaşağı ettiler ve ibadethânesini yıkarak kendisini dövmeye başladılar Cüreyc: – Niçin böyle davranıyorsunuz? diye sorunca: – Sen bu fâhişe ile zina etmişsin ve senin çocuğunu doğurmuş, dediler Cüreyc: – Çocuk nerede? diye sordu Çocuğu alıp ona getirdiler Cüreyc: “Yakamı bırakın da namaz kılayım” dedi Namazını kılıp bitirince çocuğun yanına geldi ve karnına dokundu: “Söyle çocuk! Baban kim?” diye sordu Çocuk: – Babam falan çobandır, diye cevap verdi Bunu gören halk Cüreyc’in ellerine kapanarak öpmeye ve ellerini onun vücuduna sürerek af dilemeye başladılar: – Sana altın bir mâbed yapacağız, dediler Cüreyc: – Hayır, eskiden olduğu gibi yine kerpiçten yapın, dedi Ona kerpiçten bir mâbed yaptılar (Beşikte konuşan üçüncü şahsın macerası şöyledirım! Benim oğlumu da böyle yap! diye dua etti Emmeyi bırakan çocuk o adama bakarak: – ım! Beni onun gibi yapma! dedi ve yine emmeye koyuldu Ebû Hüreyre der ki: – Çocuğun emmesini anlatırken, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sel–lem’in şehâdet parmağını ağzına alıp emişi hâlâ gözümün önündedir Resûl–i Ekrem sözüne şöyle devam etti: “Câriyenin birini: – Zina ettin, hırsızlık yaptın diye döverek oradan geçirdiler Câriye ise: – Bana ’ım yeter; O ne güzel vekildir (hasbiyellâhü ve ni`mel vekîl) diyordu Bunu gören anne: – ım! Çocuğumu onun gibi yapma! diye dua etti Memeyi bırakan çocuk câriyeye baktı ve: – ım! Beni onun gibi yap! dedi Bunun üzerine anne ile çocuğu konuşmaya başladılar Anne: – Yakışıklı bir adam geçti Ben de “ım! Benim oğlumu da böyle yap!” diye dua ettim Sen ise “ım! Beni onun gibi yapma!” dedin O câriyeyi zina ettin, hırsızlık yaptın diye döverek götürdüler Ben “ım! Çocuğumu onun gibi yapma!” diye dua ettim Sen ise “ım! Beni onun gibi yap!” dedin Niçin? diye sordu Çocuk dedi ki: – O adam zâlimin tekiydi Onun için ben “ım! Beni onun gibi zorba yapma!” diye dua ettim O câriye zina etmediği hâlde zina ettin diye dövüyorlardı Hırsızlık yapmadığı hâlde, hırsızlık yaptın diyorlardı Bunun için de “ım! Beni onun gibi yap!” diye dua ettim[b] [color="purple"]* Bu hadisin sadece üç çocuğun konuştuğu belirtilmekle beraber çocukluk yaşta yedi ve on çocuğun konuştuğuna dair rivayetler vardır Hadisten öğreneceklerimiz: Ana babaya itaatın önemli görevlerden olmasıdır Kılınan namaz farz olmadığı takdirde ana babanın çağrısına kulak verilmelidir [1] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 101 [2] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 101 [3] Buhârî, Eymân 9, Tefsîru sûre (68), 1, Edeb 61; Müslim, Cennet 47 Ayrıca bk Tirmizî, Cehennem 13; İbni Mâce, Zühd 4 Kısa şekliyle 614’de gelecektir [4] Buhârî, Nikâh 15, Rikak 16 Hadis Müslim’de yoktur Ayrıca bk İbni Mâce, Zühd 5 [5] Müslim, Cennet 34; Buhârî, Tefsîru sûre (50), 1, Tevhîd 25 Ayrıca bk Tirmizî, Cennet 22 615’de tekrar gelecek ve gerekli bilgi orada verilecektir [6] Buhârî, Tefsîru sûre (18), 6; Müslim, Münâfikûn 18 [7] Buhârî, Salât 72, Cenâiz 67; Müslim, Cenâiz 71 Ayrıca bk Ebû Dâvûd, Cenâiz 57; İbni Mâce, Cenâiz 32 [8] Müslim, Birr 138, Cennet 48 [9] Buhârî, Rikak 51, Nikâh 87; Müslim, Zikir 93 489’da tekrar gelecektir gerekli açıklama orada verilecektir [10] Buhârî, Amel fi’s–salât 7, Mezâlim 35, Enbiyâ 48, 54; Müslim, Birr 7, 8 [11] Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 104 Paylaş |
|