Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
allah, iyilik, sadaka, türlü, yapılan, yardım, yolunda

Sadaka (Allah Yolunda Yapılan Yardım Ve Her Türlü İyilik)

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sadaka (Allah Yolunda Yapılan Yardım Ve Her Türlü İyilik)






Sadaka (Allah Yolunda Yapılan Yardım ve her türlü İyilik)
SADAKA (Allah Yolunda Yapılan Yardım ve her türlü İyilik)


SADAKA


(Allah Yolunda Yapılan Yardım ve her türlü İyilik)







Sadaka, Allah rızası için fakirlere, muhtaç kimselere, karşılıksız olarak verilen şey; yapılan yardım, her türlü iyilik; Allah yolunda yapılan harcamadır[1]
Yapılan herhangi bir yardım veya iyiliğin sadaka sayılabilmesi için şu üç özelliğin birlikte bulunması gerekmektedir
1 Allah rızası için yapılmalıdır,
2 Özellikle fakir ve ihtiyacı olan kişilere yapılmalıdır,
3 Karşılıksız olarak yapılmalıdır
Bu üç şart birlikte gerçekleşmezse verilen şey sadaka olarak değer kazanmaz
Sadaka, Allah’ın buyruklarına uymanın açık bir işareti ve fiili bir şahididir
Yüce Rabbimiz;“Herhangi birinize ölüm gelip de, “Ey Rabbim! Beni yakın bir zamana kadar ertelesen de, sadaka verip iyilerden olsam! demeden önce, size verdiğimiz rızıktan harcayın”[2]
“Ey iman edenler! kazanlıklarınızın iyilerinden ve yerden sizin için çıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın…”[3] buyurarak inananlara sadaka vermeyi emretmekte,
Gerçek müminleri ise;
“Kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar”[4]
“Onlar bollukta, darlıkta Allah yolunda harcarlar”[5] diye tarif etmektedir
Sadaka, Allah’ın rızasını kazanmanın, dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmenin yoludur
Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde; Allah yolunda yapılan her iyi ve güzel davranışın karşılığını vereceğini belirterek şöyle buyurmaktadır:
“Allah müminlerden mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) Cennet karşılığında satın almıştır”[6]
“Kendiniz için yaptığınız iyiliği daha iyi ve daha büyük ecir olarak Allah katında bulursunuz”[7]
“Mallarını Allah yolunda harcayan, sonra da harcadıklarının peşinden (bunları) başa kalkmayan ve gönül incitmeyenlerin Rabbleri katında mükafatları vardır Onlar için korku yoktur Onlar üzülmeyeceklerdir de”[8]
“Yaptıklarına karşılık olarak onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilmez”[9]
“…Sadaka veren erkeklerle, sadaka veren kadınlar…var ya, işte onlar için Allah bağışlama ve büyük bir mükafat hazırlamıştır[10]
“Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa salih amel işlesin ve Rabbine ibadette hiçbir şeyi ortak koşmasın”[11]
Sadaka, Malı eksiltmez[12], malı çoğaltır ve bereketlendirir
Bir kutsi hadiste:
“Ey Ademoğlu! infak et ki, Ben de sana infak edeyim”[13] buyrulmaktadır
Sevgili Peygamberimiz Hz Muhammed (sav), mübarek eşleri Ebu Bekir’in kızı Esma’ya şu tavsiyede bulunmuştur
“Ey Esma! Cimri olma ki, Allah da sana eksik vermesin Saymadan ver ki, Allah da sana saymadan versin Kesenin ağzını bağlama ki, Allah da sana nimetini eksik etmesin, kesenin ağzını bağlamasın İnfak et ki Allah da sana infak etsin”[14]
Sadaka, Allah’ın verdiği nimetlere şükrün ifadesidir
Yüce Rabbimiz; Verdiği nimetlere şükretmemizi emretmekte, nankörlük etmememizi”[15] istemekte, “Verdiği nimetlere şükrettiğimiz takdirde bize nimetlerini artıracağını, [16]; “Kıyamet gününde, bize verilen her türlü nimetten hesaba çekileceğimizi” bildirmektedir”[17]
Sadaka, dünyada yoksulun, ahirette verenin yüzünü güldüren ve insanı Rabbine yaklaştıran bir bağıştır
Sahabe-i Kiramın sevgili Peygamberimize, Ya Resulallah! “Allah yolunda ne infak edelim? Diye sormaları üzerine, Yüce Rabbimiz: “(Ya Muhammed!) Sana Allah yolunda ne harcayacaklarını soruyorlar De ki: ihtiyaçtan arta kalanı”[18] (harcayın) buyurmuştur “Biz hayır olarak ne verirsek, şüphesiz Allah onu bilmektedir”[19] “Allah harcadığımız her şeyin karşılığını verecektir”[20] “Zerre ağırlınca bir hayır işleyen onun karşılığını görecektir”[21]
Peygamber Efendimiz (sav): “(İyilik yapmak ve) iyiliği tavsiye etmek sadaka olduğu gibi kötülükten sakınmak ve başkalarını da sakındırmak sadakadır””[22]
“Sadaka vermede acele ediniz, zira bela sadakanın önüne geçemez”[23]
“Başka bir gölgenin bulunmadığı kıyamet gününde, Allah Teala yedi insanı Arşın gölgesinde barındıracaktır (Bunlardan biri de), sağ elinin verdiğini, sol elinin bilmeyeceği kadar sadakayı gizli veren kimsedir”buyurmuşlardır[24]
Ömer b Abdülaziz: “Namaz seni yolun yarısına, oruç da Melik’in kapısına, sadaka ise Melik’in huzuruna iletir,” demiştir
Nitekim Yüce Rabbimiz “Kullarım, seni Benden sorarlarsa, (bilsinler ki) gerçekten Ben (onlara) çok yakınım”[25] buyurmaktadır İki kutsi hadiste ise bu gerçek şöyle ifade edilmektedir
“Ben kulumun zannına (inancına) göreyim Kulum Beni zikrettiğinde, Ben onunlayım (Rahmetim, Tevfik ve yardımım onunla beraberdir) O Beni kalbinde gizlice zikrederse, Ben de onu bu şekilde anarım Beni bir toplum içinde zikrederse, Ben de kulumu o toplumdan daha hayırlı bir toplum içinde (Rahmetimle) anarım”[26]
“Kulum bana bir karış yaklaştığı zaman, Ben ona bir arşın yaklaşırım; O Bana bir arşın yaklaşınca, Ben ona bir kulaç yaklaşırım; O bana yürüyerek geldiği zaman, Ben ona koşarak varırım”[27]

“Sensin bize bizden yakın,
Görünmezsin hicap nedir?”[28]
Dizeleriyle Yunusumuz bu gerçeği ne güzel ifade etmiştir

Sadaka, belayı önler, ömrü uzatır, hataları yok eder ve insanı cehennem ateşinden korur
Sevgili Peygamberimiz: “Az da olsa gücünüz yettiği kadar sadaka veriniz”[29]
“Yarım hurma ile de olsa; kendinizi cehennem ateşinden koruyunuz, o kadarını da bulamayanlar güzel bir sözle bile olsa kendilerini korusunlar”[30] “güzel bir söz;[31] her meşru ve güzel bir iş sadakadır[32]
“Bir hurma da olsa sadaka verin, çünkü o bir hurma açlığı giderir Suyun ateşi söndürdüğü gibi, sadaka da hataları yok eder”[33]
“Sadaka Allah’ın öfkesini söndürür ve kötü ölümü bertaraf eder”[34]
“Sadaka, “Belayı önler ve ömrü uzatır”[35]; ”Suyun ateşi söndürdüğü gibi günahların azabını söndürür”[36] buyurmuşlardır
İbni Ebi Ca’d: “Sadaka yetmiş kötülük kapısını kapatır”diyor
Hz Lokman, oğluna: “Oğlum! Bir hata işlediğinde hemen arkasından sadaka ver”[37] tavsiyesinde bulunmuştur
Şunu iyi bilmeliyiz ki; “Az sadaka çok belayı defeder”
Sadaka, en kıymetli, en iyi, en temiz, en güzel ve en sevimli malı Allah rızası için infak etmektir Zira, Allah Teala temizdir Ancak temiz olanı kabul eder[38]
Hz Peygamber: “Helaldan kazandığı malını infak edenlere müjdeler olsun”[39] buyurmuştur
Servetinin iyisini kendisine bırakıp, kötüsünü Allah yolunda infak etmek insan için uygun bir davranış değildir İnanan insan malının kötüsünü değil, iyisini Allah yolunda infak eder
Yüce Allah: “Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan hayra harcayın Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın Biliniz ki Allah zengindir, övgüye layıktır”[40] buyurmaktadır
Bir Hadis-i Şerifte; “Kim helal kazancından bir sadaka verirse Allah onu kabul eder”[41] Diğer bir hadis-i Şerifte ise: “Sadakanın en değerlisi; fakirin gücü nispetinde gizlice başka bir fakire verdiği sadakadır”[42] buyurulmuştur
Sadaka: bir nevi Allah’a ödünç vermedir Verilen bu sadakanın karşılığını Allah kat kat verecektir Nitekim Kur’an-ı Kerim’de: “Ey iman edenler! Eğer siz Allah’a (Allah’ın kullarına) yardım ederseniz, Allah da size yardım eder[43]
“Eğer Allah’a güzel bir borç verirseniz Allah onu size kat kat öder ve sizi bağışlar Allah şükrün karşılığını verendir, Halim’dir (hemen cezalandırmaz, mühret verir)”[44] buyrulmaktadır
Sevgili Peygamberimiz: “Hangi müslüman çıplaklığından dolayı bir müslümana elbise giydirirse, Allah da ona cennet elbiselerinden giydirir
Bir müslüman açlığından dolayı bir müslümanı doyurursa, Allah da onu kıyamet günü cennet meyvelerinden doyurur
Hangi müslüman susuzluğundan dolayı bir müslümana su içirirse, Allah Teala da Onu kıyamet gününde “Rahik-i mahtum’dan” içirir”[45]
Yapılan her türlü yardım ve iyilik sadakadır İyilik ve mutluluğa ulaşmanın yolu sadakadan geçmektedir Yüce Rabbimiz: “Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça “iyiliğe ulaşamasınız”[46] buyurmaktadır

“İyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanmak, (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcamak, namaz kılmak, zekat vermek, anlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirmek, sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabretmektir” Kuran-ı Kerimin beyanına göre :
“İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz (den ibaret) değildir Asıl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgisine rağmen onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, (ihtiyacından dolayı) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren, anlaşmaları yaptıklarında sözlerin yerine getirenlerin ve zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zaman (direnip) sabredenlerin tutum ve davranışlarıdır”[47]
İyilikte bulunan kulların özellikleri ve karşılaşacakları mükafatlar ise şöyle tarif edilmektedir
“İyiler ise, katkısı kafur olan içecekler dolu bir kadehten içerler”
“Bu Allah’ın has kullarının içtikleri ve akıttıkça akıttıkları bir pınardır” Bir pınar ki, Allah’ın kulları ondan içer, O’nu (istedikleri şekilde) fışkırtıp akıtırlar O kullar adaklarını yerine getirirler Kötülüğü her yanı kuşatmış bir günden korkarlar Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler (yedirdikleri kimselere şöyle derler “Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz Sizden bir teşekkür ve karşılık beklemiyoruz”[48]
Rivayete göre bu Ayetime Kerimeler: Ehli Beyt hakkında nazil olmuştur
Sevgili Peygamberimizin torunları Hz Hasan ve Hz Hüseyin hastalanırlar Hz Ali ve Hz Fatıma üzüntü içindedirler Sahabe-i Kiramdan bazıları Hz Fatma ve Hz Ali’ye çocuklarının hastalıktan kurtulmaları için Allah yolunda adak yapmalarını önerirler Hz Ali ve Fatıma çocukları hastalıktan kurtuldukları takdirde üç gün oruç tutmayı adak yaparlar Hz Hasan ile Hüseyin sağlıklarına kavuşurlar Hz Ali ile Fatıma adak oruçlarını tutmaya başlarlar İlk günün akşamında iftar vaktinde kapıya bir miskin gelerek yardım talebinde bulunur Hz Ali ve Fatıma iftar için hazırladıkları tüm yiyeceklerini miskine ikram ederler, kendileri oruçlarını su ile açarak yetinirler ve ertesi günün orucuna niyet ederler İkinci gün akşamı iftar esnasında kapıya bir yetim gelerek Hz Fatıma ve Ali’den yardım talebinde bulunur Hz Ali ve Fatıma hazırladıkları yiyecekleri yetime ikram ederler, kendileri su ile oruçlarını açıp, ertesi gün için oruçlarına niyet ederler Üçüncü günü iftar vaktinde kapıya bir esir gelir, Hz Ali ve Fatıma’dan yardım talebinde bulunur Hz Ali ve Fatıma hazırladıkları yiyeceklerini kapıya gelen esire verirler ve arkasından şöyle derler, biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz, sizden bir teşekkür ve karşılık beklemiyoruz, derler Oruçlarını su ile açarak yetinirler Bu gerçeği bir şairimiz şu şekilde dile getirmiştir:



Ya Fatıma! Ya Fatıma!
Ey Peygamber kızı Fatıma,
Kapıya bir miskin geldi,
Geçmez boğazdan Fatıma

Fatıma der ki, Ya Ali!
Her emrine derim beli,
Sen yemeden bize yemek,
Olmaz bu dünyada veli

Hasan, Hüseyin bakıştılar,
Gözden yaşı akıttılar
Biz de yemeyiz dediler,
Oldu bir alem Fatıma

Yemek miskine verildi,
Evin içi sürur doldu
Miskin yedi bunlar güldü,
Oldu şaduman Fatıma



Gece gündüz geçirdiler,
Oruç ile yetindiler
Zikir, fikir şükrettiler,
Nice sabırlı Fatıma

Ey Fatıma, Ey Fatıma!
Ey yari canım Fatıma!
Kapıya bir yetim geldi,
Geçmez boğazdan Fatıma

Fatıma der ki, Ya Ali!
Her emrine derim beli
Sen yemeden bize yemek,
Olmaz bu dünyada veli

Hasan, Hüseyin bakıştılar,
Gözden yaşı akıttılar
Biz de yemeyiz dediler,
Oldu bir alem Fatıma



Yemek yetime verildi,
Evin içi sürur doldu
Yetim yedi bunlar güldü,
Oldu şaduman Fatıma

Gece gündüz geçirdiler,
Oruç ile yetindiler
Zikir, fikir şükrettiler,
Nice sabırlı Fatıma

Ya Fatıma! Ya Fatıma!
Canı saadet Fatıma!
Kapıya bir esir geldi,
Geçmez boğazdan Fatıma

Fatıma der ki, Ya Ali!
Her emrine derim beli
Sen yemeden bize yemek,
Olmaz bu dünyada veli

Hasan, Hüseyin bakıştılar,
Gözden yaşı akıttılar
Biz de yemeyiz dediler,
Oldu bir alem Fatıma


Yemek esire verildi,
Evin içi sürur doldu
Esir yedi bunlar güldü,
Oldu şaduman Fatıma

Gece gündüz geçirdiler,
Oruç ile yetindiler
Zikir, fikir şükrettiler,
Nice sabırlı Fatıma

Yağlı taam yedirmedim,
Güzel libas giydirmedim,
Sana hürmet edemedim,
Etme şikayet Fatıma

Entarin eski bir aba,
Üstümde vardır kırk yama,
Sorarsa sana Mustafa,
Etme şikayet Fatıma

Sen canların cananısın,
Hatunların Sultanısın
Sen bir Peygamber kızısın,
Eyle şefaat Fatıma




Sadakanın en üstünü, kişinin ilim öğrenip sonra da onu bir müslüman kardeşine öğretmesi[49] ve hayrı devam eden bir yardımda bulunmasıdır ki, biz buna sadaka-i Cariye diyoruz” Müslümanın hayatta iken yaptırdığı cami, okul, hastane, çeşme, köprü vb sosyal hizmetler Sadaka-i Cariyedir
Peygamber Efendimiz (sav) bu hususta şöyle buyurmuşlardır “İnsanoğlu öldüğü zaman amel defteri kapanır Üç şey onun amel defterinin açık kalmasını sağlar:
1- Sadaka-i Cariye, (hayrı devam eden iyilikler)
2- Yararlanılan ilim
3- Kendisine dua eden hayırlı evlat[50]

“İnanan kişinin hayatta iken öğrenip neşrettiği ilim, geride bıraktığı salih bir evlat, miras bıraktığı bir Mushaf (Kur’an-ı Kerim), inşa ettiği bir mescit, yolcular için yaptırdığı bina (misafirhane), yaptırdığı bir çeşme hayatta ve sağlıklı iken verdiği her şey sadakadır[51]
“Her tesbih bir sadaka, her hamd bir sadaka, her tehlil (la ilahe illallah demek) bir sadaka, her tekbir sadaka, iyiliği tavsiye etmek sadaka, kötülükten sakındırmak sadakadır…”[52]
“Bir müslüman bir ağaç diker de, onun meyvesinden bir insan yahut bir hayvan yerse, muhakkak o ağaç sahibi için sadakadır”[53]
“Müslüman kişi, ailesinin nafakası için harcar ve bundan sevap umarsa, bu ona sadaka olur Hatta müslümanın müslüman kardeşine güler bir yüz göstermesi de sadakadır”[54]
Sadakaları gizli ve aşikar vermek mümkündür Fakat gizli olarak vermek daha güzeldir
“Eğer sadakaları (zekat ve benzeri hayırları) açıktan verirseniz ne güzel! Fakat gizleyerek fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayırlıdır ve günahların bir kısmına da kefaret olur Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır”[55]
“Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayan var ya, onların Rabblerin katında mükafatları vardır Onlara korku yoktur, onlar mahzun da olacak değillerdir”[56]
Bu Ayeti Kerime Hz Ebu Bekir hakkında nazil olmuştur
Sevgili Peygamberimiz (sav), Sahabe-i Kiramdan, Tebük seferine çıkan orduya yardım etmelerini istemiş, bunun üzerine Hz Ali elinde bulunan dört dinardan birini gece, birini gündüz, birini gizli, birini açıktan infak etmiştir
Hz Ömer malının yarısını infak ederek, bu konuda herkesi geçtiğini zannetmiştir Fakat Hz Ebu Bekir, tüm malını Allah yolunda infak etmiştir
Bunun üzerine, Peygamber Efendimiz (sav); “Çoluk çocuğuna ne bıraktın, ya Eba Bekir? diye sormuş, Hz Ebu Bekir de, “Allah ve Resulünü bıraktım Ya Resulallah!” diye cevap verir Bu olaydan sonra Hz Ebu Bekir evine dönerek, abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra; “Ya Rabbi! her şeyimi Senin rızan için infak ettim Şimdi bir dileğim daha var, o da şudur Kıyamet gününde benim bu nazik vücudumu o kadar büyüt ki, vücudum cehennem ateşi üzerini kaplasın, müminlerden cehenneme gireceklerinin yerine beni yak, Ya Rabbi! diye dua eder Yukarıda geçen Bakara Suresinin 274 Ayeti Kerimesi nazil olunca, Hz Peygamber (sav); “Çok mal biriktirenler sefildir” buyurmuşlardır Sahabe-i Kiramdan biri bunun hiçbir istisnası yok mu? Ya Resulallah! diye üç defa sormuş, Peygamber Efendimiz mübarek elleriyle işaret ederek, malıyla sağından ve solundan şöyle ve şöyle, arka ve önünden şöyle ve şöyle infak edenler bunun dışındadır buyurmuşlardır Diğer bir Ayeti Kerimede, “Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her başakta yüz dane bulunan bir tohum gibidir Allah dilediğine kat kat verir Allah lütfü geniş olandır, hakkıyla bilendir”[57] buyrulmaktadır Bu Ayeti Kerime nazil olunca, Sevgili Peygamberimiz, üç defa “Ya Rabbi! ümmetime daha da artır” diye dua etmiş ve arkasından; “Muhakkak sabredenlere, mükafatları hesapsız ödenecektir”[58]müjdesi gelmiştir


Mehmet Emin BAYAR
Din Hizmetleri Müşaviri


[1] Türk Dil Kurumu sözlüğü Sadaka maddesi

[2] Münafikun 63/10

[3] Bakara: 2/267

[4] Bakara: 2/3

[5] Al-i İmran 3/134

[6] Tevbe: 9/111

[7] Müzemmil: 73/20

[8] Bakara: 2/262

[9] Secde 32/17

[10] Ahzab 33/35

[11] Kehf : 18/110

[12] Müslim: Birr 69; Muvatta Sadaka 12

[13] Buhari, Zekat 28; Müslim Zekat 57

[14] Buhari, Zekat 21;Müslim, Zekat 88; Tirmizi, Birr 40

[15] Bakara, 2/152

[16] İbrahim 14/7

[17] Tekasür, 102/8

[18] Bakara, 2/219

[19] Bakara, 2/273

[20] Sebe, 34/39

[21] Zilzal, 99/7

[22] Müslim Misafirin 48, Zekat 56; Buhari, Sulh 11

[23] Fey’zül Kadir, 3/195

[24] Buhari, Ezan 36, Zekat 16; Müslim, Zekat 91

[25] Bakara 2/186

[26] Riya-üz- Salihin Tercemesi cilt 3 sayfa 38-39 h no 1464

[27] Buhari, Tevhid 50; Müslim, Zikir 2,3 20-22

[28] Yunus Emre

[29] Buhari, Zekat 21

[30] Buhari, Zekat 10, 9, Edeb 34; Müslim, Zekat 66-67

[31] Buhari, Edeb 34, Müslimi, Zekat 56

[32] Buhari, Edeb 33; Müslim, Zekat 53

[33] R,iyaz’üz Salihin,

[34] Tirmizi, Zekat 28

[35] Defterdar SM Paşa Devlet Adamlarına öğütler, 124

[36] Riyaz’ül Salihin Hadis no 1525

[37] Lokman:

[38] Buhari, Zekat 8; Müslim, Zekat 68

[39] Bezzar

[40] Bakara: 2/267

[41] Buhari, Tirmizi

[42] Hadis-i Şerif

[43] Muhammed 47/7

[44] Tegabun: 64/17

[45]Tirmizi, Kıyamet 42

[46] Al-i İmran: 3/92

[47] Bakara: 2/177

[48] Derh: 76/5-8

[49] Kütüb-ü Sitte Muhtasarı c 16 s 548 H no 6060

[50] Müslim, zikir 23, 20/22; Buhari Tevhid 50

[51] Kütüb-ü Sitte Muhtesarı, c16 s 547 H no 6059

[52] Müslim Misafirin, 84, Zekat: 56; Buhari Sulh: 11, Cihad 72

[53] Sahih-I Buhari Muhtesarı, c 12, sayfa 129

[54] Buhari, Nafakat 1, İman 41; Müslim, Zekat 48

[55] Bakara: 2/271

[56] Bakara 2/274

[57] Bakar:2/261

[58] Zümer 39/10

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.