Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bozukluğu, davranış, gereken, her ortamın insanı, müslümanın, olmak, sakınması

Müslümanın Sakınması Gereken Bir Davranış Bozukluğu: &Quot;Her Ortamın İnsanı&Quot; Olmak

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Müslümanın Sakınması Gereken Bir Davranış Bozukluğu: &Quot;Her Ortamın İnsanı&Quot; Olmak






Müslümanın Sakınması Gereken Bir Davranış Bozukluğu: "Her Ortamın İnsanı" Olmak
Müslümanın Sakınması Gereken Bir Davranış Bozukluğu: "Her Ortamın İnsanı" Olmak

Din ahlakının yaşanmadığı toplumlarda insanlar, bulundukları ortama göre değişen kişilik yapılarına sahiptirler Bu kişiler, çıkar elde etmek istedikleri ortamlarda menfaatleri doğrultusunda farklı tavırlar sergilerler Eğlenceli bir ortamda iyi vakit geçiriyormuş gibi, ciddi bir ortamda ağırbaşlı ve olgunmuş gibi, kendisinden farklı görüşe sahip bir kişinin yanında sanki onunla aynı fikri savunuyormuş gibi davranırlar Evlerinde ise tüm bu çizdikleri karakterlerden uzak davranarak, gerçek kişiliklerini sergilerler Bu tip insanlara toplumda “her ortamın insanı” adı verilir ve aslında son derece yanlış olan bu kişilik yapısı, sanki güzel bir özellikmiş gibi algılanır Oysa bu, çok tehlikeli bir yapıyı beraberinde getirir Çünkü bu insanlar, değişen koşullar karşısında hiç beklenmedik tavırlar sergileyebilirler

Yüce Allah'ın varlığını ve sonsuz gücünü kavrayan samimi Müslümanlar, güçlü bir imana, asil bir kişiliğe ve düşünce derinliğine sahip olurlar Hal ve hareketleri her zaman tutarlı olur ve bulundukları ortama ve şarta göre kesinlikle değişmez Allah'a iman etmeyen insanlarda görülen samimiyetsizlik ise, temelde insanın iç dünyasındaki yüzeysellikten kaynaklanan tavır, düşünce ve konuşma bozukluklarını beraberinde getirir Bu kişilerde görülen önemli tavır bozukluklarından bir tanesi, farklı ortamlarda farklı karakterlere bürünmeleridir

Her Ortamda Farklı Karakter Sergilemenin Nedenleri

Bazı insanların bulundukları ortama göre değişen karakterler sergilemelerinin nedeni (Allah'ı tenzih ederiz) Allah'ın rızasını değil insanların rızasını gözetmeleridir Bu kişiler, herkes için kendi kafalarında bir sınıflama yapmışlardır ve buna göre davranışlarını düzenlerler Allah bu kişilerin durumunu Kuran'da şöyle bildirir:
"Allah (ortak koşanlar için) bir örnek verdi: Kendisi hakkında uyumsuz ve geçimsiz bulunan, sahipleri de çok ortaklı olan (köle) bir adam ile yalnızca bir kişiye teslim olmuş bir adam Bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd, Allah'ındır Hayır, onların çoğu bilmiyorlar" (Zümer Suresi, 29)

İman edenler hiçbir ortam ve koşulda kararlılıklarından, Allah'ın hoşnut olacağını umdukları tavırlardan ve karakterlerinden ödün vermezken, basit insanlar sahip oldukları bu yüzeysel ahlaktan dolayı, tavır ve tutumlarında ortama göre kolaylıkla değişiklik gösterebilirler Örneğin nefislerinin hoşuna gitmeyen zorluk anlarında bir anda şikayetçi bir tavır takınabilir, din ahlakının yaşanmadığı bir ortamda Allah'ın sınırlarını korumada gevşeklik gösterebilir, boş sözlere dalabilir ve kolayca gaflete kapılabilirler Bu kişilerin farklı ortamlardaki tavır değişikliklerini birkaç başlık altında toplamak mümkündür

Zorlu Ortamlarda Kuran Ahlakına Uymayan Tavırlar Göstermeleri

Basit karakterli insanların yaşamlarına ve din ahlakına yaklaşımlarına bakıldığında pek çok noktada samimiyetten uzak oldukları görülür Bu kişilerin söyledikleri ile yaptıkları çoğu zaman farklıdır Din ahlakına bağlı olduklarını söyleseler de bir zorlukla karşılaşınca imanlarındaki zayıflık hemen fark edilir Örneğin sorunsuz ve rahat bir ortamda son derece dengeli ve itidalli görünen, ancak herhangi bir tehlike veya nefsine ağır gelecek bir durumla karşılaştığı anda söylenmeye başlayan, şikayetçi ve olumsuz konuşmalar yapan ve etrafındakilere de olumsuz telkinlerde bulunan bir kişi basit bir düşünce yapısına sahip olduğu için böyle davranmaktadır

Böyle bir kişinin farklı şart ve ortamlarda din ahlakından uzak tavırlar sergilemesi tehlikesi vardır Örneğin zor durumda kaldığı zaman yalan söyleyebilir, kaderi ve tevekkülü unutarak üzülüp ağlayabilir, ümitsizliğe kapılabilir Ya da öfkelenip saldırgan tavırlar sergileyebilir Çünkü bu ahlakın içinde yaşayan insanlar tüm bunları; öfkelenmeyi, duygusallığı, hüznü kendilerince doğal birer tepki sayarlar ve aniden ortaya çıkan bu gibi çirkin tavırları sergilemekten hiç çekinmezler


Oysa Allah'ın, "Şüphesiz: “Bizim Rabbimiz Allah'tır” deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar (yok mu) " (Fussilet Suresi, 30) ayetinde bildirdiği gibi, müminlerin zorluk anlarında da Allah'a olan güven ve teslimiyetleri tamdır Bu teslimiyet nedeniyle müminler, iman etmeyen kişilerde rastlanan tavır veya üslup değiştirme, geriye çekilme, savunduğu fikirlerden vazgeçme gibi bozuk kişilik yapıları sergilemezler Müminlerin zorluklar karşısında gösterdikleri tevekküle en güzel örneklerden biri, bir ayette bildirildiğine göre Peygamber Efendimiz (sav)'in -İslami kaynaklarda belirtildiğine göre- Hz Ebu Bekir ile mağaraya sığındıklarında "Hüzne kapılma, elbette Allah bizimle beraberdir" (Tevbe Suresi, 40) demesidir

İnsanların Rızasını Gözetmeleri

İnsanların vereceği tepkiler doğrultusunda bir hayat süren kişiler, sürekli olarak onların rızasını ve hoşnutluğunu kazanmaya çalışırlar Bu çabadan kastedilen elbette Allah'ın rızasını gözeterek insanlara güzel ahlaklı davranma, iyilik yapma, gönüllerini alarak, Allah'ı hoşnut etme çabası değildir Kastedilen, kişiliksiz bir tavır sergileyerek her insanın yanında o kişiye göre şekil almaları ve insanların takdirini kazanabilmek için her türlü basitliği, tavır ve ahlak bozukluğunu rahatlıkla yapabilmeleridir

Örneğin meşru olmadığını bildiği halde sırf müdürünün takdirini kazanabilmek için iş yerinde evraklar üzerinde sahtekarlık yapan, yerine göre yalan söylemekten çekinmeyen kişiler, bu tip insanlara bir örnektir Doğru olan ise vicdanlı, dengeli ve kişilikli tavrı, insanlardan, onların üslup ya da konumlarından etkilenmeden her yerde yaşamaktır Samimiyetsiz, yapmacık konuşan bir insanla aynı üslupla muhatap olmak, şımaran bir insanla şımarmak, kibirlenen insanlardan etkilenmek kısacası her karakterden insana uyum sağlamak ve onların etkisi altına girerek kişiliksiz davranmak, kaçınılması gereken basitlik örneklerinden birkaçıdır

Böyle bir karaktere sahip olan kişiler, Allah'ın kendilerini her yerde ve her zaman gördüğünü unuttuklarından tamamen insanlara göre düzenlenmiş bir hayat yaşarlar Yüce Allah Al-i İmran Suresi'nin 186 ayetinde müminlerin karşılaşacakları zorlukları şu şekilde bildirmiştir:

"… Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz Eğer sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere olan azimdendir " (Al-i İmran Suresi, 186)

Ayette buyrulduğu gibi müminler; karşı tavır alma, manevi baskı, tepki, alay, kınama, suçlama gibi eziyet verici sözler veya fiziksel saldırı gibi fiili davranışlarla da karşılaşacaklardır Fakat bu davranışlar karşısında müminlerin tepkileri sabırlı, cesur ve dirayetlidir Yüce Allah, ellerini çaprazlama kesmekle tehdit ettiği halde Firavun'dan korkmayarak Allah'a iman eden (iman etmeden önce büyücü olan) Müslümanları, ateşe atılmaktan dahi korkmayan Hz İbrahim'in cesur tavırlarını ve sahabelerin çevre baskısına karşı onurlu ve sağlam duruşlarını Kuran'da tüm müminlere örnek gösterir

Olaylar Karşısında Değişken ve Beklenmedik Tavırlar Sergilemeleri

Bu psikolojideki insanlar, farklı ortamların yanı sıra yaşadıkları farklı olaylardan da fazlasıyla etkilenirler Bu yüzden büyük bir kısmı dengeli bir ruh haline sahip değildir Olumlu gördükleri olaylar, bu kişileri şevklendirirken bunun aksi bir durum; örneğin maddi bir kayıp, telefonda alınan bir haber ya da karşılıklı konuşurken sarf edilen bir söz bu insanların hemen morallerinin bozulmasına yol açar Bu kişiler diğer zamanlarda ağır, asil görünseler de bu tür kendilerince beklenmedik olaylarda gerçek kişilikleri ortaya çıkar Örneğin daha öncesinde çevresine son derece sakin ve itidalli bir görüntü sergileyen bir kişi, çıkarı ile çatışan bir durumda hemen aksileşebilir Kimi olaylar karşısında kendisini öfkeye kaptırır, kimi zaman da kontrolünü kaybeder ve duygusallaşır

Mümin ise tüm hayatına ve kişiliğine Kuran ahlakı hakim olduğu için, nefsin bu özelliği ve ona karşı nasıl bir mücadele verilmesi gerektiği konusunda en doğru bilgilere sahiptir Ahirette hesap vereceğini kesin olarak bilen, Allah'tan içi titreyerek korkan samimi bir mümin, Allah'ın ayetlerdeki hükümlerine tamamıyla riayet etmeye hayatı boyunca her an özen gösterir İşte müminin farkı ve Allah Katındaki üstünlüğü buradadır
İnsanın, karşısına nasıl bir olay çıkarsa çıksın, karşılaştığı herşeyin, kaderinde Allah'ın izni ve dilemesi ile yaratıldığını unutmaması gerekir Elbette Allah imtihanın bir gereği olarak insanlar için çeşitli sebepler yaratmıştır; ancak bunların tamamının Allah'ın kontrolü altında olduğu hiçbir zaman akıldan çıkarılmamalıdır

Yüzeysellikten Kurtulmanın Yolu Samimi İmandır

Yazıda bahsettiğimiz yüzeysel ahlak yapısından kurtulmak için kişinin din ahlakını yaşama konusunda mutlak dürüstlüğe niyet etmesi ve türlü bahanelerle kendisini kandırmaktan vazgeçmesi gerekir Çünkü yüzeysellikten kurtulmanın tek yolu, insanın fıtratına uygun tek ahlak şekli olan Kuran ahlakını yaşamasıdır Ancak, tüm kalbiyle ve ruhuyla Allah'a teslim olmaya karar vermiş; O'nun razı olduğu şekilde yaşamaya tam niyet edip, üzerinde kötü ahlaktan eser bırakmayacak şekilde kendini yenileyen bir insan kötü ahlak özelliklerinden kolayca kurtulabilir

Unutulmamalıdır ki Allah'a gönülden iman etmiş olan müminlerin kişilik yapılarının temelini samimiyet oluşturur Çünkü samimiyet her ortam ve durum karşısında müminin Yüce Allah'ın beğendiği tavrı sürdürmesi, hiç kimsenin görmediği ve bilmediği anlarda bile nefsinin isteklerine karşı gelerek daima Rabbimiz'in sınırlarını koruması anlamına gelir

Müminler, Allah'a duydukları samimi sevgi ve saygı dolu korku nedeniyle O'nun “Selam” (güven ve esenlik) sıfatının en çok tecelli ettiği kimselerdir Rabbimiz'in her an kendilerini izlediğini ve ahirette her yaptıklarından hesaba çekileceklerini bilen müminler, bu nedenle bir tek Allah'ın rızasını kazanmak için O'nun beğendiği, Kuran'da çeşitli örneklerle ve ayetlerle tarif ettiği Müslüman karakterine sahip olabilmek için büyük titizlik gösterirler

“Ortama göre karaktere bürünme ve her ortamın insanı” olma psikolojisi, basit karaktere sahip insanlarda çok sık görülür Müslümanların ise nerede olurlarsa olsunlar, ne yaparlarsa yapsınlar kalplerinde ve konuşmalarında daima Allah'a yakınlık ve samimiyet vardır Hayatlarının tek amacı Allah'ın rızasını, rahmetini ve cennetini kazanmak olduğundan, içinde bulundukları her an bu asil amaç doğrultusunda hareket ederler Allah, Kendisi'ne katıksız iman eden kulları hakkında Kuran'da şu şekilde buyurmuştur:

"Müminlerden öyle erkek -adamlar vardır ki- Allah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirdi, kimi beklemektedir Onlar hiç bir değiştirme ile (sözlerini) değiştirmediler" (Ahzab Suresi, 23)

İman sahipleri hiçbir ortam veya koşulda kararlılıklarından, Allah’ın rızasını kazanmayı umut ettikleri tavırlardan ödün vermezler Basit karektere sahip olan insanlar ise sahip oldukları yüzeysel ahlaktan dolayı bulundukları ortama göre tavırlarını değiştirebilirler Örneğin çevresi tarafından son derece sakin ve itidalli olarak bilinen bir kişi, çıkarı ile çatışan bir durumda hemen aksileşebilir Olaylar karşısında öfkeye kapılbilir ve kontrolünü kaybedebilir

Müminler Olaylar Karşısında Beklenmedik Tepkiler Vermezler

İmanı kalbine henüz tam yerleştirememiş bazı insanlarda teslimiyetsizliğe eğilim söz konusu olabilmektedir Bu kişiler de ortam ve şartlar istedikleri gibi olduğunda ve nimet bolluğu içindeyken din ahlakını yaşamaya titizlik gösterir, yükümlü oldukları ibadetleri şevkle yerine getirirler Fakat şartlar değiştiğinde, nimetler Allah'tan bir imtihan olarak eksildiğinde tavırları da değişmeye başlar Eski şevkleri yerini ağırlığa ve durgunluğa bırakır En önemlisi de hiç beklenmedik bir durumda hiç beklenmedik aşırı tepkiler verebilirler Oysa bu, Kuran ahlakına uygun değildir

Samimi iman eden kişi, Allah'ın gösterdiği yola uyması sebebiyle güçlü ve üstün bir kişilik sahibidir Rehberi Kuran olduğu için olaylar karşında göstereceği tavırlar, vereceği tepkiler hep İslam ahlakına göre olur Bu da ona itidalli ve dengeli bir kişilik kazandırır Nasıl hareket edeceği, olayları hangi bakış açısıyla, nasıl bir mantık örgüsüyle değerlendireceği çevresindekiler için hiçbir zaman sürpriz olmaz Aklı, vicdanı, tavırları, konuşmaları hep Kuran ahlakının getirdiği istikrarı yansıtır Bundan dolayı da güvenilir bir karaktere sahiptir

Bu makale, İlmi Araştırma Dergisi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.