Azap İçerisinde Olan Kadınlar |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Azap İçerisinde Olan KadınlarAzap İçerisinde Olan Kadınlar Bir gün Müminlerin Emiri İmam Ali (as) şöyle buyurdu: “Biz Fatıma’yla birlikte Hz Peygamber’in (saa) yanına vardığımızda,O’nun şiddetle ağladığını gördük “Annem ve babam size feda olsun! Neden ağlıyorsunuz?” diye sordum Buyurdular ki: “Ya Ali! Beni miraca götürdüklerinde,ümmetimin kadınlarından bir grubu şiddetli azap içerisinde gördüm Onların şiddetli azaplarını hatırladığım için ağladım Saçıyla asılan bir kadın gördüm ki, sıcağın şiddetinden beyni kaynıyordu Diliyle asılan bir kadın gördüm ki, cehennemin yakıcı suyundan onun boğazına döküyorlardı Yine memelerinden asılan bir kadın gördüm Yine ateşten olan tandırda ayaklarından asılan bir kadın gördüm Yine bedeninin etini yiyen bir kadın gördüm ki,ateş onun ayağının altından alevleniyordu Yine elleri ayaklarına bağlanan bir kadın gördüm ki, yılan ve akrepler ona saldırıyorlardı Yine ateşten olan bir tabutta kör, sağır ve dilsiz olan bir kadın gördüm ki,beyni burnundan dışarı çıkıyordu ve bedeni ise cüzam ve abraşlı olduğundan parçalamıştı Yine ateşten olan makaslarla,bedeninin eti önden ve arkadan kesilen bir kadın gördüm Yine yüzü ve elleri yakılan bir kadın gördüm ki, bağırsaklarını yiyordu Yine başı domuz başı,gövdesi ise eşek gövdesi olan bir kadın gördüm ki, binlerce azaba tabi tutulmuştu Yine köpek şeklinde olan bir kadın gördüm ki,ateş onun altından girip ağzından çıkıyordu; azap melekleriyse ateşten olan kamçılarla onun başına ve bedenine vuruyorlardı” Hz Fatıma (as) arzetti ki: “Babacığım! Bu kadınlar dünyada ne yapmıştılar ki Yüce Allah onları böyle azaplara tabi tutmuştu?” Resulullah (saa) buyurdu ki: “Saçıyla asılan kadın; saçını erkeklerden gizlemiyordu Diliyle asılan kadın; kocasını incitiyordu Memelerinden asılan kadın; kocasının yatağından kaçınıyordu Ateşten olan tandırda ayaklarından asılan kadın; kocasının izni olmaksızın evinden dışarı çıkıyordu Bedeninin etini yiyen kadın; bedenini halk için süslüyordu Elleri ayaklarına bağlanan, yılan ve akreplerin kendisine saldırdığı kadına gelince; o kadın necis elbiseyle abdest alıyordu; cenâbet ve hayız guslü yapmaz,temizliğe riayet etmez ve namazı önemsemezdi Ateşten olan bir tabutta kör,sağır ve dilsiz olan kadın; zina yoluyla çocuk doğurup onu kocasına mal etmişti Bedeninin eti ateşten olan makaslarla,önden ve arkadan kesilen kadın ise; kendisini erkeklere sunuyordu Yüzü ve elleri yakılan ve bağırsaklarını yiyen kadına gelince; o kadın,yakınlarını başkalarına satan namussuz (fahişe simsarı) idi Başı domuz başı, gövdesi ise eşek gövdesi olan kadın; söz taşıyan ve yalancı idi Köpek şeklinde olan ve ateşin,altından girip ağzından çıktığı kadın; o kadın makyaj yapan (veya şarkı söyleyen),bağırarak ağlayan ve herkesi kıskanan biriydi” Daha sonra şöyle buyurdular: “Kocasını öfkelendiren kadına yazıklar olsun; kocası kendisinden razı olan kadına da ne mutlu!”[1] [1] - Bihar’ul- Envarc 8s 309 |
|