Zariyat Süresi Meali |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zariyat Süresi Mealizariyat süresi meali Mumine Sitesi 051-ez-ZÂRİYÂT 51-ez-ZÂRİYÂT Mekke'de inmiştir 53(elliüç) âyettir İlk âyette geçen ve "rüzgârlar" anlamına gelen "zâriyât" kelimesi, sûrenin adı olmuştur Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla 1 Tozdurup savuranlara, 2 Yükünü yüklenenlere, 3 Kolayca süzülenlere, 4 İşleri ayıranlara andolsun ki, 5 Size vâdedilen, kesinlikle doğrudur 6 Ve ceza mutlaka vuku bulacaktır Burada kendilerine yemin edilenler, rüzgarlar, bulutlar, gemiler veya meleklerdir 7 İçinde yörüngeleri olan göğe andolsun ki, 8 Siz çelişkili sözler söylüyorsunuz 9 Ondan (Kur'an'dan veya imandan) dönen döndürülür (engellenmez) Gerçekten Kureyş, Hz Peygamber ve Kur’an hakkında farklı şeyler söylüyorlardı Peygamber ve Kur’an hakkında, sahir ve sihir, şair ve şiir, kahin ve kehanet iddiasında bulunmuşlardı 10 Kahrolsun o koyu yalancılar! 11 Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir 12 Ceza gününün ne zaman olduğunu sorarlar 13 O gün onlar ateşe sokulacaklardır 14 Azabınızı tadın! Acele gelmesini beklediğiniz şey budur işte! (denir) 15 Şüphesiz ki Allah'a isyandan sakınanlar, cennetlerde ve pınar başlarında bulunacaklar 16 Rablerinin kendilerine verdiğini alarak Kuşkusuz onlar, bundan önce dünyada güzel davrananlardı 17 Geceleri pek az uyurlardı 18 Seher vakitlerinde de istiğfar ederlerdi 19 Mallarında, muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı 20 Kesin olarak inananlar için yeryüzünde âyetler vardır Yeryüzünün dağlarında, denizlerinde, ağaçlarında, bitkilerinde, madenlerinde ve canlılarında Cenab-ı Hakk’ın kudret, irade ve birliğine delalet eden alametler açıkça sergilenmektedir 21 Kendi nefislerinizde de öyle Görmüyor musunuz? 22 Semada da rızkınız ve size vâdedilen başka şeyler vardır 23 Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki bu vaad, sizin konuşmanız gibi kesin ve gerçektir Buna göre insan kendi konuşmasının kendisine ait olmasından nasıl şüphe etmezse, Allah’ın bildirdiği şeylerden de öylece şüphe etmemelidir 24 İbrahim'in ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi? (Bunlar meleklerdi) 25 Onlar İbrahim'in yanına girmişler, selam vermişlerdi İbrahim de selamı almış, içinden, "Bunlar, yabancılar" demişti 26 Hemen ailesinin yanına giderek semiz bir dana (kebabını) getirmiş, 27 Onların önüne koyup "Yemez misiniz?" demişti 28 Derken onlardan korkmaya başladı "Korkma" dediler ve ona bilgin bir oğlan çocuğu müjdelediler Bu, İshak (as)dı 29 Karısı çığlık atarak geldi Elini yüzüne çarparak: "Ben kısır bir kocakarıyım!" dedi 30 Onlar: "Bu böyledir Rabbin söylemiştir O, hikmet sahibidir, bilendir" dediler Hzİbrahim’in yaşlı karısı Sare, ayette belirtildiği gibi çocuk haberini alınca, şaşkınlık içinde elini yüzüne vurarak, yaşlılığını ifade etmişti 31 (İbrahim O halde işiniz nedir, ey elçiler? dedi 32 "Biz, dediler, suçlu bir kavme gönderildik" 33 "Üzerlerine çamurdan taş yağdırmaya (geldik)" 34 (Bu taşlar,) aşırı gidenler için Rabbinin katında işaretlenmiş (taşlardır) 35 Bunun üzerine orada bulunan müminleri çıkardık 36 Zaten orada müslümanlardan, bir ev halkından başka kimse bulmadık 37 Acı azaptan korkanlar için orada bir işaret bıraktık 38 Musa'da da (ibretler vardır) Onu apaçık bir delil ile Firavun'a göndermiştik 39 Firavun ordusuyla birlikte yüz çevirmiş: "O, bir büyücüdür veya bir delidir" demişti 40 Nihayet onu da ordularını da yakalayıp denize attık, bu sırada kendini kınayıp duruyordu Firavun, inkar ve inadında, peygamberi yalanlamasından ve tanrılık davasına kalkışmasından dolayı kendini kınıyordu 41 Ad kavminde de (ibretler vardır) Onlara kasıp kavuran rüzgârı göndermiştik 42 Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu 43 Semûd kavminde de (ibretler vardır) Onlara: Bir süreye kadar faydalanın, denmişti 44 Rablerinin emrine karşı geldiler Bu yüzden, bakıp dururlarken onları yıldırım çarpıverdi 45 Ayağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı 46 Bunlardan önce de Nuh kavmini helâk etmiştik Çünkü onlar yoldan çıkmış bir toplum idiler 47 Göğü kendi ellerimizle biz kurduk ve biz (onu) elbette genişleticiyiz Galaksilerin ve bir galakside bulunan yıldızların devamlı birbirinden uzaklaşmasını ifade eden “genişleme teorisi”ne işaret vardır 48 Yeri de döşedik (Bak) ne güzel döşeyiciyiz! 49 Her şeyden de çift çift yarattık ki, düşünüp öğüt alasınız 50 O halde Allah'a koşun Çünkü ben, size O'nun katından (gelmiş) açık bir uyarıcıyım 51 Allah ile beraber başka bir tanrı edinmeyin Zira ben size O'nun tarafından (gelmiş) açık bir uyarıcıyım 52 İşte böylece, onlardan öncekilere her hangi bir peygamber geldiğinde hemen: O, bir büyücüdür veya delidir, dediler 53 Bunu (nesilden nesile) birbirlerine vasiyet mi ettiler? Doğrusu onlar azgın bir topluluktur 54 Artık onlara aldırma (Davete uymamalarından dolayı) sen kınanacak değilsin Çünkü Hz Peygamber sürekli olarak hakka davet etmiş ve bu yolda her çabayı göstermiştir 55 Sen yine de öğüt ver Çünkü öğüt müminlere fayda verir 56 Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım 57 Ben onlardan rızık istemiyorum Beni doyurmalarını da istemiyorum 58 Şüphesiz rızık veren, güç ve kuvvet sahibi olan ancak Allah'tır Rızkı veren ve besleyen Allah’tır Durum böyle olunca, Allah’ın insanlara ve cinlere ihtiyacı yoktur Üstelik kendilerinin de, başkalarının da rızıklarını o karşılamaktadır 59 Muhakkak ki bu zulmedenlerin de, geçmişlerinin payı gibi (azaptan) bir payları vardır! O halde acele etmesinler! Mekkeliler gibi küfür ve inkara saparak Hz Peygamber’i yalanlayanlara, önceden yok edilen kavimlerin başına gelen azap gelecektir Öncekiler azaptan nasiplerini aldıkları gibi bunlar da alacaklardır 60 Başlarına gelecek (acı) günlerinden dolayı vay o kâfirlerin haline! |
|