Hıttin Muharebesi |
07-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hıttin MuharebesiHıttin Muharebesi - Hıttin Muharebesi Hakkında Hıttin Muharebesi Üçüncü Haçlı seferi Hattin Muharebesi Tarih 4 Temmuz 1187 Bölge Hittin, İsrail Tiberya yakınlarında Sonuç Eyyubi zaferi Taraflar Eyyubiler Kudüs Krallığı Kumandanlar Selahaddin Eyyubi Lüzinyanlı Guy, Trabluslu III Raymond, İbelinli Balian Güçler 12000-20000 Hittin Muharebesi veya Hattin Muharebesi (4 Temmuz 1187), Selahaddin Eyyubi'nin komutasındaki Eyyubi ordusunun Haçlıların elindeki Kudüs Krallığı'nı büyük bir yenilgiye uğrattığı savaştır Bu zafer Haçlı seferlerinin seyrini değiştirmiş, Kudüs'ün 88 senelik bir süreden sonra tekrar Müslümanların eline geçmesine neden olmuştur Ortadoğu'daki tüm Müslüman emirlikleri birleştiren Selahaddin Eyyubi, 1187'deki Hıttin Savaşı'nda tüm Haçlı ordusunu bozguna uğrattı Savaşın ardından Haçlı ordusunun iki kumandanı, Reynauld of Chatillon ve Kral Guy, Selahaddin Eyyubi'nin huzuruna çıkarıldı Selahaddin Eyyubi, daha önce Müslümanlara karşı uyguladığı korkunç vahşetlerle ünlenmiş olan Reynauld of Chatillon'u idam etti, ancak aynı suçları işlememiş olan Kral Guy'u serbest bıraktı Filistin toprakları bir kez daha adaletin ne olduğu görüyordu Selahaddin Eyyubi Hıttin'ın hemen ardından -tam da Peygamberimizin bir gecede Mekke'den Kudüs'e götürüldüğü kutsal Mirac günü- Kudüs'e girerek 88 yıldır Haçlı işgali altında olan şehri kurtardı Haçlılar, 88 yıl önce Kudüs'ü aldıklarında içindeki tüm Müslümanları katletmişlerdi ve bu yüzden bu sefer de Selahaddin Eyyubi'nin aynı vahşeti kendilerine yapacağını korkuyla bekliyorlardı Oysa Selahaddin Eyyubi kentteki Hıristiyanların hiçbirine en ufak bir zarar vermedi Dahası, sadece Latin (Katolik) Hıristiyanların şehri terk etmelerini emretti; 'Haçlı' kimliğine sahip olmayan Ortodokslar ise şehirde yaşamaya ve diledikleri gibi ibadet etmeye devam edebilirlerdi İngiliz tarihçi Karen Armstrong, Müslümanların bu ikinci Kudüs fethini şöyle anlatır: 2 Ekim 1187'de Selahaddin ve ordusu Kudüs'e fatihler olarak girdiler; gelecekteki 800 yıl boyunca şehir bir Müslüman kenti olacaktı Selahaddin (katliam yapmamak üzere) önceden Hıristiyanlara verdiği sözü tuttu ve şehri yüksek İslami prensiplere göre aldı Kuran'da emredilmiş olduğu gibi şiddetten kaçındı, 1099 yılındaki katliamların öcünü almaya kalkmadı Tek bir Hıristiyan öldürülmedi, hiçbir yağma yapılmadı Esirleri serbest bırakmak için istenen fidyeler ise son derece düşük tutuldu Kuran'da emredildiği gibi, esirlerin çoğunu da hiçbir fidye almadan serbest bıraktı Selahaddin'in kardeşi El-Adil, bin kadar esirin kendi hizmetine verilmesini istedi ve sonra hepsini -acınacak durumda olduklarını gördüğü için- karşılıksız olarak serbest bıraktı Şehirdeki zengin Hıristiyanlar, değerli eşyalarını yükleyip şehirden bir an önce gittiler, oysa ellerindeki para, şehirdeki tüm savaş esirlerinin fidyesini ödemeye fazlasıyla yetiyordu Başrahip Heraclius, herkes gibi 10 dinarlık fidyesini ödedi, sonra da şehri hazinelerle dolu arabalarla terk etti13 |
|