Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hitlere, suikast

Hitler'e Suikast...

Eski 07-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hitler'e Suikast...






Haziran 1944'te Müttefikler tarafından yapılan Normandiya çıkartması, Almanya'da umutsuzluğu iyice artırmıştı Fakat Hitler, sonuna kadar direnme niyetini belirtiyor, çok yakın bir zamanda işitilmedik silahların kullanılacağını bildiriyordu Ona göre bu korkunç silahlar, savaşı derhal Almanya lehine sonuçlandıracaktı Hitler'in sözünü ettiği "işitilmedik silah" Amerikan ve İngiliz bilginlerinin de üzerinde çalışmakta oldukları atom bombasıydı Alman bilginleri, atom bombasını gerçekleştirme yansısında geri kalıp, bu korkunç silahı zamanında yetiştiremezlerse, Hitler, Berchtesgaden dolaylarındaki sığınağa çekilerek, kendisiyle birlikte Almanya'yı da uçuruma sürükleyecek delice planlar tasarlıyordu


Almanya'da, daha savaşın başından beri, Hitler'i ortadan kaldırıp ülkelerini felâketten kurtarmaya çalışan sağduyu sahibi kişiler de vardı Bunlar, Hitler'i öldürerek Müttetiklerle barış yapmayı düşünüyorlardı Bu amaçla da 1941 yılından beri birkaç suikast girişiminde bulunmuşlar fakat hiç birinde başarı kazanamamışlardı


Amiral Canaris ve Kont Helmuth von Moltke tarafından yönetilen ve aralarında Schacht, Belçika Valisi Von Falkenhausen, Mareşal Rommel, Von Beck, Fransa Valisi Karl Heinrich von Stulpnagel, Von Hassel gibi general ve devlet adamları bulunan bir grup, Hitler'i devirdikten sonra yerine Feldmareşal Vitzleben’i geçirmeyi kararlaştırmıştı Ne var ki, Gestapo bu komployu haber almış ve Kont Moltke 1944 Ocak ayında tutuklanmıştı Onun tutuklanması, ötekilerinin çalışmalarını durdurmamış ve 1944 Temmuzunda Hitler'e son ve en önemli suikastı yapmışlardı


Hitler, daha öncekilerden olduğu gibi, bundan da kurtuldu ve suikastı düzenleyenlerin tümünü ortadan kaldırdı 20 Temmuz 1944'te yapılan bu suikaste geçmeden önce, başarısızlıkla sonuçlanan öbür suikastlardan da söz etmek gerekir


4 Ağustos 1941'de Merkez Grubu Ordusu, Borisov'daydı Bu ordu Feldmareşal Von Bock'un komutası altındaydı Ordu karargâhı, Hitler'i tutuklayıp mahkeme önüne çıkarmaya kararlı subaylarla doluydu Bunların başında Orgeneral Von Treckow'la yardımcısı Teğmen Von Schlabrendorff'du Von Bock, ancak girişim başarıya ulaşırsa yardım vaadinde bulundu


Hitler, Borisov'daki Merkez Grubu Ordusu karargâhına geldiğinde, suikastçılar şaşkınlık ve korkudan hiç bir şey yapamadılar Kalabalık bir koruyucu çemberi içindeki Hitler'in yanına suikastçılar yanaşamadılar bile


13 Mart 1943'te, Stalingrad'ta Alman ordularının yenilgiye uğramalarından hemen sonra, Hitler'e ikinci bir suikast düzenlendi Merkez Grubu Ordusu karargâhı o sırada Smolensk'de bulunuyordu Komutan değişmiş, Von Bock'un yerine Feldmareşal Von Kluge getirilmişti Tresckow'la Schlabrendorff, aynı teklifi Von Kluge'ye yaptılar ve aynı karşılığı aldılar


Von Kluge, suikast başarıya ulaşırsa yardıma hazır olduğunu söyledi Hitler'in pek yakında karargâhı ziyaret edeceği biliniyordu Canaris ve öteki komplocu subaylar, Smolensk'e plastik bombalar ve sigorta tapaları getirdiler Hitler karargâha geldi ve ayrılmasına yakın suikastçılar hareket geçtiler Tresckow ve Schlabrendorff iki konyak şişesine bomba yerleştirip Hitler'in maiyet subaylarından Albay Brandt'a vererek, Rastenburg’daki bir arkadaşlarına götürmesini istediler Brandt, şişeleri yerine ulaştırmak üzere aldı Bombalar, Hitler'in uçağının havalanışından yarım saat sonra patlayacak şekilde ayarlanmıştı Suikastçılar, Berlin ve Smolensk'de heyecanla sonucu beklerlerken, Hitler'in uçağının Rastenburg'a sağ salim indiği haberini şaşkınlık içinde öğrendiler


Bunun üzerine teğmen Schlabrendorff, büyük bir soğukkanlılıkla Hitler'in karargâhına giderek, her şeyden habersiz Brandt'dan, içine bomba yerleştirilmiş konyak şişelerini alarak, yerine gerçek konyak şişeleri verdi Suikastçılar, bombaların patlamayışını Hitler'in uçağının çok yüksekten uçmasına ve bu nedenle tapa sigortasının çalışmamasına yordular


21 Mart 1943'te Hitler'e üçüncü suikast girişiminde bulunuldu Hitler'i öldürmeyi kafasına koyan Orgeneral Von Tresckow, Führer'in Berlin'de, Unter den Linden'deki Şehitler Anıtı binasında yapılan kahramanları anma törenine katılmasından yararlanmak istedi Bu sefer Albay Von Gresdorff, kaputunun ceplerine iki bomba yerleştirerek binanın içinde beklemeye başladı Hitler'in ziyaretinin yarım saat süreceği daha önceden bildirilmişti Fakat Hitler, binada ancak 8 dakika kaldı ve suikast girişimi de suya düştü


Yine 1943 yılının kasım ayında, Hitler'e dördüncü suikast düzenlendi Rusya'daki ordu için Hitler yeni kaput modelleri seçmişti Axel von dem Bussche adındaki genç bir subay, kaputu giyip bir manken gibi Hitler'in karşısına çıkacaktı Kaputun her cebinde birer bomba bulunacak ve bunları ateşleyerek, kendisiyle birlikte Hitler'i de havaya uçuracaktı Fakat Hitler, model seçme işini durmadan erteliyordu Sonunda 30 Kasım günü, Hitler'in kaput modelini seçeceği bildirildi Bir gün önceden, Bussche'ye kaput ve bombalar verildi O gece kaput deposu, müttefiklerin bir hava akını sonunda bombalanarak yandı Böylece, Hitler’in kaput seçme işiyle birlikte, suikast planı da suya düştü


Hitler'in muhalifleri, suikast girişimlerindeki başarısızlıklarına rağmen, yollarından dönmüş değillerdi Bu sefer de Albay von Stauffenberg'i sahneye çıkardılar Stauffenberg 1942 yılında, Kuzey Afrika'da bir mayın tarlasına düşerek ağır yaralanmıştı Patlama sonunda, sağ koluyla sol elinin iki parmağı kopmuş, sol gözü de kör olmuştu Aylarca hastanede yaşama savaşı verip iyileşince, Hitler'in muhalifleri, bu morali bozuk ve Almanya'nın geleceğinden umudunu kesmiş von Stauffenberg'e çengel atmakta gecikmediler


Stauffenberg'in ilk suikast denemesi 11 Temmuz 1944'te oldu Albay, Hitler'le bir toplantıya katılmak için Obersalzberg'e gitti Çantasında patlamaya hazır bir bomba vardı Fakat, toplantı o gün yapılmadığından, suikast da gerçekleşmedi 15 Temmuz 1944'te Hitler'in karargâhı Doğu Prusya'da Rastenburg'da Goering ve Himmler'in de katılmasıyla bir toplantı yapılıyordu Stauffenberg de toplantıdaydı Tam tapa sigortasını çalıştıracağı sırada, Hitler odadan dışarı çağrıldı ve bir daha da geri dönmedi Führer bir kere daha rastlantı ve şans sonucu ölümden kurtulmuş oluyordu


20 Temmuzda yapılan toplantıda Kurmay Albay Stauffenberg de bir rapor okuyacaktı Albay, Mussolini'nin ziyareti dolayısıyla toplantının saat 13 yerine 12,30'da yapılacağını ve görüşmelerin yeraltı salonundan "Misafirler Pavyonu"na alındığını öğrenince canı sıkıldı Çünkü Misafirler Pavyonu uzun, tahta bir yapıydı Bombanın patlamasına ince duvarlar ve çatı fazla bir direnme göstermeyeceğinden, etkisi de o ölçüde az olacaktı Fakat artık ilk adım atılmıştı ve geriye dönmek düşünülemezdi


Albay Stauffenberg, pavyona girmeden önce kapıda kısa bir süre duraklayarak eğildi, çantanın içindeki bombanın mekanizmasını sağlam kalan üç parmağıyla çalıştırdı Salonda sayıları yirmiyi bulan yüksek rütbeli subay bulunuyordu Ortadaki masada büyük bir kurmay haritasının üzerine eğilmişlerdi Hitler, büyük bir dikkatle anlatılanları dinliyordu Feldmareşal Keitel, bir ara Stauffenberg'in kulağına eğilerek:


"Raporunuzu general Heusinger'den sonra okuyacaksınız Onun için Führer'in yakınında bulunun" dedi Stauffenberg elindeki çantayı, masanın altındaki ağır tahta desteğini Hitler'in en yakın tarafına dayadı Albay Stauffenberg, birkaç ay önce İhtiyat Orduları Başkomutanı General Fromm'un emir subaylığına atandığından, bu çok gizli toplantıya katılma olanağını bulmuştu


Hitler, ihtiyat tümenlerinin Rus saldırısını önleyecek güçte olup olmadıklarını öğrenmek istiyordu Stauffenberg, raporunda Hitler'e bu konuda bilgi verecekti Çantayı Hitler'in yanına bıraktıktan sonra, Berlin'le bir telefon konuşması yapmak için Keitel'den izin alarak dışarı çıktı O sırada General Heusinger, Doğu Cephesi hakkındaki raporunu bitirmek üzereydi


Tam bu sırada, bir yıl önce "konyak" şişelerini taşıyan Albay Brandt, masanın altındaki çantayı gördü Hitler'i rahatsız edebilir düşüncesiyle çantayı durduğu yerden alıp desteğin öbür yanına dayadı, içinde bomba bulunan çanta, şimdi Hitler'in oldukça uzağına gitmişti


General Heusinger, raporunun son satırlarını okurken, Feldmareşal Keitel yanındaki General Buhle'ye dönerek:


"Stauffenberg nerede kaldı?" diye sordu "Konuşma sırası ona geldi"


Albay Stauffenberg o sırada, Misafirler Pavyonu'nun oldukça uzağında Teğmen von Haeften'le birlikte zırhlı bir otomobilin içinde, bombanın patlamasını bekliyordu Saat on ikiyi elli geçerken, Misafirler Pavyonundan korkunç bir patlama duyuldu Pavyonun çatısı çökmüş, camlar paramparça olmuştu Barakanın üzerinde siyah bir duman tabakası yükseliyor, yaralıların, ya da can çekişenlerin iniltileri, acı bağırışları duyuluyordu Albay Stauffenberg ve Teğmen von Haeften, olanları büyük bir soğukkanlılık içinde izliyorlardı Bir yardım ekibinin pavyona koştuğunu ve sedyeyle bir cesedi dışarıya çıkardıklarını gördüler Stauffenberg, çıkarılan cesedin Hitler'e ait olduğundan zerre kuşkusu yoktu Çünkü çantayı Hitler’in ayakları dibine bırakmıştı Teğmen Haeften'e:


"Hitler'in cesedini çıkardılar! Çabuk gidelim" diye bağırdı


Stauffenberg olaydan yarım saat kadar sonra, bir uçakla Berlin'e gitti Milli Savunma Bakanlığında, General Olbricht'in odasında yirmiye yakın subay toplanmış heyecan ve merak içinde sonucu bekliyordu Saat 15,15'te Stauffenberg, Hitler'in ölüm haberini bekleyen subaylara telefon etti :


"Hava alanındayız Bize bir araba gönderin Hitler öldü!"


Oysa o sırada Hitler, karargâhın istasyonunda, Mussolini'yle Mareşal Graziani'yi getirecek treni bekliyordu Ölmemişti Patlama sırasında saçları kavrulmuş, sağ bacağı yanmış, sağ koluna da hafif bir felç gelmişti Albay Brandt'la Hitler'in sağındaki iki general ve bir stenocu hemen ölmüşlerdi Hitler, kendisini yerden kaldırmaya çalışan Keitel'e:


"Yeni pantolonum pek de güzeldi, bana bir üniforma getirsinler)" demişti Patlamadan üç saat sonra iyice kendine gelmiş, Mussolini'ye havaya uçurulan barakayı göstermişti


General Olbricht, Albay Stauffenberg'den aldığı haberi İç Güvenlik Ordusu Kumandanı General Fromm'a bildirdi Ancak General Fromm, Hitler'in ölüm haberini kuşkuyla karşıladı Hitler'in karargâhıyla bağlantı kurmak ve Führer'in kesin olarak ölüp ölmediğini öğrenmek istedi Az sonra Feldmareşal Keitel telefonda şunları söylüyordu :


"Yok efendim, saçma Bir suikast oldu ama Führer kurtuldu Şu anda Duçe'yle görüşüyor"


General Olbricht, Keitel'in yalan söylediği inanandaydı Az sonra Stauffenberg de Milli Savunma Bakanlığına geldi Albay kesin konuşuyordu :


"Konferans salonu yerle bir oldu, uçuşan cesetler gördüm, oradan tek kişinin canlı çıkması mümkün değil" Ona, Keitel'in telefonda söyledikleri tekrarlanınca: "Onu bilmem, ama Hitler'in öldüğünü gördüm" dedi Komplocular, Stauffenberg'in bu sözleri üzerine harekete geçtiler ve Almanya'nın dört bir yanma, işgal altındaki ülkelere telgraf ve telefonlarla durumu bildirip taraftarlarının daha önce hazırlanan planı uygulamasını istediler General Fromm, Hitler'in öldüğüne inanmamıştı Stauffenberg’e :


"Sizin yapacağınız, şimdi beyninize bir kurşun sıkmak Çünkü suikast başarıya ulaşmadı" dedi General Olbricht'in de tutuklanması gerektiğini ileri sürüyordu Fakat, Olfbricht'le Stauffenberg onu tutuklayarak, yandaki odaya hapsettiler Komplocular beş saat süreyle Berlin'i ellerinde tuttular Akşama doğru, Hitler'in yaşadığı kesin olarak anlaşılınca, ne yapacaklarını bilemez duruma geldiler Suikastçıların Paris kolu, daha üstün bir başarı gösterdi Fransa Valisi Karl Heinrich von Stulpnagel, bütün SS ve SD’leri (Partisi Casusluk Örgütü) bir Fransız hapishanesine doldurmakta güçlük çekmedi Daha sonra ordu komutanı von Kluge'ye giderek Nazi Yüksek Komutanlığına karşı gelmesini ve barış için girişimde bulunmasını istedi General von Kluge ona şunları söyledi "Domuz ölmüş olsaydı, bunu yapardım"


Öte yanda, Berlin'de de Naziler karşı harekete geçmişlerdi Plan gereğince Propaganda Bakanlığına gidip Goebbels'i tutuklaması gereken Yarbay Remer, orada bir emir alıyordu: "Derhal Goebbels'in emrine giriniz Führer' in emridir" Yarbayın duraksadığını gören Goebbels, elinde tuttuğu telefon ahizesini Remer'e uzattı


"Beni tanıdınız mı Yarbay Remer?"


"Evet Führer'im tanıdım"


"Yarbay Remer, şimdi emirlerimi iyi dinleyin Şu andan itibaren Berlin'de duruma siz hâkim olacaksınız, tam yetkilisiniz Generallere, mareşallere bile emir verebilirsiniz Karşı duranları acımadan temizleyiniz Doğrudan doğruya Führer adına hareket edeceksiniz"


Yarbay Remer, Goebbels'i tutuklamak için geldiği Propaganda Bakanlığından, az sonra, kendi arkadaşlarını yakalamak için harekete geçti Goebbels'i tutuklamaya hazırlanan birliğine şu emri verdi:


"Hazır ol! İstikamet Savunma Bakanlığı! İleri"


Akşam saat sekize doğru Yarbay Remer'in askerleri Savunma Bakanlığını ele geçirmişlerdi Çarpışmada ilk vurulan Albay Stauffenberg oldu Sırtına bir kurşun saplanmıştı Bu arada Fromm da hapsedildiği odadan çıkmış ve kumandayı yeniden ele almıştı Alelacele bir Harp Divanı kuruldu Komplocuların hemen hemen hepsi yakalanmıştı General von Beck, Fromm'a tabancasının kendisinde bırakılmasını istedi Fromm:


"Peki, işinizi kendi elinizle bitirecekseniz buyrun, ama çabuk olun!" dedi Fakat von Beck, beynine yönelttiği namluyla hedefini bulamadı ve hafif yaralı olarak bir koltuğa yığıldı Harp Divanı, beş dakika sonra kararını General Fromm ağzından şöyle açıklıyordu :


"Führer adına karar veren Divan, General Olbricht'i, Kurmay Albay Mertz von Quirnheim'i, Albay Stauffenberg'i ve Teğmen von Hasften'i idama mahkûm etmiştir"


Von Beck, eline verilen ikinci tabancayla da intihar edemeyince, bir başkasının yardımıyla "işi bitirildi" İdama mahkûm edilenler, hemen oracıkta, Savunma Bakanlığının avlusunda kurşuna dizildiler


Komplocuların Paris'teki lideri von Stulpnagel olaydan sonra intihar etmek istemiş fakat yalnızca gözleri kör olmuştu Geri kalan sanıklarla birlikte yargılanarak 20 Ağustosta asıldı Mahkemenin Başkanı ayrı bir âlemdi Suikastçılara açıkça küfrediyor, polis tarafından kemeri alınan ve sık sık pantolonunu çekiştirmek zorunda kalan, komplocuların Hitler'in yerine devlet şefi olarak düşündükleri Von Vitzleben'e :


"Seni ahlâksız ihtiyar seni, neden durmadan pantolonunu karıştırıyorsun!" diye bağırıyordu


Von Stulpnagel, intihar teşebbüsünden sonra hastanede yatarken :


"Rommel! Rommel!" diye sayıklamıştı


İlk önce kimse, suikast olayında Rommel'in de parmağı olacağına inanamamıştı Çünkü, suikasttan üç gün önce Mareşal Rommel, 17 Temmuzda Kuzey Fransa'da, otomobiline ateş açan bir İngiliz uçağı tarafından ağır yaralanmıştı Gestapo soruşturmayı derinleştirince, Mareşal Rommel'in de komplocularla birlik olduğunu ortaya çıkardı


13 Ekim 1944 günü, iyileşmeye yüz tutan Rommel, Herrlingen'deki evinde dinlenirken Feldmareşal Keitel'den bir mektup aldı Mektupta olaylar özetleniyor ve suçlamalar doğruysa, şerefli bir insanın nasıl davranması gerektiğini Rommel'in bileceği ileri sürülüyordu


Mektubu getiren subaylardan General Burgdorff, Mareşal Rommel'e :


"Sayın Mareşalim, gelirken bir kutu zehir getirdim Ampul halinde Bunları kullanmak isterseniz, Führer'in cenazenizin askerlik geçmişinize yaraşır ulusal bir tören olarak yapılacağına dair mesajını da size iletmekle görevliyim" dedi


Rommel, karısı ve çocuklarıyla vedalaştıktan sonra, mareşal üniformasını giymiş olarak General Burgdorff ve General Maisel in yanma döndü Daha sonra, içinde General Maisel'in de bulunduğu bir otomobil, Rommel'i yakındaki bir koruluğa götürdü Burada General Maisel, yanına şoförü de alarak Rommel'i otomobilde yalnız bıraktı Geri döndüklerinde Mareşal Rommel can çekişiyordu Hastaneye götürülürken de yolda öldü


Yapılan resmi açıklamada, Rommel'in kalp durması sonucu öldüğü bildiriliyordu Goering, Dönitz ve Jodl gibi Nazi ileri gelenleri bile, Rommel'in gerçek ölüm sebebim bilmiyorlardı


Rommel için parlak bir cenaze töreni düzenlendi Ulm alanında yapılan törende Führer'in özel temsilcisi olarak konuşan Mareşal Rundstedt Rommel'der, "Alman Kumandanlarının en büyüklerinden biri olarak tarihe geçtiğini” söyledi






Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.