![]() |
Estetik Bilincin Öntarihi-Kagan |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Estetik Bilincin Öntarihi-Kagan![]() İnsanların dünyayla olan estetik ilintisi, ta başından, bağımsız bir zihinsel etkinlik biçimi değildir ![]() ![]() Bu ilinti, kökeni bakımından, tam anlamıyla, insanın değer-yönlendirmesinin ayrışmamış biçimi olarak tanımlayabileceğimiz, en eski ve eklemleşmemiş bilinç tipinin bir dış yüzeyidir ![]() Arkeoloji, etnografya, sanat tarihi, dil tarihi, vs ![]() ![]() ![]() Kökeni bakımından, değer-yönlendirmenin ayrışmamış biçimi, genel olarak, gerçeklikteki hangi görünümler ile nesnelerin ortaklaşa toplum için olumlu ya da olumsuz bir önem taşıdığını; pratik yaşam etkinliği içinde, yani çalışma sürecinde, toplumsal dayanışma sürecinde, insanın hangi eylemlerinin temel rol oynadığını yakalayıp saptamaya yardım ediyordu ![]() ![]() Kavramlar, daha sonra, yararcı, ethik, ya da dinsel olarak, kendine özgü bir anlam kazanınca, örneğin "yararlı" - "zararlı", "hayır" - "şer", "kutsal" - "şeytani" gibi kavramlar ortaya çıkınca, bunlar, bugün bizim bilincimizde çok ender de olsa görüldüğü gibi, "iyi" ve "kötü" kavramlarıyla eşanlamlı olarak kullanılmaya başlanmıştır ![]() O yüzden, eski mitolojide, güneş ve ışık "hayr"ı, gece ve karanlık ise "şer"i gösteriyordu, yani bu kavramlar ethik bir özellik kazanmışlardı ![]() Çeşitli fantastik ruhlar, "yararlı", "zararlı" diye, yararcı bir açıdan değerlendiriliyordu ![]() ![]() Örneğin, Amerikan Kızılderili mitolojisinde, Aydınlık ve Karanlık vardı; ilk toplumlardaki kültür üstüne Taylor'un yaptığı klasik araştırmada ortaya koyduğu gibi, burada, Güneş Tanrısı, insanlara yararlı şeyler getiren, insanlara ateş yakmasını, avlanmasını, ekip biçmesini öğreten, iyi şeyler getirendi; insanların, karşısında büyülenmelerine yolaçacak biçimde güzel-olanın en yüksek düzeyden bir cisimleşmesini temsil ediyordu ![]() Buna karşılık Ay Tanrısı, insanlara zarar ve ölüm getirecek, şer ve çirkin-olan ne varsa onların bir cisimleşmesiydi ![]() Aksiyolojik bakımdan benzeşik içeriği olan mythoslara, yeryüzünün öbür çeşitli kesimlerinde yaşayan halklarında da, söz gelişi Hintlilerde, Buşmanlarda, Eskimolarda da rastlanmaktadır ![]() ![]() İlginç bir örnek daha: Baskların çok eski, bugüne kadar gelmiş bir dansı ![]() ![]() ![]() Buna göre, birinci topluluk, gözalıcı giysiler, ikincisi ise, yırtık pırtık giysiler giyinirler ve bu ikinci topluluğun yaptığı dans, birinci topluluğun yaptığı dansın bir parodisidir ![]() ![]() Toplumsal pratiğin gittikçe karmaşıklaşan, çokyanlılık kazanarak ve ayrımlaşarak gelişmesi, hiç kuşkusuz, toplumsal bilinçte de yansımasını bulmuştur ![]() ![]() Birincisi, bu süreç içinde, insan psişesi, insanın bilgi mekanizması gittikçe gelişerek, yetkinleşerek değer-bilincinden gitgide daha çok bağımsızlık kazanmış; en sonunda, bilimsel bilginin ortaya çıkmasına, kendi bağımsız varlığına kavuşmasına yolaçmıştır ![]() İkincisi, değer-yönlendirmenin kökence genellemesine özelliği, yararcı, etik, dinsel, siyasal, hukuksal bilincin, son olarak da estetik bilincin yavaş yavaş kendini belirlemesi ve oluşmasıyla aşılmıştır ![]() Üçüncüsü, burada içsel ayrımlaşma, estetik bilinç için de söz konusudur ![]() ![]() * M ![]() |
![]() |
![]() |
|