Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
şeytan

Şeytan...

Eski 07-17-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şeytan...



Değerli kardeşlerim;

Şeytandan ve şeytani cinlerden korunmanın ve kurtulmanın en müessir(tesirli) çaresi Allah(cc) emir ve yasaklarına uyarak ve Sevgili peygamberimiz(asv) sünneti seniyyesine tabi olarak hayatımızı renklendirmek ve İbadet ve takva(günahları terketme) kalesinin içinde bulunmak ve mutlak surette Şeytan ile TEVBE VE DUA SİLAHLARI İLE MÜCADELE ETMEKTİR



ŞEYTANLARA (Şeytani CİNLERE) KARŞI BAZI KORUNMA DUA VE AYETLERI

1-Rabbî enniy messeniyeş şeytanu binusbin ve azâba Rabbî eûzü bike min hemezâtiş şeyâtıyni ve eûzü bike rabbî en yahdurun Ve hıfzan min külli şeytânin marid

(Sad:41- Mü 8217;minun: 97-98-Saffat:7)

Rabbim şeytan bana sıkıntı veriyor ve işkence yapıyor Rabbim şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım; ve yine sana sığınırım onların çevremde bulunmalarından Ve bütün reddedilmiş azgın şeytanlardan koruduk!

2-"KUL EUZÜ"LER

a-Kul, eûzü birabbil felâk, min şerri ma halak, ve min şerri gâsikin izâ vakab, ve min şerri neffassâti fil ukad, ve min şerri hâsidin izâ hased


b-Kul, eûzü birabbin nâs, melikin nâs, ilâhin nâs, min şerril vesvasil hannas, elleziy yuvesvısu fiy sudûrin nâs, minel cinneti ven nâs


3-ÂYET-EL KÜRSİ

Allahû lâ ilâhe illâ hû, elhayyul kayyum, lâ tehuzûhu sinetün velâ nevm, lehu mâ fiys semâvâti ve mâ fiylard, men zelleziy yeşfeu indehu illâ biiznih, yâlemu ma beyne eydiyhim ve ma halfehüm, velâ yuhıytûne bişeyin min ilmihî illâ bimâ şae, vesiâ kürsiyyühüs semâvâti vel arda, velâ yeuduhu hıfzuhuma, ve huvel âliyyül azıym




Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke, inni küntü minez-zâlimin

Bismillâhillezi lâ yedurru ma’asmihi şey’ün fil erdı ve lâ fissemai ve hüves-semi’ul alim

(“Euzü bikelimâtillahi-ttammâti min şerri mâ haleka”

PEYGAMBERİMİZİN(SAV) ŞEYTANLA KONUŞMASI

Seceret-ül Kevn'den Muhîddin-i Arabî)îbni Abbas (RA) den naklen Muaz bin Cebel rivayet ediyor;
Bir gün Rasulüllah (SAV) Efendimiz Hz Eyyüb El-Ensarî'nin evinde ashabı ile sohbet ederlerken, dışarıdan:
- Ya Rasülullah! Görülecek, halledilecek bir işim var Halli için içeriye girmeme müsaade buyurur musunuz? diye bir ses geldi Bu sesi işiten Rasulüllah (SAV) Efendimiz ashaba dönerek:
- Bu sesin sahibinin kim olduğunu biliyor musunuz
- Allah ve Rasülü en iyi bilendir Sesin sahibinin kim olduğunu bilmiyoruz ya Rasûlullah! dediler Efendimiz:
- O, melûn îblîs'tir Allah'ın laneti O'nun üzerine olsun, buyurunca
Hz Ömer (RA) hemen yerinden fırlayarak:
Ya Rasûlullah! izin veriniz O'nu hemen öldüreyim, dedi
- Dur ya Ömer! Bilmez misin ki
O'na belli Bır vakte kadar mühlet verilmiştir Buna kimse muktedir değildir Öldürmeyi aklından çıkar, dedikten sonra şöyle buyurdu:
- Kapıyı açın, gelsin O, buraya gelmek için emir almıştır Söyleyeceği sözleri iyice anlamaya çalışınız'
Rasûlüllah'ın izni üzerine açılan kapıdan melun îblîs içeri girdi Gözleri yukarı doğru açılmış, kafası büyük bir fil kafası gibi şaşı, köse bir ihtiyar görünümünde îblîs:
- Selam sana ya Muhammedi Selam size ey Peygamber ashabı! diye selam verdi İblîs'in selamını kimse almadı Peygamber (SAV) Efendimiz:
- Selam Allah'ındır ey mel'un! buyurarak, bize niçin geldin ya laîn? diye sordu
İblis:
- Ben de buraya gelmekten çok rahatsız oldum Allah-u Teala'nın, bir melekle; "Habibim Muhammed'e (SAV) zeliline bir şekilde gidecek ve insanları nasıl aldattığını anlatacaksın Sana ne sorulursa doğru cevap vereceksin şeklindeki emri üzerine buraya geldim" dedi
Bunun üzerine Peygamberimiz (SAV) Efendimiz
- Ya mel'un! Söyle bakalım insanlar arasında en çok sevmediğin kimdir? diye sordu, îblîs:
- Sensin ya Muhammedi diye cevap verdi Rasülüllah:
- Benden sonra en çok kimleri sevmezsin? diye sordu, îblîs:
- Adil devlet reislerini, ilmiyle amel eden alimi, Varlığım Allah yoluna adayan müttakî genci
Sabırlı olan fakiri ki, ihtiyacım üç gün üst üste hiç kimseye anlatmaz, halinden kimseye şikayet etmez Şükreden zengini ki, kazancı helal yoldandır ve Allah rızası için harcar ,fakir ve yetimleri korur
Kur'ân-ı hıfzederek onunla amel edeni ve beş vakit Allah (cc) rızası için ezan okuyan müezzini, Dinine bağlı, daima abdestli olan zahidi ve kendini haramdan sakınan merhametli kalb sahi-bini; Helal yiyip cömert olan kişiyi ve Hakk için tevazu edip, ahlakı güzel olanı; Herkes uyurken gece kalkıp namaz kılanı; Allah (cc) için sevişen iki genci, Cemaatle namaz kılmaya çok istek ve dikkatli mü'mini kalbinde bir şey olmaksızın arkadaşlarına nasihat verip, Allah'ın (cc) tekeffül ettiğini tasdik edeni; İhlaslı ve tesettüre riayet eden kadınlara yardımcı olan kimseyi; ölüm her an gelecekmiş gibi hazırlık yapan müslümanı hiç sevmem Bunlar benim can düşmanlarımdır, diye cevap verdi
Resülullah (S,AV) Efendimiz ile îblis arasında şu konuşma geçti:
- Ümmetim tadil-i erkan üzere namazını eda etse nasıl olursun?
- Beni bir sıtma tutar, tir tir titrerim Kul Allah için secde ettikçe bir derece yükselir
- Peki, oruç tuttukları zaman?
- Elim, ayağım bağlanır Ta onla iftar edinceye kadar
- Kur'an okudukları zaman?
- Eririm Suda eriyen tuz, 'Ateşte eriyen kurşun gibi
- Hacc etseler?
- Boynuma bir zincir vurulur
- Sadaka verdikleri zaman nasıl olursun?
- İste o zaman halim çok kötü olur Sanki sadaka veren başımdan aşağıya beni ikiye böler
Zira sadakada şu hasletler vardır;
Sadaka verenin malı bereketlenir Allah-u Teala sadakalarım cehennemle arasında perde yapar, her türlü belâ sıkıntı ve üzüntüleri ondan giderir, duaları makbul olur, Kıyamet günü hayırları mizanda ağır gelir
İblîs'in bu sözlerinden sonra Resülüllah (SAV) Efendimiz, ona sıra ile şu sorulan sordu
- Ya mel'un! Beraber oturduğun arkadaşın kimlerdir?
- Faiz yiyenler
- Dostların kimlerdir?
- Zina edenler, yalan söyleyenler
- Yatak arkadaşların ve hizmetçilerin kimlerdir?
- İçki içenler, sarhoşlar
- Misafirlerin kimlerdir?
- Hırsızlar
- Elçîn ve habercilerin kimlerdir?
- Sihirbazlar
- Gözünün nuru nedir?
- Talak'a (Karısını boşamak için) yemin edenler
- Sevgililerin kimlerdir?
- Cuma namazını terkedenler
- Hazinedarın?
- Zekat vermeyenler
- Peki, ya lain, senin kalbini ne kırar?
- Allah rızası için cihada giden atların kişnemesi
- Senin cismim ne eritir?
- Günahlarına tövbe edenlerin tövbesi
- Ciğerini parçalayan nedir?
- Gece ve gündüz Allah'a çokça yapılan istiğfar
- Peki, yüzünü ne kara eder?
- Gizlice verilen sadaka
- Gözünü kör eden?
- Teheccüd (gece) namazı
- Başım eğdiren?
- Çokça cemaatle kılınan namaz ve sana devamlı getirilen salavat
- Sana göre insanların en sevimlisi kimdir?
- Namazlarım bilerek kasden bırakanlar
- Sana göre insanların en şakîsi kimdir?
- Cömertler
- Seni işinden ne alıkoyar?
- Alimlerin meclisleri
- Ebu Bekir için ne dersin?
- Cahiliyyet devrinde bile bana itaat etmeyen O İslam'a girdikten sonra mı itaat edip yalan söyleyecek?
- Peki Ömer için ne dersin?
- Her gördüğüm yerde ondan kaçarım
- Peki Osman için?
- O'ndan pek çok utanırım
- Peki ya Ali için ne dersin?
- O'nunla başa çıkamam! Beni kendi başıma bıraksa Ben de O'nu bıraksam Ama O beni bırakmaz
Resülüllah (SAV) İblîs'in bu sözlerinden sonra söyle buyurdu
- Allah'a hamdolsun Ey şakî Ümmetimin saadete kavuşması için ahiretine hazırlanmasını sağladın
Bunun üzerine İblîs de şöyle dedi:
- Ya Muhammedi Ümmetinin saadeti için nasıl ferah durursun? Ben o belli vakte kadar sağ kaldIkça, onların kan damarlarında dolaşır, vesvese veririm Beni yaratan Allah'a yemin ederim, ki, onların alim ve cahillerim, abid ve tacirlerini velhasıl hepsini azdırırım Yalnız Allah'ın salih kulları müstesna İşte onları azdıramam
Rasülüllah (SAV) Efendimiz:
- Sana göre bu salih kullar kimlerdir Ya Lain? diye sorunca İblîs;
- O salih kul ki mal ve parayı sevmez, medhedilmekten hoşlanmaz, hemen onu bırakır, kaçarım Bir kimse ki malı, parayı ve övülmeyi sever, kalbi dünya arzularına bağlıdır İşte o benim en itaatkar dostumdur
Sonra benim yetmişbin tane çocuğum vardır Onların her birini bir yere tayin etmişimdir Her çocuğumun da yetmişbin tane şeytanı vardır
Onların bir kısmım ülemaya, bir kısmım meşayiha, bir kısmım ihtiyar kadınlara musallat etdim Bir kısmım gençlere ve çocuklara gönderdim Gençlerle aramız gayet iyidir Çocuklarla da bizimkilerin istedikleri gibi oynarlar Bir kısmını da âbid ve zahidlere yolladım Her taraflarından hücum ederler Öyle bir hale gelirler ki, başlarlar, çeşitli sebeplerden herhangi birine sövmeye İşte böylece ihlasları gider Yaptıkları ibadetleri ihlassız olur Fakat bu durumlarının farkında olamazlar
Rasûlallah (SAV) ile iblis arasındaki konuşma şöyle devam etti:
- Rabbinden neler taleb ettin?
- On şey taleb ettim
- Nedir o taleb ettiklerin ey mel' ün?
- Şunlardır: Birincisi, Allah'tan beni, Adem oğullarının malına ve evladına ortak etmesin! diledim Bu ortaklık talebimi yerine getirdi Ki bu (Onların mallarına ve çocuklarına ortak ol Onlara vaad et Halbuki şeytan onlara aldatıştan başka ne vaad eder "îsra: 64") ayet-i celîlesi ile sabittir
Besmelesiz kesilen her hayvanın etinden, faiz ve haram karışan her yemekten yerim Şeytandan, Allah'a sığınılmayan malın da ortağıyım Öyle ki, cinsî münasebet anında besmele çekmeyip şeytandan Allah'a sığınmayan kimse ile birlikte, hanımı ile birleşirim Ve o birleşmeden hâsıl olan çocuk bize itaat eder, sözümüzü dinler
Her kim hayvana (veya vasıtaya) binerken haram yola gitmeyi isteyerek binerse ben de onunla beraber binerim Ona yol arkadaşı olurum Bu da ayet ile sabittir Allah-u Teala bana şu emri verdi: "Onlar üzerine suvalilerinle, piyadelerinle yaygara çıkart -îsra: 64-"
Kendime kardeşler istedim Bana mallarım israf edenlerle, ma'siyet yoluna para harcayanları verdi
Bu da şu ayet-i celîle ile sabittir "Çünkü (mallarını) saçıp savuranlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır Şeytan ise Rabbine (karşı) çok nankördür")
Ben Adem oğullarını görebileyim, fakat onlar beni görmesinler diye, diledim Allah kabul etti
Bunun üzerine Resülülah (SAV) şöyle buyurdu
- Eğer bu söylediklerin! Allah'ın (cc) Kitabındaki ayetlerle isbat etmeseydin seni tasdiklemezdim
Ya Muhammedi Ben hiç kimseyi azdırmaya, delalete düşürmeye kadir değilim Ancak vesvese vererek kötü bir şeyi güzel gösterebilirim Eğer delalete düşürmeye imkanım olsaydı, dünyada Allah'a ve Peygamberlerine inanan hiç bir insan bırakmaz, hepsin! delalete ve küfre sürüklerdim
Nasıl ki, sen de, hidayete kadir değilsin Zira Sen ancak Allah'ın Rasülüsün ve tebliğe memursun Şayet hidayet elinde olsaydı yeryüzünde tek kafir bırakmazdın
Sen, Allah'ın mü'min kulları için bir hüccetsin Ben de, kendisi için ezelde şekavet yazılan kimselere bir sebebim
Hidayet de, dalalet de ancak Allah' tandır
- o -
Şeytan onlara vaad eder, olmayacak kuruntulara ve ümidlere düşürür Fakat şeytan onlara kuru bir aldatmadan başka ne vaad eder?
İşte onların (aldananların) varacakları yer cehennemdir Oradan kaçacak bir yer de bulamayacaklardır
Nisa Süresi Ayet: 120-21
Kur'an okuduğun vakit, o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın
Hakikat şu ki iman edipte Rableri-ne tevekkül edenler üzerinde o şeytanın herhangibir hakimiyeti yoktur
Onun hakimiyeti ancak, kendisini dost edinenlere ve Allah'a ortak koşanlaradır[/Nahl Süresi: Ayet 98-99-100



Şeytan (İblis-Tâğût) La İlgili Hadisleri


Câbir (ra)den, Resulullah (sav)ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Kapı-nı kapa ve Allah'ın (cc) adını an Şeytan (Besmele ile kapanan) hiç bir kapalı kapıyı açamaz
Abdullah b Ömer (ra) den, Resulul-lah (sav)ın şöyle buyurduğu rivayet edil-miştir “Sizden biriniz yemek yerse sağ eliy-le yesin İçtiği zaman da sağ eliyle içsin Şüphesiz şeytan sol eliyle yer ve içer
Urve b Muhammed b Sa'di (ra)den, Resulullah (sav)ın şöyle buyurduğu ri-vayet edilmiştir “Gazab (öfke) şeytan'dandır Şüphesiz şeytan ateşten yaratıldı Ateş kesinlikle su ile söndürülür Biriniz öfkelen-diğinde abdest alsın
Ebu Zer (ra) den, Resulullah (sav)ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: Pey-gamber (sav) “Cin ve insan şeytanların-dan Allah'a sığınırız” buyurdu Ebu Zer: Ey Allah'ın Resulü! insanlardan da şeytan varmıdır? diye sorunca, Peygamberimiz (sav): “Evet” buyurdu ve “Böylece biz her peygambere cin ve insan şeytanlarını düş-man kıldık[color="#3f7cb9"] Mealindeki aye-ti okudu
İbni Kesir Tefsirinde, Sahihi Müslimde, İyad b Hammad (ra)ın, Resulullah (sav)dan şu hadisi rivayet ettiği bildiriliyor: “Allahuteala, şöyle buyurur: Kullarıma ver-diğim her mal onlara helaldir Ben kulları-mı hanifler (Allah'a eş koşmayan) olarak yarattım Şeytanlar onlara geldi, onları din-lerinden alıkoydu ve onlara helal kıldığım şeyleri haram etti (haram kıldıklarımı da helal kıldı)
Ebu Umâme (ra), Resulullah (sav)ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Ey Ebu Zerr! İnsan ve cin şeytanlarından Allah'a sığındın mı?
Ebu Zerr: Ey Allah'ın Resulü insanlardan da şeytan var mı diye sorar Resulullah (sav)
“Evet” der ve “insan ve cin şeytanları bir kısmı bir kısmı-na fısıldar[color="#3f7cb9"]Mealindeki aye-ti okur
Bir başka rivayette, Ebu Zerr: “Ey Al-lah'ın Resulü, insan şeytanlarıda mı var?” diye sorduğunda, Resulullah (sav) “Evet”, onlar (insan şeytanları) cin şeytanlarından daha kötüsüdür” Buyurdu
Hz Aişe (ra)'den Resulullah (sav)ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: “Me-lekler nurdan yaratılmışlardır İblis ise alev-li ateşden yaratıldı
Yine Hz Aişe (ra)den, Peygamberi-mizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Allah, melekleri arşın nurundan, cinleri alevli ateşden yarattı
Ebu Hüreyre (ra) den, Resulullah (sav)ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: “Ademoğlu secde ayetini okurda secde eder-se şeytan ağlayarak uzaklaşır ve şöyle der: Yazıklar olsun bana! Ademoğlu secde ile emredildi de hemen secde etti, ona cennet var Bende secde ile emrolundum, secde et-mekten büyüklendim (secde etmedim) ba-na da cehennem var
I'yaz b Hımarul Mecaşiy den, Resulul-lah (sav)ın şöyle buyurduğu rivayet edil-miştir: “Allah ben kullarımın hepsini hanifler (Allah'ı inkârdan ve O'na eş koştan uzak olarak) yarattım Şeytanlar on-lara gelip, onları dinlerinden uzaklaştırdı ve sap tirdi Onlara helal kıldığım şeyleri, şeytan onlara haram kıldı İnsanlara, bana şirk (ortak koşmalarını ve yarattığım hil-kati (yaratılıştaki temizliği, günahsızlığı) de-ğiştirmelerini (İsyankâr olmalarını) onlara emretti
Cabir (ra)den: Resulullah (sav)ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: “Şeytan her işinizde, hatta yemek yerken dahi sizin ya-nınızda bulunur Birinizin lokması elinizden düşerse onu alıp, üzerindeki toz ve toprağı giderip temizlesin ve yesin Şeytana bırak-masın
Abdullah b Mes'ud (ra), Resullullah'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Şüp-hesiz şeytanın insanoğlunun kalbine koy-duğu şeyler yine meleğinde onun hatırına getirdiği ve kalbine koyduğu şeyler vardır Şeytanın kalbe koyduğu şeyler, tekrar kö-tülüğe dönmek ve hakk'ı yalanlamaktır Meleğin hatıra getirdiği şeyler ise tekrar iyi-liğe dönmek ve hakkı tasdik etmektir Her kim kendinde, hayıra çağıran bir tesir (et-ken) bulursa bilsinki, o Allah'dandır Kimde kötüye sevkeden bir tesir bulursa (bilsinki o da şeytandır) hemen şeytandan Allah'a sı-ğınsın Sonra Resulullah (sav) “Şeytan sizi fakirlikle korkutur, (fakir düşeceğinizi söyleyerek sadaka vermekten geri kalmanı-zı ister) ve size çirkin şeyleri yapmanızı em-reder Allah ise size mağfiret ve lütuf va'dedîyor Şüphesiz Allah (ın lutfu) geniştir O bilendir [color="#3f7cb9"] mealindeki ayeti okudu
Ebu Hureyre (ra)den: Şöyle demiştir: Resulullah (sav) buyurduki “Namaza nida edildiği vakit (ezan okununca), Şey-tan ezanı işitmemek için (ezan sesini duyamıyacağı yere kadar) geri dönüp (tam bir telaşla) yellene yellene kaçar Ezan bitin-ce, yine (vesvese vermek için) döner gelir Namaz için ikamet edilince yine (evvelki gibi) geri dönüp kaçar İkamet de bitince yine (vesvese için) gelip insan ile nefsi ara-sına sokulur Falan şeyi hatırla diyerek (na-mazdan evvel insanın) hiç de aklında olma-yan şeyleri hatırlatır (durur) İnsan kaç kıldığını bilmez oluncaya kadar onunla uğ-raşır
Enes b Malik (ra)den, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kan, beden için-de nasıl dolaşırsa (akarsa), insanın içinde de şeytan öyle dolaşır
Safiye bint-i Huyeyne (ra)den riva-yete göre, şöyle demiştir: Resulullah (sav), (Ramazanın son on gününde) mescitde i'tikafda iken, O'nu geceleyin ziyarete gelmiştim Onunla biraz konuştuktan sonra dönmek üzere ayağa kalktım Resulullah (sav) da beni menzilime geçirmek üzere benimle beraber kalkmıştı (Ümmü Seleme'nin odası önündeki mescit kapısına ge-lindiğinde) Ensar'dan iki kişi oradan geçi-yorlardı Peygamber (as)i görünce sür'atle yürüdüler Bunun üzerine Resulullah (sav), bunlara: “Acele etmeyiniz Yanım-daki kadın Huyeyn'in kızı Safiyye'dir bu-yurdu” Bunlar: “Sübhânallâh! Hakkınızda hayırdan ve iyi düşünmekten (hüsn-i zandan) başka ne düşünebiliriz, dediler Resu-lullah (sav): “Şeytan insan (ın vücudun)da deveran eden kan mesabesindedir Ben sizin kalblerinize şeytanın kötü bir şüphe bırakmasından korktum” buyurdu
Ebü'd-Derdâ (sa)dan; Resulullah (sav)ın şöyle buyurduğunu işittim: “Köyde (Şehirde) veya kırda üç kişi olup ta, onlar aralarında namazı cemaatle kılmazlarsa şeytan onlara galip gelir ve onları tesiri altına alarak (Onlara Allah'ı ve emirlerini unutturur) Size cemaat gereklidir, sürüden ayrılan koyunu kurt kapar
Ebû Said el-Hudri (ra), Resulullah (sav)ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiş-tir: “Sizden biriniz namazda iken, önünden geçene müsade etmesin (Namazın önünden geçmemesi için ona engel olsun) (Namazın önünden geçme işinde direten) kişiyi bu işinden alıkoysun) Şüphesiz (namazın önünden geçme işinde direten) o şeytandır” (Yani onu bu işe sevkeden şeytandır)
Osman b Ebu'l-Âs-es-Sakafi (ra)den, Resulullah (sav) in şöyle buyurduğu ri-vayet edilir Osman b Ebul Âs es-Sakafi peygamberimize gelip şöyle dedi:
“Ey Al-lah'ın Resulü, şeytan benimle namazımın (namazda okumamın) araşına girdi ve oku-mamı karıştırdı” (Resulullah (sav) ona şöyle dedi:
“Bu şeytandır ona “Hanzeb” de-nilir Onu hissettiğin zaman ondan Allah'a sığın
Ebu Hureyre (ra)den, Resulullah (sav)’ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Sizden biriniz namaz kılmak için kalktı-ğında ona şeytan gelir ve kalbine vesvese atarak namazını örter Hatta o kişi kaç rek'at kıldığını bilemez hale gelir Sizden biri-niz bu durumda kalırsa (yani kaç rek'at na-maz kıldığını bilemez bir duruma düşerse) oturduğu zaman (yani namazın son oturu-şunda) iki yanılma (sehiv) secdesi yapsın
Hz Aişe; şöyle dedi: Resulullah (sav)a, namazda göğsünü kıbleden çevirme-miş olduğu halde, başını sağa ve sola çevi-ren kimsenin namazı (nın durumu) hakkın-da sordum Resulullah (sav) şöyle bu-yurdu: “O hırsızlıktır, çarpmaktır Şeytan onu kulun namazından (namaz kılanı bu işi yapmaya sevkederek) çalar Yani kulun na-mazının ikmal edilmesinden şeytanın, çaldı-ğı bir şeydir
Cabir b Abdullah (ra) dan, Resulullah (sav)ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiş-tir: “Bir kişi evine girdiği ve yemek yediği an, Allah'ın adını anarsa (Besmele ile eve girip, yine besmele ile yemeğe başlarsa), şeytan kardeşlerine: Size (burada) gecele-yebileceğiniz bir ev ve yiyebileceğiniz bir yemek yok der (Eğer) bir kişi eve girerken Besmele ile girmezse, şeytan ( kardeşlerine): siz (kalabileceğiniz) bir, ev buldunuz; Yemek yerkende Besmele çekmezse, (yiyebile-ceğiniz) bir yemek de buldunuz der
Ebu Hureyre (ra) den, Resulullah (sav): “Evlerinizi kabir haline getirmeyin (Kur'an'ın hükümlerinden ve okunmasın-dan mahrum bırakmayın) Zira Bakara su-resinin okunduğu evden şeytan kaçar Çün-kü onları saptırmaktan ümidini kesmiştir
Zeyd b Erkam (ra) dan rivayete gö-re, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz bu (kaza-i hacet yerlerinde) Tu-valet yerlerinde şeytanlar hazır bulunurlar (Bunun için) sizlerden biriniz tuvalete git-mek istediğinde, şeytanlardan, kötü işler-den ve kötü hasletlerden Allah'a sığınırım”, desin
Berra b Âzib (ra) şöyle dedi: Resulullah (sav) a, develerin kaldığı yerde na-maz kılmaktan sorulduğu zaman şöyle bu-yurdu: “Develerin kaldığı yerde namaz kılmayın (Çünkü kirli bir halde bulunuşları, namazın huzur içerisinde kılınmasını olum-suz şekilde etkiler)
Ebu Zerr (ra) den, Peygamberimiz (sav)ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: “Si-yah köpek şeytandır” (Kötülüğü ve zararı temsil ettiği için bu şekilde anılmıştır)
Selmân-ı Fârisi (ra), Resulullah'ın, şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Eğer güç yetirip, imkân bulabilirsen, çarşıya-pazara ilk giren ve oradan en son ayrılan ol-ma Çünkü çarşı-pazar şeytanın savaş ala-nıdır
Ebu Hureyre (ra) den, Resulullah (sav)ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Uyku halindeyken şeytan (gelip) birinizin başının arkasına üç düğüm bağlar Her dü-ğümü eliyle sıkıca bağlarken; (önünde) uzun bir gece var uyu der Eğer o kişi gaflet uy-kusundan uyanırda (Allah'ı dili veya kal-biyle) zikrederse bir düğüm çözülür Abdest alırsa diğer düğümde çözülür (Nihayet kal-kıp) namaz kılarsa son düğüm de çözülür, böylece o kişi dinç olarak sabahlar Ancak böyle yapmayıp (şeytana itaat ederse) nef-si habis (kalbi mahzun) ve tembel olarak sabahlar
Câbir (ra), Resulullah (sav)den işittim, şöyle buyurdu: “Muhakkak şeytan, müslümanların kendisine (putlara) tapa-caklarından umudunu kesmiştir Lakin müs-lümanların aralarına husumet, fitne ve fe-sat düşürmeye çalışacaktır
Hufeyfe (ra) den, rivayet edilmiştir Şöyle dedi: Resulullah (sav) ile beraber sofrada bulunduğumuzda ondan önce ye-meğe elimizi uzatmazdık Günün birinde, Peygamberle bir sofra başında bulunurken bir cariye, sanki atılırcasına geldi ve pey-gamberden evvel yemeğe el uzattı Resûl-i Ekrem onun elini tuttu ve “Üzerine Al-lah'ın ismi zikredilmeyen yemeği şeytan be-nimser Bu yemeği benimsemek için bu ca-riyeyi getirdi, bundan dolayı elini tuttum Aynı maksatla bir bedeviyi getirdi, onun da elini tuttum Allah'a yemin ederim ki şeytan'ın eli, bunların elleriyle beraber elimde idi, buyurdu” Sonra Allah'ın adını zikrede-rek yemeğe başladı
Ebu Said el-Hudri (ra) den, Resulul-lah (sav)ın şöyle buyurduğu rivayet edil-miştir: “Şeytan (İblis), Allah'a-O'nun izzet ve yüceliğine yemin ederek- şöyle dedi: Ademoğlunun ruhları cesetlerinde olduğu müddedce onları sapıtmaya devam edece-ğim Allah da şöyle buyurdu: “Yüceliğim ve izzetim hakkı için, onlar günahlarının ba-ğışlanmasını (benden) istedikleri sürece de ben onları affedip, bağışlayacağım
Ebu Malik el-Eş'âri (ra), Peygambe-rimizin şöyle buyurduğunu rivayet etmiş-tir: “Size Allah'ı zikretmenizi (her işinizde Allah'ı ve O'nun ilâhi buyruklarını unutma-manızı, O'nu hatırlamanızı) emrederim Al-lah'ı her işinde anan kimsenin misali, ken-disini süratle kovalayan (takip eden) düş-mana karşı, kendini sağlam bir kaleye sı-ğınarak koruyan kişi gibidir Kulda böyle-dir O kendini şeytandan ancak Allah'ı ana-rak koruyabilir
Kur'andaki ayetlerden ve Hz Muhammed (sav) in hadisi şeriflerinden, şeyta-nın (iblisin) öz varlığını, sahip olduğu özel-likleri, insanları saptırma yollarını ve şekil-lerini, insanları nasıl tesiri altına aldığını çok açık bir sekide öğrenmekteyiz
Kur'an'da, İblis, -bilhassa Âdem (as) in yaratılışına ait ayetlerde- Hz Adem'in yaratılışına muhalefeti ve Allah'ın, Hz, Âdem'e secde emrine itiraz etmesi, Hz Âdem ve Havva'yı yanlış yola sevketmesi ile tanıtılmaktadır Hz Âdem ile Havva Cennet'te bulundukları sırada, yasaklanmış ağacın meyvesinden yemeleri için onları yanılttığını (iğva), daha sonra iblisin, Âdem ve Havva'nın, Cennet'den kovulduklarını görüyoruz
İblisin, Cennet'den kovulduktan sonra, cezasının kıyamet gününe kadar ertelen-mesi ve serbest bırakılması için Allah'tan izin istediğini, bu isteğinin kabul gördüğü-nü de yine ayetlerden açık olarak anlamak-tayız Ayrıca iblise, Allah'ın sadık kulları olmayan herkesi, sapıklığa sevketme gücü-nün verildiğini, kıyamet gününde iblis ve ona tabi olanların Cehenneme atılacakları-nı da geçen ayet ve hadislerden öğrenmiş oluyoruz
Burada açıklığa kavuşturulmasını ge-rekli gördüğümüz bir kaç noktaya değinmek istiyoruz Bunlar da “iblisin neden ya-ratıldığı, meleklerden mi cinlerden mi oldu-ğu, zürriyyetinin (neslinin) varlığı ve yaşantısı konularıdır
İblisin, ateşten, (nâr-ı semûm) isabet ettiği her şeyi yakan semum ateşinden, ya-ratılmış olduğu ayet ve hadislerde bildiril-miştir “Allah buyurdu: Sana emrettiğim halde seni secde etmekten alıkoyan nedir? (İblisi “Ben ondan hayırlıyım dedi Beni ateşten yarattın O’nu (Âdemi) çamurdan yarattın[color="#3f7cb9"]
Urve b Muhammed b Sa'di (ra)'den, Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “Gazab (öfke) şeytandandır Şüphesiz şeytan ateş-ten yaratıldı
Hz Aişe (ra) den, Peygamberimizin şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir: “Melek-ler nurdan yaratılmışlardır İblis ise alevli ateşten yaratıldı” Yine Hz Aişe (ra) den rivayet edilen bir hadiste, Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: “Allah, melekleri arşın nurundan, cinleri de alevli ateşten yarattı
İblisin cinlerden olduğu, cinlerinde ateş-ten yaratıldığını şu ayetlerden öğreniyoruz: Meleklere: “Âdeme secde edin!” dedik, sec-de ettiler Yalnız iblis (etmedi) o cinlerden-di[color="#3f7cb9"]
“Cinne gelince onu da (insandan) da-ha önce (vücudun gözeneklerine) nüfuz eden çok sıcak ateşten yarattık[color="#3f7cb9"]
“Cinleri de (Allah) halis ateşten yarat-tı[color="#3f7cb9"]
Açıklığa kavuşturulması gereken bir di-ğer konuda iblisin, meleklerden mi yoksa cinlerden mi? olduğu konusudur İslâm bil-ginleri bu konuda ihtilaf etmişlerdir Bu görüşleri genelde iki bölümde belirtmek mümkündür
a- İblis, meleklerdendir görüşünde olanlar
b- İblis cinlerdendir görüşünde olan-lar
Her iki görüşün sahiplerinin ileri sürdükleri delilleri kısaca belirtmekle yetine-ceğiz
iblisin, “meleklerden olduğunu” savunanlar, şu ayeti görüşlerine delil getirirler: “Meleklere: Âdeme secde edin demiştik, he-men secde ettiler, yalnız iblis diretti, böbür-lendi, inkarcılardan oldu[color="#3f7cb9"] Ayetteki istisna, “muttasıl istisna” (istisna edilenin cinsinden kabul edilmiş ve iblis me-leklerden) sayılmıştır Ayrıca iblisin mukarreb bir melek olduğu da iddia edilir
İblisin “cinlerden olduğunu” kabul edenlerin delilleri de şunlardır
a- Ayet'teki “istisna” “munkatı istis-na” (istisna edilenin cinsinden ayrı) oldu-ğu için iblis, meleklerden ayrı bir cins ola-rak kabul edilmiştir Onların arasında bu-lunduğu için onlarla beraber anılmıştır
b- Melekler, günah işlemekten uzak-tırlar “Allah'ın kendilerine emrettiği şey-lerde O'na karşı gelmeyen emredildikleri şeyi yapan melekler vardır[color="#3f7cb9"] Oysa, iblis, Rabb'inin emrine karşı geldi
c- Melekler nurdan, iblis ise ateşten yaratıldı Tabiatları ayrıdır
d- Meleklerin zürriyyeti yok iblisin ise zürriyyeti vardırŞimdi siz (kibir ve gurura kapılmak suretiyle) beni bırakıp onu ve onun neslini dostlar mı ediniyorsu-nuz?”[color="#3f7cb9"] mealindeki ayet iblisin zürriyetinin varlığını gösterir
e- Bu konuda en kesin delil “İblis, cinlerdendi, Raobinin emrinden dışarı çık-tı[color="#3f7cb9"]Mealindeki ayettir
Zemahşeri, İblisin cinnîden başka birşey olmadığını ve “melek” adının Kur'an'da, zikredilmiş olan her iki sınıf varlık ma-nasına geldiğini iddia eder
Başkaları, cinlerin, Cennet'in nezareti vazifesini gören bir melekler zümresi oldu-ğunu, adlarının bundan geldiğini söylerler
Delillerinin kuvvetli olması nedeniyle, “iblisin cinlerden olduğu” görüşünü tercih edenler daha çoktur
İblisin zürriyyetinin var olduğu da ayet-te açık bir şekilde bildirilmiştirBeni bı-rakıp onu (iblisi) ve neslini dostlar mı edi-niyorsunuz?” [color="#3f7cb9"]
İblisin zürriyyeti ve çoğalması hususu ise, değişik şekillerde açıklanmıştır Önce, iblis'in kendi sulbünden gelen bir zürriyye-tinin olup olmadığı konusu üzerinde deği-şik görüşler ileri sürülmüştür Bu konuda-ki görüşler de iki gurupta toplanabilir
a- İblisin kendi soyundan, sulbün-den gelen bir zürriyyeti, nesli vardır görü-şü
b- İblisin kendi soyundan gelen bir zürriyeti yoktur görüşü Bunlardan birinci görüşte olanlar şu hadisi delil getirirler: Selman (ra) dan, Rivayet edilen bir hadiste, Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur;
“Çarşıya-pazara ilk giren ve oradan son çıkan sen olma Orada şeytan yumurt-lar ve yavrular” Bu hadis İblisin kendi sul-bünden gelen bir zürriyyetinin var olduğu-na delildir
İblisin zürriyyetinin çoğalması husu-sunda Âdemoğullarının isyanından dolayı her sevinmesinde, iki yumurta yumurtladı-ğı ve bu yumurtalardan yavrular çıktığıda söylenir
İkinci görüşü benimseyenlere göre ise, iblisin ne evladı ne de zürriyyeti yoktur
Onun zürriyyeti ile ilgili ayetlerde Allah, ib-lise uyarak onun tebaından olup, insanlara vesvese vererek Âdemoğlu'nun düşmanı ke-silenlerin var olduğunu bildirmiştir
Kehf suresinin 50 ayetinde kastedilen mana şudur: İblis, Âdeme karşı, aslının ve şerefinin daha yüksek olduğunu iddia ede-rek büyüklendi ve Allah'ın emrine karşı çıktı Allah bu ayette, müslümanları küçük görüp, kendilerini büyük görmekle övünen kâfirlere, sanki şöyle demektedir Şüphesiz siz bu sözleriniz ve davranışlarınızla, Âde-me secde emrinin karşısında isyan eden ib-lise uydunuz Hemde iblisin size düşman olduğunu bildiğiniz halde onun yolunu tut-tunuz O da nesebiyle, şerefiyle övünüp bü-yüklendi, sizde aynı sebepten dolayı hak di-ni kabul etmiyorsunuz Allah'ın emrine kar-şı geliyorsunuz Bu ayet onları, Allah'a ve O'na iman etmiş olan müslümanlar üzerine kibirlenmekten ve böylece iblise uymaktan sakındırıyor
İblisin, yaşantısını pis ve kötü yerlerde sürdürdüğüne, yiyeceğinin içeceğinin ha-ram, ve pis şeyler olduğuna işaret eden ha-disler de vardır Nitekim, Zeyd b Erkam (ra) dan, Resulullah (asv)ın şöyle bu-yurduğu rivayet edilir: “Şüphesiz kaza-i ha-cet yerlerinde (pis yerlerde, tuvaletlerde) şeytanlar hazır bulunurlar Bunun için sizden biriniz tuvalete gitmek istediğinde şey-tanlardan, kötü işlerden ve hasletlerden Al-lah'a sığınırım desin” buyurdu
Huzeyfe (ra) den rivayet edilen bir hadiste de, Resulullah (sav)ın Şöyle bu-yurduğu rivayet edilir; “Üzerine Allah'ın ismi zikredilmeyen yemeği şeytan benim-ser
Bu hadisi şerifler, şeytanların pis ve kö-tü yerlerde bulunduklarını, yiyip içmeleri-nin var olduğunu gösterir
İblis, harabelerde, pis yerlerde vakit geçirmek mecburiyetindedir Yiyeceği, put-lar için kesilen hayvanların etidir, içeceği şarap, eğlencesi musiki raks ve müstehcen şiirdir
İblisin ve onunla eş anlamlı olan şeytan ve Tâğûtun öz varlıkları hakkındaki bu açıklamalardan sonra, ayet ve hadislerde bildirilen özelliklerini de belirterek bu bö-lümü tamamlamak istiyoruz
Şeytanın en belirgin yönü ve özelliği, Allah'ın emrini, dininin hükümlerini beğen-memek suretiyle kibirlenmek ve insanları küçük görmektir Allah'ın hükümlerinin karşısında böbürlenen her varlık, her sis-tem bir iblistir Böyle yapmak da bir şeytan işidir Resulullah (sav) ın, şeytanın bu özelliğini açıklıyan şu hadisi dikkat çekici-dir “Kibir, hakkı kabul etmemek ve insan-ları küçümsemektir
İnsanları, Allah'ın dininin dışına çıkar-mak, çeşitli hilelerle onları kandırmak, He-lâl ve temiz olanları haram, haramları he-lâl kabul etmek, daima çirkini ve kötülüğü emretmek de şeytanın en bariz özelliklerindendir
Konuya Ayet ve hadislerin ışığı altında baktığımızda şeytanın, Tâğûtun temel özel-liklerini şöyle özetleyebiliriz
İnsanları, İslam'ın aydınlık ve huzurlu yaşayışından, küfürün, imansızlığın karan-lığına iten sistemler, tağutun ta kendileridir İnsanları Allah'ın yolundan çıkartıp saptır-mak onları kendi kötülüklerinin etkisi altı-na almak, Allah'ı inkâr edip O'na isyan edenleri daha iyi göstermek, Allah'ın dinine karşı savaş açmak, onlara iştirak etmek, dişilere, putlara tapmak, insanları hak yol-dan saptırmayı gaye edinip, Allah'ın laneti-ne uğramak, insanları hurafelere boğmak, onları isyana sevkederek temiz fıtratlarını değiştirmek, Allah'ı ve O'nun ilahî dinini unutturan her varlık, her iş şeytandır ve şeytanîdir Ayrıca, günahı, kötüyü süslü ve cazip göstermek, gerçek dışı yaldızlı sözler söylemek, Allah'ın dinine karşı çıkmaları için insanları ayartmak, Allah yolunda gidenlere düşman olmak, Alladın emri önün-de eğilmemek, secdeye varmamak, yalan yere yemin etmek, fuhşu, kötülükleri yaya-rak insanları kötü emellerinin peşine tak-mak, içten veya dıştan gelen her türlü kö-tü duygu ve düşüncelerle insanlar araşma fitne sokmak, her konuda israf edip aşırı gitmek, evlatları, malları Allah'a ortak ko-şup haram yollardan kazanca sevk etmek aldatmak, her türlü kötülüğe yol açıp Al-lah'a itaatin dışına çıkmak, Allah hakkın-da bilmeden tartışmak, öfkelenmek, gazablanmak, Tevhid gerçeği karşısında telaşla-nıp kaçmak, kalbe şüphe atmak da şeytanın işlerindendir Kısaca Allah'ın dininin hü-kümlerinin yerine getirilmesine engel ola-rak, insanları Allah'ın dininden alıkoyan her varlığın her sistemin İblis, şeytan ve tağut olduğunu söylemek rahatlıkla müm-kündür
İnsanlar, görünürler Ancak onların kötülüklerinin esası ve şeytanlığı görün-mez eserleri ile belli olur İnsan şeytanında bile şeytanlık gizli bir özelliktir Bunun için şeytan ismi, gizli bir kötü kuvvet veya kötü ruh anlamına da gelmektedir Habis ve ahbes olan maddi ve ruhi güçlerin hepsinin şeytan olduğu böylece anlaşılmış oluyor,
Yaratılışta her cins, bir ilk fertle baş-lamış olduğundan, şeytan denilincede bu cinsin başı olan iblis hatıra gelmektedir ki açık özelliği Allah'a isyandır Buna göre Allah'ın ilahî vahyinin ürünü olan hak dinin hilafına, O'na karşı çıkanlar birer şey-tan sayıldığı gibi, onların peşine düşenlerde şeytana tabi olanlardır Çünkü Allah'a itaat, insanı O'na kulluğa sevkettiği gibi Allah'a isyan da günaha sevkeder, böylece şeytana uyulmuş olunur İnsanı isyana götüren her şeyin arkasında şeytanın bulunduğunu unutmamak gerekir İnsanları kendi haki-miyetleri altına alarak putlaşmak isteyen-lerin, Hak dinin değer ölçülerini kabullen-meyenlerin, birer iblis ve birer insan şey-tanları oldukları bilinmelidir Hemde bun-lar ilhamlarını öteki şeytanlardan alırlar Gerçeklerle dolu kalblere vesvese vererek, insanı isyana teşvik eden, küfrü güzel gös-teren şeytanlardan
Şeytanlık, inatçılık yapmak, hak yol-dan çıkmak ve şerre sığınmaktır Bu sıfat-lar cinlerde olabileceği gibi insanlarda da olabilir Bu hakikat, realiteler dünyasında da görülmektedir



[color="#3f7cb9"] En'âm: 6/122

[color="#3f7cb9"] En'âm: 6/112

[color="#3f7cb9"] Bakara: 2/268

[color="#3f7cb9"] Araf: 7/12

[color="#3f7cb9"] Kehf: 18/50

[color="#3f7cb9"] Hicr:15/ 27

[color="#3f7cb9"] Rahman: 55/15

[color="#3f7cb9"] Bakara: 2/ 34

[color="#3f7cb9"] Tahrim: 66/6

[color="#3f7cb9"] Kehf: 18/50

[color="#3f7cb9"] Kehf: 18/50

[color="#3f7cb9"] Kehf: 18/50

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.