Kıpçaklar (Kumanlar) |
07-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kıpçaklar (Kumanlar)Kıpçakları, Bizanslılar “Kumanos”, Macarlar “Kun”, Ruslar “Polovets”, Almanlar “Falben” adıyla bilirler İslamî kaynaklar ise “Kıpçak” (Kıfşak, Hıfşak) diye zikrederler Genellikle, beyaz tenli, sarı saçlı ve mavi gözlüdürler Batı Göktürkleri'nin bir kolu olduğu söylenen Kıpçakların, Kimek, Yimek, Kanglı ve Oğuz gibi Türk boyları ile irtibatları vardır Karahıtayların baskını ile, Güneybatı Sibirya’da İrtiş ve Ural nehirleri arasındaki yurtlarından, 11 yüzyılda çıkarıldılar Volga üzerinden batıya göçtüler Özi (Dinyeper) Nehrine kadar Karadeniz’in kuzeyindeki bozkırlara hakim oldular Buralar “Deşt-i Kıpçak” şeklinde kendi isimleriyle anıldı Bölgede yaşayan Bulgar, Alan, Burtas, Ulah, Mordva ve Hazarlar'ı hakimiyetleri altına aldılar Rus sınırında yerleşen Karakalpaklarla savaştılar Ruslarla, uzun yıllar (1061-1220) süren savaşlar yaptılar Esir aldıkları Rusları, Kırım’daki Bizanslı tacirler vasıtasıyla Akdeniz ülkelerine sattılar Bilhassa Rus knezleri arasındaki mücadelelerde yardıma çağrılmaları sebebiyle, akınlarını büsbütün arttırdılar On ikinci yüzyıl boyunca Ruslarla savaştılar Rusların meşhur İgör Destanı, 1185’te Kıpçaklara karşı düzenledikleri, fakat yenildikleri seferi konu almaktadır Beylikler hâlinde yaşayan Kıpçaklar, çevreyi bu şekilde kontrol altında tutmalarına rağmen, tam bir birlik sağlayamadılar 1222 yılında Moğollar, Kafkasları Derbent geçidinden aşarak Kıpçaklar üzerine yürüdüler Ancak Kıpçak Başbuğları, Rus knezleri ile işbirliği yapıp, Moğolları Kalka Nehrine kadar sürdü 1223’te yapılan Kalka Meydan Muharebesinde ise Rus knezleri ve Kıpçaklar müthiş bir bozguna uğradılar Birçok Rus köy ve şehri yakılıp yıkıldı 1236’da Batu Han, batı seferine çıktı Rusları yendikten sonra İdil ile Özi nehirleri arasındaki bozkırlarda yaşayan Kıpçakları dağıttı (1239) Kıpçaklardan bir kısmı, Özi’nin batısına gidip kitleler hâlinde Macaristan’a girdiler Bir kısmı ise, Orda İdil (Volga) sahasına yani Bulgar Türklerinin yurduna ulaştılar Bulgar Türkleri, Kıpçaklarla kaynaşıp Kazan Türklerini meydana getirdiler Batu Han, Macaristan’ı da itaatine aldıktan sonra, ordularını İdil’e kadar çekti ve Aşağı İdil boyunda, Altınordu Devleti'nin temelini attı (1242) Yerli Kıpçak Türkleri, işgalci Moğolları, kısa zamanda kültürlerinin etkisi altında erittiler Devlet adeta bir Kıpçak devleti hâlini aldı Moğolların sadece adı kaldı Türkçe konuşup Türkçe yazmaya başladılar Bilhassa Batu’nun oğlu Berke Hanın Müslüman olması, Moğollar arasında İslâmiyet'in hızla yayılmasına yol açtı İslâmiyet, 922 yılında Bulgar Hanı Almas Hanın Müslüman olarak Abbasî halifelerine tâbi olmasından sonra, bölgedeki Türk boylarının ortak dini hâline geldi Yüzyıllarca, Rusları, Sibirya soğuğuna mahkûm eden Kıpçak Türklerinin hakim olduğu Altınordu Hanlığı, Timurlular'la giriştiği mücadele sonunda zayıf düştü Altınordu’nun hakim olduğu bölgelerde, Kazan (1437-1552) ve Kırım (1430-1783) hanlıkları kuruldu Bu hanlıkların nüfusu, Kıpçak Türklerinden meydana geliyordu Kazan Hanlığı'ndaki taht kavgaları, Rusları iyice güçlendirdi 1552’de Korkunç İvan, Kazan Hanlığını yıktı 1783’te Kırım Hanlığı, Rusya hakimiyetine girdi Osmanlılar'ın zayıf dönemlerini iyi kullanan Ruslar, işgal ettikleri bölgelerdeki cami ve medreseleri yakıp yıktılar Birçok Müslüman, Osmanlı topraklarına göç etti Geride kalanlar, Rusların korkunç zulümlerine maruz kaldılar 1917 Bolşevik ihtilali ve sonrasında din tamamen yasaklandı Fakat bölgede meskûn olan Müslüman ahali, benliğini İslâmiyet sayesinde korudu 1990’lara doğru dinî inançların serbest bırakılması ile bölgede İslâmiyet, eski günlerine kavuşma yolunda hızla ilerlemektedir Macaristan ve Romanya gibi ülkelere gidip yerleşen Kıpçaklar, Hıristiyanlaşarak benliklerini kaybettiler On ikinci yüzyıl ve sonrasında, Mısır’daki Eyyubî ve Memlûklu devletlerine satılan Kıpçak çocukları, zamanla devletin idaresini ele geçirdiler 1250-1382 yıllarında, Mısır’ı Kıpçak asıllı Memlûk hükümdarları idare ettiler Kıpçak Türkleri, kendilerine mahsus bir lehçe ile konuşurlardı Macaristan ve Mısır’da Kıpçak lehçesinde kitaplar yazmışlardır Kırım’da ticaretle uğraşan Kıpçak Türkleri ile irtibat kuran İtalyanlar, Codex Cumanicus adıyla ticareti ilgilendiren Kıpçakça bir lügat kitabı hazırladılar Ayrıca, Alman misyonerleri, bu kitabı dinî yönden tamamlayan ilâhiler kısmını yazdılar Kaynak |
|