Zigetvar Savaşı - Zigetvar Seferi |
07-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zigetvar Savaşı - Zigetvar SeferiJohann Peter Krafft'ın Zigetvar Tablosu Kanunî Sultan Süleyman'ın son seferi; adını, kuşatılan Zigetvar kalesinden alır (1566) 1562'de Avusturya ile Osmanlı Devleti arasında bir antlaşma yapıldı Sekiz yıl süreli olan bu antlaşmaya göre, İmparator Ferdinand, Erdel'i Osmanlılara bırakıyor ve elindeki Macaristan toprakları için, yıllık 30 bin duka vergiyi kabul ediyordu Bir süre sonra hudutlarda ve Macaristan'da bazı anlaşmazlıklar çıktı Avusturya, bu anlaşmazlıkları bahane ederek, gerekli vergiyi iki yıl üst üste göndermedi 1564'te Ferdinand öldü Sadrazam Semiz Ali Paşa, Avusturya elçisinden birikmiş vergiyi ve geriye kalan altı yıllık antlaşma süresinin yenilenmesini istedi Yeni imparator Maximilian II ise, paranın ödenmesini, anlaşmazlıkların çözülmesine bırakmayı uygun gördü Kanuni Sultan Süleyman ve yine aynı savaşta ölen Macar kahramanı Miklos Zrinyi'nin büstleri Bu arada, Osmanlı himayesinde bulunan Erdel beyi Zsigmond, imparatorla aralarında anlaşmazlık konusu olan Çatmar veya Zatmar şehrini zaptetti İmparator da Erdel'e saldırarak, Tokaj ve Serenç (Szerencs) taraflarını aldı Budin beylerbeyi, Erdel Beyine yardım etti Bu meseleleri görüşmek için gelen Avusturya elçisine, Sadrazam, barışın sekiz yıl uzatılabileceğini, ancak Osmanlı Devletinin Tisa (Tizsa) nehri ötesindeki bütün topraklarını korumak arzusunda olduğunu bildirdi Elçinin yeni talimat almak üzere Viyana'ya döndüğü sırada, yeni bir savaşa taraftar olmayan veziriâzam Semiz Ali Paşa öldü ve yerine Sokullu Mehmed Paşa getirildi (1565) Yeni sadrazam, Avusturya elçisinden Tokaj ve Serenç'in iadesini istedi 1566 başlarında imparator, Hosszuthoty'yi elçi olarak İstanbul'a gönderdi Yeni elçi, birikmiş olan vergileri getirmediği gibi, Kruppa kalesinin Avusturya'ya geri verilmesini istedi Bu sebeple Avusturya'ya karşı, Sokullu'nun da teşvikiyle savaş açıldı Zigetvar Kalesi Seferden iki ay önce, vezir Pertev Paşa, serdarlıkla Vidin ve Semendire sipahileri, Eflak, Kırım, Boğdan kuvvetleriyle birleşerek, hududa yakın Gyula'yı (Göle) ve Zatmar ile Tokaj kalelerini almak için önden gönderildi Padişah ve Osmanlı ordusu, 1 Mayıs 1566'da İstanbul'dan hareket etti; Belgrad yoluyla Macaristan'a geldi Erdel kralı, Zemlin'de (Zemun) orduya katıldı Ağustos başlarında, Zigetvar kuşatması başladı Kale kumandanı, Miklos Zrinyi (Zrinski) idi Önce eski şehir topla dövüldü Zrinyi, yeni şehri koruyamayacağını anlayınca yıktırdı Türkler, hendekleri toprakla doldurup, yeni şehir enkazı üzerinden eski şehri aldılar Kont Zrinyi, kaleye çekildi Kuşatmanın on beşinci günü, sadrazamın yönettiği hücumda, büyük kayıplara uğrandı Kanuni, gönderdiği hattı hümayunda, kuşatmanın uzaması ve kayıpların fazlalığından duyduğu üzüntüyü belirtti Bundan sonra Zrinyi, teslim teklifini kabul etmedi Hücumlar arttırıldı Kont Zrinyi, kaleden çıkış hareketinde bulundu, vuruldu Nihayet 34 günlük kuşatmadan sonra kale ele geçirildi (7 Eylül 1566) Kuşatmanın son gününde Kanunî Sultan Süleyman Han, kalenin alınışını öğrenemeden vefat etti Sokullu, padişahın ölümünü ordudan gizledi Kütahya valisi Şehzade Selim'e haber gönderip durumu bildirdi Vezir Pertev Paşa kumandasında gönderilen kuvvetler de Gyula (Göle) kalesini ele geçirdiler Kanuni Sultan Süleyman Türbesi |
Zigetvar Savaşı - Zigetvar Seferi |
07-16-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Zigetvar Savaşı - Zigetvar SeferiKanuni Sultan Süleyman BabasıYavuz Sultan SelimAnnesiHafsa HatunDoğumu27 Nisan 1495Vefatı6/7 Eylül 1566Saltanatı1520-1566 Osmanlı Sultanlarının onuncusu ve islam halifelerinin yetmişbeşincisi 1509'da Kefe sancakbeyliğine gönderilinceye kadar babasını yanında kalmış ve bu müddet içinde iyi bir öğrenim ve eğitim görmüştür Babası Yavuz Sultan Selim'in 1514 İran ve 1516 Mısır seferleri sırasında Rumeli'nin muhafazasıyla görevlendirildi ve Edirne'de oturdu Babasını vefatı ile de 30 Eylül 1520 tarihinde 26 yaşında iken Osmanlı tahtına çıktı Kanuni Sultan Süleyman, Belgrad'ın fethi(1521) ile Orta Avrupa'nın, şovalyelerin üssü olan Rodos'un zaptı (1522) ile de Akdeniz hakimiyetinin kapılarını devletine açtı 1526'da yüzbin kişilik ordusu ve 300 kadar top ile Mohaç ovasında Macar ordusuyla karşılaştıBu durumda sancaklarını açıp ellerini semaya doğru kaldıran Sultan; "Ya Rabbi! Senin kudret ve himayeni diliyor, hazreti Muhammed'in ümmetine yardımını niyaz ediyorum" diye yalvardı Tarihin bu en büyük meydan sava- şında düşman ordusunu yok eden Kanuni, 20 Eylül'de Macaristan'ın başşehri Budin'e girdi1529 da Viyana muhasara edildi ise de, kuşatma vasıtalarının getirilmemesi ve kış mevsiminin yaklaşması üzerine neticesiz kaldı 1532'de Alman seferine çıkan Kanuni, Viyana'yı arkada bırakarak Gratz, Marburg, Gunss ve daha bir çok Alman şehirlerini zaptetti Yedi ay Avrupa içlerin- de dolaştığı halde imparator karşısına çıkmağa cesaret edemeyince geri döndü 1534'de Safeviler üzerine sefere çıkan sultan, Bağdat ve Basra'yı zaptetti Bağdad'da evliya kabirlerini ve Kerbela' da hazret-i Ali ve hazreti Hüseyin'in makamlarını ziyaret eden Kanuni, Abdülkadir-i Geylan'i hazretlerinin kabrine türbe ve yanına imaret yaptırdı Fetih hareketlerine devam eden Kanuni, 1535'de Tebriz'i zaptetti 1537'de İtalya seferine çıkarak, Otranto'ya kadar ilerledi Karalarda cihan hakimiyetini eline geçiren Kanuni Sultan Süleyman, Barbaros Hayreddin Paşa vasıtasıyla denizlerde de Osmanlı Devleti'nin gücünü gösteriyorduNitekim bu büyük deniz komutanı haçlı donanmasını 27 Eylül 1538'de Preveze'de imha ederek, müstesna bir zaferle Akdenizde tam bir Türk hakimiyeti kurdu Kanuni süveyş'te kurduğu donanma ile de Kızıldeniz'i ve Arabistan sahillerini emniyet altına aldı ve Avrupalıları Hindistan sahillerinden uzaklaştırmaya başladı Bu fetihleri; 1543'de Estergon,Nis ve İstolni-Belgrad, 1551'de Trablusgarb'ın zaptı ve 1553'de Nahcıvan seferi takib etti İhtiyar ve hasta bir halde iken 1566'da yine cihada çıkan bu büyük Türk sultanı, Sigetvar kalesinin zaptı sırasında top sesleri arasında 72 yaşında iken vefat etti Naşı Süleymaniye'deki türbesine defn edilmiştir Türklerin kendisine Kanuni ve Gazi, Avrupalıların ise "Muhteşem" dedikleri Süleyman Han, babasından devraldığı 6557000 km2 Osmanlı toprağını, yaptığı fetihlerle 14893000 km2 ye ulaştırdı Bulunduğu yüzyıl, dünya tarihine Türk asrı olarak geçti Bu asırda her sahada dahi devlet ve ilim adamları yetişti Nitekim Sadrazamı İbrahim Paşa, Lütfi Paşa, Sokullu Mehmed Paşa; Şeyhülislamı Kemalpaşazade, Ebüssü'ud Efendi, şairi Baki, Fuzuli; san'atkarı Mimar Sinan; Kaptan-ı deryası Barbaros Hayreddin Paşa olan bir devletin padişahı Kanuni olurdu Sultan Süleyman Han'ın asıl adından daha fazla bilinip, şöhreti olan Kanuni ünvanı, önceki Osmanlı kanunnamelerini ve devri icabı lüzumlu hükümleri Kanunname-i Al-i Osman adı altında, islam hukuku esasları dahilinde toplattırıp tanzim ettirme- sinden ileri gelmektedir Kanuni hareket ve sözleri güzel, aklı kamil, nezaketli, irfan sahibi, sözleri tatlı, alim, hakim ve şairlere dost, bütün maddi-manevi iyilikleri şahsında toplamış emsalsiz bir padişahtı Pek çok hayrat ve iyilikleri olan Kanuni, imar faaliyetleriyle de uğraştı Memleketin hemen heryerinde camiler, mescid- ler, medreseler, hamamlar ve çeşmeler inşa ettirdi Mimar Sinan'ın yaptığı Süleymaniye Camii de bu devirde Türk azameti devrinin tacını teşkil etmiştirKoca Mimar Sinan büyük Hakan'a; "Padişahım sana öyle bir cami inşa ettimki, kıyamete değin ayakta duracak bir metanete sahiptir" diyerek bu eserini takdim etmiştir Pek çok özellikleri yanında büyük bir şair olan Kanuni Sultan Süleyman'ın hastalığında yazdığı şu beyti yüzyıllardır dillerde söylenmektedir Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi Zigetvar savaşından bahsetmişken Kanuni Sultan Süleyman'dan bahsetmemek olmaz diye düşündüm Emeğine sağlık LuckyTeşekkürler |
|