Meleklerle İrtibat |
07-16-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Meleklerle İrtibat“KUR’AN’DA ‘YERLERİN VE GÖKLERİN ORDULARI’ DİYE BİR TABİR VARDIR” Gerçekten meleklerle iletişim kurulabilir mi? Ülkemizin, geleneksel İslam düşüncesi formatlı anlayıştan çıkıp, metafizik referansları olmayan, daha seküler yapıya dönüşümü sürecinde, bu süreci yaşayan diğer ülkelerde olduğu gibi ortalıkta bazı “new age” diyebileceğimiz, ana kaynaktan farklı, ikinci ve üçüncü derecedeki spiritüel ilgi alanları öne çıktı Ülkemizde yerli kaynaklı manevi akımların kendilerini ifadesinin önündeki yasal engellerden dolayı boşluktan istifade ederek, yurt dışından mistik akımlar, metafizik cemaatler, 10-15 yıl gecikmeyle ülkemize gelmeye başladı İngilizce “channeling” yani “kanal olma” ya da “Angelology” (Melekbilim) denen meleklerle irtibat kurarak, insanlara şifa ve haberler verdiği iddiasındaki akımlar da bunların arasındaydı Batı kütüphanelerinde bu konuda yüzlerce eserin kaleme alındığını görürsünüz Bu bağlantıları kurduğunu iddia eden insanlara giden de binlerce insan vardır “Meleklere inanmayan kişi Müslüman olamaz” İyilik, şifa için iletişim kurduklarını söyleyenler de var Meleklerle irtibat iddiasında olan, şifacılık yapan, insanlara faydalı olan kişiler de var elbette Teozofi Grubu, Madam Blavatsky’ler gibi Hepsinin de, irtibat kurdukları varlık, hangi düzeyde ise o varlıktan aldıkları bilgi oranında şifa verdikleri de görülmüştür Beyaz ya da kara büyü gibi birçok irtibat alanları vardır Bu toprakların orijinal maneviyat akımı İslam’ın ezoterik yönü iki taraftan darbe yedi Militan seküler siyasetçiler ve resmi din anlayışı iddiasında, özellikle diyanet tarafından temsil edilen İslam anlayışındakiler tarafından İslam’ın bu yönleri pozitive edildiği için, o boşluğu da bu tür kişi ve gruplar doldurmaya çalıştı Bunları vakayı tasvir anlamında söylüyorum Yasaklansın demiyorum İslam dini açısından meleklerin yeri konusunda ve onlarla irtibat kurup kurulamayacağı meselesinde ne düşünüyorsunuz? İslam dininde “meleklerle inanmak” iman esaslarındaki altı maddeden biridir Meleklere inanmayan bir kişi Müslüman olamaz Ama pozitivist Müslümanlar birçok şeyi, öyle rasyonalize ettiler ki Melekleri mikroplarla, bakterilerle filan izah eden gülünç yaklaşımlar var Kur’an’da “yerlerin ve göklerin orduları”diye geçen bir tabir var “Siz görmezseniz dahi yerler ve gökler Allah’ın askerleri, yardımcılarıyla doludur” deniyor Kimdir bunlar, nasıl varlıklardır? Meleklerin nurani varlıklar olduğunu, nefs gibi maddi özelliklere sahip olmadıklarından dolayı, salt ibadetle, Allah’ın önünde eğilmekle meşgul olduklarını, cüzzi iradeleri olmadığı için mutlak itaatte varlıklar olduğunu görüyoruz Kur’an’da dört başmeleğin adı geçer Bu meleklerin alt katmanlarında da görevli melekler vardır Cebrail’i Hazreti Muhammed’e vahiy getiren melek olarak biliyoruz Çok değişik suretlere girebilen bir varlık, daha çok İhye isimli bir sahabenin suretine girerek geliyor Mekke’de ve Medine’de hiç tanınmamış bir Bedevi şeklinde peygambere görünebiliyor Gittikten sonra peygamber yanındakilere “bu kimdi biliyor musunuz” diye soruyor, onlar da “tanımıyoruz” diyorlar “Gelen Cebrail’di” diyor Tasavvufun kurucu figürlerinin, Muhiyddin Arabi’nin, Mevlana’nın, Cüneydi Bağdadi’nin, daha yüzlerce figürün “melekiyat” ya da “melekbilim” konusunda önemli rol oynadıklarını, bazılarının şahsi olarak meleklerle görüştüğünü, ruhani miraçlarında onlardan bilgi aldıklarını görmekteyiz “İçimden bir ses geldi deriz ya” Bir de görevli melekler var değil mi? Müvekkel melek diye bir tabir var Yani görevli melek, bu melekler insanın yanında ve kişiye özel yaratılmış varlıklar Biri sağında, biri solunda O insan ne yapıyorsa kaydediyor Kötü şeyleri zihninden geçirdiği sürece kaydetmiyor ama eyleme dökerse yazıyor İyi düşünceleri yapmasa ble, kalbinden geçirmesi bile artı hanesine yazılıyor Bu görevliler sadece katip değiller Bu aslında “içimden bir ses geldi”, “sağ kulağıma birisi bir şey fısıldadı” denen şey de aynı zamanda Hassas olan insanların bu tür sesleri veya kokuları hissedebildiğini biliyoruz En ileri derecesi, görmeyi de gerçekleştirenler var Ulvi Melekler, Sufli Melekler Kişi gerçekten kiminle irtibat kurduğunu bilebilir mi? Görünmez alemi iyi bilmediğimiz için orada “demonlar”,“elementler”, “musefler”, düşmüş melekler, Mikailller, Cebrailler hepsi çorba şu an Birisi diyelim, muzip bir varlıkla irtibat kuruyor o da kendini Cebrail olarak tanıtıyor, Neyin patronajı altında olacağı çok önemli Tasavvuf geleneğinde bunlara “minör arkana” konuları denir Her zaman “minör arkana” konuları “majör arkana” yani hikmet ilimlerinin tahtı tasarrufu altında olmak zorundadır Hazreti Mevlana da, İbnül Arabi de, Yunus Emre de, Hacı Bektaşi Veli gibi yüceler, bu ilimlerin uzmanı kişiler üst bir şemsiye altında bu ilimleri tatbik ediyorlar Havas ilimlerinde, “falanca saate falanca tütsüyü yakarak, şu duaları ve isimleri çekmek suretiyle, şu şu duaya 40 gün devam edersen şu melek sana zuhur eder” gibi konular vardır Senin şu işlerin görülür, o meleği ya da üç harfli varlığı kendine bağlayabilirsin gibi bazı formüller de vardır Ama bunları da İslam maneviyatı tenkit eder ve der ki; ciddi bir irtibat ağı içerisinde bulunmadan bu konularla ilgilenirse, sonra o konular onu problematik hale getirir İslam Tasavvufu yüksek ahlak tesisi üzerine çalışmalar yapar İnisiyatik çalışmalarda mertebe mertebe ilerlenirken, ileri mertebeye ermiş kişilerde bu tür, meleklerle irtibat gibi konular eşantiyon olarak verilir Çünkü tassavvufun ana konusu kendini tanımak ve Rabbi tanımaktır MÜ İlahiyat Fakültesi Tasavvuf Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr Mahmut Erol Kılıç SABAHCOM |
|