Gidiyorum |
02-15-2007 | #1 |
Ergenekon
|
Gidiyorumbilinmez mi sanırsın ya da bir sana mı dokunur acının, ateşin eli; güneşin, renklerin dili… hasretin ayazı, kavuşmaların meltemi tek seni mi okşar burnunda tüterken sıcaklığı bir sesin, nefesin dokunan soğukluğu sessizliğin… kederin örtüsünü çekersin biçare… korumaz bilirsin… ateşi yoktur ısıtmaz sadece hüzünle sarar kaç kahpe saati sevindirdim ben kaç katil zamanın namlusuna denk geldi bağrım kaç kurşunla devrildim öğrendim ağlamayı, isyanı vurulup kanamayı açlığı öğrendim acıyı ve susmayı… öğrenemedim yıkılmayı karanlığı, boyadım çiçek çiçek uzandım dallarına tutundum yüreğimi yaktım üşüyen ellerimi ısıttım kederi, kader yapmamak adına gülümsedim dağıttım ağıttım yazılmamış yaşadığım komedinin içinde renk mi dedin bana tek renk verildi siyah… önce dünya karardı çabalayıp ağarttım inandığım için değişti dram yoksa çoktan asılırdı umudum boynundan demir tavlı acının ucunda kimse söz vermesin…istemem bilirim hafifliğini…uçar bir esintide sarsar gidince boşluğu -söz- demeyin bana…istemem sadece anlayın… ya da susun siz dokunmayın bana…mutlu olun ne günaydınsız bırakırım sizi ne keserim güneşinizi… giderken hayırla uğurlarım sevgiyle karşılarım dönüşlerinizi akşamlarınız iyi uykularınız huzurlu olsun ben beklerim düşlerinizi yeter ki siz mutlu olun dokunmayın… ben iyiyim kendimle yalancı ellerinizi dikenli dillerinizi benden uzak tutun söz istemem, sadece sessiz olun ya da anlayın beni ve… biliyorum ki anladığında ulaşacaksın bana tüm gücümle susuyorum anlatabilmek için, beni sana… |
|