Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Cinsellik

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eşcinselliği, kadın

Kadın Eşcinselliği

Eski 07-14-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kadın Eşcinselliği



Kadın Eşcinselliği


Gelişmiş ülkeler başta olmak üzere giderek artan sayıda ülkede eşcinsel bireylerin aile kurmalarına izin verilmektedir Hatta donör inseminasyonu (donör inseminasyonu, sperm bankasından alınan spermlerle suni döllenme yoluyla gebelik oluşturulması işlemidir, Türkiye’de uygulanmamaktadır) yoluyla iki kadından oluşan bir aile, çocuk sahibi bile olmaktadır


Bilim de homoseksüellik konusunda ilerlemeler kaydetmektedir ve tıp mensuplarının eğitiminde eşcinsellik giderek daha fazla konu başlığı altında ele alınmaktadır Bugüne kadar eşcinsellik kavramı tıp kitaplarında yüzeysel olarak işlenmiş ve psikiyatri dışında kalan branşlarda eşcinsel bireylerin AIDS hastalığının yayılmasında önemli bir etken olduklarının vurgulanması dışında pek fazla ele alınmamıştır Halbuki günümüzde artık başta Amerika olmak üzere gelişmiş ülkelerde yayınlanan tıp kitaplarında eşcinsel kadınların ve erkeklerin sağlık durumları geniş bir şekilde anlatılmakta ve konuyla ilgili araştırmalar yapılmaktadır


Kadın eşcinselliği kavramı


Kadın eşcinselliği en basit anlatımla kadının kendi cinsinden olan bireylere sosyal ve cinsel ilgi duymasıdır “eşcinsellik” ise kadındaki homoseksüelliğe (eşcinselliğe) halk arasında verilen bir isimdir Homoseksüel aynı cinse ilgi duyan, heteroseksüel karşı cinse ilgi duyan, biseksüel ise her iki cinse ilgi duyan anlamında kullanılır


Burada aynı cinse ilgi duymakla bu ilgiyi cinsel eyleme dönüştürmenin ayrımını yapmak gerekir Kendini eşcinsel olarak gören kadınların önemli bir kısmı bunu sosyal baskılar nedeniyle eyleme dönüştürmezler ve bir kısmı eşcinsel eğilimlerinin farkında oldukları halde ömür boyu bunu iç dünyalarında yaşadıkları ilgiden öteye götürmezler


Eşcinsel bir kadın böylece homoseksüel cinsellik dışında, yalnızca heteroseksüel bir cinsellik yaşayabileceği gibi, biseksüel bir cinsel davranış da sergileyebilir Yani eşcinsellik kadının cinsel eylemleri tarafından değil cinsel ilgi odağı tarafından belirlenir


Görülme sıklığı nedir?


Türkiye’ye ait veriler elimizde olmamasına karşın, Avrupa, Japonya, Amerika, Avustralya ve uzak doğu istatistikleri kadınların %02’si ile %69′unun kendilerini “eşcinsel” olarak tarif ettiklerini göstermektedir Bu rakamlara eşcinsel kimliğini gizleyenler eklendiğinde oranların ne olacağı ise bilinmemektedir


Konuyla ilgili yapılan bir çalışmada Amerikalı erkeklerin %20’sinin, kadınların ise %18′inin ergenlik dönemlerinde aynı cinsten birine karşı ilgi duyduğu ve/veya aynı cinsten biriyle cinsel beraberlik yaşadıkları saptanmıştır Bu kişiler arasında erkeklerin %62’si, kadınların ise %36’sı son beş yılda eşcinsel en az bir deneyim daha yaşamışlardır


Kadın eşcinselliğin nedenleri


Bazı eşcinsel kadınlar henüz çocukluk dönemlerinden itibaren eşcinsel eğilimlerinin farkına varırlarken, büyük kısmı bu eğilimlerini çoğunlukla uzun süren ve çoğunlukla kendileri için tatmin edici olan heteroseksüel bir cinsel yaşam sonrası farkederler


Homoseksüelliğin hem genetik ile, hem de daha farklı etkenlerle yakından ilgili olduğunu gösteren bulgular vardır Tek yumurta ikizlerinden (bu tür ikizlikte iki bireyin genetik yapıları tamamen aynıdır) birinde homoseksüel eğilimler olduğunda, bu durumun diğerinde de ortaya çıkma olasılığının %50′den fazla bulunması genetik ile eşcinsellik arasındaki yakın ilgiyi gösteren önemli bir bulgudur


Bunun yanında çift yumurta ikizlerinde (bu tür ikizlikte genetik yapılar farklıdır) de her iki bireyde birden eşcinsel eğilimler ortaya çıkma olasılığının yaklaşık %20 gibi yüksek bir oran olması, olayın aynı rahim içi ortama maruz kalmış olmanın etkileri sonucu da ortaya çıkabileceğini düşündürmektedir Gerçekten de rahim içi dönemde gelişmekte olan bebekte üretilen bazı hormonlar bebeğin beynine direkt etkiler göstererek henüz bu dönemde cinsel kimliğe ruhsal adaptasyon sürecini başlatmaktadır


Erişkinlikte ise homoseksüel ve heteroseksüeller arasında hormon seviyelerinde bir farklılık saptanmamaktadır Yani eşcinsel eğilim henüz doğmadan önce belirlenmiş gibi gözükmektedir


Araştırmalar, önceden düşünüldüğünün aksine eşcinsel kadınların özgeçmişinde erkekler tarafından şiddete maruz bırakılmak, tecavüze uğramış olmak gibi bir kötüye kullanım olayın olmadığını göstermektedir Ayrıca çocuklukta erkeklerle ilgili yaşanmış kötü bir deneyim, ciddi aile sorunları da eşcinseller için pek geçerli değildir Yani sorun yetiştirilmeyle ya da erkeklerle ilgili değildir eşcinsellerin erkeklerden nefret ettiği de doğru değildir, eşcinsel kadına erkekler cinsel açıdan çekici gelmemektedir


Eşcinsel kadınların önemli bir kısmı geçmişte düzenli heteroseksüel ilişkilerde bulunmuş ve bunların da önemli kısmı çocuk doğurmuş kadınlardır Bu kişilerde eşcinselliğin daha ileri yaşlarda ortaya çıkmış olmasının nedeni muhtemelen sosyal konumları ve kişilikleri sağlamlaştıkça kendilerini daha rahat ifade edebilme yetisi kazanmaları ve kendilerine güvenleri arttıkça hayatlarını kendi istedikleri doğrultuda yaşama isteklerini eyleme dönüştürmeleridir


Eşcinsel kadınların önemli bir kısmı yaşamlarında belli bir aşamaya kadar ve muhtemelen büyük bir kısmı da ömür boyunca bu kimliklerini gizli tutmakta ve eşcinsellikle ilgili düşünce ve duygularını eyleme geçirmemektedirler


Eşcinsellik bir ruhsal bozukluk mudur?


“Ruhsal bozukluk” ve anormal davranış, göreceli kavramlardır Zira öncelikle normalin tarif edilmesi gerekir Basit olarak tarif etmek gerekirse, yaşadığı toplumdaki bireylerin çoğunluğunun benimsediği davranış kalıplarını uygulayan birey “normal”, aykırı hareket eden birey ise anormal olarak adlandırılır Bu durumda eşcinsellik anormal bir davranış olarak görülebilir Ancak “ruhsal bozukluk ” olup olmadığını belirleyen en önemli etken kişinin kendini nasıl hissettiğidir Toplumda yaşayan diğer bireylerin özgürlüklerine saldırıda bulunmamak, mesleki, ailevi ve sosyal yaşamını sürdürebilmek koşuluyla, kendini mutlu hisseden kişi eğilimi ne yönde olursa olsun kendini ruhsal açıdan sağlıklı görebilir


Eşcinsellik bir cinsel eğilim “bozukluğudur” çünkü toplumun normaline aykırı düşmektedir Eşcinsel birey ruhsal açıdan kendini nasıl hissediyorsa öyledir Bu durumdan rahatsız oluyorsa tedavi için başvurur Ya da eşcinsel eğilimlerine bağlı olarak ortaya çıkan ikincil sorunların (suçluluk duyguları, toplumdan dışlanma nedeniyle ortaya çıkan yalnızlık, depresyon gibi) tedavisi için başvurur

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.