Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Şaşırtıcı / Ürpertici Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
800, diyarbakırdaki, robotlar, yıl, önce

800 Yıl Önce Diyarbakırdaki Robotlar

Eski 07-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

800 Yıl Önce Diyarbakırdaki Robotlar



800 yıl önce Diyarbakır'daki robotlar


Makine, mekanik ve elektronik beynin dünyada doğduğu yer, Türkiye'de Diyarbakır olup, 800 yıl evvel Kara Aslan ahfadından Artıkoğullan'nın saraylarında hayat tamamen otomasyon bir hayata dönüşmüştü Sarayın salonlarını kaloriferler ısıtır, robot insanlar hizmet görürdü Ve diğer akıllara durgunluk veren teknoloji ihtişamiyle, gelecek 2000 yılını yaşıyorlardı Yirminci yüzyılın teknolojik buluşlarının büyük bir kısmını 800 yıl evvel egale eden büyük Türk dâhi bilgini Ömer Ebül İz'di (Cizreli Ebul-iz (Ebû’l İz İbni İsmail İbni Rezzaz El Cezerî ) ya da Avrupa’nın bildiği ismiyle El-Cezeri / al-JAzari ( Ibn Ismail ibn al-Razzaz al-Jazari (1136-1206)









Bu yazı çok uzun, okuyamam boşver diyenler için kısa bir özet : Kısaca İsmail ebu'l-izz rezzaz el-cezeri


1 Cizre'lidir Diyarbakır'da yaşamıştır, Cizre'de vefat etmiştir Mezarı Cizrede'dir


2 İlginc buluslariyla asırlar sonra hayat bulan birçok teknik aracın temelini oluşturan bilim adamidir


3 Bugün el cezeri'yi su saatleri, otomatik kontrol düzenleri, fıskiyeler, kan toplama kapları, şifreli anahtarlar ve robotlar gibi pratik ve estetik bir çok düzeni tasarlayan ve bunların nasıl gerçekleştirileceğini anlatan “kitab-el hiyal” adlı kitabın yazarı olarak tanıyoruz Eb ül-iz'in Sultan Kuth el-din sökmen (1185-1200) ve kardeşi III Nasir ed-din Mahmut (1200-1222) zamanında 25 yıl (1181-1206) Artuklulara hizmet ettiğini ve eserini 1206 yılında tamamladığını kitabının önsözünden öğrenmekteyiz Bugün istanbul Topkapı Sarayı III Ahmed Kütüphanesi'nde bulunan a3472 kayıtlı yazma, özgün eserin bir ikinci el kopyasıdır Altı kısımdan oluşan eserde 50 farklı düzen anlatılmaktadır


4 1900'lerde sibernetik'in kesfine temel olusturmustur
5Leonardo Da Vinci den 150 yıl önce yıl önce yaşamış ve mekaniği ondan daha iyi kullanan bir biliminsanı


KARA ASLAN'IN torunu Nasıreddin Mahmud, zevk âleminde bir düğmeye basınca, servi boylu dilber bir robot, elindeki altın bardağa şarap boşaltır ve hükümdarın dudağına sunardı O devrin giysilerini giymiş robot insanlar davul, zurna, zil ve sazçalarak davetli­leri eğlendirirlerdi

Sarayın geniş salonları, bakırdan eşsiz güzellikte yapılmış radyatörlerin içinden sıcak su geçirilerek soğuk kış günlerinde ısıtılırdı Her salonun ortasında hiç durmadan fışkıran ve bir devridaimle suyu hiç tükenmeyen bin bir çeşit fıskiye gönül açardı İbriklerih içinde aynı zamanda soğuk ve sıcak su günlerce dururdu

Sarayın bir salonunda kurulmuş altın yal­dızlı bir tavuskuşu, kafasına dokunulunca mevsimine göre ağzından sıcak veya buz gibi soğuk su döker ve hükümdar aptes alırdı

Sarayın bahçesinde gezinen robot fillerin üzerinde robot sipahiler borozanla saatin kaç olduğunu söylerdi Bahçedeki suni ağaçların dallarına yerleştirilmiş çeşit çeşit kuşlar rüzgâr estikçe etrafı güzel nağmelere boğarlardı
Saray hazinelerinin üstündeki kilitler yirmi dört şifre ile yapılmıştı Onları kilitleyenden başka kimse açamazdı








İnanılmaz buluşlar
Ömer Ebüliz, yirminci asrın bilginlerinin çoğu­nun buluşlarını egale ettiği gibi, bir kısmına da taş çıkartacak ve akıllara durgunluk verecek olan sayısız buluşlarından hepsini bu satırlar içine sığdırmaya imkân yoktur

Dâhi bilginin kitabının 4 sayfasında saat­leri, dakikaları, aylan ve günleri, Güneş ve Ay' ın günlük durumlarını gösteren harika bir saat yaptığını öğreniyoruz

Burada Ay ve Güneş yuvarlakları, Ay'ın ve Güneş'in günlük seyirlerine göre birer doğ­rultu ve yörünge üzerinde gösterilmiştir Bu büyük cihazın üzerinde karşılıklı 24 kapı var­dır Bunlar altlı, üstlü iki gruba aynlmışür Renkleri de başka başkadır

Kapıların arkalarında her birisi ayrı seslerle öten kuşlar saklıdır Saat başı gelince üst kapı­lardan bir adam çıkıyor, yürüyor, ikinci bir kapı önünde duruyor Eliyle kapıya doku­nunca derhal bir kuş kanatlarını çırparak ortaya fırlıyor, saati sesleniyor ve aynı zamanda da ağzındaki madeni küreleri saatine göre cihazın altındaki aynalı tabağa atıyor Bu tabaktan çok uzaklara kadar giden bir ses çıkıyor








Gündüz saate'bakan bir adam, Güneş'in ufukta o saatteki vaziyetini gördüğü gibi, gece de renkli camlar önünde Ay'ın gökteki duru­munu görebiliyor Saatler bu şekilde yeknesak ve sıkıcı bir halde ilan edilmiyor Saat altıya gelince saatin sahnesine davul, boru, zurna ve zil çalan adamlar çıkıyorlar, çalıyorlar, söylüyorlar
Kitabın 65 sayfasında robot fil ve filcinin nasıl yapıldığını krokilerle gösteriyor 171 yap­rağında şifreli kilitlerden bahsedilmektedir Yirmi sekiz şifre ile yapılan kilitler çok mühim­dir 176 sayfada içinde robot bir kayıkçı bulu­nan bir kayıktan bahsediyor Bahçedeki havuzda bulunan bu kayıkçının ağzında bir boru vardır Sol elini kayığın küreğine daya­mıştır Çalışması istendiği zaman, kayığın altındaki tapa açılıyor Su yavaş yavaş bu delik­ten kayığın teknesine doluyor ve bir dereceye kadar yükselince adam bir taraftan borusunu öttürüyor; diğer taraftan da suyu dışarı atmaya başlıyor Bu iş her saat başında tekrarlanıyor Ve böylece kayık etrafındakileri eğlendirdiği gibi saat vazifesi de görüyor

Kitabın 160 yaprağında Ebülfeth Mehmed bin Kara Aslan'ın sarayına yapılan bir oyma kapı modeli vardır Bu, tersim ve güzel sanat bakımından bir dünya şaheseridir


Dâhi bilgin, kitabının 70 sayfasında, "Bir gün hükümdar Ebülfeth Mahmud beni imtihan etti Bana öyle bir hizmetkâr yap ki, onu uyar­madan istediklerimi saati, saatine kendi düşüne­bilsin ve bana hizmet etsin ve aynı zamanda da şekil itibariyle göz ve gönül alıcı olsun dedi Ben de yaptım ve çok beğenildi" diyor ve bu entere­san robotu anlatıyor


Ömer Ebüliz, kitabının 332 sayfasında, Hükümdar Mahmud'un cariyelerine aptes suyu döktürtmeyip, daha medeni ve sıhhi olduğu için aptes suyunu, robot cariyelerin ve tavusların döktüğünü, işret meclislerinde de robot dilberlerin sunduğu kadehleri, Türkmen yosmalarının verdikleri kadehlere tercih etti­ğini söylüyor








Kitap kimin için yazıldı?
Ömer Ebüliz kitabının ikinci sayfasında, "Ben bu kitabı Artıkoğulları'ndan Diyarbakır Hükümdarı Ebülfeth Mahmud— Kara Aslan adına yaz­dım Ben bu değerli hükümdarın babasına ve kardeşine tam 25 yıl hizmet etmiştim
Bir gün kendisine yaptığım yapıtlardan birini göstermiştim O bu yapıtımı dikkatle tetkik etti ve, 'Dünyada eşi bulunmayan şeyler yaptın, eme­ğin boşa gitmeyecektir Bana bütün bu yaptıkla­rını gösteren bir kitap yaf dedi Ben de bütün enerjimi toplayarak gücümün yettiği kadar çalış­tım ve kitabı yazarak kendisine sundum 'Kita­bımı bir mukaddime 50 şekil ve altı bölüm üzerine hazırladım" diyor

Ömer Ebüliz altı bölümün birincisinde Pin-gan denilen otomatik saatlerden, ikincisinde şarap meclislerinde kullanılan otomatik kaplar­dan, insan ve hayvan şeklindeki robotlardan, üçüncüsünde ibriktarlık (hizmetkârlık) yapan robot hayvan ve insanlardan, dördüncüsünde (Mütekatiulceryan) bin bir çeşit devridaimli fıs­kiyelerden, kendi kendine zurna, saz çalan robotlardan; beşincisinde, kendi kendine kuyu ve ırmaklardan su çıkaran tulumbalardan, altıncısında da beş şekil halinde muhtelif saray hizmeti gören robotlardan, şifreli kilitlerden bahsetmektedir





Kaç yıl evvel yazıldı?
Kitap, H 602 yılında yazıldığına göre, tam 800 yıllık bir ömrü vardır Türk sarayları daima din ve milliyet ayırt etmeksizin bütün bilginlere ve sanatkârlara açıktı Eski Türk hükümdarlan her zaman ilmin ve sanatın koruyucusu idiler
Ömer Ebüliz, dâhi bir Türk bilginidir Esa­sen de, bir Türk şehri olan Cizre'de doğmuştu Tarihülkâmil gibi kıymetli bir tarih yazan İbni-leşir de Ömer Ebüliz'in hemşerisidir
Ömer Ebüliz'in bu kitapta tarif ettiği yapıt ve cihazlardan birkaç tanesi 60 yıl evvel, Alman bilginlerinden YYidemann tarafından yapılmış ve o devirde büyük bir çığır açmıştı O yıllarda Erlangen Üniversitesi'nde bulunan M Ritter adında bir bilgin, Alman sanayiinin kalkın­ması için, kitabın bazı parçalanın Almancaya çevirmiştir





Nasıl öğrenildi?
Bu yazı, Topkapı Sarayı'nın Ahmedi Salis kitaplan arasında kayıtlı H 602 yılında yazıl­mış Ceziret Ömer Ebüliz ile İbni İsmail'in El Camiu beynel ilmi velamel en nafıu - fıs - sanaati bil - hiyel (Türkçesi: 'mekanik hareketlerle uğraşan mühendislerin yararlanacağı kitap'tan alındı) Dünyada eşi az bulunan bu değerli kita­bın üzerinde tekrar duralım


Bu kitaptan iki tane vardır En güveniliri Topkapı Sarayı'ndadır Bu, 358 sayfa olup içinde 153 resim, bin kadar da kıymetli minya­türler vardır Kitabın sonundaki birkaç satır­dan bu nüshanın H 602 yılında müellifin el yazısı bu nüshadan, aynı tarihte Hasan Kefyalı (Mehmet ibni Yusuf ibni Osman) tarafından kopya edildiği ve resimlerle planlann da bizzat müellifi tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır

Ayasofya Kütüphanesi'nde bulunan bu nüsha Tülekoğlu Nasıreddin Mehmed'in (2) kütüphanesi için yazılmış ve Mısır'ın fethinden sonra da Yavuz Sultan Selim tarafından İstanbul'a getirilmiştir

Bu nüshadan 66 sayfalık yazı, resim ve kıy­met!' minyatürler, Abdülhamit zamanında, İsviçre Hükümeti'nin İstanbul Başkonsoloslu­ğumda elçi vekili olarak bulunan Marten adlı bir soysuz tarafından çalınmıştır Çalınan bu parçalar bugün Paris Müzesi'ndedir






Yabancı basında Ömer Ebüliz
İngiltere'de yayınlanan asırlık Nature adlı tek­noloji dergisi 22 Mart 1874 tarihli sayısını Ömer Ebüliz'e ayırmıştır
Altmış yıl evvel Avrupa'ya kaçınlan sayfa­lardan derleme yapıldığından, dâhi bilginin hangi ulusa ait olduğunu belirleyemiyorlar Nitekim Nature dergisi, Ömer Ebüliz'den bah­sederken, 12 yüzyılda Müslüman mühendisli­ğinin şahikasına erişmiş (Cizreli ibn-el Razzaz Ebüliz) şeklinde tanımlamada bulunuyorlar

Derginin kapağını, siyah-beyaz basılmış Ebüliz'e ait bir yapıtın resmi süslediği gibi, 286 sayfasında Ebüliz'in hidromekanik güçle işle­yen tavuskuşlan yapıünın resmini koyarak, bir havuzdan elde edilen su basıncıyla kuşlann saat başlannda çeşitli gösteriler yapıp, birbirle­rine karşılıklı bağınp çağırarak kendilerini sey­redenleri eğlendirdiğini yazıyorYazının sonunda Ebüliz'e ait bu vesikalann

Mekanik Hareketler Mühendisliği Bilgisi Kitabı (Al-Jazari's Book of Knowledge of Ingenious Mechanical Devices) adı ile Dortecht and Boston'da 1973 yılında İngilizce olarak basıl­dığı ve 96 dolar fiyat ile satışa çıkarıldığı yazılmaktadır

Ömer Ebüliz'in gizemi
Yabancı araştırmacılar Ebüliz'in dünyanın en eski bir sibernetik bilgini olduğuna değinmek­tedirler Çok iyi bilindiği gibi, sibernetik, haberleşme, kontrol, denge kurma ve ayar­lama bilimidir Bu bilimin gelmesi sayesindedir ki, bugün otomasyon veyahut elektronik beyin adını verdiğimiz sistem ortaya çıkmıştır

Sibemetik'in yaratıcılarından olan, ingiliz nöroloji profesörü Dr Ross Ashby, bundan 35 yıl evvel üstün denge durumunu ortaya attığı zaman otomatik sistemlerin üstünde bunları kontrol eden sistemlerden bahsederek çığır açmışü

Bilmiyordu ki, kendinden 800 yıl evvel Türk bilgim Ömer Ebüliz denge durumu sis­temlerini kurmayı başarmış ve bu sistemleri çalıştırmıştır Dolayısıyla çığır açan buluşu 800 yıl evvel egale edilmişti
Yabancı araşürmacılar, bildiklerine daya­narak Ebüliz'i, su gücü ve basınç etkisinden yararlanan bir hidro mekanikçi olarak tanım­larlar Kitapları dikkatlice araştırıldığında hiç de öyle olmadığı anlaşılmaktadır
Ebüliz, sabit yapıdan için su gücünü kullan­mayı ekonomik bulmuş, fakat hareket eden, ortalıkta gezinen robotları için, ayrı bir güç sistemi kullanmıştır Bu sistem, dünya bilim adamları arasında tartışılır, açıklığa kavuşturu­lursa, 20 asrın bazı enerji efsaneleri yıkılabilir

Türk basınında Ömer Ebüliz
Ebüliz'e ait kitaplar, tozlu raflarından ilk defa yarım asır evvel, büyük tarihçi ibrahim Hakkı Bey tarafından ortaya çıkarılmıştır O günlere ait gazetelerde açıklanmış, mekaniği henüz tanımayan halkın ve aydınların ilgisini çekmemişti

Aynı yandan bazı pasaj ve resimler Diyarbakır'da 1969 yılında basılan Kara Aslan dergisinin 5 no'lu nüshasında yayınlanmış bu neşriyat ingiliz ve Amerikalılar tarafından büyük bir önemle dikkate alınarak, Avrupa'da bulunan kopyalan tercüme edilerek kendi sanayicilerine sunulmuş, sanayiciler plan ve krokilerden istifade ederek, yeni yapıtlar ortaya çıkarmışlardır

+REP HAKKETTİYSEM

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.