Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Bir Tutam Hikaye > Şaşırtıcı / Ürpertici Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilinemeyen, cm2, evrenin, gerçek, hacmi, sınırları

Sınırları Bilinemeyen Evrenin Aslında Gerçek Hacmi 15 Cm2!..

Eski 07-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sınırları Bilinemeyen Evrenin Aslında Gerçek Hacmi 15 Cm2!..



Evet,yanlış okumadınızSınırları belirlenemeyen evrenin aslında 15 cm2 lik küçücük bir alanda var olduğu,modern fiziğin ortaya koyduğu bilimsel ve teknik bir gerçektir

İnsanın doğumundan itibaren gördüğü her görüntü beynin içinde, karanlık ve ıslak bir ortamda bulunan görme merkezinde meydana gelir Görme merkezinin toplam büyüklüğü ise 15 cm2'dir İnsan hayatına ait her şey, çocukluğu, okuduğu okullar, evi, işi, ailesi, oturduğu semt, vatandaşı olduğu ülke, üzerinde yaşadığı dünya ve içinde bulunduğu evren, aynada gördüğü kendi vücuduna ait görüntü, hayat boyu gördüğü her ayrıntı, kısacası tüm hayatı 15 cm2'lik bir et parçası üzerinde oluşur


Yaşadığımız dünyaya ait her türlü niteliği, her özelliği ve bildiğimiz herşeyi duyu organlarımız aracılığıyla öğreniriz Duyu organlarımız aracılığı ile bize ulaşan bilgiler, bir dizi işlem sonucunda elektrik sinyallerine dönüşür ve bu sinyaller beynimizin ilgili noktalarında yorumlanır Beynimizin bu yorumları sonucunda biz örneğin bir kitap görürüz, çileğin tadını alırız, ıhlamur ağaçlarını koklar, ipek bir kumaşın dokusunu bilir veya rüzgarda sallanan yaprakların hışırtısını duyabiliriz

Aldığımız telkinle, hep bedenimizin dışındaki kumaşa dokunduğumuzu, bizden 30 cm uzaklıktaki kitabı okuduğumuzu, metrelerce uzaktaki ıhlamur ağaçlarının kokusunu aldığımızı ve çok yükseklerdeki yaprakların hışırtısını duyduğumuzu zannederiz Oysa, bu saydıklarımızın hepsi bizim içimizde gerçekleşen olaylardır Kitabın görüntüsünden yaprakların hışırtısına kadar herşey içimizde, beynimizde meydana gelir

Bu noktada şaşırtıcı bir gerçekle daha karşılaşırız: Beynimizde, gerçekte ne renkler, ne sesler, ne de görüntüler vardır Beynimizde bulabileceğiniz tek şey elektrik sinyalleridir Bu, felsefi bir görüş değildir; algılarımızın işleyişi ile ilgili bilimsel bir açıklamadır Örneğin Mapping The Mind (Zihnin Haritasını Çıkarmak) isimli kitabında bilim yazarı Rita Carter, dünyayı nasıl algıladığımızı şöyle açıklar:

Her bir duyu organı kendine uygun uyarıya cevap verecek şekilde yaratılmıştır Bu uyarılar ise, moleküller, dalgalar veya titreşimler şeklindedir Tüm bu çeşitliliklerine rağmen duyu organları temelde aynı görevi görürler: kendilerine özgü uyarıları elektrik sinyallerine dönüştürürler Bir uyarı ise sadece bir uyarıdır Kırmızı renk değildir, veya Beethoven'ın Beşinci Senfonisinin ilk notası değildir - sadece bir elektrik enerjisidir Aslında, bir duyuyu diğerlerinden farklı hale getirmek yerine, duyu organları hepsini benzer hale, yani elektrik sinyallerine dönüştürürler

Öyle ise, tüm duyulara ilişkin uyarılar, birbirinden tamamen farksız bir formda beyne elektrik akımları şeklinde girerler ve buradaki sinir hücrelerini uyarırlar Tüm olan budur Bu elektrik sinyallerini tekrar ışık dalgalarına veya moleküllere dönüştüren bir geri dönüşüm sistemi yoktur Bir elektrik akımının görüntüye ve bir diğerinin kokuya dönüşmesi ise, bu elektrik akımının hangi sinir hücrelerini etkilediğine bağlıdır(Rita Carter, Mapping The Mind, University of California Press, London, 1999, s 107)

Yukarıdaki açıklamalar çok önemli bir konuya dikkat çekmektedir: Bizim dünya hakkında algıladığımız tüm hisler, görüntüler, tadlar ve kokular, aslında aynı malzemeden, yani elektrik sinyallerinden meydana gelmektedirler Elektrik sinyallerini bizim için anlamlı hale getiren, bu sinyalleri koku, tat, görüntü, ses veya dokunma olarak yorumlayan ise beyindir Beyin gibi ıslak bir etten oluşan bir maddenin, hangi elektrik sinyalini koku, hangisini görüntü olarak yorumlayacağını bilmesi, aynı malzemeden birbirinden çok farklı duyular ve hisler meydana getirmesi ise büyük bir mucizedir

"Sen kendini küçük bir cisim zannediyorsun,
Halbuki, koca âlem sende dürülmüştür"* <HzAli>

*Ali b Ebî Tâlib, Divânu Emîri'l-Mü'minîn, cem ve tertib: A el-Kerem, Beyrut, 1998, s 45

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.