Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
nuh

Hz. Nûh (A.S) 1

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hz. Nûh (A.S) 1



Allah Teala'ya ibadeti terkedip, tapınmak için kendilerine putlar edinen ve böylece yeryüzünde ilk defa fesada uğrayan bir kavmi tevhid akidesine döndürmek için gönderilen peygamber "Ulul-Azm" peygamberlerin ilki olan Nuh (as)'ın, kavmini tevhide döndürmek için verdiği mücadele, Kur'an-ı Kerim'de uzunca zikredilmektedir Adı, kırk üç ayrı yerde zikredilen Nuh (as)'ın kıssası, şu surelerde mufassal olarak ele alınmıştır: el-A'raf, Hûd, el-Müminûn, eş-Şuara, el-Kamer ve kendi adıyla adlandırılmış olan, Nûh suresi
Nûh (as), Adem (as)'dan yaklaşık olarak bin sene sonra gönderilmiştir Bu zaman zarfında insanlar tevhid üzere olup, Allah Teala'ya şirk koşmaktan kaçınırlardı İbn Abbas (ra)'dan şöyle rivayet edilmektedir:
"Adem ile Nuh arasında on asır vardır Bu zaman zarfında insanların hepsi İslam üzere idiler" (İbn Sa'd et-Tabakatü'l-Kübra, Beyrut ty, l, 42)
İbn Abbas (ra)'ın hadisinde, İslam üzere on asırdan bahsedilmektedir Bu on asırdan sonra, Nuh (as) gönderilinceye kadar, insanların sapıklık üzere bulundukları daha başka asırların da olması muhtemeldir
Ayrıca, İbn Abbas (ra)'ın bu hadisi, tarihçilerin ve Ehl-i kitab'ın zannettikleri gibi, Kabil ve oğullarının ateşe tapan bir topluluk olarak varlığının sözkonusu olmadığını da ortaya koymaktadır Yani, tevhidden ilk sapma, Adem (as)'den en az bin sene sonra olmuştur
Allah Teala'ya şirk koşan bu putperest topluluk, aniden ortaya çıkmadı İdris (as)'dan sonra insanlar, onun şeriatına uyarak ibadet ediyor ve salih alimlerin çizgisinden yürümeye özen gösteriyorlardı Bir zaman sonra insanların sevip uydukları bu salih kimseler ölüp gittiklerinde, kavimleri onları kaybetmekten dolayı büyük üzüntüye kapıldılar Şeytan, onların bu hassasiyetlerinden istifade ederek, sevdikleri bu salih kişileri hatırlamak ve böylece onların nasihatlarını zihinlerinde canlı tutmak için onlara, bu kişilerin her zaman bulundukları yerlere, onların birer heykelini, anıtını dikmeyi telkin etti İlk defa put diken bu nesil onları, kesinlikle tapınmak için dikmemiş ve onlara ibadet edip, şirk koşanlardan olmamışlardı Ancak bunların peşinden gelen nesiller zamanla bu heykellerin birer ilah olduğuna inanmaya, hayır ve şerrin sahibi olduklarını vehmetmeye başlamışlardı Böylece yeryüzünde ilk defa, tevhid akidesinden sapılmış ve insanlar Allah'tan başka ilahlar edinerek, O'na şirk koşmaya başlamışlardı Putları diken bu ilk neslin vebali oldukça büyüktür Zira onlar, bu putları dikmekle bir sonraki neslin putperest olmasına sebep olan ve Allah'a şirk koşmayı ilk icad edenlerdir Ayrıca onlar, canlı suretler yapmakla da Allah Teala'nın azabına müstahak olmuşlardır Hz Peygamber (sas) canlı bir şeye benzer bir suret yapan kimse için şöyle buyurmaktadır: "Her kim bir suret yaparsa, Allah Teala ona kıyamet günü, yaptığı surete ruh verinceye kadar azap edecektir O kimse ise asla bunu başaramayacaktır" Kıyamet günü en şiddetli azap suret yapanlara olacaktır Onlara; "yarattıklannızı diriltin bakalım" denilecektir" (Buharî, Libas, 89, 97)
Nuh kavminin tapındığı putların her birinin, Kur'an-ı Kerim'de zikredildiğine göre bir adı vardı: ""Ved, Suva', Yağûs, Yeûk ve Nesr putlarından asla vazgeçmeyin" dediler" (Nûh,7,1/23)
Allah Teala, ilahi rahmeti gereği, doğru yolu bulup hidayete erebilmeleri için sapıtan bütün topluluklara peygamberlerini göndermiş, böylece onlara, şirk ve isyan bataklığından kurtulmanın yollarını göstermiştir Peygamber, Allah Teala'nın kullarına rahmetinin en açık bir delilidir Allah Teala, elîm Cehennem azabından sakındırmalan için peygamberlerini göndermiş; bunlardan, inkarcıların isyan ve işkencelerine karşı sabrederek, tebliğlerine devam etmelerini istemiştir Nuh (as) da, kavmine gönderildiği zaman, büyüklenmelerine, vurdumduymazlıklarına ve bütün aşırılıklanna rağmen onlara şefkatle yaklaşarak, kendilerini gelecek can yakıcı azaba karşı korumak istemiştir Allah Teala, Nuh (as)'ın, kavmine gönderilişi hakkında şöyle buyurmaktadır: "Milletine can yakıcı bir azap gelmeden önce onları uyar" diye Nuh'u milletine gönderdik" (Nuh, 71/1)
iyice azıtmış ve korkunç bir helakle cezalandırılmayı haketmiş bir topluluk olan Nuh kavmine, bu helakten kurtulmak için rahmanî bir el uzatılmıştı Allah'ın elçisi Nuh (as), şirki bırakıp, tevhid akidesine dönüşü tebliğle görevlendirildiğinde, onlara yaptığı ilk tebliğ, Kur'an-ı Kerim'de şöyle zikredilmektedir: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin O'ndan başka ilahınız yoktur; doğrusu sizin için büyük günün azabından korkuyorum" dedi (el-A'raf, 7/59); "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım Allah'tan başkasına kulluk etmeyin! Doğrusu ben, hakkınızda can yakıcı bir günün azabından korkuyorum" dedi (Hûd, 11/25, 26); "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin Sizin için O'ndan başka ilah yoktur Sakınmaz mısınız"dedi (el-Mü'minün, 23/23); "Ey Milletim! Şüphesiz ben, size gönderilmiş apaçık bir uyarıcıyım Allah'a kulluk edin, O'ndan sakının ve bana itaat edin ki, Allah günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin Doğrusu Allah'ın belirttiği süre gelince geri bırakılmaz Keşke bilseniz!" (Nûh, 71/2-4)
Nûh (as)'ın bu tebliği karşısında onlar, büyüklenerek ve şımararak Nuh (as)'a türlü şekillerde saldırılarda bulunmuşlar ve çeşitli kötülüklerle itham etmişlerdir Her zaman hakkın karşısında durup, toplumlarını peygamberlere uymaktan alıkoyan mele' (ileri gelenler) Nuh (as)'ın da karşısına çıkmış, Kureyşin ileri gelenlerinin Hz Muhammed (sas)'e yaptıklarını andıran bir tarzda, onu, sapıklıkla ve sefihlikle itham etmişlerdi Nuh (as) onları, Allah'tan başkasına kulluk etmemeye çağırdığında; "Kavminin ileri gelenleri: "Biz senin apaçık sapıklıkta olduğunu görüyoruz" dediler"
Nuh (as) merhametle onlara; "Ey kavmim! Bende bir sapıklık yoktur; ancak ben alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sözlerini size bildiriyor, öğüt veriyorum Sizin bilmediğinizi Allah katından ben biliyorum Sakınmanızı ve böylece merhamete uğramanızı sağlamak için aranızdan bir vasıtayla Rabbinizden size haber gelmesine mi şaşıyorsunuz?" dedi" (el-A'raf, 7/61-63)
Şirkin ve küfrün pisliğiyle bulanmış akıllar, tarihin her döneminde Allah Teala'nın, bir elçi gönderdiği zaman, onu hangi topluma gönderiliyorsa o toplum içerisinden çıkarmasına şaşmışlar, bundaki açık gerçekleri görmemişlerdir Nuh kavmi de ona itiraz ederken, Allah Teala'nın elçisinin bir insan değil ancak bir melek olabileceğini ileri sürmüştü: "Senin ancak kendimiz gibi bir insan olduğunu görüyoruz" (Hûd, 11/27); "Bu, sizin gibi bir insandan başka birşey değildir Sizden üstün olmak istiyor Allah dilemiş olsaydı melekler indirirdi İlk atalarımızdan beri böyle bir şey işitmedik" (el-Mü'minün, 23/24) Mustaz'af insanlardan bir topluluğun etrafında toplanıp onu tasdik etmeye başlaması sebebiyle, tebliğini tesirsiz bırakmak için çareler arayan Mele', bu gelişme üzerine daha da sertleşerek, onu yalancılık ve delilikle itham etmeye başlamışlardı Onun için şöyle deniliyordu: Daha başlangıçta, sana bizim ayak takımı dışında kimsenin uyduğunu görmüyoruz Sizin bizden bir üstünlüğünüz de yoktur Biz sizin bir yalancı olduğunuz kanaatindeyiz" (Hûd, 11/27); Bu adamda nedense biraz delilik var Bir süreye kadar onu gözetleyin" (el-Müminün, 23/25); "Bu putperestlerden önce Nuh milleti de yalanlayarak; delidir" demişlerdi, yolu kesilmişti" (el-Kamer, 54/9)
Zenginlik ve riyaset sahibi bu insanlar üstünlüğün malda ve topluma hakim bir konumda olmakta olduğunu zannettikleri için, gerçekte, kendileriyle kıyas kabul etmez derecede bir üstünlüğe sahip olan Nuh (as)'a inanan mustaz'afları küçümsüyor ve onlarla bir arada, aynı seviyede bulunmayı nefislerine bir türlü kabul ettiremiyorlardı Bunun için Nuh (as)'a müracaat etmişler ve bu insanları yanından uzaklaştırırsa, o zaman belki kendisini dinleyebileceklerini bildirmişlerdi Ancak Nuh (as) onlara kesin bir üslupla cevap vererek, gerçek anlamda üstünlüğün, in******rda olduğunu şu ifade ile ortaya koymuştur: "Ben in******rı kovacak değilim Ben sadece açıkça bir uyarıcıyım " (eş-Suara, 26/ 14-15)
Nuh (as), bıkmadan, her türlü eziyetlerine sabrederek onları her yerde İslam'a çağırıyor, Cehennem azabından kurtulmalarının yollarını belletmeye çalışıyordu Ancak kavmi, onu her defasında alaya alıyor Söylediklerini aralarında eğlence konusu yapıyorlardı: "Kavminin ileri gelenleri (Mele) yanından her geçtiklerinde onunla alay ediyorlardı Nuh ise onlara şöyle diyordu: Bizimle alay edin bakalım Biz de, bizimle alay ettiğiniz gibi sizinle alay edeceğiz" (Hûd, 11 /38)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.